ben bu yazıyı sana yazdım

309. entry... ilkokuldaki numaramdı. biraz da ben anlam yükleyince özel bir sayı oluverdi. dedim ki özel bir şey yazmalı, önemli bir şey olmalı. değer verdiklerimi sıraladım, düşündüm. çok da sürmedi hani düşünmek: "sen" deyiverdi yüreğim. "seni" gördüğüm, "sen"i hep beklediğim, sigaramın anlam kazandığı yerdeyim. ama "sen" yoksun. gelmeyeceksin de. her yerde "sen"in bensiz bildiğin hatıraların var. yürüdüğün yollardan yürüyorum. burada yemek yemek yemişti, belki de elimdeki çatala değmişti eli, şu marketten bir şeyler almıştı; şurada gözleri gözleri gözlerime değmiş, yüreğime akmıştı sonra. ahh "sen". "sen"i bir parça olsun görebilmek için harcadığım saatlerin her saniyesinin değerini bildim. yine de zamanı durdurmaya gücüm yetmedi ve "sen" gittin apansız. oysa bu şehrin denizi "sen"din, toprağı "sen", suyu "sen", havası, kokusu, yağmuru ve iyiye dair ne varsa "sen". şimdiyse deniz kurumuş, her yer çöl oluvermiş. suyu zehirli artık buraların, güneş doğmuyor, inadına gece. rüzgar saçlarının kokusunu getirmiyor, gökten yağmur yerine matem yağıyor. iyi olan bir şey kalmadı bu şehirde, yaşamaya değer bir sebep bulmak imkansız artık. "sen"i görmekti bana yaşama sevinci veren. ve tüm sebeplerden üstün olan. onu da elimden aldın. nefes almak yok bundan sonra burada. ben bu yazıyı "sen"a yazdım. hiç okumayacak olsan da, okusan değer vermeyecek olsan da "sen"indir. her harfiyle gerçek. ve benim için paha biçilemez. Bazen tükenir kelimeler. hiçbir sözcük ifade edemez anlatmak istediklerini. işte kelimelerin tükendiği, kifayetsiz kaldığı yerdeyiz. ben yine de bu cümlelere gizledim melalimi. bu satırlar "sen"indir ey beni görmeyen sevgili. ister çöpe atarsın, istersen yüreğine koyarsın...

ulan o çaldığın paraları ye ama çıkarama e mi! kendi bokunla boğul. sen anca 3 kuruş para ve bi telefon edersin. itolit!!!

ben bu yazıyı sana yazdım. aslında sana yağdım. bazen tere yağdım. sahi ben niye konuyu bu kadar yaydım? neyse. çoğu zaman da gece karanlığında hilal şeklinde bir aydım. tamam biraz fazla baydım. hadi ben kaydım.

seni daha fazla tanımak istiyorum ama bir o kadar da korkuyorum. ya aşık olursam.

hani koskoca amfide bakışa bakışa bi hal olduğun kız var ya umarım bakmaktan gözlerin kör olmaz, bi de kız yanından geçerken heyecanlanmalar falan! artık hiç de değerin kalmadı hele o son gördüklerimden sonra kalbim tamamen özgür oh mis!
edit:kızın yüzüne karşı gülme gözlerinin çevresinde felaket kaz ayağı var.

(#17033783)

doğruya doğru öylesin, işte o yüzden çıkmıyor o sinmişliğin üzerimden ama ben seni çok özledim.

saçlarıma vurdu ayrılık ayları bir seni çok sevdim bir de baharları...

bu yazıyı sana yazdım ismet paşa sana yazdım lider atatürk uyanın partiniz ve ülkeniz ne halde.

peki dediğin günden bu zamana kadar bekledim bekliyorum, ama gelmeyeceksin biliyorum. onun için beklemiyorum artık. gelsende değişen bir şey olmayacak. artık kafama da takmıyorum seni. hadi yolun açık ola. görüşmemek üzere. hoşçakal.

