bugün

sinir hastası olma riski taşısa da, son yıllarda özellikle üniversite öğrencilerinin istihdam edilmesini sağlayan yegane iş alanı.
türkiye'de yabanci sirketler icin cok karli bir yatirim alani.
örnek: bir alman sirketi almanya'daki call center'larinin verimsizliginden yakinir. sirket call center'lardan yeterince para kaldiramamaktadir. bu yüzden bir araci sirket bulur, durum görüsülür. bu araci sirket(yine bir alman sirketi tabi) türkiye'ye birilerini gönderir, burada bu alanda hizmet vermekte olan bir türk sirketiyle anlasilir. bu araci sirket türkiye'de almanca bilen bir grup eleman ise alir ve almanya'da temsil edilecek sirketten biri bu gruba görevleriyle ilgili bir egitim verir. sonra anlasilan türk sirketinin altyapisi kullanilarak bu grup telefon ve bilgisayarlarinin basina oturtulur. artik önemli olan müsteri memnuniyeti degil, alman sirketlerinin daha cok para kazanmasidir. bu arada, ise alinanlar %99 almancidir. ya almanya'da yillarca calisip sonradan memlekete kesin dönüs yapmis orta yaslilar, ya da gencken gelip de alman dili ve edebiyati okuyan ya da okumus kisilerden olusur. evet, 2-3 aylik deneme sürecinden sonra alman sirketi tamam der, süper oldu bu is, hemen genisletme calismalarina baslayin. fakat calisanlara söylenen sey farklidir; almanlar pek memnun degil yaptiginiz isten, daha cok call almalisiniz yoksa isinizden olursunuz. ve araci sirket daha cok eleman almaya baslar, 15 kisiyle baslayan grup 50 kisiye cikar bir kac ay icinde. bu arada tabii türk sirketinin altyapisi iyice sömürülür. 6 ayin sonunda isten iyi para kaldirmaya baslayan araci sirket ve call center'in bagli oldugu alman sirketi türk ortaklarini kullanmislardir kullanacaklari kadar. araci sirket kendi merkezini ve altyapisini kuracak parayi coktan bulmustur, asil sirket tamam der, hadi gidiyoruz, kaptik zaten isi. türk ortakla yollar ayrilir ve bir an önce call center yeni yerine tasinir. tabii bu arada eleman alma calismalari tüm hizla devam etmektedir. yeni yerle ilgili elemanlara motive edici yalanlar atilir. tüm sikintilarin yeni yerle birlikte bitecegi söylenir. yeni yere gecilir ve is iyice büyütülür. araci sirket daha da cok para kazanmak ve kazandirmak icin yeni formüller aramaya baslar. nasil olsa kendi yerlerindedirler artik. bundan sonra kendi kafalarina göre kural koyabilirler. ilk is kendi acilarindan verimliligi artirici önlemler almaktir. vardiyali sisteme gecilir, calisanlarin gözü korkutulur ise yaramayan birkac eleman isten cikarilarak. günlük minimum call sayisi artirilir,calisanlara verilen hizmetler minimumda tutulur. sirket büyürken ortaya cikabilecek aksakliklari ve pürüzleri önlemek icin elemanlardan köstebekler secilir hatta. bu ikiyüzlüler muhbirlik ve yalakalik görevlerini yerine getirirlerken calisanlarin haklarini aramalari olabildigince engellenir. buradan sonrasi kebaptir artik. eskilerden iyi olanlar terfi ettirilir, gerekirse disaridan bir yabanci yönetici daha getirilir. artik araci sirket ve asil isveren alman sirketi amaclarina ulasmislardir. almanya'daki call center'larindan daha verimli calisanini daha ucuza kurmayi basarmislardir. üstelik kemik elemanlari da olmustur. alan memnun satan memnundur. sira almanya'dakilerin birer birer devre disi birakilmasindadir. ****
uzun süreli calisanlarinda cesitli fiziksel ve ruhsal rahatsizliklara sebebiyet veren isyeri türü.
insana hiçbi şey katmayan, sadece para için yapılan, mallıkta sınır tanımayan bi dolu insana saatlerce aynı mallıkla cevap verip, tatmin etmeye çalışılan, gerzek takım liderleri nezdinde yarış atı gibi performans belirlemeleri yapılan, çalışanların kendini dünyanın en mühim işini yaptıklarını sandığı, farkındalık eşiklerini yükseltmeyi akıllarının uçlarından geçirmedikleri saçmasapan bi iş sektörüdür efenim...
bir dost..
Genellikle Üniversire öğrencileri ya da yeni mezunlar tarafından yapılan telefonla bilgi verme işidir.insanların işsizlik durumları had safhada kullanılır.Düşük ücretle posaları çıkıncaya kadar çalışan insanlar için bu deneyim sadace özgeçmişlerinin iş tecrübesi kısmını doldurmaya yarar.
insanların sanki dert babası kurumu olarak gördükleri zırıl zırıl bir ortam...
ilk cumle cogunda aynıdır: (gunun saatine gore) iyi gunler, ben hede, nasıl yardımcı olabilirim? 'dir.
kendini agentların sahibi sanan lise mezunu takım liderlerinin altında master yapmış adamların çalıştığı banka birimi..

