bugün

her insanda farklılık gösteren durumdur. dinleyicinin psikolojisine baglı olup zaman zaman yer değiştirebilir .
neresiyle konuşuyorsa orasına bakılmalıdır.
kafayı onaylar gibi sallayarak etrafa bakılabilir. bu da bi kurtuluş.. yalnız söylediği son cümleyi daima duymak ve anlamak lazım. her ihtimale karşı sorarsa papaz olmamak için.

edittt: unutmuşum şimdi kesin bu hatayı yaparsınız diye şu kafayı sallama olayını fazla abartmamak lazım dalmayın yani arabalarda ki kafa sallayan köpekler gibi.*
elbette ki gözlerine...hem de dikkatle.
kaşlarının arasına.
iki kaşının ortasına.
dişler gözüküyorsa sıkıntı vardır. *
hemen herkes bu konuda gözlerin içine bakılması gerektiğini söyler. ben de ağzına bakıyorum efendim. hayır kendimi salak gibi hissedip, gözlerine bakmaya çalıştığımda ağzıyla ne dediğini göremeyince kendimi savunmasız hissediyor, aynı zamanda gülesim de geliyor. amk bak gözlerine nolcak sanki biri dublaj mı yapacak desemde ağzına bakıyorum. hay ağzınıza sıçayım emi.
Çok yakın bir şekilde konuşursanız gözlere bakmak tuhaf olabilir. Bu durumdan etrafa bakarak kurtulabiliriz.ama arada biraz mesafe varsa gözlere bakmak en iyisidir.
göğüslerine bakmayın da. Gözlerine bakmal en uygunudur.
insan kendine nerden baktırıyorsa ordan bakarsınız buna siz değil o karar verir... onda bulunan ışık.
siz istediğiniz kadar başka yönlere bakmak istesenizde kişide bulunana bakarsız asıl nereye bakdırdığı önemlidir .
mal sorulardan bir başkası daha. ben mesela karşımdaki konuşurken onu çevirip götüne bakıyorum. o geri dönmeye çalışırsa da tutuyorum, du kıpraşma diyorum.
iki kaşının ortasına. eğer, tek kaş ise muhattap olmayın amk. evet.
ayak topuklarına bakmalıyız.
bir diyalog sırasında karşıdaki insanın alnına bakmak otoriter bir hava yaratır. aynı şekilde ağzına bakmak da samimilik belirtisidir. zaten gözlere çok uzun süre bakılmaz iki kişiye de rahatsızlık verir.

bir de kulağa bakmak var, eskiden öğretmenlere falan yapardık ya da tanımadığımız kişilere adres filan sorarken arkadaşlarla. bire bir kısa konuşmalarda çok etkili olmasa da, birden fazla kişinin bir insanla kulağına bakarak konuşması ve o kişiyi öyle dinlemesi acayip bir tedirginlik veriyor karşıdaki kişiye. deneyin derim...
gozlerine bakilmalidir tabi ki. bu dinlediginiz kisiyi dikkate aldiginizi gosterir.
gözlerinin ta içine bakmak gerekir. samimiyetini anlamak ve samimiyetinizi göstermek için bu çok önemli bir ayrıntıdır.
iki kaşının ortasına bakmak gerekir ama bazen memeye bakılır. Bazen de erkektir hiç siklemez etrafa bakarsın o konuşurken.
iletişimin en iyi şekilde yapılabilmesi için yüzüne bakmak gerekiyor ama olmuyor nedense göz etrafa kayıyor, başkalarına bakılıyor konuşulan kişiye dikkat verilemiyor.
ben aralıklarla gözlerine, hafif sağa, biraz sola, sonra tekrar gözlerine bakarım. böylece gözlerine baktığım andaki ifadesinden karşımdakinin asıl duygularını anlayabilirim. belkide anladığımı sanıyorumdur bilmiyorum.
karşındaki insana göre değişir ya da tamamen farkında olmadan baktığın yerlerdir.
Sürekli gözlere de bakılmaz ki aşık gibi. En iyisi parça parça olarak göz, dudak ve burun kombinasyonudur.
göğüslerine değil hayvan göğüslerine değil bin kere söyledim diye azarladığında bile değiştirilemeyecek gerçek.
neresini denk getirirsek orasına bakmalıyız.
iki gözüne birden bakılamadığı için tek gözüne bakılmalıdır, şahsen ben bir sağ bir sol bir sağ bir sol olmak üzere iki gözüne birden bakıyorum karşımdakinin de sağa sola oynayan gözler sebebiyle dikkati dağılıyor.