bugün

(bkz: burun direklerinin sızlaması)
ağlama eylemine dönüşmeyince beter olan durum.
genelde biri size sarılınca veya teselli etmeye çalışınca biter bu durum. deli gibi ağlamaya başlanır.
dokunsalar ağlayacağınız durumdur.
(bkz: gözleri dolmak)
(bkz: kahırlanmak)
bu esnada kişi kendini tutuyorsa inanılmaz da bir çene ağrısı belirir.
yemek yerken lokmanın boğaza düğümlenmesi gibi bişey. böyle yutkunsanız lokmalar mideye inecek ama olmuyo işte bi bahane gerekli onu beklersiniz.ağlayacak gibiyken biri dokunsa göz yaşı sel olur akar. belkide çevresinde öyle ağlamak üzereyken dokunacak birilerine sahip insanlar çok şanslıdır kim bilir.
arkadaşları özlemek başlığını görmek,özlediklerini hatırlamak,gözleri buğulanmak,akabinde hüzün kovan kuşu bile gelse gözyaşlarını dindirememek.koskoca şehirde yapayalnız hissetmek**
ağlacyak gibi olmak ama tam ağlayamamak .
(bkz: erkek adam ağlamaz)
(bkz: erkeklerde ağlar)
üzüntüden, sinirden ya da muhtelif sinir bozucu bir olaydan sonra ortaya çıkan durumdur genel itibariyle.. ama ağlayamamak ya da ağlamamak gerekir...
yutkunursunuz bolca ağlamamak için, su içmeden konuşamazsınız hatta. bu eylemden önce şahsın gözünün seyirmesi muhtemeldir. ağlamamak için kasan insan evladı baş ağrısıyla bütün gece uyuyamaz.
melankolik psikolojide her an hissedilen his.
dışarı salamadığın gözyaşlarının kalbine ılık ılık aktığını hissedersin, keşke ağlayabilsem dersin ama o kadar şanslı değilsindir çoğu zaman..kalbin akan damlalarla erir gider bazen, çok kötüdür çoook.
eğer duygusalsanız cok defa yasadığınız ve 2-3 defa üstüste yasandıktan sonra aglama krizi ile son bulan gözyası dolu durum.
insan icinde aglamaktan hazzetmeyenler icin cok güc durumdur. cünkü biri "neyin var?" diye sorsa "birşey yok" derken;
lapa lapa dökülecektir yaslar, bilirsiniz.
görsel
insan aslında ağlamak ister rahat rahat ama ortam müsait değildir. aslında bazen sebebi o kadar ciddi değildir ama bazen çok derinden gelir. bazen de bi anda patlayiverir tabi.
Sonunda ağlanılırsa ne mutlu ama içte kalırsa iste o zaman kotu. Niye böyle oldum ben ya.
-neyin var? Sorusuna kadar devam eder.
bazen nefes borusundan gırtlağa kadar gelip orada bir kaç salise duran sonra hemen kayboluveren bir hıçkırıkla belli eder kendini.
Çok gülünce yaşanabilecek durum. Bazen de çat kapı gelir mutsuzluktan.
gözler dolu dolu, burnun tam ucu hafif sızlıyor, dokunsalar zırlayacaksın denilen durumdur.
çok kötü bir durumdur, derdini anlatmak istersin bazen ama konuşsan ağlayacaksındır, susarsın...
Bilmiyorum sözlük. icimde cok kötü şeyler var, Adını bana söylemeyen. Sürekli kavga ediyorum onunla. Git diyorum, benimle ugraşma...
Canım sıkılıyor, daralıyorum, bunalıyorum, olmayacak şarkılar dinliyorum.
yüzüm bu aralar gülmüyor zaten. Hadi bunu geciyorum bu belki düzelir ama hep ağlayacak gibi oluyorum.

Hani çok uzak yollardan gelir ya insan. Heyecanlıdır. Her şeyiyle hazırdır. Kapının önüne kadar gelir ama evde kimse yoktur. O zaman kocaman bir şey yüreğine oturur. işte benim gözlerimin dolması da bunun gibi bir şey. Tek bir farkı varsa bunun anlamsız olması. Ya da anlamı vardır ben bilmiyorum. Tek bildiğim bu halim hiç hoşuma gitmedi (gözlerim yine doldu).