bugün

bir zamanlar garanti bankasının bir reklamı vardı... çocuk su satıyordu ve git gide işini geliştiriyordu. hiç unutmam bu reklamı çok hoştu ve aynı zamanda etkileyiciydi...
volkswagen touareg 4x4 ün yeni reklamı.
üzerinde okul üniforması olan bir çocuk okulda tek başına ders çalışır, flut çalar, tenefüse çıkar, top oynar vs. bütün gününü geçirir fakat okulda bir allahın kulu yoktur. daha sonra zil çalar ve çantasını alarak koşarak dışarı çıkar, dışarıda kar vardır ve annesi touareg ile onu almaya gelmiştir.
(kardan dolayı kimse okula varamamış, sadece bu çocuk gelebilmiş)
reklam sektörünün güzel eserlerinden biridir.
ronaldinho'lu,roberto carlos'lu,luis figo'lu nike reklamı.zira reklamın sonlarına doğru,maç başlarken o carlos'un yüz ifadesi için bile yüz kere seyrederim.
omo reklamı.çocuğun annesinin arabayı geri geri sürdüğünü arkadaşlarına anlatırken annemin olağan üstü güçleri war arkasına bakıyo we araba geri geri gidiyor demesi harika
yakın zamandakilerde açık ara basketbol sahasından havuz yapılan sprite reklamı...
harbiden yazması yaratıcılık gerektiren bir reklam...
coca cola light reklamı
koronun honda civic in her sesini yaptıgı reklam çok hoştur.
kesinlikle pinar prebiyotik le başlamış ve pınar ın diğer ürünlerine de sıçrayan pinar show .
insanın duygularını hedef alan, üzerinde düşünülmesi gereken, insanı derinden etkileyen reklamlar.dır.
örnek vermek gerekirse;
-kent ve ülker'in bayram şekeri ve çikolata reklamları (sadece bayramlarda hatırlanan yaşlılar, bayramlarda barışanlar, tazelenen dostluklar)
-wisa reklamı (paranın her şeyi almaya gücünün yetmediğini hatırlatması)
-nike reklamı (popülerliğin ve ünlü olmanın hayattaki en önemli şey olmadığını hatırlatması "saçım hiç bir zaman moda olmayacak, en şık kişi seçilmeyeceğim,
dergilere poz vermeyeceğim, kimse benden imza istemeyecek ama ben sporcuyum.
bu gerçek değişmeyecek).
çok eskiden garanti bankasının bi reklamı vardı.Cocuk limonata satardı. (bkz: Ben ole bişey gormedim)
vw. golf reklamı. yolda kalmış iki kişi otostop yapmak istemektedirler, ancak bir tane bile araba geçmez. derken hızla giden araç yüklü bir tır, önüne çıkan bir hayvan yüzünden aniden fren yapar ve üst katın en ön sırasındaki araba tırdan fırlar ve hızla yola atlar. araba tam bu iki kişinin önünüde durur. adam içinde sürücüsü olmadan gelen arabaya bakar ve kafasını yukarı kaldırıp * şöyle der: teşekkürler...
belki millet hatırlamaz ama eskiden
(bkz: Babam öyle diyo) şeklinde bir sloganlı ve galiba fiat tempra'nın reklamı vardı..

bir de yine bir motor yağı firmasının reklamı vardı;
(bkz: ağzı olan konusuyor ağzı olan konusuyorrrrr) derdi reklamlarda bir kamyoncu abimiz...

bu 2 slogan bir dönem tüm herkesin ağzına dolanmıştı.hatta arabaların arkadasındaki yazılara da konu olmuşlardır... *
patlicanın bir üst modelinin sorulduğu teknosa reklamı.
http://www.steelcitysfinest.com/HondaAccordAd.htm
bu ve buna benzer yaratıcı fikirlerin ortaya çıkardıklarıdır efendim. her ne kadar reklamın uzunluğu bir nevi sabır testi gibiyse de, ayakta alkışlıyoruz.
http://84.40.3.164

"Yeni honda civic" reklamı.Reklamda dev bir ekranda yollarda geçen çeşitli görüntüler gösteriliyor ve normalde görüntülerde sadece arabaların sesi gelmesi gerekiyor.Bu dev ekranda görüntüler akarken,tüm sesi bir koro,hiç bir enstrüman kullanmadan seslendiriyor.Bayıldım şahsen...
nike'ın rooney'i başrole alarak çektiği reklam.gayet zekice ve mizah ürünüyle sona ermesi de cabası.

izlemek isteyenler için.
http://www.youtube.com/watch?v=83SKYTUbUtA
(bkz: biz daha iyisini yapana kadar en iyisi bu)
izmir güzel, kızlar güzel, jantlar neden güzel olmasın?
hafızalardan silinmeyen reklamlardır.
yani "güzel reklam" gibi bir kavram yoktur, iyi reklam vardır ki o da akılda kalandır.
cem yılmaz'ın reklamları (türk telekom için olanları hariç).. henüz onları izleyip de en azından bir gülümsememiş olan kimseyi görmedim.
bu konuda yabancılar iyi tamam kabulumdür ama bizde neler oluyor yada olamıyor diye bakmak lazım sanırım birazda. misal access card (kendileride böylemi yazdı bilmiyorum) ve doritos reklamları gayet izlenesi reklamlardı.

fakat bunun yanında bir fortis in ilk günlerdeki bir reklamı vardı ki reklam güzelmiydi değilmiydi onu bile anlayamayacak kadar çok yayınlanmıştı. ve bu bende sokarım lan bu bankaya lafını doğurmuştu. yani reklam kaş yapacam derken gözümü çıkarmıştı
snickers reklamı idi yanılmıyorsam.

bir adam yolda arabasına yaslanmış vaziyette. ama böyle elleri arabaya değiyor, iki eli de, itmek istermiş gibi ama itmiyor, dokun bana tarzı. o sırada yolda kamyon içinde sevimli uzun saçlı bir siyahi adam geliyor, elinde snickers var tabi, arada yiyor onu. sonra bakıyor sağa kıpkırmızı bir araba, lüks böyle ferrari gibi, işte adamın teki de ona dayanmış. durduruyor kamyonu iniyor gülümsüyor gidiyor arabanın yanına kendisi de adamla aynı pozisyonu alıyor ama arabayı gerçekten itiyor ve güzelim araba uçuruma düşüyor. arabası düşen adam manyamış vaziyette, siyahi adam mutlu, yardım etmenin gurur içerisinde you are welcome tarzı dönüp gidiyor...
işte snickers bu kadar güç veriyor.
Yılmaz Erdoğan'ın Telsim reklamı. Reklamda oynayan boyacı çocuk almış götürmüştü reklamı. (bkz: lülülü) (bkz: yakışıklı sayılır yakışıklı ama biraz sinirli) (bkz: hem yazdım hem oynadım nasıl)
lays reklamlarının giremeyeceği kuvvetle muhtemel olan kategori.
demirdöküm reklamı.samimiyeti ile bunu hakediyor.
http://www.youtube.com/watch?v=V6MWAT2reZA&NR=1