bir gecede cahil kaldık diyen geri zekalılar

adamlar bir gecede okumayi ogrendi ama daha haberleri yok. hic iste. sanki dedenizin dedesi cok okuma yazma biliyordu ya.

(bkz: arapperest kişilik bozukluğu)

sanki bir gece önce atomu parçalıyorlardı da formülleri okuyamadılar.

devrimlerle çağdaşlaşmadığımızı söylüyor überzekalı. %10 un altında olan okuma oranı olan bir devletten,1927’de okuma yazma oranı yüzde 10.2’ye, 1941’de 3 kata yakın artarak 27’ye yükseldi. okuma yazma oranın getirdiği eğitim bilincinin neler doğurabileceğini düşünememiş ya da düşünmek istemiyor. yoldan ilkokullu bir çocuğu bile çevirsen okuma-yazma oranı arttıkça gelişmişliğin arttığını söyler.

"Vallahi bunları güneşe fırlatsak aydınlanmazlar Nezaket."

kömür yiyip makarna yakıyorlardır.

Okuma yazma bilen yok gibi birseydi o donemlerde. Hatta iyi ki oyleydi yoksa turkce bugunlere bile kalmazdi kilik kiyafet devriminin kalmadigi gibi...

demek 1 gecede ha! he yavrum hee bunun arkasına sığının anca.

Lan olm siz yüzyıllardan beri cahildiniz zaten ve bu durumunuzu da hep muhafaza ettiniz. Osmanlı döneminde de böyleydi Cumhuriyet döneminde de devam ettiniz. Kendinizi geliştirmek adına en ufak adım atmadınız kıpırdamadınız bile.

Senin o burun kıvırdığın harf devrimi dil konusunda (okuma-yazma zorluğu) ağır yükten kurtarmak için idi (osmanlıcayı araştır bi zahmet).

Haa bu ara da;

(bkz: Osmanlıca)
(bkz: Eski türkçe)

Bu ikisini de karıştırma biri birine.

Hem Türk'üm diyorsun, bir gecede cahil kaldık diyip Osmanlıca istiyorsun.

Ne ayaksın lan sen.

Eskiden olsa hakkaniyetli olmaya çalışırdım ama kız çocuğu erkek çocuğu gözetmeden topluca tecavüz eden adamları bile aman ağzımızın tadı kaçmasın diye görmezden gelen , insanlar öğrenmesin diye yayın yasağı getiren bir yönetimi destekleyen insanlar cahil olmuş olmamış umrumda bile değil.

Sen insan olsan bu insanlık dışı olaylara karşı çıkar yeter ulan derdin. Demeyen adam insan olmadığı için bir önemi yok.

Okuma yazma bile bilmeyebilirsin ama her insan küçük bir çocuğun masumiyetini insansa hisseder ulan.

Milletin başını açıp Kur' an okumayı yasakladınız demiş biri. Atatürk müslümanlığa karşı bir adam değildi. Sadece herkesin farklılıklarını kabul etti ve bunları yaşamalarına olanak sağladı. ister Kur' an' ını oku ister kapan kardeşim kimseyi ilgilendirmez ama dinine bağlı ve saygılarına bağlı bir insan olarak yaşa. Dinsiz olsanız da beni ilgilendirmez kalbiniz ve sahip çıktığınız düsünceleriniz olduğu sürece her türlü anlaşırız.

bunu savunan kişilerin tamamında gördüğüm şey, harf devriminden önceki herkesi okur-yazar ve alim sanmaları. ayrıca bu konuda yapılan gerek yıllık basılan kitap sayısı, gerek halk içerisindeki okur-yazar miktarı veya diğer hiçbir araştırmayı da geçerli kabul etmemekteler.

bir diğer önermeleri de çin ve japon alfabeleri oluyor. bu konuda ise japonyayı bilmiyorum ancak çin'de durumun farklı bölgelere göre farklı harf grubunun kullanıldığını duymuştum. şöyle açıklama getireyim, nasıl ki bizim karadeniz bölgemizde karadeniz ağzı ile konuşulmakta, aynı durum çinde de var ve çin alfabesi de ağızdan çıkan her ses için ayrı bir işaret şeklinde olduğu için, çincenin farklı bir ağızla konuşulan kesimi için farklı harflerin kullanılması gerekiyor. çindeki tüm şive ve ağız özellikleri için ayrı veya benzer alfabeler olunca tüm harflerin toplamı baya yüksek bir sayı yapıyor. yani alfabedeki harf miktarı bu konuda yanıltıcı oluyor. pek tabii olarak bir gecede cahil kaldıkçılar bunu da geçerli saymıyorlar.

