bugün

özlenendir.
seni hiç tanımıyorum ama şu güzel günlerde rahat uyuman için senin içinde dua edeceğim.
zaman ne çabuk geçiyor, güzel insan mekanın cennettir umarım, tanrı sevdiklerini yanına erken alırmış öyle der büyüklerimiz, dualarım seninle.
hayata tutunuşuna her daim imrenerek baktığım, şimdilerdeyse msn listesinde her görüldüğünde burukluğa sebep olan, hoş sohbetlerde imzası olan,özlenen yazar.*
kendisiyle hiç tanışma fırsatım olmamasına rağmen, ne zaman nikini sol framede veya kendisinin yazdığı bi entrysini görsem içimi hüzün kaplatan yazar. resimlerinden anladığım kadarıyla kendisi galatasaraylı bi aslanmış da benim gibi. ayrıca nikaltında yazılanları okuduktan sonra 'ulan keşke biraz daha erken gelseydim de sözlüğe, kendisiyle iki muhabbetin belini kırabilseydik' diyesi geliyor insanın. hani insanın çok nadir 'ulan keşke şu adamla arkadaş olsaydım' dediği insanlar olur ya... sen de benim için öylesin işte.

peki bu yazıyı yazmaya beni ne itti ? hiç tanımadığım birisi için neden böyle bi yazı yazdığımı düşünebilirsin yukardan. bu entryi kısa da kesebilirdim, yattığın yerde rahat uyu diyip de bırakabilirdim. ama şu 1-1.5 senelik yazarlık dönemimde, hakkında o kadar övgü dolu yazıya denk geldim, ve denk geldiğim o kadar iyi niyetli entrylerin oldu ki, ister istemez kafamda bi damdaki deli yarattım ve onunla yakın arkadaş olmak istedim, şimdiki adıyla panpa... keşke olsaydık da, sağlık olsun. belki de hindular haklı çıkar da başka bi hayatta arkadaş oluruz ha. *

entrymi klişe bi şekilde sonlandırmak zorundayım panpa, zira bu işlerden pek anlamam.

yattığın yerde rahat uyu, toprağın bol olsun...
kendisini tanımamış olsam da girilen entrylerden anladığım kadarıyla sevilen, sayılan ve hoş sohbet birisiymiş. gerçekten içim burkuldu "keşke daha önce gelseydim sözlüğe" dedirtti.
ölüm yıldönümü.
yeniden; allah rahmet eylesin.
ölüm yıldönümü, saygıyla anılası bir yazar.
bir sene olmuş.
orada bir hayat varsa, gelince görüşürüz deli!
bir zamanlar o kadar keyifliydi ki nick altı yazmak, dostlarla nick altından mavra çevirmek. deli'm sen varken bunların hepsi anlamlıymış şu an onu anlıyorum.

koskoca sene geçmiş sen gideli, daha dün gibi duruyor yanaklarımda senin gittiğin gün akıttığım gözyaşları.

gittin, buraları sensiz bıraktın, bizi sensiz, galatasaray'ımızı sensiz..

şimdi yapılan her transferden sonra "sarııııı" diye msn'de yazacak insan arıyorum "kırmızıııı" diye cevap verecek.

yoksun, senin gibi hiç kimse de yok, sen şimdi çok uzaklardasın sesimi duymazsın biliyorum da, duy ulan! senin gibi bir "adam" yok şimdi..

gruplar o kadar sessiz ki, hiçkimse ile konuşmak içimden gelmiyor sen gittin gideli, entry girmeyi bile canım istemiyor, skype sen gittin gideli sessiz.. arama sesine o kadar çok hasretim ki, "gelen çağrı: damdaki deli" uyarısı çıkmıyor ne zamandır..

doğru ya yoksun, gittin, beni ve bizi böylece bıraktın gittin..

her gün şu yeni stad yapılsın fener derbisine gidelim beraber derdik, ali samiyen yıkıldı, stad bitti, ama sen yoksun.. hani birlikte nevizade geceleri'ni söyleyecektik, maçtan sonra da nevizade'ye gidip içecektik ulan!

ultraslan'ın "hakan" abisiydin,

benim "deli'm"..

huzur içinde uyu kardeşim, "sarı-kırmızı" çiçeklerin hep göğüsünde olsun!
(#5302497) entrysiyle gördüğüm, yüzümde tebessüme yol açan insan.tanımadığım ve tanıyamayacağım bir insanın yazdıkları yüzünden sabahladım bugün.çok sevdiğim abimin adı da hakandır, oradan da olsa gerek daha bir içime işledi ölümün.aslında kafamda söylemek istediğim çok şey var ama nasıl toplarım ya da toplayabilir miyim kestiremiyorum.bir anlamı yoktur senin için ama benim hayatımda yazdıklarınla, hakkında yazılan bunca güzel şeyle bir şeyler değiştirdin. ne diyeyim allah rahmet eylesin mekanın cennet olsun güzel insan.allah geride kalanlarına sabır versin...
hacı naber? dediğimde, her zaman iyiyim kelimesini kullanıyordu. inadına, ibret olsun diye. biz, en ufak bir şey de soranlara, kötü, böyle hayatına amına koyim diyorduk. onun kadar hayata tutunan, hayatı seven ve her şeye rağmen isyan etmeyen bir insan daha tanımadım.

