bugün

biraz yüzsüzlüğe kaçan yazarın olası eylemi.

şöyle ki bir yazar, işlediği suç yüzünden x gün cez alır ancak yazarın o günlerde sözlükte zirve tertiplemek gibi aslî(!) bir görevi vardır. mesajlaşması gerekir, entry girmesi gerekir, faal olması gerekir. fakat cez aldığı için bir anda görünmez adama dönüşür, işleri de hâliyle aksar.

bu durum sonucu sözkonusu yazarın kafasında bir ampül yanar ve misal msn'den bir mod yakalar "aabeee..benim şu cezÂyı 10 gün ileri atsak ? bak haftaya zirvem var, sen de gel baş köşe senin olsun, he mi aaabiii ? aaabiii ??" şeklinde ricalarda(!) bulunur. oysa ki boşunadır..boşuna olmak zorundadır.

zir uludağ sözlüğün halk düşünürü salça bu konu hakkında şöyle der;

- bu şeye benziyor, bÂki mercimek maç içerisinde ikinci sarı kartı görüyor, "hocam" diyor "haftaya fener derbisi var, benim cezâyı ileri bir tarihe atsak ?"

eh..alacağınız cevap da hâliyle "siee" olur.
bu olay futbol sahalarında yaşandığı takdirde, nasıl bir sahne ile karşılaşabiliriz onu inceleyelim;

futbolcu oynanan maçta sarı kart görüyor ve ligde gördüğü 4. sarı kart olduğundan bir sonraki hafta cezalı konuma düşüyor ve o hafta derbi var. federasyona gidip "ya bu hafta derbi var, benim cezayı ondan sonraki haftaya alır mısınız?" gibi bir ricada bulunuyor.

sen birine arkadan dal, sonra gel türkiye futbol federasyonu'na, cezanın ileri bir tarihe alınmasını talep et. hiç olur mu ha, olur mu?

onun yerine derbi maçı öncesi biraz daha sağduyulu olunup, gerekirse derbi maçı esnasında bile sarı kart görülse, bir sonraki hafta oynanan maçta sahada olunulmaz. biraz özverili olmak lazım..

futbol sahası = sözlük
futbolcu = yazar
sarı kart = uyarı
ceza = çaylaklık
derbi = zirve
arkadan dalmak = hakaret etmek
türkiye futbol federasyonu = uludağ sözlük moderasyonu
derbi maçı esnası = zirveden notebook ile sözlüğe girmek
çaylak: beni yazar yapar mısın?
mod: niye?
çaylak: bir zirve organize edip çıkıcam.
mod: burası ciddi bir müessese..

(bkz: bana bunlarla gelmeyin)