bugün

the cranbrries in bury the hatchet albumundeki leziz sarkisi.
(bkz: ağlatan şarkılar)
leziz kelimesinin çokça yetersiz kaldığı cranberries güzelliği.diğer $arkılarına nazaran bu $arkıda dolores'in sesi öylesine çaresiz ve naif çıkar ki insan ister istemez hüzünlenir.çok basit bir müziğe sahip olsa da sözleri adamı yer bitirir, bunyeyi dağıtır.
dolaresin dinlendirici sesinin şarkıyı daha da dinlenesi yaptığı, yorgunluğu bir çırpıda alsa da hüzünü yerleştiriveren güzel şarkı.
'how could ı let things get to me so bad? ' cümleciğiyle yaşları saklandığı yerden çıkaran, tuzuyla yüzü yakan, iz bırakan, ruhu kavuran, sarsıcı melodileriyle yaşamdan koparan, dolores in inanılmaz sesiyle bütünleşen parça. aman dikkat..
Bir yoldayım, alabildiğine düz ve uzun bir yolda, üzerimde siyah bir palto ve boynuma dolanmış bir atkı, benden başka kimse yok etrafta ,yolun her iki yanında sıra sıra ağaçlar, kar öyle güzel örtmüş ki zemini ve ağaçları manzara insanın kanını ısıtıyor, etrafıma bakıyorum her şey durağan, ilerlemek istiyorum ama o muazzam beyaz örtüyü ayak izlerimle bozmaktan da korkuyorum yine de adımımı atıyorum ve bir mucize oluyor, adeta havada süzülüyorum ve adımlarım kar örtüsüne usulca değip onu bozmuyor, gülümsüyorum ama içimde garip bir hüzün var, ne olduğunu bilmediğim, bimek de istemediğim bir hüzün, ağaçların dallarından ara ara kar topakları yere düşüyor ve zemindeki karın şeklini değiştiriyor, benim ayaklarımın aksine, nihayet yolun sonundaki donmuş gölün kıyısında kartpostaldan çıkmışcasına duran o harikulade evi görüyorum ve adımlarımı sıklaştırıyorum, gece gece gibi değil, gökyüzündeki milyonlarca parlak yıldız ve karın beyazı ışığım oluyor, eve yaklaştıkça yüreğim kıpır kıpır oluyor, sonunda onu görüyorum, pencereden bakıyor, biraz daha yaklaşıyorum, biran onunda beni gördüğünü sanıyorum, bakışlarımız bir saniyeliğine de olsa kesişiyor ama sonra çeviriyor gözlerini donmuş göle doğru, sonra gözlerinin dolu dolu olduğunu fark ediyorum ve tek bir gözyaşı damlası sol yanağından süzülüyor, ağır çekimde izlermiş gibi izliyorum o damlanın yer düşüşünü ve yerde küçük bir krater açısını, sonra bir şey daha ferkediyorum, nefes alırken ağzından çıkan buharı, benim çıkaramadığım buharı...şarkı bitiyor...

tanım: Duru ama aynı zamanda yakıcı bir Cranberries şarkısı.
tuhaf bir şekilde ruhu dinlendiren şarkıdır. sözleri üzsede insanı müziği sıcak bir yatak gibi rahatlatır, acı birlediği tebessümle akıtır gözyaşlarınızı.
sık dinlense bile sıkmayan şarkılardan biridir. biraz kafa dağıtmak, dinlendirmek için birebirdir.
dinlemek isteyenler için :

--spoiler--
http://www.youtube.com/wa...rd7x8&feature=related
--spoiler--
do you remember diye başlayan ve insanı düşüncelere sürükleyen ve durmadan bağırmak ağlamak hissi uyandıran mükemmel şarkı.
acıya alışkın bir bünyeye sahipseniz, bu şarkı sizi dinlendirir.
huzura kavuşturur.
böyledir dolores o riordan'ın müthiş tatlı sesi.
Tribe sokma gibi bir özelliği bulunan nadide bir şarkı. Dolores iş başında denilesidir.

like dying in The sun...