bunun da arkasından topkapı sarayı müdürlüğünü yapıtığını hatırlattıktan sonra gıyabında iyi şeyler söyledikleri ilber ortaylı'nın gelenekten geleceğe kitabında ve bir röportajında 2.abdülhamit'in latin harflerine geçme düşüncesini söylediğinizde yine karşı çıkmaktalar ve bazıları ilber hocayı cahillikle yahut daha farklı şeylerle çamurlamaya başlamaktalar. hatta siz bununla yetinmeyip abdülhamit han'ın kendi kişisel hatıratlarında bunu kendisinin yazdığını söylediğinizde ise "sahtedir onlar" (bkz: sahte) yanıtından tutun, "hassiktir ordan" (bkz: hassiktir) cevabına varan karşılıklar duymaktasınız.

ez cümle iş bu entriyi gazali'nin bir cümlesi ile sonlandırıyorum.
cahiller ile tartışmayın, çünkü ben hiç yenemedim.

hakarete uğrayan arkadaşlarımız. kusura bakmayın da bu konularda hiçbir zaman eleştirinizin dozunu ayarlayamıyorsunuz. sürekli olarak modernleşme, çağdaşlaşma, ilim, bilim gibi şeylerden bahseden insanlar nasıl oluyor da bu kadar tezata düşerek hakaretten başka hiçbir tavır sergileyemiyor aklım almıyor.
şimdi bu durum inkılaba bakışa göre değişir. burada cahilleşmeden anlaşılan sadece okuma yazma oranı falansa cidden komik olur. kabul ediyoruz biz zaten halkın okuma ve yazma oranının düşük olduğunu. burada cahilleştirilmekten kasıt, gayet iyi biliyorsunuz ki zamanın alimleridir. yoksa inkılabın halk üzerine bir etkisi olmadığını herkes net biliyor. maksat, amacına uygun olarak alimlerin cahilleştirilmesiydi ki bu da gayet başarılı oldu. illa ki eğitim seviyesini yükseltmek gibi samimi bir amaç güdülseydi daha farklı yollarla başvurulabilirdi kimse kimseyi kandırmasın. bu inkılapların devamı niteliğindeki şapka kanununa muhalefetten asılan insanları yazdı tarih, çağdaşlaşma adına. yazık.

cahil kalan arkadaşları türkiyeden alalım lütfen.

türkçe tarih boyunca 13 farklı alfabe ile yazılmıştır.;ancak türkçe gürcü harfleriyle de kore harfleriylede yazılabilir. genelikle dinle gelip din ile değişir. günümüzde 3 farklı alfabe ile yazılır latin alfabesi arapça ve kiril. Kulanılan üç alfabede bulunduğu bölgenin karakteristik özeliklerinde yararlanır. Biz Avrupa ile entegre olduğumuz için latin alfabesine geçtik. Kiril alfabesini kullananlar ise gene rusya ile olan ilişkilerin gelişmiş olması. Arap harflerini kullanan türklerse gene arap coğrafyasında yaşıyor olmaları.

malum partiye oy veren gerizekalılardır.

hala cahillerdir.

Bir gecede değil, uzun bir süreçte sistematik bir şekilde cahil bırakıldık. Yüzlerce yılda o karanlığın içinde hapis kaldık. Ta ki cumhuriyete kadar.

tek bir partinin seçilmesi ile gelen değil daha da eskiye bakılması gereken ve yanlış hedef olarak gösterilen kişilerdir.

gündüz vassaf'ın annem belkıs isimli biyografisi okunduğunda bazı şeyler daha da netleşecektir, türkiye'de cehaletin nasıl var edilip yaşatıldığına dair.

Genetiktir 100 sene geçti daha hala insan olamadilar.

sanki hepsi kendine divan edebiyati alimiydi amk. biz ingiliz boyundurugunda yasamak istiyorduk, laik bagimsiz cumhuriyette neymis diyemediklerinden, cahil kaldikda gittik demis yavsaklar.

görsel
O geceden önce...