bugün

bir keresinde, arkadaşlarım beni oyuna almamıştı ilkokul 3e gidiyorduk ve yağmur yağıyordu. bende öksürüyordum. sınıftakiler yağmurda ıslanırsam daha çok öksüreceğimi söyleyip almadılar beni oyuna. o gün kızlarla beraber oturup maç yapan piçleri izledim. zaten 14 erkek vardı sınıfta. beni de oynat mayınca 6 ya 7 maç yaptılar o gün. ben de 10 kızla beraber oturdum mal mal. yağmur yağıyordu. kızların yanında oturduğum için kızgındım. onlarla hiç konuşmadan oturdum öyle mal mal.

bu da böyle bir anımdır...
bir keresinde, lise 3e gidiyorduk. okulun son günüydü. müdür herkesi bahçede topladı. her zamanki yerinden ulusa seslenecekti. biz okuldan sonra össye gireceğimiz okula gidip yerini öğrenmeyi planlıyorduk. karne felan umrumuzda değildi zaten. müdür konuşmaya başladı. önce karnelerin hazır olmadığını söyledi. sonrada "size acı bir haberim var arkadaşlar, bu nasıl söylenir bilmiyorum ama rehberlik hocamız serap hanımı kaybettik. yarın okulumuzda tören düzenlenecek gelirseniz onu hep beraber uğurlarız." dedi. şok olduk tabi. çok üzüldük. okulun son günü össden 2 gün önce böyle bir durumla karşılaşmak hepimizi sarstı. ağlayanlar bile olmuştu be...

bu da böyle bir anımdır.
bir keresinde, nevşehir'e gitmiştim. il dışı okulla gideceğim ilk geziydi. akşam 9 gibi okulun önünde toplanmaya başladık. otobüs 10.30 da hareket edecekti. arkadaşlarla bir araya gelince duramadılar tabi gençlik hevesi gidip bira alıp geldiler. okulun önünde bira içtik. otobüse binince bazıları sızdı amk. nevşehir gezimizde önce göreme'ye ardından ürgüp'e gittik. ürgüpte bir şarap evini ziyaret ettik. bir şişe şarap alana tadımlık şarap veriyorlardı. bu fırsatı kaçırmadım. bir kadeh şarabı içtik, bir şişe şarabın parasını da ödedik eee bu şişeyi eve götürüp nasıl içeceğiz ? eve gelene kadar 6 saat bunu düşündüm ve sonunda bu merete para vermediğimi hediye ettiklerini söylemeye karar verdim. eve gelince planımı uyguladım. evdekiler inandı.

iki arkadaşımla beraber şarabı içmeye karar verdik. içtikten sonra ne yapacağımızı düşünmeye başladık. orda da sorun yoktu. babamın ya da annemin şarabı açıp bakmayacaklarına emindim. bir gün evde yalnızken toplandık gençlerle. şarabın mantarını açmak için tirbüşonu akıl edememiştik. tornavida ile zorlayınca mantar parçalandı ve bir kısmı şişenin içine düştü. şişenin içinde garip garip yüzüyorlardı. hemen mutfaktan bir sürahi ve annemin un eleğini kapıp geldim. sakince, şarabı köpürtmemeye çalışarak şişeden sürahiye şarabı transfer ettik. üç kişi şarabı tükettik. arkadaşlarım ilk defa şarap içiyordu. ben onlardan tecrübeliydim, nevşehirde 1 bardak içmiştim daha önce.içme işlemi tamamlanınca, şişenin içine makul miktarda su koyup, mantarın bir kısmını ağzına tıkadık. şişenin ağzındaki jelatini geri sardık ve şişeyi yerine koyduk. ağzındaki mantarı daha sonra sağlam bir mantarla değiştirdik.

bu da böyle bir anımdır...