bugün

siz onun aşıkından ölüyorsunuzdur ;ama onun size bir şey hissedip hissetmediğini bilmediğinizden dolayı onu her gördüğünüzde yüzüne bakamaz , onun varlığından haberdar bile değil gibi davranırsınız. tamamen kendi kendine gelin güvey olmamak için yapılır.
ezikliktendir.
aşık olunan kişiyi olduğundan yüce görmek ve bir nevi ona tapınmaktan ileri gelen davranış bozukluğudur.
kişi sevdiği insanın yüzüne de gözüne de bakmalıdır, çekinmemelidir.
aşık olunan da etten kemikten bir mahluktur. yer, içer ve boşaltır.
aşık olunan kişiye yüz vermez, beğenmez gibi nedenlerden dolayı bakılamıyorsa bunun için en güzel çözüm o size bakmadığı zamanda çaktırmadan bakmaktır.
ha, bakmakla eline ne geçer insanın o da ayrı bir sorun. bakıp bakıp eli boş kalmak da var sonunda.
yeri gelir götüne bakarsın * ama, yüzüne bakamazsın.
bu gibi durumlarda yapılması gereken manitanın karşısında değil yanında oturmak.elini beline sarmak.okşamak....*
sanma ayaklarına bakıyorum diye düşman olduğumu
yüzüne bakmaya kalbim dayanamaz diye korkuyorum *
(bkz: memelere kitlenmek)
o yüze dikkatli bakarsa aslında o kadar da aşık olmadığını anlayacak olan insandır.
(bkz: aşık olunan kişinin yüzüne öküz gibi bakmak)
sevdiceğinin bir yanağı ay, bir yanağı güneş olsa bile ona bakmamak elde mi?

içini yaksa da, gözünü yaşartsa da bakamadan duramazsın...
aşk eğer platonikse sevilen insanın anlamasından korkulduğu içindir genel anlamda.
bakamazsın,konuşamazsın.
ama konuşunca da fark etmeden gözlerinde kaybolmuş bir şekilde bulursun kendini.
konuştuktan sonra dizlerinin bağı çözülür, düşecek gibi olursun ve tir tir titrersin.
işte tüm bunları yaşamamak içindir.
bakmaya kiyamayan veya bakmaktan bikmaktan korkan insan..
yada asik olunan kisinin gözlerini ayirmadan bakmasindan dolayi kaynaklanan utanç.
sacmadir, platonik bir durum yoksa olmaz. çunku insan bakmaya kiyamamak yerine bakmaya doyamamak eylemini tercih etmelidir gerçekten aşıksa.
bifincancay: canım naber napıyosun?
sevgili: iyiyim hayatım napiim işte her zamanki gibi... uğraşıyoruz.
bfc: bi dakka ya sesin kesik kesik geliyo... koşuyoruz mu dedin?
svgl: ne koşması.. ahaha.. dur bi dakka.... iyi mi şimdi?
bfc: heh tamam. nereye koşuyosun anlamadım.
svgl: koşuyoruz demedim aşkım. uğraşıyoruz dedim.
bfc: haaaa. pardon.
svgl: haaa ya. yerim seni.
bfc: annen geliyo mu haftaya?
svgl: hayırdır canım çok mu merak ettin annemi? bu ne ilgi? gözlerim yaşardı.
bfc: yok yav ondan değil... yani..
svgl: ahahaha!
bfc: yani... biraz ondan.. biraz bundan.
svgl: anladım canım anladım. geliyo maalesef.
bfc: hııı... gelemicen haftaya buraya yani.
svgl: maalesef.
bfc: öbür hafta?
svgl: sınavlar var. sonra..
bfc: sonra benim teyzeme gitmem lazım. düğün...
svgl: evet biliyorum.
bfc: iki ay oldu görüşemiyoruz hocam.
svgl: hocam deme bana uyuz oluyorum.
bfc: pardon.
svgl: şey.. nete girsen? cam falan.
bfc: bilgisayar yok ki. evde bıraktım. bi kafeye gidiim mi?
svgl: yok olmaz. bu saatte.
bfc: ya nolucak hayatım?
svgl: aşkım haberleri izlemiyo musun seri halde doğruyolar öğretmenleri falan.
bfc: ben öğretmen olmadım daha!
svgl: bifincancay saçma sapan konuşma. tamam.
bfc: yarın hava kararmadan giderim?
svgl: yarın akşama kadar çalışıcaz patronla.
bfc: moronla mı? moron kim yav?
svgl: ahahaha! seviyorum seni.
bfc: senin gözlerin ne renkti lan unuttum. ela mıydı?
svgl: höst. döverim.
bfc: unuttum lan. zaman geçti tabi.