bunu ilk defa burada söylüyorum. en yakın arkadaşları bile bilmez belki ama, ben bu adamla aynı kadını sevdim. ilk başlarda ön yargılı olarak yaklaşsam da, daha ilk konuşmamızda o kadının da bana yaptıklarının aynısını ona yaptığını gördüm. dost benimsedim, o da. aslında ikimizde tesadüfen öğrenmiştik aynı kadını sevdiğimizi. uzun gece konuşmalarından sonra o anlattı ben dinledim, ben anlattım o dinledi. bazen o bana, bazen ben ona destek oldum. hacı bazı kadınlar çok yalan söylüyor, herhalde kaybetmemek için. ego tatmini için dememe kalmadan, o bana benzer şeyleri söyledi. kafama takmamam gerektiğini, böyle ayrılıkların çok çabuk unutulacağını, aslında ikimizinde uçurumun kenarından döndüğünü anlattı. o günden sonra gerçekten onu bir dost olarak gördüm ve bütün ön yargılarımı bir kenara bırakıp, geyik grubumuzda her türlü muhabbetin içinde yer aldım.

geldiği zaman ortalık şenleniyordu. somurtan suratlarımızı güldürüyordu. bize üstüne basa basa, gülümsemesi ile hayatın yaşanılabilir taraflarını anlatıyordu. sonra bir anda kayboldu, ara sıra geldi. derken, geçen sene kardeşinin facebook duvarında yazdığı yazıyı görünce, bütün gruptakiler inanamadık. kardeşinin şaka yapıyor olabileceği ihtimali dışında aklımızdan hiçbir şey geçirmedik ama ondan haber almak gerekliydi. herkes seferber oldu. belçika'daki bütün rehabilitasyon merkezleri, hastaneler arandı. en son moonlight sonata babasına ulaştı ve kötü haberi verdi.

inanmak. hayatımda sevdiğim kişilerin ölüm haberlerini aldığımda tek düşündüğüm şey inanmaktı. için için, doğrudur diyerek kendimi alıştırmak istesem de, inanmamak için de her şeyi yapıyordum.

biliyorum sen yine küfür edeceksin ama bir kaç damla yaş daha süzüldü gözümden. geleceğiz bizde bir gün. ölüm ne ki, uyku hali. biz de senelerdir çektiğimiz uykusuzluğumuzu tamamlar, yanına geliriz.

olm, aslında o kızın hayatı yalanmış lan. ben daha neler neler öğrendim aklın hayalin durur. gelince anlatırım. beraber söver sayarız anasını satayım. valla bak, iki damla gözyaşı amına koyim. hiçbir şey olmaz.

ali samiyen'i de yıktılar be hakan. söylüyorduk ya, amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar. aynen öyle işte. melo, muslera neyin geldi. ünal başkan yardırıyor. bu sene şampiyon oluruz belki.

hoşçakal büyük galatasaraylı.
(bkz: aşık olunası erkek/#7797992)

entry'sinde hala yaşıyorum kısmında gözyaşlarıma hakim olamadım..

bir kez daha, Allah'a emanetsin kardeşim..
Allah rahmet eylesin Mekanı cennet olsun.
onun öte aleme göçtüğü gün benim yeni şehrime taşındığım gündü. bir yıl olmuş. ölümlerde ağlayamam ben hep nasıl biri olduğunu anımsarım ölenin. sen, şikayetimde anımsayıp sustuğum yegane insanlardansın. olumsuzluklarına rağmen sızlanmayan, gülen, güldüren güzel insan. iyi ki tanışmışız. mekanın cennettir eminim.
(#8060912)
kendisine saygılarımı iletirim. mekanı cennet olsun. varsa günahlarıda affolsun.
sözlükte okuduğum en güzel entry nin sahibi yazar.
#5302497 okurken hem güldüm hem de gözümden yaşlar süzüldü be sözlük. mekanı cennet olsun.
akıllı adammış. gitmesi yazık olmuş.

(#5646630)
Boğazımdaki o düğüm her an açılıcak ve göz yaşlarımı tutamıycam diye korkmaktan sözlüğe giremiyor skype açamıyorum, telefon rehberim de h harifne bile basamıyorum.

Gitme demiştim, hiç gitmem ki dedin. Hiç sözünü tutmadın işte.

Tek tek entrylerini okuyup nick altlarımıza baktım. Şimdi görsen beni ne kadar kızarsın ağlıyorum diye ama kızma sende sözünü tutmadın!
sonsuzluğa ulaşmış , pek tanımadığım ,eski uludağ sözlük yazarı .
gerçekten hem çok sağlam bir yazar, hem de çok iyi bir insanmış. mekanı cennet olsun...
özlenen...
sözlüğe girdiğim her seferinde ya nickaltına ya karşılama mesajına ya da bir entrysine denk geldiğim; kaybedişimizin ardından geçen zamanın unutturamadığı yazardır.

çok muhabbet etmedik, tanışmadık; ama bu sözlükte bir zamanlar herkes nasıl tanımadan alıştıysa birbirine, öyle alışmıştık biz de.

bu sözlük çok kayıp gördü. sanırım hepsinin eksikliğini sonsuza kadar duyacağız.
hah işte, yine durup dururken ille de heaven'i özledim ben bile. heaven nickini alamayınca nickini böyle seçen, en sonunda da gökyüzüne giden...

hepiniz huzur içinde uyuyun...