bugün

ilginç olan yanı, ilk islam önerildiğinde kendisine "onlar terörist" gibi bir düşünceye sahip olması. çok enteresan gerçekten, demekki başka dinden bir bünyenin islama bakış açısı da aynı şekilde.

edit;başlık başıma kalmış.
"for those looking for a sign, haven't we show you enough? look at the water, look at the air, look around you. these are what we created for the people of knowledge"* kısmıyla tüyleri diken diken eden videodur. kendimce baya bir ders çıkarmışımdır.
video paylaşım sitelerinde dolaşan güzel bir video. avustralyalı bir gencin dinleri araştırıp islam'da karar kılmasını anlatıyor. şu kısım eşsizdi özellikle;

"...bir mum yaktım, pencereyi açtım, perdeleri açtım. o ruhani hisleri yakalamaya çalışıyordum. güzel bir yaz akşamıydı. melbourn'da. melbourn'un görebileceği en güzel yazlardan. oturup düşünüyordum, bugün son olması lazım, bu akşam o akşam. bütün o ruhani ve ilmi delilleri araştırdım. dağlar kadar... bir annede embriyonun oluşumu, bütün bu muhteşem kanıtları gördüm fakat ufak bir kıvılcıma ihtiyacım vardı. sanki bir uçurumun ucundayım. atlamaya hazırım ama bir şeyin beni itmesi lazım gibi. işte oturdum orada. çok sessizdi. kur'an okuyordum, sonra durdum. dedim ki. allah, bu benim beklediğim vakit. şimdi islam'a (katılmaya) hazır olduğum vakit. tek istediğim, bir işaret. yalnızca ufak bir işaret, çok büyük bir işaret olmasına gerek yok. mesela bir yıldırım düşmesi olabilir(!). ya da evimin yarısının yere düşmesi gibi filan(!) sadece küçük bir şey(!) senin için çok küçük birşey. sen dünyayı yarattın, hadi! işte orda oturdum. ben de mum ateşinin filmlerdeki gibi yukarıya yükselip yanmasını bekliyordum. sonra dedim ki; tamam, şimdi, hadi! sübhanallah! hiçbir şey ama hiçbir şey olmadı. açıkçası çok hayal kırıklığına uğradım. işte orda oturdum ve "allah, işte bu sana bir fırsat(!)" dedim. ben burdayım, bir yere gitmiyorum dedim. bir fırsat daha vericem dedim. belki meşguldün, dünyanın öbür tarafında hala gündüz. dünya'da bir çok olay oluyor. belki bu defa bi arabanın egzozundan çıkan gürültü olabilir. küçük bir işaret. tamam bu sefer evin yarısını bide mum'u istemiyorum, onu unutalım! belki bir kuş düşebilir içeriye, umrumda değil, ne olursa! dedim ki: tamam, hadi, şimdi! sübhanallah! kesinlikle hiçbir şey olmadı. yani, aha şu oldu bile diyecek birşey olmadı. şu duvardaki çatlak, yeni olmuş olabilir diyebileceğim birşey bile olmadı. kesinlikle hiçbir şey olmadı. gerçekten çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. işte orada otururken kendi kendime: işte buraya kadar, son şansımdı islam, ve ben onu bulamadım. kur'an'ı tekrar elime aldım. en son okurken kaldığım sayfayı açtım. sübhanallah! bir sonraki sayfanın ilk ayeti;

"içinizde işaret arayanlar için size zaten yeteri kadar göstermedik mi? etrafınıza bakın, yıldızlara bakın, güneşe bakın, suya bakın, bunlar ilim insanları için işaretlerdir!"

sübhanallah!"
müslüman olmasına bişey demiycem, ne isterse onu olsun.

lakin, samimidir. "annesi babası müslüman" diye müslüman olan birisine göre daha rasyoneldir. en azından, araştırdığı için, neye niçin inandığını biliyor demektir.
"ha şöyle imana gel" şeklinde tezahür ettirilmiş durumdur. inanç bambaşka bir durumdur. hayırlı olsun allah kabul etsin ne diyelim.
dünya'nın dört bir yanından islama yönelen kişilerden yalnızca birisinin hikayesidir. çoğu da benzerdir aslen.

sonradan müslüman olanlar hakkında daha çok bilgi edinmek isteyenler için 1990lı yıllarda yayınlanmış sıtkı uluç'un "dönenler" (röportaj) kitabını tavsiye ederim.

