bugün

iş cinayetlerine, emek hırsızı, işçi katili patronlara ve milyarderlere, din tacirlerine, sadece zenginlere özgürlük vaat eden seküler liberal vaizlere, kaosa, çocuklara ve bebeklere sonsuz acılar yaşatan entropi canavarına ilham verip onu kontrol eden ve milyarlarca insan savaşıp kan dökerek kendisine tapınsın isteyen tanrısal denebilecek, tamamen karanlık, tamamen maddi alemden ibaret bir tanrı mevcut.

ve maymun vücudundan hallice bu hayvani bedenleri, kırmızı et ve yağdan ibaret uzuvlarımızı anlamlı kılan tek şey, evreni aşan ilahi nurun maddesel bedenlere hapsolmuş ruhudur.

hepimiz, o nurdan rücu ettik ve şeytani tanrının kontrol ettiği dinsel telakkilere, ekonomik doktrinlere, siyasi yönetimlere, hayvani şehveti, doyumsuzluğu ve maddi dirilişi kutsayan, cennet cehennem hülyalarına, ütopik ve distopik maddi ebediyet tasavvurlarına boyun eğmezsek fani bedenlerle birlikte çürümekten kurtulacağız.
kartellerin, terör örgütlerinin, sermayenin dahi patronları, ceberrut muktedirleri varken hayvanları ve insanları, onun da ötesinde göğteki cisimleri birbirlerini parçalayıp tüketmeye yönlendiren şeytani, kötücül bir kudret olduğuna inanmamak cehaletten, akılsızlıktan başka hiçbir şey değildir.

çünkü bilinen her şey zıttıyla mevcut. buna yaradan ve rabbimiz de dahil. bu iki tanrı olduğu anlamına gelmiyor. sadece iyi ve kötü, doğru ve yanlış gibi, aydınlık ve karanlık gibi karşıt güç mevcut hiçliğin iki veçhesinde.
evrenin iliklerine işleyen entropik kaos ve her şeyin birbirini parçalayarak beslenip varolduğu yıkıcı düzen onun fısıltılarını taşıyor. hiçbir insan müdahalesi olmasa da, insan dahil canlılara bilerek ve isteyerek acı çektiren, onları birbirlerini parçalamaları için güdüleyen, kara deliklere gezegenleri yutturup ışığın yerini soğuyan ebedi karanlığın almasını sağlayan maddesel bir tanrı var.

şeytani içgüdülere sadık kalan her bir insan da bu kötücül kudretin tesiri altındadır.