bugün

insan hayatının değiştiğini hissedebiliyor bazen… ben hissediyorum. sadece yaşamımın değiştiğini değil nasıl yaşadığımıda hissediyorum. nasıl mı? bir yaprak misali oradan oraya savrulurken beni yeniden canlandıran seni buldum. bağlandım bana yaşamayı öğrettin tekrar nefes almayı gülmeyi, tekrar hissetmeyi öğrettin. tekrar sevmeyi, bağlanmaktan korkarken aslında sana bağlılığın özgürlük olduğunu hissettirdin. ne kaçmakmış özgürlük ne saklanmak ne de korkmakmış meğer senmişsin özgürlük, seni hissetmekmiş…ey benim mavi derinliğim, sonsuz sevdam sen öğrettin bana sevgiyi, korkmadan sonuna kadar bağlı, özgürce, yarın yokmuş gibi yaşamayı sen öğrettin sevginin emek istediğini, özveri istediğini. sen anlamamı sağladın aslında senin ben olduğumu…benim parçam olduğunu birlikte var olduğumuzu.
(bkz: yazarların sevgililerine yazdıkları yazılar)
Yapma tatlım yapma dudu yüzlüm zeki kayahan coşkuna okan bayülgen çakması deme eline birşey geçmiyor .
"ağır uykusu aldatılmış olanın ve aldatanın
delik deşik uykusu."
c.süreya
insan hayatına kimlerin girebileceğini tahmin edemiyor.
Tatlısını kiminle paylaşmak isteyebileceğini bilemiyor. kibenbukonudaçokseçiciyimdir.
Böyle şeyleri önceden tahmin edebilsek belki şu an bizi mutlu eden insanın hayatımıza girmemesi için her şeyi yapıyor olabilirdik. Ya da bizim için çok yanlış bir insanı, sırf çok çekici diye hayatımıza alıyor olabilirdik.
Kim bilir belkide o insanı çoktan hayatımızdan uzaklaştırmışızdır. Yargılarımızla.
Belki de henüz tanışmamışızdır.
Biz küçükken ingilizce öğretmenimize aşıktık. Bütün kızlar onunla evlenmeyi hayal ediyordu. O sınıfa girdiğinde kızların kadrajındaki bütün ışıklar sönüyor, etrafta pembe baloncuklar uçuşurken tütsüler yanmaya başlıyordu. Sanki bütün sınıfa değil de sadece 'bana/Esra'ya/Melis'e/Mehmet'e' gudmorning diyordu.
Mehmet.
Bazen hayallerinde ingilizce öğretmenimizin olduğunu düşünüyorduk, çünkü bizi kıskanıyordu ondan. Öğle aralarında gazoz alıyordu ona, tostunu onunla yemek istiyordu falan filan. Çok şaşırtmıştı bizi. Ya da bilmiyorum belkide biz çok ön yargılıydıkdıkdıkdık.
Bir50 boyumuzla ilk defa o zaman bir erkeği kıskanmıştık.
ilk defa o zaman rüyamızda bir erkekle el ele tutuşmuştuk, belki biraz daha ilerisi hihhihi.
Sonra tabi okul bitti.
Sonra Twitter'a dadandık. Önce havalı olan birkaç kişiyi takip ettik, aklımıza havalı insanlar demişken aşık olduğumuz öğretmenlerimiz geldi.
Hemen tıkladık.
'follow'
O kadar fenomenin arasında tabi ki de şansı yoktu kıçı kırık bir ingilizce öğretmeninin.
Bir de baktık ki twit çalıyor. Heh. Al sana bir tık daha.
'unfollow'
insanlar uzaktan çekici geliyor. Bazen de itici. Zaten davulun sesi de uzaktan güzel gelir.
O çok çekiciydi. Ama uzaktan, gudmorning derken mesela.
Ben ki çok fazla ön yargılı bir insanım.
insanları tanıdıktan sonra ön yargılarını kaşıklayarak yiyen, hatta kepçeleyerek yutan bir insanım.
Bugün çok fazla konuşmadığımı fark ettim. Toplasanız belki de seksen cümle bile kurmamışımdır. Kendi tercihimdi; sessiz kalmak. Çünkü düşünmem gerekiyordu.
bukadarfazlainsanıniçindesessizkalıpdüşünmekçokzorbiriştivebenzorubaşardım.
Aileme baktım. Çekirdek olanına değil. Genişine. Baya XL bir ailem var. Say say bitmez.
Eğer bana seçme hakkı tanınsaydı birçoğu olmazdı etrafımda, ben de birçoğunun gereksiz cümlelerinden mahrum kalırdım.
Cümle deyip geçip küçümsemeyin; bazı cümleler insanı en derinine çeker, hayatını tamamen değiştirir. Şükür ki ben henüz öyle bir cümleyle tanışmadım. Belki sen bugün tanışmışsındır, belki gazetenin en gereksiz köşesinde belki arkadaşına sevgilisinin attığı mesajda.

