bugün

akp istanbul milletvekili,tercüman olduğundan başbakanın yurt dışı gezilerinin çoğuna katılan ve başbakanın yanından hiç ayırmadığı şanslı şahsiyet.
görsel
geçen sene BBC'de Hard Talk'ta seyrettiğim ve röportaj teknikleri açısından aldığı eğitimle programda kendisine hayran kaldığım siyasetçi kişidir. parti politikalarını onaylamasam da, böylesine zor uluslararası bir programda, programın röportajı yapan kişi tarafından yönetilmesini ve çapraz sorgu yöntemlerini ustalıkla atlatabilmiştir.
başbakanın ilk yıllarda yurtdışı gezilerinde yanında gördüğümde efendi, saygıdeğer parti dışı biri sanıyordum. meğerse akp'ye uyacak ve yakışacak havada kaba milletvekilinin tekiymiş.
ermeni tasarısının geçmemesi için abd'ye giden heyetin başkanı olan zat.

bu heyet döndükten sonra, bu sabah heyetin diğer ağır topları emekli büyükelçiler chp istanbul milletvekili mustafa şükrü elekdağ ve mhp istanbul milletvekili gündüz aktan ile, cnn turk'te, taha akyol'un konuğu olmuşlar, şükrü elekdağ ile gündüz aktan verilecek tepkiler konusunda, somut örneklerle, "lojistik desteğin yavaşlatılması, türkiye'de kaçak çalışan 70.000 ermeni'nin ilk etapta, tek seferde 500 kadarının sınırdışı edilmesi, akabinde bu sınırdışı etmelerin sürdürülmesi, ermenistan ile türkiye arasında olan ticaretin yavaşlatılması -ayda 5000 tır (geneli gıda) malzeme gitmekteymiş ermenistan'a- ermenistan uçaklarının türk hava koridorunu kullanmasının kısıtlanması ve erivan-istanbul seferlerinin kısıtlanması veya tamamen kaldırılması" gibi verileblecek tepkileri söylemişlerdir. hata gündüz aktan, "başbakan bush ile randevusunu iptal edebilir" gibi bir yaklaşımı dahi dile getirmiştir.

bu zat ise; "türk milletinin devlet geleneği 1000 yılı geçmiştir, herkes müsterih olsun ki, gereken yapılacaktır. abd dışişleri bakan yardımcıları gelmiş ve bakanlarımız ile görüşemeden gitmişlerdir -bu da ilginç bir tepki olsa gerek-, suriye devlet başkanı ülkemize gelmektedir -bunun neresi abd'ye tepkiyse, bu ülkeye hamas bile geldi- bugün... yapılacaklar vardır, herkes müsterih olsun gereken yapılacaktır"

her zaman olduğu gibi, çok söylüyormuş gibi görünüp, hiçbir şey söylememiştir akp milletvekili...

sanki tasarı geçmeden önce "tasarı geçerse; şöyle yaparız, böyle yaparız, asarız, keseriz" gibi tehditler savuran kendisi değildi?

fransa meclisi ermeni yasasını geçirdikten sonra ne yaptınız? gereken yapıldı mı ha? fransa'ya ne gibi yaptırım uyguladınız airbus almaktan başka? ermenistan'a ne yaptınız?

abd'nin 8 dışişleri eski bakanı bile türkiye'nin büyük tepki göstereceğini ve bu tepkilerinde haklı olacağını belirten açıklamalar yaptı... aklı selim davranmak demek, sessiz kalmak, yaptırım uygulamamak demek değildir! aklı selim davranmak yuvarlak cümleler kullanıp "gereken talimatlar verilmiştir, ne gerekiyorsa yapılacaktır" demek de değildir. başta hükümetin başı recep tayyip erdoğan ve cumhurbaşkanı abdullah gül omak üzere, akp kadroları ne zaman "gereken yapılacaktır" dediyse, o gereken hiçbir zaman yapılmamıştır...

yine aynı senaryo... nasıl olsa unutulur... fransa yasasının geçmesi nasıl unutulduysa bu da unutulur... maksat abd ile aramız sıcak tutulsun...

ayrıca, konu ermeni meselesi ve abd'nin tututmu, zat-ı muhterem "kişi başına düşen geliri arttırdık, ücretsiz kitap dağıttık" falan diyerek siyasi şov yapmakta, "kişi başına düşen borcu da arttırdınız ya hani?" ben de yazar şovu yapayım bari.
gündüz aktan'ın "başbakan abd gezisini iptal etsin" teklifine, "inanın sayın bush ve ekibi bu tasarının geçmesini engellemek için çok çalıştılar, bu papaza kızıp oruç bozmaya benzer" şeklinde karşıt görüş belirten başbakanın dış politika danışmanı.

hemen size muhteşem benzerlikler taşıyan bir örnek sunmak isterim...

