bugün

cahit zarifoğlu şiiri;

asrımızın zarif düşünceli gençlerinden biri
kederli elini
temiz alnına koyarken fikretmek için
çocukların susması
kuşların ve kedilerin uzaklaşması
haritaların üzerine bezlerin atılması
lambaların kısılması
kadınların bir vakit konuşmadan
yaşaması gerekebilir
ve açılabilir görüntümüz sahnemiz perdemiz:
hergün bir miktar kros boksit asit
ve arenamız
dokuzyüz milyon müslüman rüyalarını hatırlamadan uyanabilir

baş efendimiz
görüntümüz
sahnemiz
perdemiz

eğer dualanmasaydı sesimiz
eğer yaradandan o güzel ağız
açık ve seçik
dilemeseydi demeseydi
'allah
sesinizi
mağrıptan maşrıka kadar duyursun'
düşünmezdim üzerinde
binmezdim deli deli koşan küheylan

bildim sensin sen sen
diri diri diri şahım
diri şahım diri diri
dirilt alemi alemi alemi alemi

çünkü dokuzyüz milyon müslüman rüyalarını hatırlamadan uyanmıştır
bunların üzerine ezan
ucu sancılar vuran
bir kırbaç olmalıydı
her duyan
bağrını açmalıydı akan kanı da sevdayı da yorumlamaya almalıydı
hayır dokuzyüz
milyon müslüman
tarihin hülyalarından vazgeçmiş olabilir ama ben

elim dizlerime vur kalk
müslümanlar uyanın eller dizlere vur kalk
yumruklar dizlere vur vur
ama ben ama ben ama ben ama ben

korku gerek tenlere etim kalbur
deşer bakışın kıyar da kıyar

korku gerek reca gerek
yanlış anlaşılmış olabilir
sesini duyuyorum kendimin/kelimeler kendinden emin değil

yanlış anlaşılmış da olabilir
aklım başımda mı! değil

ve sesimi duyuyorum
kaburgalarımın gelip artık kavuşamadıkları iniltiden
-kulun korktuk şerrinden
ağzımız yerlerde kaldı gerçek dilimizden akmadı
kuldan korkarken gel zaman git zaman
bir hayat ki haşa korkmadan yaradandan
ama elbet ruhumun vazgeçilmez akışı baş çarptığım kayalıklar

ırmaklarımın altından akan ırmak
sandal safaları marmara toprakları
ama söyle olmuşsa yüzüme karşı söyle neyi inkar ettim

dilediğim en güzel hayat
çöplerin içinde rüya aradım
düştümse eğer sana bakarken düştüm

sen dinç zaman
işte kuluçkan
bereketle taşan yağ küpleri gibi
parmaklardan akan çeşmeler gibi

iste sinem kalabalık ve kendine zinde
kullardan pervasız nesillerden biri

aha şeyhefendim aha yüreğim
göz kapanır akıl susar susar akıl
istersen haydi haydi haydi
yeryüzünün bütün gümbürtülerini çagır

çehrenden o azgın maskeyi dök
o evleri kedere boğ
nasıl olsa her kucaklandığın dalgada
bir gemi kadavrası gibi ikiyüz yıl parçalandın

mahşerinde uyanacaksın
ağzının

korkuyorum o nedenle
başım eğik
dilim kapalı
şurdan dinlenebilir:

http://umutfm.com/izle.php?id=6098

halbuki sabahtır, moralleri bozmamak gerekir ama moralimizi bozmadan şu mazlum ümmetin ve insanlığın kurtuluşu anlamında ne eyleyebiliriz ki? daha benzerlerini getireceğim.