bugün

yavuz turgulun yönetmenliği yaptığı, şener şenin haşmet asilkan sisimli karaktere can verdiği mükemmel film (1990). kesinlikle türk sinemasının en iyileri arasındadır. bir dönemin unutulmuş yönetmeni, entellektüel bir film ile yeniden sinema perdesine dönmek ister. parasızlık içindeki set işçileri birer birer kaçar şener şen müthiş bir performansla filmi bitirmeye çalışır.

ayrıntılı bilgi için : tr.wikipedia.org/wiki/A%C5%9Fk_Filmlerinin_Unutulmaz_Y%C3%B6netmeni_%28film%29

--spoiler--

-ışıklar *
fakat ışığı söndürcel ışıkçı yoktur.sonunda sinirden gülerek kendisi söndürür.

--spoiler--
yavuz turgul - şener şen ortaklığından meydana gelen kalıcı bir film. (muhsin bey, gölge oyunu, eşkıya, vs. gibi) en iyi 5 türk filmi içine rahatlıkla girebilecek potansiyele sahiptir. kırçıllı entel sakalı şener şen'e pek bir yakışmıştır. *

şener şen'in karanlık bir odada, tek başına metrelerce uzunluktaki negatiflerden oluşan film makarasına dolandığı, her yerini bu şeritlerle bağladığı sahneyi unutmak cidden çok zor. bu sahne tam bir doruk noktası.

bir de kısa bir süreliğine, saçlı sakallı toy bir ifadeyle oktay kaynarca görünür filmde.
keskin ve fazla acıtı bir film. hemen hemen her turgul, şen filmi gibi. bir değişimin,değişme arzusunun, umutların, umut etmenin ve umutların boşa çıkmasını anlatan bir başyapıt. içinize işler. geriye ise sadece o yaşlı kaplumbağa ile konuşma isteği kalır.

spoiler

haşmet: şaçlarım beyazlaşıyordu...şaçlarım...beyazlaştıktan sonra içimi bir korku aldı...ölüm korkusu...düşünebiliyor musun yüzden fazla film çektim ben...ama kimse ne aradı ne sordu...tek bir satır yazan olmadı...adam yerine koymadılar beni...yok farz ettiler...onlar için böyle bir adam yaşamadı...yaşamıyor... bi kere bile ödül vermediler.... kiraz festivali ödülüne bile razıydım...istedim ki ben öldükten sonra bile "aaaa o mu filanca filmin yönetmeniydi" desinler...ama yine gelmediler...gelenler güldü...dalga geçti
jeyan: sen aşk filmlerinin yönetmenini aşmak için elinden gelenini yaptın...hiç olmazsa değişmeye çalıştın...zaten herkes bir şeyleri aşmaya çalıştın...ama işte kimi kıvırıyor
haşmet: kimi kıvıramıyor
jeyan: kimi kıvarmıyor ama önemli olan bunu anlamak
haşmet: ama kıvıramayan başkalarının yaptıkları göklere çıkarılıyor,alkışlanıyor, el veriliyor... o el bana niye uzanmadı???
jeyan: sen dışardasın

haşmet nihat tan kalan kaplumbağasına bakarak der ki:
hem kıvıramamak hem dışarda olmak çok feci bir şey kaplumbağa...çok feci...ne diyim şimdi... dışardayım üşüyorum beni içeri alın diyemem ki... kıvıramadım ...kıvıramadım...

spoiler

ayrıca filmin sonunda kaplumbağanın yavrulamış olması hoş bir detaydır.
izlemediğim tek turgul-şen filmiydi.dün izledim ve hayran kaldım.ne söylesem eksik kalacak.izleyin...sadece izleyin...kesinlikle izleyin.
"kimse beni önemsemedi, bir kere bile ödül vermediler. kiraz festivaline bile razıydım."
"Bir kilo kıyma ile seni seviyorumu aynı söylemek" repliğine sahip film.
şener şen'in başrolünde oynadığı, parasızlıktan son kalan film şeridi ile filmini tamamlamaya çalışan yönetmenin öyküsünün anlatıldığı, güzel bir filmdir.
tinto brass. *
Yitirdiği "aşk filmleri yönetmeni" payesini yeniden yakalayabilmek için her yolu deneyen çaresiz bir yönetmenin sıkıntılarının ve çırpınışlarının nostaljik öyküsü. Yavuz Turgul "Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni" filmiyle Yeşilçam'a yumuşak bir iniş yaparak özveriyle yaraya neşter vurup yakından tanıdığı sinema çevrelerini irdelemeyi deniyor. Dönemini kapatan bir yönetmenin verdiği umutsuz savaşım içinde, sinemanın geçmiş yıllarında da göndermeler yaparak Beyoğlu'nun unutulmuş güzelliklerini, değişimlerini, hüznünü duyumsatıyor. Yapımcı, yönetmen, oyuncu, set işçisi ve teknik ekibine dek tüm emekçilerin ve perde arkası gerçeklerinin eleştiri süzgecinden geçirildiği, Yeşilçam olgusu üzerine yapılmış düzeyli filmlerimizden biridir.