tarih, 1 mart 2003 akp hükümet, başta başbakan recep tayyip erdoğan olmak üzere, tezkerenin geçmesi için canla başla çalıştılar ancak, meclisten tezkere geçmedi... peki sonra ne oldu? abd "yahu sayın erdoğan bu tezkerenin geçmesi için çok çalıştı, imama kızıp pazar ayinine katılmamak olmaz" deyip, tepkisiz mi kaldılar? 4 temmuz 2003'te kafamıza çuval geçirdiler... birçok yaptırım uyguladılar ve hala 1 mart tezkeresinin geçmemesinin kinini güdüyorlar!

işte akp'nin dış politikadaki basiretsizliğini birbirine tıpatıp benzeyen iki olaydaki -meclis iradesi- devletlerin yaklaşımını görerek daha iyi anlayabiliriz.
Mensubu olduğu parti için ''Türkiye'nin en Atatürkçü partisiyiz.''demiş,güldürmüş kişidir.
45. antalya altın portakal film festivalinde sahnedeki ilginç propagandasıyla yarıp atmış politikacı. eşref kolçak'ın sözlerine fazla alınmış olacak ki günün anlam ve öneminden alakasız şeyler söylemişti;

--spoiler--
Törene katılan AK Parti istanbul Milletvekili Egemen Bağış da, şöyle konuştu:

''Belki her şey mükemmel değil, ama çok değil, 50 yıl önce darbeler sonrası başbakanların asıldığı, 40 yıl evvel Dostoyevski'nin kitaplarının toplatıldığı, 9 yıl evvel şiir söyleyen belediye başkanının hapse atıldığı bu ülkede artık böyle geceler düzenleniyor. Artık istanbul Avrupa kültür başkenti, Avrupa'daki müzakerelerimiz devam ediyor. Artık devletin bakanları özür dileme erdemini gösteriyor. Türkiye değişiyor. ''
--spoiler--
gün itibariyle devlet bakanı ve başmüzakereci olmuştur.
baykal hakkında, "Sayın Baykal bir takım konularda ahkam kesiyor olabilir. Onun sırtında yumurta küfesi yok. Muhalefet lideridir. Sabah kalkar kahvaltısını, sporunu yapar, arkadaşlarıyla bir araya gelir. Saygı duyuyorum. Allah da başımızdan eksik etmesin Baykal'ı. Kendisine uzun yıllar sağlık sıhhat diliyorum. CHP'nin başında uzun yıllar bu performansı göstermesini temenni ediyorum..." diyerek chp genel başkanı ile inceden inceye taşak geçen siyasetçidir.
4 temmuz 2003'teki rezalette 5,5 yıl sonra açıklama yapmış canlı.

neymiş efendim, askerlerimizi tayyipciğim kurtarmış, "bırakın lan çocukları yoksa keserim kulaklarınızı" türünden laflar etmiş... breh breh breh. devlet bahçeli'nin dediği gibi, "ne notası?" deyip nota veremeyen adam(!), koskoca(!) dick cheney'ye "bırakın!" demiş ve amerika da tayyipciğimin bu müthiş kükremesinden tırsıp, askerlerimizi bırakmış.

çoğunuza olduğu gibi bana da pek inadırıcı gelmedi.

chp'de mehmet sevigen neyse, akp'de de bu adam odur. genel başkan'ı yağlama yıkama düsturunun yolcusudur kendisi.

yahu egemen, aynı baibakan değil miydi ünlü türk süppppper kahraman polat alemdar'ın intikamk almasından gurur duyan? bari açıklamanın sonuna şöyle deseydin; "sayın başbakan kükredi, abd miyav dedi, polat alemdar aldığı gizli görev emri ile gizlice ırak'a geçip, intikam aldı. hatta kurtlar vadisi ırak filmi tamamen operasyon görüntüleridir!"

vallahi daha çok inanırdım yavrucuk. dilini ağzının içine sok egemen, tkürükler saçarken ıslatma canım ortalığı...
ektirdiği saçlarından sonra çim adama benzeyen bakan.
ülkedeki krizden şikayet eden balıkçıya "hep birlikte bu süreci atlatacağız.
hatırlarsınız, vaktinde adamın biri bir anayasa kitapçığı fırlatmıştı" deyince balıkçıdan "o adamın biri değil, cumhurbaşkanıydı" ayarını alan organizma.

lan yavru ampul, başmüzakereci olunca kendini fasulye mgibi nimetten mi sayıyorsun? şubat 2001 krizinde borsa yaklaşık %14,5 düştü, %47 aldığınız günden bu yana ise %60! işsizlik desen %18,6 sanayi düretimi desen 2001 krizinden beter düşüş kaydetti, tarım desen bitik.

millet yazarkasa atma eylemi yapacak ama başbakana 300 metreden fazla yaklaşan yakapaça indirildiği için kimse sesini çıkaramıyor. bir de demiş, şişli ve beşiktaş'ta iki şovmen var, sen önce kendi şovmenliğine bak yavru ampul.

neymiş adamın biriymiş, sen o kadar bile değilsin egemen. sen git saç ektir kafana, "sayın başbakan askerlerimizi kurtardı" diye 6,5 sene sonra komik açıklamalar yap yağlama yıkama işlemine falan devam et, amerika'ya git lobi faaliyetlerinde bulun.

