bugün

ölümlerinden bugüne geçen süre *, öldükleri güne değin yaşadıkları yıl sayısından * daha fazla olan 3 fidan.
amerikan emperyalizmi karsitligi maskesi altinda moskof usakligi yapan kagittan kaplanlar. bugunun ihanetlerini yasayan biri olarak, idamlarinin biraz agir bir ceza oldugunu dusunmeye basladim yavas yavas. bu 3 genci idam ettikse bugunkuleri niye yasatiyoruz ? bugunkuleri yasatiyorsak bu 3'unu niye oldurduk ?
devletin üç fidandan aldığı intikam...
deniz,yusuf,hüseyin.
asılarak yüce devletimiz büyük bir tehlikeyi kıl payı atlatmıştır,herkese geçmiş olsun.
ayrıca tanrı türkü korusun...
cinayet isleyenlerin bile 4-5 sene sonra serbest kaldigi bir ulkede, kansiz eylem yapip idam edilen 3 gencimizdir. amerika'ya hos gozukmek ve bazi kesimleri sindirmek icin idam edildikleri aciktir.

illegal bir eylem gerceklestirmislerdir. orasi tartisilmaz ancak cezasi idam olmamaliydi.
Şarkışlaya düşürmesin oy
Allah sevdiği kulunu
Gemerekte çevirmişler
Deniz Gezmiş'in yolunu
Gece Elmalıda kalmış
Amancılar iyi solmuş
Uzatmalı iyin biri
Yusuf'u gafletle vurmuş
Dağların olayıydım
Okur-yazar olaydım
Deniz mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım
Yusuf mahkemeye düşmüş
Avukatı ben olaydım

unutulmadınız unutulmayacaksınız
resmi fasistler tarafından katledilen üç devrimci genc.
(bkz: ankara dan bir haber var)
ölümsüzlüğe eriştikleri gün içinde bulunmaktan, ölülerinden bile korkanların çırpınışlarını görmekten mutluluk duyduğum, inançları uğruna ölmeyi göze almalarını gururla hatırladığım, ülke tarihinin en büyük cevherlerinin olan, benim gibi binlercesi tarafından saygıyla anılan devrimci kişilerdir. huzurla yatın.

edit: imla.
kemalistim diye kıçını yırtan insanların, kurtuluş savaşında on binlerce insanın öldüğünü unutmamakla beraber, türkiye için bu 3 gencinde bir şeyler yaptığının(yapmaya çalıştığının)bilincinde olarak, ulu önderin yolunda ilerlerken örnek alması gereken 3 gençtir.z ira bu 3 genç tam olarak ata'mızın bursa nutku'nda belirttiği özelliklere sahip olan gençlerdir ve ideolojileri belli bir kesimin değil, tam bağımsız türkiye özlemini içinde taşıyan herkesin ideolojisi olmalıdır.

ayrıca bu 3 genç mustafa kemal yürüyüşünü de başlatanlardandır. deniz gezmiş ve arkadaşları insanları bu yürüyüşe şu sözlerle davet etmişlerdir:

"Büyük Türk Milleti!

Atatürk için toplanalım!

Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluş idealini yaşatmak için,

Mustafa Kemal devrimine saldıran karanlık güçlere dur demek için,

Milletçe yabancı uşaklığına düşmekten kurtulmak için,

Tam bağımsız geçekt-en demokratik Türkiye için,

Gazi Mustafa Kemal'in Milli Kurtuluşçu saflarında toplanalım.!

Yaşasın Türkiye! Yaşasın yarının bağımsız Türkiyesi için mücadele!"

Evet bu 3 genç ve daha niceleri birer kahramanlardır ve atatürkçülerdir. bazı atatürkçüyüm diye geçinip dünyadan haberi olmayan, atatürkçülüğe bilinçli veya bilinçsiz şekilde zarar veren insanların aksine.

edit:imla
"Deniz, Yusuf, Hüseyin anılıyor
Yeri: Ankara Karşıyaka mezarlığı
Tarihi: 06 Mayıs 2008
idamlarının 36. yılında devrimin üç karanfili
Deniz, Yusuf, Hüseyin anılıyor.

