bugün

Insanların bunalıma girişi Hz. Adem'e dayanır. Yasak olan elmayı tattıktan sonra Hz. Havva'dan ayrılmasıyla başlayan bu süreç, o günden sonra insanlara miras kalmış ve kronikleşmiştir. Her insan genlerine yerleşmiş bunalım parçacıklarıyla dünyaya gelir. ilk başlarda bunun farkında olmazlar, göremezler içlerindeki virüsü.

bunun farkına negatif bir durum sonucu varacak olan kişi "Bunalımdayım" diyerek ikinci bir doğumu gerçekleştirmiş olur. Bu doğduğu gezegen ilkine nazaran renksiz, tatsız ve iğrençtir. Bazıları kurtulmanın çözümünü Psikiyatrislerde arar, fakat onların da birer insan olduklarını anladıkları anda bu yeni hallerine alışmaya calışarak; neşeli, pembe hayatları yerine; mutsuz, somurttukları gri hayatlarında yaşamlarını sürdürürler.
önce her şey büyük bir darbeyle başlar. aylar sürer, atlatırsınız zorda olsa. 1 ay boyunca bu atlatmanın sevinci içinizde sel olur akar gider. coşkunluğunuzu anlatacak kelimeleri bulmakta güçlük çeker ve zaten anlatmaya pek yanaşmazsınız. size kalırsa o duygu ve duyguları kelimelerin basitliğine dökmezseniz daha yoğun ve tatlı yaşarsınız. sonra tahmin ettiğiniz üzere yavaş yavaş eski halinize dönmeye başlarsınız. omuzlarınızdan yük kalkmıştır, en azından öyle zannedersiniz. evet, arkadaşlarınızın beklediği gibi patlak verir yine, yeni, yeniden. sürekli aklınıza bazı noktalar takılıp durur ve yaşam adeta size çektirmek istiyormuşçasına karşınıza yaşadıklarınızı hatırlatacak her türlü objeyi çıkarır. bunlar içinizi paralar, sürekli kafanızı meşgul eder. kurtulamazsınız ve boyun eğersiniz genel olarak karşı çıkışlarınızın fayda etmediğini görünce. kimi zaman nefret fışkırır içinizden, kimi zaman sevgi. ruh halinizin stabil olmadığını, bozulmaya başladığını hissedersiniz. ruh haliniz sarpa sarar. hayatınız ne kadar hareketli olursa olsun perdenin arkasını görme yetisine sahip olduğunuz için monotonlaşır. herkesten ve her şeyden bunalırsınız, sıkılırsınız. ve bunalım gelir.
kadınlarda şöyle ilerler;
Bunalım... Bunaalım... Bunu alım... Bunu alayım... Bunu da alayım... Bunu al bunu... Al bunu da... Bunu da bunu da...

Erkeklerde şöyle ilerler;
Bunalım... Bunalımdan çıkayım... Bununla çıkayım... Bununlada çıkayım... Hepsiyle çıkayım...
depresyon kadınlarda şöyle ilerler;
bunalım... bunaalım... bunu alım... bunu alayım... bunu da alayım... bunu al bunu... al bunu da... bunu da bunu da...
erkeklerde şöyle ilerler;
bunalım... bunalımdan çıkayım... bununla çıkayım... bununla da çıkayım... hepsiyle çıkayım... *
süreçleri vardır... hasat sürecinden bazı örnekler:

yolunu şaşırıp boğazda düğümlenen sigara dumanı / #12902163
bir katlanan sandalye ve bir tahta sandalye / #12901977
5 harfliler / #12901804
aşık olmak için yapılan anlamsız hareketler / #12901778
bir kibrit kutusu büyüklüğünde mutluluk / #12901721
sevginin hissedildiği yer / #12901619
biten aşkın ardından klişelerde yüzebilmek / #12901550
hava soğuk bugünlerde. üzerimde kırmızı eski bir battaniye. midemde bir bozukluk var beni kusturan, başımı döndüren, moralimin yüksek olmasına karşın. kıştan mıdır bilinmez bir sıkıntı var içimde kusamadığım.
aciz olmak istiyorum. düşünmemek, düşündürmek. sarhoş olup kendimi kaybedeyim.
ya da delirmek. deli yatağında bedenen uzanırken, düşselinde bedeniyle özgür.
benden ayrılan parçalarım gözlerimde ve düşümde büyüyor. senelerini sayacağıma eminim. artık barlarda rahatça oturamıyorum. dolapta duran bir şişe şarabı bile içmeden önce düşünür oldum. eskiden sahip olduğum her şeyin kullanma zamanı anlıktı. şimdilerde ise gelecekte belirlediğim bir zamana atıyorum. bunalım, geldiğinde hissettirmiyor.
şarabı içmeli miyim?
hayır! yarın erken kalkmam gerekiyor.
çok kolay bulaşan bir hastalık.
yaşamakla, ölmek arasında ki trajedi. kendinde olmadığın zaman dilimi. anksiyete
http://25.media.tumblr.co...y6bmMTdR1r4xus2o1_500.gif
kesin çözümü 'amaç'tır.

insanın kendine koyduğu amacı aşırı istemesi ve bunun için çaba harcaması insanı oyalar ve oyalanan insanın kendini bunalımda hissetmeye zamanı kalmaz.
diyaliz nedeniyle zaman zaman yaşadığım durum. şuan bile bunalımdayım.
olanın bitenin ağır geldiği/ağırlıklar getirdiği beşer,
o ilk rahim ağzından, ellerini göğsüne birleştirip geri dönmek ister.
öyledir.

akşamdır.
sabahtır.
öğledir.
girmesi kolay çıkması zordur. herkes bunalımdadır ama kimse beynine hükmetmeyi denemez hemen bunalıma girer.
nah ayrı bir tadı var. hayattan soğutur.
güzel bir kafa + jehan barbur - gidersen...
(bkz: çok bunalındayın)
bazen; Rahatlığın ruha batması. olmak ya da olmamak
yusuf güneyin güzel şarkılarından biridir.
insanın battı balık yan gider modudur. her insan hayatta en az bi kere girmiştir.
çikolata yemek için uydurulmuş bir tür takıntıdır. çikolata hastalığı ürünüdür. evet.
Bir kere girmeye gör.
Tam 7 yıldır süren sevmediğim ortamlarda sevmediğim şehirlerde çok sevdiğim dostlarımdan uzakta yasamamın sonucu olarak ortaya çıkan hiç bir şeyden keyif alamama sürekli mutsuzluk hali. boş zaman yalnızken dolmaz ne yaparsanız yapın yalnızlığın acısı dinmez. Boş zaman denilen şey doldurulması ıstırap veren bir çiledir.
çok gereksiz bir ahvaldir.

insan üzülür, sevinir, sinirlenir. bir anda olur biter hepsi bu kadar. bu durumları sürece yaymak mazo tribidir, acıdan zevk almaktır. bunlardan en kötüsü acıya alışmaktır. tüm bu saçmalıklardan sıyrılın.
Uzakta insanlar. Ailem yakın olsun yeter kediler bir de piyano az biraz dost. Sonra devran döner,insanlar dibindedir ailen uzakta,kediler gider kalır bir i phone kulaginda çokça dost az merhamet bunalimda.
an itibariyle bana girmiştir.