bazen utançtan, heyecandan şundan bundan değil, olumsuzluklardan kaynaklanan durum.
(bkz: nedir bu kızlardan çektiğimiz)
(bkz: türk erkeğinin göt merakı)
yalandır. nasıl bakamazsın abi sevdiğin lan karşındaki veya hoşlandığın her neyimse işte. bakamıyosan bırak zaten bakanı olacaktır.
aşkın en güzel tanımlamalarından biridir. aşktır, aşık olunan kişinin yüzüne bakamamak.
çünkü baktığında için erir.
yüzsüzlük olur bakmak bazen. o kadar hatadan sonra, göz göze gelince nefesim kesilicek diye düşünürsün, halbuki hala iyi davranıyodur sana, bunun nedeni de anlayamazsın. kızsa bağırsa daha iyi olur dersin ama iyi davranır. o yetmez her gün yoluna çıkar. yoluna çıkmazda karşılarşırsın işte. karşılaşmamak ne mümkün. eskiden görmek istesen bir hafta rastlamazsın oysaki. ama şimdi suçlusun ya herşey değişir. sonuç olarak bakamazsın işte. her baktığında daha da alçalıcakmışsın gibi gelir. hasret kalırsın en sonunda.
gerçekten aşık olan sevdiceğinin yüzüne bakamaz, baksa bile sevdicek bunu görmez. gizli gizli seversin onu, bazen şikayet eder bundan ama o da bilir ki aşk aslında böyle bir şey. sonra ayrılınca pişman oluyor insan. keşke diyor keşke daha çok baksaydım, ezberleseydim yüzünün her bir ayrıntısını. ne gariptir ki o bakamadığın yemyeşil gözler öldürüyor seni acıdan.aşk ya bunun adı, unutmaya çalışırken yanıyorsun aslında...
ayrılık etkisine verilen doğal tepki.
kiyamamaktir efendim,çekinmektir. konusurken birbirine bakmaya doyamazlar,hatta sirf bakmak için konusurlar. ama konusulanlar hatirlanmaz bile sadece o sicacik gulumseme ve muhtesem gozler kalir akilda.

(bkz: asik olunan kisinin yuzune bakmaya doyamamak)
bu aşk platonikse, o dünyanın en yakışıklı/güzel insanıdır ve aşık olunabilecek bir sürü özelliği vardır. mesela bakışları.. Uzaktan bakarsın, her hareketini izler, yaptığı bir mimiği, en ufan bir gülümsemeyi bile kaçırmak istemezsin ama tetiktesindir aynı zamanda. o senin olduğun tarafa doğru öylesine bir bakış dahi atsa hemen çevirirsin gözlerini başka bir yere.. korkarsın ona olan aşkını anlamasından ve ona tekrar öyle uzun bakamamaktan.. çünkü sana göre sen ona göre değilsindir ve hiç bir zaman senin ona karşı hissettiklerini o sana karşı hissetmeyecektir.. sanki yüzünden, gözlerinden ona olan aşkın akıyormuş gibi göz göze gelmekten korkarsın, sanarsın ki her göz teması sonun olacak.. Yanından geçerken mümkünatı yok bakamazsın onun oldğu tarafa.. öylesine bile baksa sana kendi kendine küfürler etmeye başlarsın 'bu sefer kesin anladı!! bir daha hiç bakmıcam ona' dersin ama bunların senin uydurduğun şeyler olduğunu, hiç bir zaman söznde duramıcağını bildiğin halde söylersin durmadan.. bitip bitmeyeceği ya da ne zaman biteceği belirsiz bu yolda yürümeye devam edersin başkalarına aldırmadan, seversin onu uzaktan.. Çook uzaktan..

*hiçbir şey yüreğimi okşamadı o sıcak bakışların gibi ve hiçbir şey incitmedi verdiğin acı kadar.. oysa ki tüm üzüntümü yakıyordu bakışların, düşmüştüm sensizliğin bilinmezliğine, bunu da bilmedin!...*
(bkz: of ya bu niye olur ki)
masumiyet belirtisidir. *