(bkz: allah belanızı versin)
gurultunun ve ugultunun 24 saat hic kesilmedigi bir i$yeridir. her ce$it her $ekil insan bulunur. burada cali$an insanlar, i$leri i$yerinden ciktiklarinda da sanki devam ediyormu$casina davranirlar..
en sevdikleri muhabbet "ay gecen gun bir aboneyle konu$tum.. bidi bidi bik bik" dir. **
Toplu istihdam icin en ideal cozumdur. Bir seferde 500-600 kisiyi istihdam etme ozellikleri varidir (boyle bir projeye bizzat dahil oldum ordan biliyorum). Ileri teknoloji kullanirlar. ACD denilen (Automatic Call Distrubution) cihaz, merkezin kalbidir. Isletme dalinin bir cok ozelligini kullanmasi bakiminda ust duzeyde calismasi cok zevklidir. Ust yoneticileri MIS (management information systems), IT, insan kaynaklari, insan yonetimi, performans analizi, verimlilik gibi konularla ugrasirlar.
kolay gibi görünen ama gercekten cok zor olan bir sektördür, hele yabanci dilde ve baska ülkelere outbound yapiliyorsa inanilmaz derecede ömürden yer ancak kisa süre icin iyi gelir kaynagidir.
Telefon sorununu çözen bir yöntem.

Şirket personelinin çalışmalarını sağlıklı yapabilmesi açısından telefonlarının çalmaması gerektiği aksi halde işlerinin zamanında yapılamamasına, hataların artmasına neden olabilmekte ve bunun sonucunda da işlerinin karışmasına kadar gidebilmektedir. Bu sorunun çözümünde kullanılan call center yöntemi son derece başarılı olup hemen hemen büyük şirketlerin tümünün kullandığı bir yöntemdir.
computer assisted language learning centre ' ın kısası aslında. hepsinde klişe olarak genellikle, iyi günler ben bilmemne nasıl yardımcı olabilirim denir çağrıyı ilk açışta. sinir hastalıkları sebebi, ömür törpüsü bir merkez. * 2 yıldan, yok yok hatta 1 yıldan fazla çalışılmayacak yegane yer, çünkü gerek fiziksel gerek ruhsal bir ton meselenin önünü açar center.
iki yıl çalıştıktan sonra mahkemede şahitliğinin kabul edilmediği, üçüncü yılda emeklilik tazminatınız alıp ayrılabileceğiniz aşırı stresli departman.
kurumlardan nefret etme nedenidir.
verilen hizmetin düşüklüğünden değil. ülkemizde çağrı merkezlerinde iyi hizmet verildiğini düşünüyorum.
nitelikli genç insanların beyin sömürüsüne dayalı bu sistem, içinde çalışan bireylere zarar vermektedir. burada çalışan insanların hakları kesinlikle iyileştirilmelidir. bir müşteri olarak orada çalışan insanları anlamak çok zordur. çağrı merkezine girdiğinizde bir ses duvarına çarparsınız. karşısındakine bir şeyler anlatmaya çalışan onlarca insanın vücut dili asenkron bir istihdam balesini andırır. stres genç insanların yüzüne yansımıştır. hele ki belirli bir yaşta olmasına rağmen çağrı merkezlerinde yıllarca çalıştırılıp hala kurum içi değişikliği yapılmamış, egoları zorla törpülenmiş ve sinirleri narkozsuz bir operasyonla alınmış o insanlar yok mudur? hem artık nasıl kurtulurum şu tımarhaneden beklentileri vardır, hem de işlerini kaybetme sıkıntısını yaşarlar. çok da iyi para kazanmazlar çağrı merkezi personelleri. düzensiz çalışırlar. bazen gece bazen gündüz uyudukları için çoğunun vücut kimyaları bozulmuştur. periyodik seslere karşı hassaslaşırlar. işlerini sevmezler. çağrı merkezini sinir merkezi olarak görürler.

