bugün

falezlere gidip bi sigara yakıp, denize bakıp, ah edip, unutulan durmu.
"Sadece sıkıcı insanlar sıkılır." ~Chinaski.

Eveeet var mı daha başka sıkılan? *
bir türlü geçmeyen derttir. oturdu kaldı içimizde kalkmıyor.
gelir gelir gitmez.
olan şeyler bunlar deyip geçilmesi lazımdır. canın suyu değerli olsa her sıkıldığında ortaya güzel bir şeyler çıkardı. baktık ortada kötü bir psikolojiden başka bir şey yok. demek ki ekşiymiş o canın suyu. sıkma sıkma. kalsın öyle.
insana olmadık şeyler yaptıran, yaptıktan sonra da pişman olunan şeydir. Bazen hakkında iğrenç iğrenç espriler yapılsa da sıkıntı asla geçmez.
Canı sıkılan birine söylenmemesi gereken muhtemel sözler.
1-Sıkı can iyidir kolay kolay çıkmaz. (21. yy da bunu söyleyen varsa gitsin ölsün)
2-Parmak değiştir (açıklamaya gerek bile yok)
(bkz: benimde canım sıkıldı)
(bkz: 2 şıkkı almayayım)
hoşlandığın kızın 1972 kişi içinden bulmaya çalışmaktır can sıkıntısı. Evet adınıda bilmiyorum soyadınıda.
can sıkıntısı adama her şeyi yaptırır. bana roman yazdırdı.
insanın içini bunaltan durum. an itibariyle dört bir yanımı sarmış durumda.
bireyi hayattan soğutur. fenadır
sözlük yazarlığına başlama ilhamını veren o duygu .
sürekli bir şeylerle uğraşıldığı takdirde yaşanılmayacak duygu.
kilo alma sebebi.
kökeninde boşluk duygusu yatandır. içinde bulunduğunuz anı keşfettiğinizde canınız sıkılmaya başlar. bu yüzden sahip olduğunuz durumu değiştirmek her zaman geçerli bir yöntemdir. ancak can sıkıntınızın kökeninde derin manevi boşluk ya da duygusal bir doyumsuzluk varsa bu kısa sürede sizi terk etmez ve zamana serilir. bu anın büyük bir zaman içinde yayılmasıdır. yani can sıkıntısı sürekli süreksiz bir bağıntıya sahip olabilir. ama klasik bir tekrar için; bulunduğunuz anı terk edin. geçer. bazıları zaman boyutunu terk etmek isterler ama yanılsamalara kapılmayın. neyzen tevfik'in de söylediği gibi.

izdırabın sonu yok sanma , bu alemde geçer ,
ömr-i fani gibidir , gün de geçer , dem de geçer ,
gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer ,
devr-i şadi de geçer , gussa-i matem de geçer ,
gece gündüz yok olur , an-ı dem adem de geçer ,

bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi ,
çağlıyan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi ?
inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun filimi ,
ney susar , mey dökülür , gulgule-i cem de geçer ,

ibret aldın , okudunsa şu yaman dünyadan ,
nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan .
niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan ,
önü yokdan , sonu boktan , bu kuru da'vadan
utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer .

ne şeriat , ne tariykat , ne hakiykat , ne türe ,
süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
cahilin korku kokan defterini tanrı düre !
ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre ,
cennet iflas eder , efsane-i adem de geçer .

serseri neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne ,
girmemiştir bu avalim , bu bedyi' gözüne.
cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne.
pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne ,
hak olur pir-i mugan , sohbet-i hemdem de geçer.
15 saatten fazla çalışmama rağmen, bir türlü geçmeyen hede. masa başında çalışıyorum, sürekli internette geziniyorum, internet sitesi yapıyorum, alışveriş sitem var onla uğraşıyorum, bunları yaparken bile canım sıkılıyor. ulan ne iştir anlamıyorum. msn den milletle dalga geçiyorum, iki dakka gülüyorum 5 dakka sonra gene canım sıkılıyor. hasta filanım herhalde sözlük.

masa başında şu anki işimden daha yoğun bir ek iş mi bulsam ne yapsam ?
insanın hayatını zindana çeviren durumdur. ne yapsam da geçer diye çok düşünürsünüz ama cevabını bir türlü bulamazsınız. öylece kalakalırsınız.
kronik hastalık.
sözlükte anlamsızca dolaşmaya, facebook'a bakıp bakıp çıkmaya, twitterda millete sataşmaya yol açar. tarayıcıyı bir açıp, bir kapatırsınız. dünya üzerindeki en anlamsız duygudur can sıkıntısı. bak sıkılmaktan bile sıkıldım.
şu an içinde olduğum durum,uyumak için çok erken ve uykumda yok.
içsel çırpınış.
belirsiz bir bekleyiş bunun nedenlerinden biri.
geleceğe ötelemek herşeyi ama herşeyi, geleceğin olmadığı şu düşsüz dünyaya ötelemek.
nedensiz bir şekilde gelen ve nedensiz bir şekilde gitmek bilmeyen, istenmeyen, sevilmeyen duygu. biraz da acıyorum buna ben.yani her duygunun bir şiirselliği var az çok da, bu şu esprinin öğesi olmaktan öteye geçemiyor maalesef; "sıkı can iyidir kolay çıkmaz."
"karanlık can sıkıntısı...
kürdün gelini'ni söyler maltada biri
bense voltadayım ranza dibinde
ve hep olmayacak şeyler kurarım,
gülünç, acemi, çocuksu"..
genelde yemekle son bulacağı sanılır, ama yanılınır.
sıkı bir can sıkıntı ise çabuk çıkmaz, can cıkmayınca umut kesilmez. *