öyle gevşek gevşek konuşursan "halkın ta kendisi" sana ayarın allah'ını verir, aklın almaz. zira aklın alması olayı bir yerde beyin kapasitesi meselesidir hatta başbakanın gibi konuşayım mes'elesidir egemen.
"dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz" zihniyetinin bir değişik versiyonudur. balıkçı abimiz bu başmüzakereciyi çok güzel bir şekilde kündeye getirmiştir. bunların farklı farklı versiyonları mevcuttur. bu zihniyetin, hatırlarsanız daha önceleri otobüs yolculuğu sırasında pişmiş kelle gibi yüzsüz ve arsızca sırıtarak ilk cumhurbaşkanımız ve cumhuriyetin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk hakkında mesnetsiz ve aymazca benzetmelerde bulunmuş versiyonları vardır. insanda biraz utanma olur yahu.

yahu az biraz beyninizi çalıştırın. halk varsa, cumhuriyet varsa, demokrasi varsa, türkiye varsa siz varsınız. yoksa siz varsınız diye bunlar var değiller. kendinizi dünyanın merkezine çekmenizin bir alemide yok.



şimdi ben desem ki adamın birini sırf dindar diyerek reis-i cumhur seçmişler, ben kabul etmiyorum desem, bak dikkat edersen dedim demiyorum desem diyorum güntekin, diğer bir adamın biri bana "kabul etmiyorsan al ananıda çek git" demez mi?

ama dikkat edersen ben adamın biri demiyorum güntekin.. sayın cumhurbaşkanı ve sayın başbakan diyorum halen.

yazık güntekin'im, çok yazık..
(bkz: madamın biri)
uzun süre balık ve balıkçı görmek istemeyecek insan.

http://www.milliyet.com.t...20adamin%20biri%20tepkisi

aynı kimselerin, sn.abdullah gül için saygı sevgi beklediklerini biliriz. velhasıl kelam bekledikleri makama saygıyı, önceki cumhurbaşkana gösterememiştir. buna ek olarak kanımca balıkçı olduğu için karşısındakini küçümsemiş, lakin muazzam bir ayar almıştır.

(bkz: tarihteki unutulmaz ayarlar)
videoyu izledim. tepkiyi balıkçı göstermiyor gibi geldi sanki bana. egemen bağış'IN ŞÜREKASINDAN Bi ADAM diyor bu lafı. eğer ortada bi tepki olsa egemen bağış'ın da terslenmesi, en azından bozulması gerekirdi. ama öyle bi şey olmuyor. birbirlerine hayırlı işler dileşip yollarına basıyorlar. siz de izleyin hatalıysam düzeltin, doğruysam yüceltin. felsefe bu.

edit: balıkçı harbiden ayar vermiş.
ne iyi ne de kötü bakanlardan.
çevirmen eskisi.
ilişkilerini kullanarak bakan oldu.
takip ettiği zihniyet ortada.
kendisine terkib i bend'i okumasını tavsiye ediyorum, özellikle onuncu kısmı; baştan sona cuk oturmak nedir anlar (belki..).

(bkz: terkib i bend in onuncu kısmı)
tam kadro olarak devlet terbiyesinden yoksun bi hükümete sahibiz ne yazık ki.başbakandan sonra egemen bağış'ta bunu sergilemiştir.
ingilizcesi en iyi ve mükemmel olan tek milletvekili ve bakandır.
Bingöl'de doğan,The Baruch College of The City University of New York işletme Fakültesi insan Kaynakları Bölümü'nü bitirdi.Yüksek lisansını aynı üniversitede kamu yönetimi alanında yaptı.ABD New York'ta Turkish Link Danışmanlık, Emlak ve Tercüme Bürosunu kurdu.urt Dışındaki Türkler Danışma Kurulu'nda görev yaptı. AK Parti Genel Başkanı Dış ilişkiler Danışmanlığı'nda bulundu. istanbul Modern ve Santral Müzelerinin kurucuları arasındadır..
birçok sivil toplum örgütlerini bir araya toplayıp , üstüne koca gün orda onların derdini dinleyen,ilk yarım saatten sonra gitmeyen bakan.
"kriz döneminde marx'ın hayaletinin döndüğü yönünde açıklamalar yapıldı. sosyalizmin ne iphone'u ne de plazma tv'si olmuştur" şeklindeki sığ kapitalist bakış açısının alttan üstten rağbet gördüğünü görmemizi sağlamıştır.

(bkz: komünizm/@dr cureklibatur ve bay arkin)
"kriz döneminde marx'ın hayaletinin döndüğü yönünde açıklamalar yapıldı. sosyalizmin ne iphone'u ne de plazma tv'si olmuştur" demiştir.hatırlatmak lazımdı; kendisi at üstünde seyahat ederken sosyalizm uzaya gitmişti.
Nazım Hikmet'in mezarının getirilmesi ile Vahdettin'in mezarının getirilmesi arasında fark olmadığını iddia ederek saçmalamış ve kendisine güldürmüş amerikancı.