insan kaynakları politikası olarak personelinin yanında olan kurum, bir kişiyi en fazla 2 sene çağrı merkezinde çalıştırmalıdır. 2 sene sonrasında ise hizmetinden dolayı teşekkür edip terfisiyle birlikte birimini değiştirmeli ya da çağrı merkezinde orta kademeli yöneticilik için müşteri temsilcilerinin kariyer yolunu açmalıdır.
(bkz: global bilgi)
işsizlere iş kapısı sağlamış sağlarken de getirisinden çok götürüsü olan şehirimsiler...
geçen gün aradığım adls destek hattında bir operatörle konuşurken
muhtemelen onun yakınlarında oturan başka bir operatörden şöyle bir ses geldi;
-yaa allah kahretsin, bırakıp gidicem bu işi...

artık neden söyledi bunu bilmiyorum ama yaptıkları işin zorluğu ortaya çıkmıştır.
http://video.google.com/v...sabri+bayraktar&emb=0#
insanı hümanistlikten soğutan, bununla da kalmayıp insanlardan nefret ettiren bir meslektir.Türk toplumunun zeka seviyesini ortaya döken, çalışanlarının komedyenlere senelerce yetecek kadar malzeme çıkarabildiği yerdir.
(bkz: call center çalışanlarının kolpa isimleri)
Kendini geliştirmek adına çok az katkısı olan(günlük hayatta pratik çözüm ve hazır cevaplı olmak gibi); uzun bir süreden sonra psikolojiyi bozan; kurumu ile müşteri arasını telefon vasıtasıyla bağlayan operasyonlardır.

ARTILARI :
- Aynı anda iki farklı kişiyi dinleyebilir ve anlayabilirsin.
- Çekingen biriysen eğer, artık cazgır biri olmuşsundur.
- Konuşurken konuşmanla alakasız bir konuyu rahatlıkla yazabilirsin.

EKSiLERi :
- Psikolojin 6 aydan sonra büyük oranda bozulur.
- Mesaiden sonra rastlaştığın insanlarla konuşamazsın; ayrıca onlarında konuşmasını istemessin.
- Kulak ve baş ağrıların başlar.
- Mantık dışı okadar insan konu veya yaptırımla karşılaşırsın ki, katil olsam mı diye sorarsın.
yurtdışında 2 sene çağrı merkezinde çalışan birinin, mahkemelerde şahit olarak kabul edilmediği... en zor mesleklerden biridir. çalışma koşulları zordur. birlikte çalıştığınız takım liderleri/supervisorlar size sahibinizmiş gibi davranır.
ruh sağlığının bozulmasını istemiyorsan asla yakından uzağından geçmemen gereken meslek. zaman eşittir para denkleminde, karşılığı hiçbir para birimiyle bile ölçülemeyecek derecede zor bir meslek.
her anlamda insanın kendini kastığı, her müşteriye aynı ses tonu ve anlayış içinde konuşmak zorunda olan gençlerin heba olduğu ortam . *