Sonra yine ona geldim.
Onu düşündüm.
Onun cümlelerini. Ama hepsini. Bana söylediklerini, diğerlerine söylediklerini.
Eğer böyle bir şansım olsaydı, duygularımın ayarıyla oynayabilmek gibi, değiştirir miydim onları diye düşündüm? Midemden sesler geldi. Acıktığımdan değil büyük ihtimalle içimde uçan cinsten böceklerin kıpırtısıydı. Cevap basit. Hiçbir şeyi değiştirmezdim. Onda ön yargılarımı yıkıp, sonunu düşünmeden aşık olmama izin vermiştim. Ama belki biraz onun ayarlarıyla oynayabilirdim hatta bütün kızların iyiliğine kanında biraz odundan biraz öküzden olan çoğu erkeğin ayarıyla oynayabilirdim ama duygularımın hiçbir yerinde değişiklik yapmazdım.
Sonra yine kendime döndüm.
Onu düşündüm.
Ondaki yerimi.
Onun öyle bir seçeneği olsaydı. Yine beni seçer miydi.

Galiba başkalarına ait sorularımızın hiçbirine, hiçbir zaman, hiç kimseden cevap bulamayacağız.
Sorularımızla, tedirginliklerimizle, söyleyemediğimiz aşklarımızla ölüp gideceğiz.
Merak ediyorum kaç insanla kaç aşk öldü?
Bir insan ölürken içinde kaç insanla birlikte öldü.
Bu yüzden kendimi seviyorum. ,Sevmediğim bir insanla sırf 'mantık' bunu istiyor diye ölmeyeceğim için.
Gal-ü belada dokunup, hissettiğim kavuşmak üzere yanından ayrıldığım ruhuma kavuşmanın huzuru, heyecanı içinde olan bir benlik… Mutluluk denilen sonsuz denizde yüzmek ufka yetişmeye çalışır gibi… En derinlere, en diplere dalmak sevgi tüpüyle… Ve sonsuzluğa yol almak huzurla, aşkla… Yaktığım kadar yanmak alev alev…

Bir gün bir masala uyanmak… Keşkelerden uzak şükürlerle dolu bir hayat sunmak… Gözlerinde kaybolmak, kayboldukça kaybetmekten korkmak… Mutluluğun sınırsızlığını fark etmek… Vazgeçilmezliğin tadına varmak…

Özlenmeyi hak eden adama uyanmak… Sayesinde yaşamaya değer günler kazanılan, beraber atılacak adımları, kurulacak hayalleri anlamlandıran adama… Bir sabah uyandığımda gözlerinin içinde kendimi görmek istediğim, bir ömür özlenmeye, sevilmeye değer, gerçek güzelliklerin tadına vardıran adama…

Ruhuna duyduğum özlemle fani düşen bitkin bedenim mutluluk sarhoşu şu anda… Sanki yıllardır omuz omuza, sırt sırta… Yanımdaki, aklımdaki, kalbimdeki hayalimdeki aslında… iyi ki aldın beni kalbine… iyi ki dokundun ruhuma…
çok özledim seni, beraber geçirdiğimiz anların değerini şimdi daha iyi anlıyorum. oysa ne kadar masumduk o zamanlar, kirletmemiştik anılarımızı korkunç yalanlarla.

ne kadar değiştik, aramaz sormaz olduk birbirimizi. yine de unutamadım ben seni, hala içimde bir yerlerde Seviyorum seni.

bugün ölsem, hatta şu an ölsem son sevdiğim olarak kalsan hep. biri çıksa dese "ölürken bile aklında sen vardın" diye. Ne Kadar Güzel Olurdu Böylesine Klişeleşmiş Şekilde Ölmek.

yine de özledim seni. okumayacağını bildiğim için yazıyorum, tekrardan yüzüne söyleyemeyeceğim için yazıyorum ne farkeder seviyorum işte seni. hoşçakal meleğim.
ondan başka kimse üzerine alınmasın gibi bir platform dur.
yazacak çok bir şeyim yok ceplerimde. benim yerime yazmış sanki içimdekileri iclal Aydın

Sana uzak kentlerden birinde
Zamanın bir yerinde
Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
insan hergün anımsar mı aynı gözleri

Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan
Kulağının arkasına düşüşü ve burnun
Herkesten başkaydı işte
Güldüğün zaman yukarıya bakardın
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı
Ne güzeldiler
Sen bilmiyordun ben seni seviyordum
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi
Herşeyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk
Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
Ve kırmızıydı bütün karanfiller

Ben seni seviyordum sen bilmiyordun
Sevinçlerim oluyordun ara sıra
Sen hiç bilmiyordun

Sonra herhangi biri oldun
Bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları
Derken birgün uzaktan gördüm seni
Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
işte yine aynı
Kalbimi acıttın her zamanki gibi
Değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri
Kimbilir
Yada boşver
Bilme en iyisi
"seviyok lan işte " demeni özledim.
mutlu yıllar sevgilim.

