bugün

bütün olaylarda parmağı olan, herkesi hareketlendiren, kışkırtan kraldan çok kralcı olan böyle puşt gibin bişey.
(bkz: ben demiyorum başbakan diyor)
(bkz: ne kadar doğru bilemem)
(bkz: tanımam etmem mihrak falan)
mağdur edebiyatı terminolojisi. özellikle zor durumlarda kullanılması şiddetle tavsiye olunur. mesela halkın ayaklandı, daha fazla demokrasi mi istiyor? veriyorsun bundan bir kaç doz, iki üç güne kalmadan evinde zor tuttuğun bir yüzde ellin oluyor. daha ileri vakalarda faiz lobisi ve darbe tehdidi ile birlikte alınması fayda verebilir.

ayrıca http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=216780
dincilerin diline düştü diye malesef götü boklu ergenlerin dalga geçtiği düşmanlarımızdır.

bir gün amerikanlar gelip, "merhaba biz dış mihraklarınız bize şu ırak'a yakın yerlerden biraz toprak verir misiniz" dese kabul edecektir bu mal gençlerimiz.
şimdi de türk sporunu karıştırmaya çalışıyor amın oğulları! sizin ülkenizde futbol yok mu? neden bizim ülkemizin takımlarını yorumluyorsunuz! neden türk takımlarını türkçe değil de gavurca yorumluyorsunuz? türk halkı neden olduğunu çok iyi biliyor.. bu oyuna gelmeyeceğiz!

http://www.youtube.com/watch?v=Jrh76F0PaSI
duacısı olduğum oluşum.
yoksa müslüman bildiklerimizin; aslında hırsız, şerefsiz, kafir olduğunu nasıl öğrenebilirdik ki?
Türkiyeyi yıkmaya çalışıyorlarsa eğer, yanlışlıkla yıllardır hiçbir hükümetin yapamadığı iyiliği yapmışlardır.
3. havaalanını kaldıramazlar hemen o ülkeyi yıkmaya çalışırlar.
yabancı kaynaklı komple teorisi. gezi olaylarının temel sorumlusu(!) yıl dönümü hatırlatıcısı.

Merhaba, ben Dış Mihrak. Adımdan da anlayacağınız gibi sizin ülkenizde yaşamıyorum. Ama ülkenizle çok yakından ilgileniyorum. Çünkü ülkenizde çok büyük bor madenleri, Haliç'te altınlar, gelişmekte bir ekonomi(siz hala fakir olabilirsiniz ama süper ekonominiz var) ve Pamukkale'de travertenleriniz var. ve biz bütün bunları kıskandığımız için, sizi çekemediğimiz için gece gündüz işimizi gücümüzü bırakıp sizi nasıl birbirinize düşüreceğimizi düşünüyoruz. Önce Gezi Parkı eylemlerine katılmaları için kendi militanlarımızı aranıza gönderdik. Ama Suriye'deki militanlarımız gibi eğitmeyi ve silah yardımında bulunmayı unuttuğumuz için biber gazı ve TOMAlar karşısında çaresiz kaldılar. Eylemlere katılan herkese yüklü miktarda para verdik. Sizin almamış olmanız para verilmediği gerçeğini değiştirmez. Vakit gazetesi bulmuş bir tane işte mesela. Ama tam resmi belge falan yok ama vermişiz işte. Sizi provoke etmek için bütün dünya ülkeleri olarak en süper ajanlarımızı aranıza sızdırdık. Çünkü siz size düşmanı gibi saldıran polis, size hakaret eden devlet büyükleri, size iftiralar atan ana akım medya tarafından kışkırtılamayacak kadar gerizekalısınız. Ama o kadar süper bir lideriniz var ki elimiz kolumuz bağlı resmen. Adam o kadar zeki ki bizim savunduğumuz ülkelerle kendisi gelip bizim istediğimiz anlaşmaları yapıyor ve bize hiçbir şekilde gerek kalmıyor. Adam dış mihrakları nasıl savuşturacağını çok iyi biliyor. Zaten liderinizden sonra bize en büyük darbeyi ismail Türüt ve Doğuş vurdu. Yazdıkları zekice şarkılar sayesinde bütün planlarımız günyüzüne çıktı ve çok büyük darbeler yedik. Her ne kadar artık sizi elde edebilmek için Dış Mihraklığa ihtiyaç duymasak da arada itliğine serseriliğine yapıyoruz. Çünkü biz dış mihrakız.
tükiyedeki muhafazakar kesimin her başı sıkıştığında başvurduğu, eşi bulunmaz mazeret. rahat rahat mazeret diye adlandırıyorum bunu çünkü kendi içerisinde bile çok derin çelişkiler barındırıyor bu iddia.