Yer:Karşıyaka Mezarlığı 2 Nolu kapı

Saat:11.30 Toplanma

12.00 Anma töreni

12.30 Geçit töreni

Ankara Darbe Karşıtı Platform"

http://www.sendika.org/em...anda.php?tarih=1210021200
şöyle bir kabaca sözlükteki siyasal aforizmalara bakıldığında, bu üç ismi sevenlerin sevmeyenlere göre daha saldırgan olduğunun kanıtı olan, üç rus kırması ceset.
enternasyonalist, moskofçu , marksist ve leninist bünyelerce sahiplenilmeye çalışılan kemalist devrimci.

ağzından etmediği sözler söylendi****, efsaneleştirdiler.

biz denizi, yüce türk milleti diye haykırışlarından, atatürk devrimine sahip çıkışlarından, mahir'e komprador devrimci deyişinden biliyoruz.

biz denizi asil kanından, bu vatan , bu millet için atan yüreğinden biliyoruz.

o adam gibi adam ki, kendisi ve yandaşları 6ncı filoyu denize dökerken; zamane ülkücüleriyle kol kola "kahrolsun faşizm" pankartı açan moskofçular, enternasyonalist global sermayenin uşakları şimdilerde sahiplenmeye çalışıyor denizimi.

kendi ideolojilerinden terörist haricinde adam çıkmayanlara lafım ; hoşt. koca, koskoca bir hoşt!

geçen yüzyıldan kalma kitaplar okuyarak devrimcilik oynayanlara; hoşt! hoştun!
Onlar üç çocuktular, hayatın uzun yolculuğunda üç yumruk.
Dört mevsim umut.
Tek odalı evlerden çıkan, üç aslan yürek.
işçilerin görkemli gösterileri vardı o yıllar. Gençlik şarkıları...
Karartma geceleri, kontroller ve bütün baskılara rağmen gülümseyen yüzler.
Ve inadına yaşamak şarkıları söyleyen, üç kişilik hayat orkestrası...

***

Üç çocuktular, üç namuslu karınca.
Ülkesini seven üç yürekli asker.
Ellerinde cep fenerleri...
Fabrika kapılarına da güneş doğacak zannettiler.
Grevlere gözcülük yaptılar, halay çektiler işçilerle.
Birbirlerinin kollarında vuruldular, yorulmadılar yaşamaktan.
işçiler kendilerini satmayacak zannettiler.

***

Üç çocuktular.
Patlayan üç tomurcuk.
Darağacında sandalyeleri tekmelenen üç küçük ceylan!
Başkalarına uyandılar her sabah.
Kanatlarına umut doldurdular kuşların.
Onur kavgaları verdiler, namussuz düzenin padişahlarına karşı!
Kasten yoksul bırakılan bir toplumu, uyandıracaklarını sandılar.
Görüldüğü yerde vuruldular.

Üç çocuktular.
Üç yangın yürek.
Üç yanmış cigara...
Bir gecede yaşlarını büyüttüler, kısa kesmek için hesabı...
Ucuz tükenmez kalemlerle yazdılar kaderlerini.
Gövdelerini kızgın demirle dağladılar, ağlamadılar arkalarından.
Nasılsa ölüme sevdalıydı hepsi de altın bir tepside kellelerini sundular acımasız düzene.
Rodrigo'nun konçertosunu bile esirgeyip!

Yürek hesabı yapılmıyor artık.
Ve bugün bu ülkede televizyonlardaki pespaye kadınların şarkısı, yiğitlerin türküsünü susturmuştur.
Şarkıcısı, futbolcusu, gazetecisi memleketini satmıştır.
O yüzden yüksek dozda kaypaklıkla beslenen sistemde, yükselen değer alçaklıktır.

Canlarını ülkeye armağan edenlere bu ülke, dün de bir şey vermedi, bugün de...
Oysa o çocuklar, bir ömrü ülkelerine sebil ettiler.
Onlar papatyaydı, karanfildi, güldü.
Hiçbir şey sebepsiz yaşanmamıştır.
O üç çocuk, şimdiki çocuklar yaşasın diye öldü.

http://takvim.com.tr/yalcin.html
emperyalizme karşı kanının son damlasın kadar savaşmış devrimcilerdir.

"onlar ülkemizde devrim mücadlesi için en önde yürüdüler. arkalarında onurlu bir miras bıraktılar."