http://www.youtube.com/watch?v=PwMJ-bgTqmc
(bkz: #17298829)
Canım benim cok seviyorum seni. Hiç hesap sormuyorsun. Soru sormuyorsun bana. Düzenli bir iliskimiz var. Bana asla hayır demiyorsun. Sanki vücudumun bir parçası gibisin. her zaman yanimdasin. Hep benimle kal sol elim.
ne düşünüyorum biliyor musun?
iyi ki ben çıkmışım karşına. ya ben çıkmasaydım. değerini bilmeyen biri çıksaydı ya? seni üzseydi. hor davransaydı ağlatsaydı. sinirlendirseydi.

hoş. seni başkalarıyla da düşünemiyorum ya. sanki benim için varsın yeryüzünde. denemek için hayal gücümde yanına koyduğum kızlar o kadar eğreti duruyorki anlatamam.
her nerdeysen çık artık. bu yaptığın hiç komik değil.
(bkz: gönlüm hep seni arıyor neredesin sen)
sen, hayatımı değiştiren güzel kadın, kadınım her şeyim.

30 yıllık hayatımda bende ilk defa değişik bir duygu yaratan güzel insan. senden önce bu duyguları yaşadığımı bilmiyorum. hani adına ne derler bilmiyorum. bundan önceki kadınlarla temas kurmamın tek nedeni cinsellikti, ama sen farklısın. sana sabaha kadar baksam doymam, senin omzuna yaslanarak sıcak şarabımızı içsek. o ikimizin şarkısı ile dans etsek. sabahlara kadar kelimelerimiz aşkı temsil etse.

dedim ya sevgilim ben daha önce hiç o duyguyu tatmadım. hiç aşık olmadım demek ki her erkek hayatında sadece bir kere aşık olabiliyormuş, demek ki bu yetenek bende varmış. evet sevgilim benim gibi birisi için bu büyük yetenek.

sen belki de bu yazıyı okuyacaksın, sana yazdığımı belki bileceksin hani demiştin ya bana elektrik önemli diye sen bana o elektriği fazlasıyla verdin. nasıl bir ruh hali ile onu bana yaptın bilmiyorum ama kendini bana aşık ettirdin.

bir kadın bir insanın hayatını nasıl değiştirebilir diyebilirsin bana ama beni anlaman çok zor sevgilim. inan bana nefes alışlarım hızlandı, inan bana nabzım eskisinden daha hızlı atıyor. içtiğim sigaradan hiç bir bok anlamıyorum.

aslında sen ayrı bir başlığı hak ediyorsun ama ben genelde başlık sıçan bir insanım, seni bunlardan birisine alet ettim sanmasınlar. senin yerin bende çok ayrı. sen benim hayatımı değiştirdin.

seni çok seviyorum.

Bir sene sonra gelen edit : yanlış düşünmüşüm. Kusura bakma ama amk senin. Yani zaten koyuyordum ama bu sefer öbür türlü. Senden bi cacık olmaz. Abinin de amk. O piçin karısı var ya bana asıldı. Senin tüm yalanlarını ortaya serdi. Son bir şey yengen senden daha iyi sevişiyor.
sevgilim olduğu zaman burayı dolduracağım başlık.
sevgilim ben manyak oldum.
artik dayanamiyorum. sonunda beni delirttin.

hani biz ayrilmistik? 1 ay boyunca hic konusmiycaz ara vericez iliskimize demistik?
gun gecmeden hemen aksama ariyosun. demin beni ne kadar sevdigini soyluyorsun.
sonunda kafayi yedim senin yuzunden. yaptin bunu evet. delirttin beni.

seviyomusun sevmiyormusun?
yetti artik oynama benimle oyalama beni. allah askina sevmiyosan ayril benden. seni sevsem bile bunu istiyorum.
butun gun ne haldeydim senin haberin var mi?
aç aç ruh gibi dolasiyorum ortalikta. odama kapaniyorum ders calismiyorum uyuyorum hic bisey yapmiyorum.

askim seni taniyamiyorum!!!!

bu gidisle birimiz mezara birimiz hapise gidecegiz.
ya seni oldurecegim en sonunda ya kendimi.

ne oldu simdi baristik mi yani?
off allahim offff!!!

basimin belasisin.
Bu başlığa entry girebilmek için elde avuçta bi sevgili yok.
nihilizmi kendine iş edinmişsin ,panpa. şeklinde yazdığım yazı için kurduğum cümledir.of ne kaka tanım oldu.
Seninle o ilk bulusmadaki kadikoy vapurunu ozledim saclarinin ucusmasini ucusurken bna bakisini o naif sesinle unutmayi ozledim hatirlamak istercesine unutmak. Martilarin ardi sira gelirken arkami donup sana sarilmayi ozledim Her gecen gun hasretime asikar gecelerime uyanip kalktigmda yuzune bakmayi parmagimla burnuna dokunmayi ozledim cuma gunlerini ozledim p.tesinden itibaren beklenen cuma senle goruscem diye sevgilim sana cikan gunleri geceleri saatleri yollari bekliyorum sevdamla birlikte yani kisaca sevgilim ben seni cok ozledim ve cok seviyorum
Yanlış seçim yaptın. Çok yanlış. Beni mumla arayacaksın.
nerdesin? nerdeysen çık gel artık sıkıldım bu oyundan amk gelsene orospu. neyse sakinim.