Çektiği aşk filmleriyle izleyiciyi doyasıya ağlatan Haşmet Asilkan (Şener Şen), değişen zamanla her sinemacı gibi gözden ve çaptan düşmüş, unutulmaya başlamıştır. Ağlatan aşk filmleri de artık ilgi çekmemektedir. Yitip giden eski ününü yeniden kazanmak, "yeniden doğmak" isteyen yönetmen, günün değişen koşullarına ayak uydurabilmek için altı ay uğraşarak "sol" görüşün ilgisini çekebilecek, teröristlerin de yer aldığı günün modası "toplumsal içerikli" bir senaryo yazar. Devrimci filmi için ünlü bir oyuncu bulur. Müjde Ar'la sözleşme yapmış gibi yapımcıları dolaşır, ama Müje Ar oynamayı reddeder. Bunun üzerine filmin başrolü Jeyan'a, baba rolü de Haşmet'in yoksulluk içinde yaşayan eski dostu Nihat'a verilir. Ancak çekim sırasında Nihat ölünce, senaryoyu değiştirmek zorunda kalır. Filmi bitirebilmek için her yolu deneyen ve düşlerini gerçekleştirdiğin sana Haşmet için sonuç, tam bir fiyaskodur.

Yönetmen - Senaryo : Yavuz Turgul
Görüntü : Orhan Oğuz
Müzik : Atilla Özdemiroğlu
Oyuncular : Şener Şen, Pıtırcık Akerman, Aytaç Yörükaslan, Yavuzer Çetinkaya, Gül Onat, Arif Akkaya, serpil Tamur, Cevat Kurtuluş, Sami HAzinses,

1990, Erler Film.
80'lerin toplumcu sanat filmleri dönemine sağlam giydiren filmdir. darbe sonrası cahille sohbeti kestim modundaki ortaköy aydınları zümresi ve o zümrenin yön verdiği türk sineması'nda dışarda kalan bir yönetmenin hikayesidir.

hocamlı çiğ konuşmalar, kendilerinin bile inanmadığı, anlam veremediği fikirlerle bezeli cümleler kurmak zorunda kalan dışardakiler, galatasaray lisesi mezunlarına, diplomat, kolej çocuklarına özenmiştir. sırf içeriye girebilmek için.

ayakkabı tamircisinin oğlu mümin yani haşmet asilkan da yırtmak isteyenlerdendir. incir festivali ödülüne bile razıdır. korku içindedir. çünkü yıllar geçmiş. değişen her şeyin artık dışında kalmıştır. bu korku yaşlılık korkusu değil. unutulma, yok sayılma, dışlanma korkusudur.

kültür bakanlığı'ndan ödenek kapma, trt'ye kapağı atma peşindeki çakal yönetmenlerin sırf dönemin sinemadaki modası olan sol görüşe yakın durmaları da içerde kalabilme hırsından başka bir şey değildir. nitekim onların da sol görüş ya da ülke açmazları umrunda değildir.

öyle bir toplu aptallaşma dönemidir ki bu en saçma filmler bu dönemde çekilmiştir. o dönemde çekilen flu filmlerin çoğu bugün alay konusudur. ne ironik; toplumcu sinema peşindeki 80 sonrası enteller eski türk filmleri ile nayır, nolamaz diye alay ediyorlardı. tarık akan, türkan şoray, hülya koçyiğit, erdal özyağcılar gibi usta oyuncuların en kötü filmleri hep bu dönemde çekilmiştir.

iyi filmlerde vardır elbet. ne 60, 70'lerin abartıları ne de 80'lerin saçmalıkları ile bezeli yalın filmlerde yine bu dönemde çekilmiştir ki zaten bu sanat filmleri furyasının da artık sona erdiğinin müjdecisi olmuştur.

haşmet asilkan türlü aksilikler, imkansızlıklar ve hiç olmayacak bir senaryo ile bekleneni yaşamıştır. sinemasıyla yani dünyasıyla vedalaşırken son anda yeni bir aşk filmi teklifi gelir. özüne döner filmin sonunda. aslında özünü de hep korumuştur. kahvede okeyini atmış. eski artizlerle bağını hiç koparmamıştır.

şener şen'in her rolü başarıyla oynayabileceğini bir kez daha ispatlayan çok başarılı bir filmdir.
kaliteyi düşürmeden eski adetlere göre kaliteli film yapmaya çalışan parasız tecrübeli yönetmeni anlatan bir türk filmidir. başrolü şener şen oynamıştır.

