bugün

Başka bir yaşamda başka bir mutlu son.Biz bunu haketmiştik.Hikayemiz orda biyerde hep benimle duracak.Dayanabilmemin tek yolu buydu çünkü..
ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum tatlım ama şunu bil ben artık çabalamıycam.
Hani böyle hayatın çok iyi giderken, herşey çok güzelken birden yıkılırsın. işte bende sen gidince öyle oldum belki de seni diğer herşeyin önüne koyduğum için aklımı başıma getirebilecek tek şey buydu. Şimdi iyi ki gittin diyorum. Çünkü o zaman değil de şimdi gitmiş olsan daha beter olurdum. Sen öyle bir şeydin ki benim için nefes almaktan bile vazgeçebilirdim. Seni görmek için yanına gelirken ışıklarda bile beklemeye tahammül edemiyordum. Hani bana 'sen hayatıma girene kadar yaşanmış herşeyi sildim' demiştin ya. Bende sensiz geçen her anı siliyordum. Geceleri haberin yok belki ama evinin önünde çok sabahladım. Okuluna geldim ansızın yanına kadar gelmişken uzaktan bakmak öyle koydu ki bana. Hani elimi tutarken hafiften gıdıklardın o geliyor aklıma gülümsüyorum. Sonra bidaha hiç o hissi yaşayamayacağımı düşünüp üzülüyordum.
Ta ki birgün arkadaşım bize geldi annem yemek yapmış babam-annem,ben ve arkadaşım hep beraber yemek yedik tabi benim aklımda yine sen varsın. Oturduk hep beraber güzel bir gün bilirsin babam şakacıdır babam yine başladı takılıp eğlenmeye gülüştük falan arkadaşımla çıktık evden, yolda giderken hayatımda senin babanla olan iletişimi bir kere yapabilmek için herşeyi verirdim dedi. Babası şehit olmuş o hiç görmemiş babasını. O an üzüldüm arkadaşım için önemli olan onu üzen şeyi düşündüm. Sonra baktım ben ne için üzülüyorum. Beni bırakıp giden sen için mi?
işte sıralama ya 1-2 hafta sonra Kanser yardımına yapılan etkinlikte görev aldım senin aldığın kravatı taktım hatta. Orada birisi ile tanıştım orta yaşlı birisi yüzünde görülecek hiç bir organ kalmamış parçalanmış tamamen. Hayat hikayesini anlattı en çok üzüldüğü şey neymiş biliyor musun? Yolda yürürken onu gören herkesin arkasından 'Allah korusun Allah düşmanıma vermesin' sözleri onu sokağa çıkamaz hale getirmiş. Birde aynaya bakamaz olmuş, insanlar suratını görmesin diye hep yola bakmaya çalışır kaldırımın kenarından yürürmüş orada da araba camlarından dükkan camlarından yansımasını gördükçe iyice kahrolurmuş. Hal böyleyken insanların üzüntülerine baktım sonra birde sana baktım ama yine uzaktan baktım yanına gelemedim gelseydim teşekkür edecektim beni olgunlaştırdın çünkü. Senden sonra üzülecek daha iyi bi neden bulana kadar hiçbirşeye üzülmeyeceğim söz veriyorum.

Tarzı yazıları yazdıracak insanlara yazılan yazıları gösterirken söylenen sözdür.
O mezarlık cok soğuk dede üsürsün sen orda. Uyan nolur uyan dayanamıyorum..
Oglum dine imana geldim surekli dua ediyorum ya. Uc ihlas bir fatiha ortaya sen kapanis olarak bi uc ihlas fatiha daha. O gulusun aklimdan cikmiyor nolur farket beni azcik hoslan benden gerisini ben hallederim lutfen be.
Yarın quiz olacağım dersin pek sevgili hocası;

boksun. Sana olan sinirimden ve stresimden kendime yasaklamış olmama rağmen 2 paket çikolata yiyorum şu anda. Sana yarasın inşallah bu çikolatalar. Quiz lan sonuçta quiz. Bu kadar kasmanın amacı ne bizi? 100 alsak gelecek olan puan 5 veya 6. Şeytan diyor git yat zıbar. Ama aklıma sınıftaki, soruları verecek olan hocanın bile dersinin en ince ayrıntılarına kadar çalışan inek öğrenciler gelince yapamıyorum işte.
seni gormeyince oluyorum.
gelse artık şu ay sonu gelebilsen istanbuldan bütün planlarımızı gerçekleştirsek şelaledekilere benzer olanlardan.
bu gece biter de kızımızla kapını çalarız bekle sevgilim. biter gece de sabahında kapındayız. uyu. bekle.
yine aynı senaryo, peşimi bırakıp da gitmeyen. ve yine sen. şu hayatta nefes almamı sağlayan, şu hayata gelmemi sağlayan iki başrol oyuncusundan biri olan sen. babam. sen içkili kafanla söyleyip yaptıklarını hiç hatırlamadın baba. ama biliyor musun, ben de hiç unutmadım. bir şey daha ekledin bu gece yine, onca unutamadığım berbat anı yetmiyormuş gibi... teşekkür ederim.
Hayat beni sevmeni bekleyecek kadar uzun değil.
kendim için zaman istediğimde seni benden aldın ya hani. ben seninleyken kendime ait zamanım da olsun istedim, sensizken değil.
benim yıldızım senin şehrinden görünmüyor olabilir.
sana yazacak yazım bile yok ama yazdık artık genede.
özlüyorum. burası su götürmez bir gerçek evet. ama yaptığın saygısızlık, umursamazlık artık yetti. aklıma geldikçe de sinirleniyorum zaten. seni gördüğüm zaman yüzüne bakasım gelmiyor. özlediğim için de bakmıyorum zaten o ayrı.

