bugün

asık olmak guzel bir duygudur ama asık kalmak ise boktan durumdur
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/5909788.asp
galiba böyle bir şey. değilse de aşk olmasın zaten.
geçici uyuşturucu, hayatın gerçeklerinden anlık olsa da uzaklaştıran hede.
morfin alıyormuş gibi...
aldığında anlık mutluluk, almadığında tüm gerçeklik...
zamansızdır..

mister no şarkısı.

Yağmurlu Bir Gün Bugün sokağı en seyretmek en güzeli
aklımda şehir dolusu söz bir köşesinde derin bir uyku
kapım çaldı gelen sendin davetsiz ama beklenendin

birer kahve içmeliydik seninle konuşmalıydık eskilerden

aşk zamansızdır bir sabah gider yanından
acı çekmekten mutlu olmak herşeyi güzel kılan
aşk mutlu sonlar arama boşuna
hayat zaten bir hikaye yarım kalan

bu caddeler sokaklar ve ışıklar bizi anlatan herşey aklımda

aşk zamansızdır bir sabah gider yanında
acı çekmekten mutlu olmak herşeyi güzel kılan
aşk mutlu sonlar arama boşuna
hayat zaten bir hikaye yarım kalan
aşk eski bir yalan, adem ve havvadan kalan...
sadece ve sadece ve sadece ve sadece sadeceeeee ACI ÇEKMEKTiR.
aşkın tanımı "şıpsevdi" sakızlarının içinden çıkan kağıtlarda her yönüyle mevcuttur.
"yok kardeşim böyle bişi Aşkmış meşkmiş yalan walla "diye çok duyduğum ve yavaş yavaş inanmaya başladığım şey
yaşamadan ölmemek gereken duygu..
aşk sevilende yok olma susuzluğudur.
karşılıklı da olabileceğini öğrendiğim ve bana öğretene minnettar olduğum yüce duygu yoğunluğu.
kutu cola gibi.. açınca asidi kaçmayanından olsa keşke..
kutu kola.. evet kutu kola.. hani böyle susadığında açmak istersin, içmek istersin doya doya. aşk da öyle. yaşamak istersin o hazzı, heyecanı, mutluluğu doya doya. hani insanın gözleri yaşarır ya asitten dolayı, onlar da mutluluğunun göz yaşlarıdır.. ama aşk da bitecektir her kutu kola gibi. ya bitecektir ya da çok beklediğinden asidi kaçacaktır.. içilmez, istenmez olacaktır. heyecanı yok olacaktır. koladan çıkan asidi görememek, belki de sevgilinin gözlerindeki heyecanı görememek gibi.. yok aşk diye bir şey..
çok susadıgın zaman, birilerinin sana "gazoz iç" demesidir aşk. kimse kimsenin halinden anlamaz işte. hiç suyla gazoz bir olur mu hem!?
aşk bir kıvılcımdır, sanılanın aksine sevilende doğar, sevene geçer ve kül oluncaya dek yakar seveni... Ta ki kapıyı çalıp sevdiği seslendiğinde "Kim O" diye, "Ey gönüller alan, kapıdaki sensin" demesi için...
tarif edemediğim duygudur. asildir.
(bkz: herşey)
(bkz: hiçbirşey)
insanın başka birini karşılıksız sevmesi... çok sevmesi...paylaşılan bir lokma ekmek, bir yudum su...paylaşılmak istenen bir ömür...hayat...
Geraldy: "Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır"
Geothe: "Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir"
Victor Hugo: "Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır."
Newton: "Aşk köprü kurmaktır. insanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar."
Cenap Şehabettin: "Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır."
Emily BRONTE (Uğultulu Tepeler'de): "Herşey yok olup, O kalsa, benim varlığım gene devam ederdi; herşey kalıp da, O ortadan kaybolsa, evren bana büsbütün yabancı olurdu. Ben onun bir parçası olamazdım"
LATiN ÖZDEYiŞi: AMOR OMNiBUS IDEM: AŞK HERKES iÇiN BiRDiR
Denis de Rougemont: "Mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur"
FISCHER: "Hayatta iki büyük trajedi vardır, sevdiğinizi kaybetmeniz ve sevdiğinizi elde etmeniz"
Shakespeare (Romeo ve Julyet'te): "aşk duyarlı bir şey mi? Öyle kaba, öyle hoyrat ki, acıtır diken gibi..."
Fuzuli(Leyla ile Mecnun'da): "... Aşık derdin devası kaabili derman değil Terki-i can derler bu derdin muteber dermanına"
ARABELLA: "Demek sen, yalnız sevmeyi biliyorsun zavallı çocuk! Yaşamayı bilmiyor musun?"
SHAKESPEARE: "Sevgi denen kör gözlü budala, ne yaptın gözlerime: Baksalar da görmez oldular gördüklerini..."
(bkz: gereksiz duygusalllık)
seninim iste,
cekip alsana beni.
demektir.
mutlu türüne pek rastlanamayan hadise.

(bkz: mutlu aşk yoktur)
üç harfli insan uydurması hede.
üstüne bir sürü gırgır yapılmaması gereken, hassasiyet gösterilmesi gereken kutsal bir şeydir. su da değildir bu arada.
kolay kolay büyük sözler ettiren, güçlü, meleksel güdülerin akla, fikre, ruha dökülüşü. aidiyet, hayatın anlam kazandıran, peşinen kabul ettiren, zaman kelepçesine takılmadan sevişen, konusu belirsiz bir kutsal kitap gibi rahat okunan diliyle bencil tanrıları tatmin eden, akıcı, kıvrak ve bazen acılı, hareketli, varoluş kadar gerçek ve gece gündüz akıllardan çıkmayan kara gözlü, kalın dudaklı, ince belli bir dilber gibidir.

sesi hiç kesilmesin,
hep inildemeleri olsun kulaklarda.
amin.