dış mihrak diye bir şey yok mudur? muhakkak vardır. abdde israil lobisi pek ala dış mihrak olarak gösterilebilir mesela. abdde sadece israil lobisi mi var? elbette hayır. neticede ermeni lobisi de var, türk lobisi de var, ne ararsan var. fakat dikkat ederseniz, bunlar abd onlarla aynı çıkarlara sahip olduğu müddetçe güçlüler. israilin kurulması sürecinde çok çok büyük rol oynamış olan siyonistler, ingiltereyi arapların karşısına dikilip israili savunabilmek konusunda yeterince ikna edemediler. sonunda da ingilizler onları dört tarafı arap düşmanlarla çevrili bir halde terk etti.

şimdi almanyada sayıları milyonları geçen türklerin bir dış mihrak olarak kabul edilmesi mümkün değil midir? pek ala mümkündür. hele senin cumhurbaşkanın, başbakanın almanyada mitingler verirken merkelin en ufak bir türk sorununda çıkıp da "bunlar hep dış mihrakların oyunları, türkiye lobisinin oyunları, mesutun bizi seçmesine tahammül edemediler, dünya kupasındaki başarımızı kıskandılar" diyemez mi? herhalde diyebilmesi lazım.

ama politik açıdan tüm bunlar birer acizlik belgesidir. çavuşesku da her fırsatta dış mihraklardan bahsederken aslında farkına varmadan kendi acziyetini ortaya koyuyordu. neticede bir ülkenin halkının önemli bir kısmı, bir takım dış mihrakların oyununa gelerek kendisi için bir takım hak ve özgürlükler talep ediyorsa, hükümet ise bu taleplere cevap veremiyorsa, artık bu sorun bir dış mihrak sorunu olmaktan çıkmış, o ülkenin iç meselesi haline gelmiştir. fransızlar fransız ihtilalini, ingilizlere karşı yardımda bulunmak için gittikleri abdde gördükleri gelişmeleri taklit ederek yaptılar. yani diyebiliriz ki amerikalıların ingiltereye isyan etmesinde hem fransa (bir dış mihrak olarak) rol oynamıştır, hem de aynı fransızlar abdde gördüklerinin neticesi olarak kendi ülkelerinde başlayan bir devrim hareketinin kıvılcımını çıkarmışlardır.

bu demek değildir ki bu insanlar dış mihrakların oyununa geldiler. hayır. britanya krallığının amerikayı zapt edecek bir meşruiyeti kalmamıştı. benzer şekilde fransız kralının da fransız halkını yönetecek gücü ve takati kalmamıştı. bu saatten sonra tüm bu olan biteni dış mihraklara bağlamanın anlamsızlığı ortada değil mi?

ülkeler elbette birbirlerinden etkilenirler. bir türkün fransada gördüğü bir sistemi türkiyede de görmek istemesinde bir sakınca yoktur. öte yandan aynı şahıs, bu taleplerini kabul ettirebilmek için fransadan açık bir destek alıyorsa ve ülkede çeşitli provokasyonlarda bulunuyorsa, hem bir yandan bu taleplere karşı oluşan kamuoyu baskısını uygun şekilde dindirmek, hem de provokasyona sebep veren yapıları çökertmek bu ülkeyi yönetenlerin görevidir. bu yüzden biz onlara "yönetici" diyoruz.

"dış mihraklar izin vermiyorlar ki belimizi doğrultalım." bu yakarış aslında acizliğin itirafıdır. osmanlı devleti kurulduğu tarihten itibaren çok yoğun bir dış baskıyla karşı karşıya kalmıştı. tebaasında neredeyse müslüman nüfus kadar ortodoks hristiyan varken bile ortodoksların önderi olan bizansa ve konstantinopolise savaş açabildi. ve muvaffak da oldu. sonrasında o ortodoks hristiyanları devlete bağlı tutma konusunda da muvaffak oldu. zaten bu şekilde güçlü devlet olursunuz.

bu bakımdan "biz çok güçlüyüz" söylemleriyle "dış mihrak" söyleminin yöneticilerimiz tarafından kullanılma sıklığının aynı dönemde artması çok yaman bir çelişkiden ibarettir.
mihrağın anlamını bilmememize rağmen en çok kullanılan sözdür.
görsel
ülkeyi yönetmeyi beceremiyoruz demenin akp'cesi.
Kim amk bu dış mihrak burada bir sorum olacak simdi sen almanyayı dusun adamlara kimse mudahale ediyormu sen tutturmusun dıs mihrak cahil avutma sözü.
Herkes dış mihrak diyor ama kimse dış mihrakların kim olduğunu bilmiyor.