muhtemelen bir daha konuşmayacağız. en azından ben konuşmayı düşünmüyorum sen yaptığın saygısızlığın farkına varana kadar. vardığında da, ki bunu anlayabileceğini sanmıyorum, çok geç olacak her şey için belki ben o zaman da seninle konuşmak istemeyeceğim.
en çok ne koyuyor biliyor musun? çok değil 2 ay 4 gün önce 1 saatte olsa sen benim yanımda uyurken o güzel yüzüne baka baka dünyanın en huzurlu yerindeydim. senin yanındaydım ve doyasıya senin yüzüne bakıyordum. diyordum ki içimden "allah'ım bitmesin bu, gitmesin bu kız. bu kızla ben sonsuza kadar yaşarım." ama sonucunda o günden sonra sen benden elini ayağını çekmeye başladın. hani klişe vardır ya, "kimi en çok sevdiysem o gitti." diye. yani bir yerde öyle oldu.
biz seninle bu noktadan bugünkü duruma nasıl geldik? sen benim için "konuşmayacağım artık" dediğim kişi haline nasıl geldin? başıma ilk defa böyle bir şey geliyor ve bu sürece bazen hatırladıkça şaşırıyorum.
ben senin için allah'a böyle dualar ederken nasıl oldu da görüşmeme noktasına geldik. şaka gibi gerçekten.

biz şimdi konuşmuyoruz ya, ben evimin salonunda o koltukta sana baktığım anı hatırlıyorum. senin yüzüne şükranla baktığım anı hatırlıyorum. böyle sınanmayı hak edecek ne yaptım bilemiyorum. kimin ahını aldım da bir nefes kadar yakınında olduğum insanla "el" olduk.

evet sözlükçü arkadaşlar; hayat gerçekten, doğru kelimeyi bulmaya çalışıyorum, acımasız. tuhaf ya. tuhaf.
sen... Benim enine çizgim, boyuna yazgım. Bazı aşklar imkan ile inkar arasındadır. bense imkan verdiğince inkar ettim aşkımı. ağzımla söyledim, kulağımla duydum, yaptıklarımla inkar ettim. bir devletin diğerine zulüm ettiği kadar zulüm ettim sevdama. dünya kamuoyundan özür dilesem ne fayda. ben dünya dışından bile görünsün diye set örerken aşkıma, çok duvarlar yıktım...
(bkz: faydasız)
hayatımı ikiye ayırdım senden önce ve sonra diye. senden sonrayı hayal ediyorum hep. senden önceyi sorarsan inan hatırlayamıyorum. sanki seninle var oldum. senden önce yarımdım boştum. bütün yollarım sana çıkıyor. çünkü bütün güzellikler seninle başlıyor.
senin benim icin fazla genc ve guzel oldugunun farkindayim. tek istedigim senin gibi biriyle arkadas olmak. sevgilinle tanistir ne bileyim, bir yerde arkadas grubunla takilalim. ne olur benle ilgili fesat sularina hemen kapilma. o kadar da degilim. ki tatli anilarla ayrilayim dogdugum yerden.
tipine bakan seni o kıyafetlerin içinde adam sanır elinde de banker çantası. dağdan inme ayı ömründe hiç mi kız görmedin?
böyle olmasını istemezdim. özür dilerim..
Özür dilerim.
seni seviyorum.
yalnızsın çocuk...
doğduğunda bomboş olan beynin yavaş yavaş garip insan meseleleri ile doluyor.
her gün ders bitimini bekleyip, sonra özel derse giriyorsun ailen öyle istiyor diye...
yalnızsın.
yalnız ve git gide o harikulade beyninn boş, bomboş insan sorunları ile dolmaya başlıyor.
büyüyorsun...
büyüdükçe küçük dertlerin de büyüyor.
sen, sen olmaktan çıkıp, bizleşmeye başlıyorsun.
en büyük derdin, kokulu silginin kokusunun artık olmaması iken,
ayşe giriyor hayatına,
sorunun ayşe oluveriyor...
sonra sınavlar,
sonra da rutin bir hayat.
büyüyorsun ve hiç durmadan, bir an önce yok olması icap eden bu hayatın içine seni daha da itiyoruz.
incineceğini ve bizler gibi sürüneceğini bilecek,
bu kötülüğü sana yapıyoruz.
küçük sorunların bizim için ''sonra konuşalım tamam mı canım?'' moduna giriveriyor ve daha da yalnızlaşıyorsun...
kinleneceksin, tiksineceksin bu hayat denen yorucu maratondan bizler gibi.
buna ''neden?'' dediğinde verecek tek bir mantıklı nedenimiz de olmayacak üstelik.
merhaba çocuk,
kendi dilini kullanmak ya da kullanmamak da senin dışında bir insan topluluğunun kararı.
kendi arzularını nerede kamçılayacağın da.
kiminle mutlu olacağın, hangi arkadaşının kötü olduğuna da, bizler karar vereceğiz.
güleceğin ve gülmeyeceğin yerleri de belirleyeceğiz senin için...
en önemlisi, ne zaman neye ne kadar zaman ayıracağının kararını biz verip,
sonra sana ''neden bir şeyler yapmıyorsun?'' diyeceğiz.
bunları bil,
bunlara rağmen, seni seviyoruz diyeceğiz...
insanlar büyüdükçe ahmaklaşıyor çocuk.
seni seviyoruz.
lan bi sinyal yollasan harekete geçicem ama yollamıyorsun ki ..
hani arayip da, kisik bir ses tonuyla, seni ozledim demeni ozledim...