--spoiler--
çekim için kullanılacak film çok kısıtlıdır. bir sahnede görüntüden çıkması gereken oyuncu yanlışlıkla çıkarken yere düşer.

yönetmen : eyvah oyuncu düştü, tekrar çekmek lazım.
kameraman: ben görmedim.
yönetmen : o zaman devam et!
--spoiler--
(bkz: Yann Samuell)
Galiba birileri Muhsin Bey filminde yakalanan uyum ve başarı nasıl devam ettirilir diye sordu Yavuz Turgul' a. O da bu filmi çekerek gereken cevabı ziyadesiyle vermiş. Şener Şen yine göz kamaştırıcı gönül yaralayıcı bir performansla karşımızda. Bu ikili Muhsin Bey' de müzik dünyasındaki SAPMAdan sonra bu filmle sinema sektörünün içler acısı halini serer gözler önüne. Artık başka şeyler yaparak piyasada kalma gayreti içindeki Haşmet Asilkan' ın imkansızlıklar içinde verdiği mücadele görülmeye değer.
Bir de şu var...
Muhsin Bey gibi olağanüstü bir filmi çeken bir yönetmen nasıl olurda ödülleri silip süpürmez anlaşaılır şey değil?
Turgul bu filmle biraz da kendini anlatmış gibime geldi. Dışarda kalmanın getirdiği bir film olmuş zannımca.
Üzerine tez yapılması elzem bir başyapıt...
hem kıvıramayan hem de dışarıda olan adamın, tutunamayan adamın hikayesidir.
yavuz turgul, şener şen işbirliğinde yapılmış başka bir güzellik. aşk filmi çekmekten bıkan bir adamın, hayatın gerçeklerini yansıtan bir film yapma arzusunu anlatıyor.

--spoiler--

filmin sonunda şener şen'in intihar etmek üzereyken gelen telefonla intihardan vazgeçişi ve boynuna doladığı filmleri çözüşü çok güzeldir. ve elbette telefonda müje ar'ın filmde oynamayacağını öğrendiği an gülümseyen yüzünün yerini bir anda hayal kırıklığına bırakışı.

--spoiler--
pek yakında filminin ilham aldığı Yavuz Turgul şaheseri. Cem Yılmaz açık açık da söylemiştir bu filmden esinlendiğini. helal olsundur.
Her kimse yaptığı işte başarılıdır. Lakin aşkı öyle bir tarif eder, çıtayı öyle bir yükseltir ki gel de atla üzerinden. Hem takdir ediyor hem de kızıyorum böylelerine.
https://www.izlesene.com/...bar-senin...ne.../7677878
şaka mısın lan?

http://www.politikfilm.or...meni-1990-filmi-izle.html

al izle.

tamam lan'lı, lun'lu konuştuğum için özür diliyorum ama şunu doğru kullanmayı öğrenin yahu!

not: alternatif olan linkke tıklayınız.
Kesinlikle iznelilmesi gereken harika ötesi bir yapım, o psikoloji o yaşanılanlar gerçekten başarılı bir senaryo.
şimdiki filmlere gerek konu gerek oyuncu kadrosuyla tur bindirecek başyapıt.
Şener şen oyunculuğunda yavuz turgul'un yazıp yönettiği herkesin bilmediği harika film.

Oyuncu kadrosu bakımından kimi ararsanız içeride var. Adeta yeşilçam orgazmı yaşatır. Yanlış tahmin etmiyorsam 80'lerdeki sinema sektörünü konu alan ve çokça tiye alan bir film. Bitti dediğin anda yeniden yeşeren hayallerin olduğu güzel film.
Çok sade ve dokunaklı bir yavuz turgul filmi.
Ayrıca Sinemayı sinema üzerinden anlatan filmlerden. Şener şenin de performansı göz önünde bulundurulduğunda oyunculuk kariyerinde bu filmle zirveyi görmüştür bence.
Kısacası izlenmesi gereken bir şaheser.
Bir dipnot vereyim.
Filmde Nihat karakterini canlandıran Aytaç Yörükaslan'ın evinde izlediği film 1964 yapımı yankesici kız'dır. Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmenin'de yapımcısı olan Erler Film'in çok eski işlerinden birine bir nevi selam çakmışlar burada.

Yeri gelmişken. Erler Film Youtube hesabındaki tüm filmleri silmiş. büyük bir hazineyi bizle paylaşmışlardı ancak kısa sürede nedense geri aldılar. yasal ortamlarda böyle klasikleri izleme imkanı kalmadı resmen. Yazık.
restorasyonlusu gelmiş niye daha önce söylemiyorsunuz? açtık bakalım izliyoruz.
Yavuz turgul'un otobiyografik izler taşıyan filmi.

kısa bir yazı
https://cinepopularica.bl...ner-sen-yavuz-turgul.html