bugün

--spoiler--
Hiç sevdiğiniz birinin bir daha dönmemek üzere çıkıp gidişini izlediniz mi? O sabah da herhangi bir sabah gibidir. Gene kahvaltısını atlamış, aç karnına sigara içmiştir. Sinirlidir, sabahları hep olduğu gibi. Atkısını evde unutmuştur. Sanki o gün daha mı tedirgindi, yoksa sonradan düşündüğünüzde, o sabahı binlerce kez belleğinizde kurguladığınızda size mi öyle gelmişti. Bilseydiniz...Gelişi güzel bir veda yerine onu bir kez daha kucaklardınız. Kucaklar, bırakmazdınız. Dünyanın tüm bağlarıyla bağlardınız onu, tüm bağları, vaatleri, yeminleriyle. Sırf o kapıdan çıkıp gitmesin diye dünyayı durduramanız gerekse durdururdunuz. Bilseydiniz.
--spoiler--
okumaya deger.
dün itibariyle yayın hayatına başlamış yeni blog. http://kraftkagidi.blogspot.com/ adresinde ikamet etmektedir.
Nikolay Gogol'un hikâyesi. Bir devlet dairesinde çalışan kahraman genel müdürün kızına aşık olur. Ancak müdürle de arası iyi değildir. Kıza ulaşmak için köpeğin diğer köpekle mektuplarına ulaşır. Kendisi ve kızla ilgili bir şeyler öğrenmek ister. ( Adı üstünde bir delinin güncesi). Babasının, kızın ve o çevrenin üst dereceli kişilere önem verdiğini düşünerek öyle olunması gerektiğini bilir. O aralar ispanya'da krallık devrilmiştir ve kendisini ispanya kralı ilan eder. Dünyadaki siyasi gelişmeler hakkında yorum yapar. Büyük ihtimalle bir hastaneye yatırılmıştır. Oradaki eli sopalı kişiyi başbakan olarak ifade eder. Ama devamlı ondan sopa yemektedir. Yönetimde bunlara katlanmak gerektiğini düşünür. Ancak bu dayaklar o hâle gelir ki en sonunda kendisine tek acıyacak kişi annesini aramaktadır.
Seven biri çıkar seni de merak etme.