bugün

her düşen insanın mutlaka yaptığı eylem. refleks. bir iki adım atılır , kıpkırmızı bir yüzle büyük bir kinle ''neden düştüm dercesine'' arkaya dönüp bakılır.
ben salak değilim, durduk yere düşmedim. bakın yerde bir arıza var, belki kaygan, belki baska bir şey anlamında yaptıgı dikkati baska yere cekme ugrası icine girmiş kişinin düstügü noktaya bakması.
düşüp kalktıktan sonra bir daha arayıp sormamaktan daha şerefli bir davranıştır.*
önceki düşüş rekorun egale edilip edilmediğinin merakıdır.
bakıltıktan sonra sağlam bir küfür, akabinde okkalı bir tekme atılarak etraftakilerin size bakmasını engelleyerek tamamlananması gereken hadise.
(bkz: insanin ayaginin takildigi tasa bakmasi)
nasıl düştüğünü anlamaya çalışan bünyenin yaptığı refleks bir harekettir. küçüklüğümüzden kalma bir davranışta olabilir. şöyle ki, çocukken evde düştüğümüzde ya da sehpaya, masaya v.s çarptığımızda ağlamaya başlardık ve annemiz olmadı babamız olmadı abla ya da abimiz bizi ağlatan nesneye ya da yere kafa göbek dalardı. dövülen eşyayı gördüğümzde psikolojik olarak susardık. bu karmaşık konu ile alakalı olma ihtimalide vardır. ancak yetişkinliğin verdiği erdem ile tutupta sokak lambasına ne bileyim mazgala falan dalacak halimiz olmadığından bakmakla yetiniyoruz. *
nasıl düştüm la be diye geçirirsin içinden.
birde düşülen noktaya tükürmek diye bişey vardı para bulunur derlerdi.atıyor muyum ne?
bakıldığında yumuşak bir parça görülüosa çanak kırılmış demektir hemen olay yerine yakın bir hastaneye gitmek gerekir