68'in 40. Yılında Gençlik Mücadelesi Tarihi (Görüntü)
http://www.kolektifler.ne...hp?bolum=yazi&no=1825
önümüzdeki günlerde anacağımız devlet maskesi altındaki faşismze kurban verdiğimiz üç körpe fidan... unutmadık hala hatırlıyoruz...
daha yararlıları için;
(bkz: henry-eto-messi)
...devrimciler ölür ama devrimler durmaz sürer...
güldüler. asılırkende güldüler.

olur mu ecelsiz 3 canı almak. olur mu gülleri dalından kırmak.
devrım sehıtlerı.
dar agacında uc fıdan .

düşünceler bile göz altındaydı.
her kitap sakıncalı,her öğrenci şüpheliydi.sol anahtarı bile yasaklıydı,notaların altında bir halt karıştırmasınlar diye.
dünyadaki en ucuz ve en ağır emekçiler bizdeydi.maden işçileri,dokumacı işçiler.....

sömürüye karşı özgürlüğün savaşçısı olmak,deniz gezmiş gibilerine nasip olmuştu.onu yalnız bırakmak da işçilere nasip oldu.

deniz gezmiş,sofradaki yeri öküzlerden sonra gelen kadınlarımız için vardı.
analar,babalar,çocuklar için vardı.
sırtında işçiliğin yeşil parkası,saçlarında rüzgarın deli hırkası.
ölümden birkaç kez terhis olmuş bir hayat askeri.
ayakları zincirliyken başı göklerdeydi de,güneşi zaptedecek yürek bile vardı onda.
aydınlık düşlerini,karanlık gerçeklerin yerine koyamadı.
doyamadı gençliğinin hayrına bile...

şimdi futbolu din bellemiş gençliğin,deniz gezmiş'i anlamasına imkan yok
dün deniz gezmiş'i yolda bırakan işçilerin,işçi düşmanlarına oy vermesinin bir açıklaması varsa da kendilerine kalsın.
onlar televizyon dizilerindeki soytarıları kahraman belleyerek,duvarlarını süslesinler.

haramileri,hayali ihracatçıları ve insanları otel odalarında diri diri yakanları bile özel kanunlarla koruyanlar deniz gezmiş ve arkadaşlarını astılar.
zor büyüttüğümüz insanlarımızın kolay öldürülmesine izin verdik.
tıpkı,bugünkü ihanet palazlanmasına izin verdiğimiz gibi.
tıpkı ''muteber ailelere'' geçit verdiğimiz gibi.

''demokrasilerde rejim sadece halkın korumasındadır'' deyip,birbirlerini koruyan politika dünyasında,nice masum insanı bizler astırdık.
darağaçlarında asılan o fidanların yaşamalarına izin verilseydi,onlar da bizim çocuklarımızın harika ders kitapları olurdu.
ama ne yazık ki,darağaçlari meyve vermiyor!!!
normal solcu gençlerken asıldıkları için efsaneleşmiştir. şahsi fikrim bu kişileri abartmamak gerektiğidir. facebook'ta orada burada sayısız paylaşımlar görüyoruz 10 kasım'da bu kadar görmedik arkadaş yavaş.
kanunlar hoşuma gitmiyor diye karşı çıktılar ve karşı çıkmakla kalmayıp silahlı mucadeleye giriştiler..Her karşı çıkan silahlı mucadeleye girse ne olurdu bu memleket? Kimse bilemez. Daha sonrası bir sürü suç işlediler..Adam kaçırma,polise ve askere kurşun sıkma. Kuyumcu soygunu ve bir sürü olay..

Deniz Gezmiş, Mahir çayan ve diğerleri Apo ile Murat karayılan ile aynı görüştedirler..

(bkz: kağıttan kaplan)
1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu ve yöneticilerindendirler.
12 Mart Darbesinin ilk günlerinden sonra Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada Elmalı'da iken, Gezmiş ise 16 Mart 1971 salı günü Sivas'ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri'ye getirildi.[kaynak belirtilmeli] Buradan Ankara'ya zamanın içişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu'nun makamına götürüldü.

Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası'nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi'nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 16 Temmuz 1971'de başlayan THKO-1 Davası'nda TCK'nin 146.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararı;

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kununun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi.


idam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. ismet inönü "siyasi suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte red oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.

Olaydan 15 yıl sonra, Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: " soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri " yorumu yapar. Mahkumların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylar.
idam edilmeden önce Alman Der Spiegel dergisinde çıkan son yazısında "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! yaşasın marksizm-leninizm. yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! yaşasın işçiler, köylüler! kahrolsun emperyalizm!" dediği belirtildi. idama tanık olan avukatı Halit Çelenk'e göre ise son sözleri "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Marksizm-Leninizm'in yüce ideolojisi. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler" olmuştur.
(bkz: voltran voltran voltran)
nerede, neyi, niçin, devirdikleri anlaşılamamış devrimciler.
(bkz: devrile devrile efsane olmak)
35 milyon metrekare vatan toprakları işgal altındayken,bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.Mustafa Kemal sağ olsaydı çok şaşırırdı.Hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir.Anayasamızın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık.Bu sebeble anayasal bir davranışta bulunduk sözleriyle ünlü kişilerdir.