bugün

dünkü meclis oturumunda artık tam manasıyla soygaz haline getirdiğim kanı. Bir insan düşünün ki;

- sistem karşısında,
- Şampiyonlukları belirleyen, milletvekili transferleri yapan mafyalar-çeteler karşısında,
- yargı karşısında,
- iş adamları, rantçılar, tefeciler karşısında,
- sözde sanat! camiası karşısında,
- medya karşısında,
- destekçi sayısı henüz çok az.

Ve gün geldi o insan on yıl önce hapse girmesine sebep olan şiiri, dün mecliste en üst perdeden okudu. Sevmeyebilirsiniz (Numara yapmıyorum gerçekten bir tane bile oy vermedim - Son seçimde verecektim nasip olmadı), nefret te edebilirsiniz, aşağılamaya da çalışabilirsiniz ama iki sn düşünün. Hapishaneye giriyorsunuz ve yanınızda kimse yok. Hakimi-savcısı zaten önyargılı ve bir şiirden dolayı ceza vermeye hazır. Şartlar tümüyle aleyhinizde, bütün müslümanlar sindirilmiş, yeşil sermaye, yeşil medya diye zaten 2-3 tane olan ve etkisiz şirketler ve medya organları yaftalanmış...

Ve gün geldi o insan on yıl önce hapse girmesine sebep olan şiiri, dün mecliste en üst perdeden okudu. Evet oraya gelinceye kadar belki gömlek değiştirdi. (Eski dava arkadaşlarının antipatik, korkak, ve hantal oluşu en büyük etkendir) Belki bazı yanlışları oldu, ama son peygamber hz. muhammed (s.a.v) hariç diğer peygamberler dahi günah işlemişken, ondan günahsız olmasını beklemek zaten anlamsızdır...

Ve gün geldi o insan on yıl önce hapse girmesine sebep olan şiiri, dün mecliste en üst perdeden okudu. bazıları artık padişah gibi davrandığını söylemekteler. evet halkın çoğunluğunu temsil eden birisinin dimdik durması gerekir. o sadece halka hesap verecektir. onun dışında hiçbir amir-memur-siyasetçi vs. karşısında geri adım atmayacaktır. işte bunun için seviyoruz ya. milletimizin onuru yüz yıldır hiç bu kadar yüksekte tutulmamıştı...

Ve gün geldi o insan on yıl önce hapse girmesine sebep olan şiiri, dün mecliste en üst perdeden okudu.

Minareler süngü kubbeler miğfer,
Camiler kışlamız, müminler asker...
Bir şey beni sindiremez
gökler yerler açılsa
üzerimize tufanlar yanardağlar saçılsa,
biz oyuz ki, imanıyla öğündüğümüz ecdadımız,
titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş,
Anadolu'nun tapusu Malazgirt'ten ta Çanakkale'ye,
imanın geçilmez kalesine kadar
ecdadımızı zaferden zafere koşturan şey
bu birliktir, bu beraberliktir...

Erkek böyle olunur...