bugün
- menemen soğanlı mı yenir soğansız mı13
- bel çantası kullanan erkek12
- anın görüntüsü17
- diyanet işleri başkanlığı24
- kazara evlilik teklif etmek9
- türkçe ezan zulmü13
- sözlüğün en hanımefendi yazarı48
- karınızın kapanmak istemesine ne dersiniz31
- etle beslenmenin her zaman ucuz olması19
- kuranda tomurcuk göğüslü kızlar ifadesi geçmiyor14
- butun erkeklerin ayni olmasi22
- özgür özel'in giydiği akp ceketi18
- true yu izmir'e bırakıp kaçmak8
- ismi uğur olanların uğruna inanmak11
- kimseyle konuşmak istememek19
- et yemesinler ot yesinler diyen gurbetçi9
- arkadaşlar sizce bu pantolon nasıl8
- yürürken kollarımızı niçin sallıyoruz8
- galatasaray lobisi10
- zengin bir kayınbaba bulup piyasadan çekilmek8
- sporcu motorcu müzisyen uzun boylu olmayan erkek10
- diamond tema8
- hacca gitmek çok mu önemli19
- sevgilisi olduğunu belli etmeye çalışan insan15
- gideon reid morgan jj25
- rafa silva9
- bik bik ve insan olmaya ceyrek kala dansı16
- bir isme yazılmış en güzel şarkı10
- hangi dizinin başrollerinden olmak isterdiniz8
- onu çok seviyorum ne yapmalıyım14
- cennette ne var15
- okumak istediğiniz kitaplar9
- en sevdiğin pozisyon8
- whatsapp da engellenen kişi durumu nasıl görür9
- geri dönülmek istenen tarih10
- düşün ki o bunu okuyor8
- bayanlar hakkında bilmedikleriniz10
- ekonomiden bir bok anlamayıp önüne gelene sallamak11
- tekno faşizm çağına herkes uyanmalıdır15
- erkeklerde ses tonu14
- selahattin demirtaş adam gibi adamdır15
- kasap dükkanına saldıran koyun11
- karınızın mini giymesine izin verir misiniz25
- 2 kişilik yiyorum hihihi diyen hamile12
- arabaya temmuz zammı11
- sahip olunan ilk otomobil19
- ülkücülerin ülkeye katkıları25
- astrolojiciler bi bitmediniz amk9
- hacda cesetlerin çöpe atılması18
- yaprak dökümündeki en suçlu karakter8
dün gece, ağzından ağzıma fışkıran sözcükler
-bir ihanet nüvesi-
ve o gize bürünmüş yaşlı masal kahramanları
ve 'sen sus çocuk' gag'leriyle süslü tiratlar
ve perde kapandı! artık tiyatrolar hela olacak!
artık ayrıldık, aşkımız bir rüzgâr gibi geçti!
aşkımız bir günahtı, ve bir yaz günü bitti!
unut sana yazdıklarımı ve unut sevişmelerimizi
memelerini geri al ve geri ver penisimi
ulan istanbul! bu bana reva mıdır?
ulan o denli sevmişim, müstahak mıdır?
ktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın
arabesk dinleyeceğim işte!
rakı içeceğim
intihar edeceğim
kıçınıza kına yakın!
küçük iskender / erotika
-bir ihanet nüvesi-
ve o gize bürünmüş yaşlı masal kahramanları
ve 'sen sus çocuk' gag'leriyle süslü tiratlar
ve perde kapandı! artık tiyatrolar hela olacak!
artık ayrıldık, aşkımız bir rüzgâr gibi geçti!
aşkımız bir günahtı, ve bir yaz günü bitti!
unut sana yazdıklarımı ve unut sevişmelerimizi
memelerini geri al ve geri ver penisimi
ulan istanbul! bu bana reva mıdır?
ulan o denli sevmişim, müstahak mıdır?
ktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın
arabesk dinleyeceğim işte!
rakı içeceğim
intihar edeceğim
kıçınıza kına yakın!
küçük iskender / erotika
"insanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır" der dostoyevski...
veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yaldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer. birlikteliğin örttüğü tüm kusurları, ayrılık sergiler. bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.
"ölene kadar" diye söz verilmiştir ama "ölüm yolunda" başka tercihler belirmiştir.
kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına al" diye fısıldar kulağına; haytası ise "kalbinin sesini dinle" diye çekiştirir eteğinden...
hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar.
"ama"yla biter alelade iltifat cümleleri:
"sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü", "seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim", "ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim" vs.. vs...
sonra gelsin uykusuz geceler... bir türlü karar verememeler... ruhen gidip gelmeler... "hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler...
birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar...
"aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini inandırmalar...
sonrası hep aynı:
bekleyenin "hani sonbaharda buluşacaktık. hazan geldi geçti, sen gelmez oldun" sızlanmaları...
bekletenin "geliyorum az kaldı" oyalamaları...
bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar... terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar... veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler... üzgün görünmeler... bağış dilenmeler... "...ama kaçınılmazdı" demeler... "sözünden caydın" yakınmalarını "sen de eski sen değilsin, değişmişsin" diye göğüslemeler... asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler... ve son sahne:
terk edenin o mahcup "gönlüm başkasında" itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı:
"uğurlar olsun! ben yoluma devam ediyorum". ihanetler böyledir: ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. ondan sonra dur durak yoktur: güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan biçare dervişe döner. artık acılara hapsolmuştur: buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin "ah"ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır. *
veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yaldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer. birlikteliğin örttüğü tüm kusurları, ayrılık sergiler. bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.
"ölene kadar" diye söz verilmiştir ama "ölüm yolunda" başka tercihler belirmiştir.
kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı "aklını başına al" diye fısıldar kulağına; haytası ise "kalbinin sesini dinle" diye çekiştirir eteğinden...
hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar.
"ama"yla biter alelade iltifat cümleleri:
"sen iyi bir insansın, ama arkadaşların kötü", "seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim", "ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim" vs.. vs...
sonra gelsin uykusuz geceler... bir türlü karar verememeler... ruhen gidip gelmeler... "hele biraz daha zaman geçsin" diye nikah ertelemeler...
birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar...
"aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için"e kendini inandırmalar...
sonrası hep aynı:
bekleyenin "hani sonbaharda buluşacaktık. hazan geldi geçti, sen gelmez oldun" sızlanmaları...
bekletenin "geliyorum az kaldı" oyalamaları...
bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar... terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar... veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler... üzgün görünmeler... bağış dilenmeler... "...ama kaçınılmazdı" demeler... "sözünden caydın" yakınmalarını "sen de eski sen değilsin, değişmişsin" diye göğüslemeler... asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler... ve son sahne:
terk edenin o mahcup "gönlüm başkasında" itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı:
"uğurlar olsun! ben yoluma devam ediyorum". ihanetler böyledir: ilki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir. ondan sonra dur durak yoktur: güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan biçare dervişe döner. artık acılara hapsolmuştur: buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin "ah"ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır. *
küçük iskender kişisine ait şiir. okunası, yalanıp hatta yutulası bir yazar olduğunu bir kez daha gözler önüne serer.
--spoiler--
ulan istanbul! bu bana reva mıdır?
ulan o denli sevmişim, müstahak mıdır?
siktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın
arabesk dinleyeceğim işte!
rakı içeceğim
intihar edeceğim
kıçınıza kına yakın!
--spoiler--
kısmıyla insanı kendinden geçirip; o duvar senin bu duvar benim çarpıp sersemletir.
--spoiler--
ulan istanbul! bu bana reva mıdır?
ulan o denli sevmişim, müstahak mıdır?
siktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın
arabesk dinleyeceğim işte!
rakı içeceğim
intihar edeceğim
kıçınıza kına yakın!
--spoiler--
kısmıyla insanı kendinden geçirip; o duvar senin bu duvar benim çarpıp sersemletir.
(bkz: grey s anatomy) *
parça parça ayırmak gerekirse;
sezen aksu-git
cem adrian-yalnız da ayağa kalkabilirim
özcan deniz-nasip değilmiş
nazan öncel-beni hatırla **
gökhan tepe-belki hüzün belki de aşk
demet akalın-unuttum
üç vakit sonra
nazan öncel-aşık değilim olabilirim
grup gündoğarken-aşık oluyorum eyvah
rafet el roman-seni seviyorum
berdan mardini-senden çocuğum olsun istiyorum
sezen aksu-git *
sezen aksu-git
cem adrian-yalnız da ayağa kalkabilirim
özcan deniz-nasip değilmiş
nazan öncel-beni hatırla **
gökhan tepe-belki hüzün belki de aşk
demet akalın-unuttum
üç vakit sonra
nazan öncel-aşık değilim olabilirim
grup gündoğarken-aşık oluyorum eyvah
rafet el roman-seni seviyorum
berdan mardini-senden çocuğum olsun istiyorum
sezen aksu-git *
gitmek, meme, penis... aşk değil bunlar. bu yazdığı da şiir değil. şiiri geçtim, hiç bi sikim değil...
(bkz: bir ayriligin anatomisi)
güncel Önemli Başlıklar