Pınar seni seviyorum.

ben seni cok seviyorum ama dusununce artik bana geri donmucegini biliyorum ve o kadar uzgunum ki bunu nasil atlaticagimi hic bilmiyorum ve sanirim omrum boyuncada seni sevmeye devam edicem sen benim olmasanda beni sevmesende.

sana bir sigara içicem şimdi senin sevdiğin gibi.. sonra çıkıcam dışarı. sonra sonra olmayacak. senin şehrin bir ay falan daha soğuk olacak, burda fırtınalar çıkacak. ama sonra sonra olmayacak. şimdi gülümse benim için son kez.

mayısta geldiğimde mersine gitmişiz cebimden tren biletleri çıktı. kader işte. aylardır giymediğin pantalonu öyle bir zamanda giyersin ki... tokat atar.

yanlış zamanda yanlış insandasın. hatta yer bile yanlış. bunları bilsen benimle bir daha konuşurmuydun?

Yemnediyorum şu an kendimi misafir evine hediye diye alınmış borcam gibi hissediyorum. migros dan almışlar, 9,90 ytl. Onlar da başkasına götürecek.

şuncacık ömrümün en kapsamlı macerasına birlikte attığımız imzanın hiçbir bağlayıcı unsur taşımadığını anlatmak zor oldu sana. sanırım biraz geri zekalısın.

hayır iyiyim dediğinde hasedimden çatlayacak,

kötüyüm dediğinde de kalkıp göbek atacak değilim. ne bu küçük ibo tripleri anlamadım ki?

her gece ne sebeple olduğunu bilmemekle birlikte, tahmin etmekte de zorlanmadığım, beni aramaya devam eden şahıs; bir gün evlenmeye karar verirsem söz bu kişi sen olacaksın. istikrarın dert görmesin.

ama yine de şimdilik allah bin çeşit belanı versin.

bazen konuşmadığım için pişmanlıktan, bazen de konuşursam pişman olmaktan korkuyorum. susmak iyi yine..

Biliyorum hataliyim. Ve bu beni daha da kavuruyor. Biliyorum herşeye rağmen sende seviyosun, hemen olmasada biliyorum sende gün gelecek acı çekeceksin. Bunu bize yapma. Yaşadığımız 8yılın dile kolay 8 yıl, hatirina bize bir şans daha ver. Biliyorum bu acı bitmez, yer dolmaz. Ben seninle büyüdüm, sanki hiç sensiz olmamis gibiyim. Neler neler yaşadik. iyi ve kötü hayatimin her aninda hep sen vardin yanimda. Şimdi sensiz nefes bile alamam ben. Gitme. Lütfen..

Bir 'Keşke'ye Daha Yer Yok Ömrümde, Birlikte Ölecek Miyiz?

ne o, geçen sene beni gördüğünde kafanı çevirirdin, bugün yüzüme tip tip bakma cesareti bulmuşsun? ne kadar boktan bir herif olduğunu biliyorum senin, aradan çok zaman geçmiş olsa da olanların, benden özür dilemeni o kadar çok istiyorum ki. bir de hala seni her gördüğümde küfrediyorum.

edit: sen mi artıladın lan? özür maiyetine hani? hani öyleyse söyle bilelim.
(bkz: umut işte)

Nefesimden kesebilirsin beni.

çıkıp vursan, öldürsen beni hiç gönül koymam. ama yarım bırakma, tam yap işini. bu boktan hayat sürünmesin. önce ben demeyi bilemedim ya, işte o gün çekilmiş bu hayatın ipi. şimdi sen bitir işi.

kütahya'da mısın antalya'da mı? evet hoşlandım senden. iyi, hoş birisin. tekrar görüşürüz inşallah. yakın zamanda izini bulacağım.

seni unutmaya çalismak hep sancili oldu ama bu sefer basaracağim.

hiç şekilli cümleler kuracak halim yok, tam bi sürtüksün. seni en çok ben sevdim sen gittin daltarakları tercih ettin, geber pis kaşar.