edit: eksilendiğim için edit yapıp köpürmek, tavrım değildir; lâkin, sanırım eksileyenler, entry'mde geçen kitabın isminden rahatsız olduklarından eksiliyorlar. üzüldüm. eksilendiğime değil; algılayışınıza, hâlinize üzüldüm. bu kitap gerçektir; adından rahatsız olmanız ise tamamiyle yanlış bir bakış açısına sahip olmanızdandır. orada, tahmin ettiğim kadarıyla, sizin düşündüğünüz "dönme" değil; yurduna, özüne dönmek gibi, doğruya* dönenler denmek istiyor. lütfen, rica ediyorum, biraz araştırın şu kitabı. gerçekten yürekten söylüyorum bunu.
çok samimi anlatımı ve üslubuyla 6 ay araştırıp islamı seçen bir gencin hikayesi. islamın teröristlikle bir alakasının olmadığını da anlamıştır.
allah akil versin demek gerek boylesine gelsin bir kac gun iranda turkiyede yasasin birgun daha musluman olarak kaliyor mu acaba.
neden bu yayın organları, sonradan agnostik, ateist olan kişileri yayınlamazlar dedirten video. yurt dışını bilmiyorum. yani müslümanken veya yahudiyken hırıstiyan olan birini haber yaparlar mı. ya da tam tersi anagramlarla sorarsak. kuvaiye milliye destanı'nda vardı "tavşan kaçtığı için korkar, korktuğu için kaçmaz" diye. böyle haberler sürekli verilince; hani eskiden hansları, müllerleri müslüman edip sünnetlerini tabloid gazetelerinde yayınlamak meşhurdu, acaba islam dininin güven korkusu mu var diyor insan.
samimiyetiyle çok etkilemiş kişinin hikayesidir.
samimi duygularını zaman zaman mizahla harmanlayarak aktarmış ebubekir kardeşimiz. umarım bu samimiyetine samimiyetsiz müslümanlar tarafından zarar verilmez.
facebook'da islamla hiç alakası olmayan arkadaşların birbirine gönderdiği videonun bahis konusu. inançlı arkadaşlarımın göndermesini anlıyorum da islamla ilgili hiç bir şey bilmeyen arkadaşların göndermesi cidden tuhaf oluyor.
onun icin negzeldir. ben vakit te zaman da bekliyorum avustralyalı genc dogru yolu buldu punbtolu haberi. stv ye de cıkar yakında. ben eskiden boyle yanlıslar soyle yanlıslar yapardım diye.
şöyle inceden hakaret içeren alaycı bi giriş yapmayı düşündüm ilk önce, bahsi geçen link'deki islamı seçen genci körlemesine eleştirenlere yönelik..

lakin düşündümde, araştırdığın takdirde herşeyin apaçık olduğu bir din'i böylesine eleştiren insanlar zaten benimde ilk başta yapmayı düşündüğüm şekilde davranan, sert çıkan, inançlarıyla veya inançsızlıklarıyla dalga geçen, din'i referanslarla konuşup kendi hayatında ise tam aksini yapan kişiler yüzünden böylesine düşman olmadılarmı islam'a?

bu yüzden her zamanki üslubumun aksine;

umarım, günümüz sahte hacı hocalarından değilde birinci elden, yani kuran'dan araştırarak doğruyu bulmak için içinizde bi istek oluşur inşAllah.
içimizdeki o manevi boşluğu farkedip doğruyu bulma isteği duyduğumuz zaman gerisi gelir zaten.
bize gösterdiği diğer bişey de islam dininin diğer dinler arasında en mantıklısı olduğu gerçeğinin bazı arkadaşları çok rahatsız etmiş olmasıdır.
bize gösterdiği bir şey de, düzeni ve kanunları tesadüfler ile açıklamaya çalışan bazılarının, söz konusu islam olunca "tesadüf"ü küçümsemeleridir.
misyonerlik faaliyetlerine başlamam gerektiğini düşünmeme neden olan video. en azından ılımlı arkadaşlarıma izletirsem belki kafalarında bir kıvılcım çakabilir. neden olmasın?
hatta başladım bile, paylaştım facebook'ta, hatta altına "izleyin, valla ofansif bir şey değil, hatrım için lan" mealindeki bir kaç dilde yorumu da yasladım. bakalım sonuç ne olacak.
sözlüğümüzdeki ufak minik ateistleri kızdıran hadisedir. bakın nasıl da feryat ediyorlar. boşuna bağırmayın gençler, neye inanıp neye inanmadığınız umrumuzda değil, hakaret etmeyin yeter.
(bkz: sübhanallah)
videosu olmasa da, bir müslüman din adamının ateizmi bulma ve dogmalar ve yobazlarla mücadele hikayesi için:

(bkz: turan dursun)

videodaki avustralyalı elemanla turan dursun arasındaki en temel fark ise; kendisine inançları yüzünden kastedecek kadar hastalıklı bir ateiste şimdiye dek denk gelmemesi ve muhtemelen bundan sonra da denk gelmeyecek olmasıdır.
--spoilerımsı--
anlattığı çay ve biskuvi kısmı bana cemaat evlerini hatırlattı. demek ki bazı şeyler evrenselmiş.
--spoilerımsı--
inançlarına(ya da inançsızlıklarına) saygı gösterilmesini isteyen ateist ya da hristiyan ya da maymuna tapan insanların akıllarınca dalga geçtikleri olaydır. size ne kardeşim siz de çıkın anlatın niye neye inandığınızı biz de oturup izleyelim. siz böyle hakaret edince eminim ki müslüman olduğu için daha memnun olmuştur.
araştırmaları sonucunda aradığı cevapları kur'an-ı kerimde bulmuş ki islam'ı tercih etmiş birisidir.
--spoiler--
"içinizde işaret arayanlar için size zaten yeteri kadar göstermedik mi? etrafınıza bakın, yıldızlara bakın, güneşe bakın, suya bakın, bunlar ilim insanları için işaretlerdir!"
--spoiler--

tüyleri diken diken eden, gözleri dolduran bir olaya bile saygı duymayan zihniyetler, acaba neden bu din kardeşimizi cahillikle suçlayıp yukarıdaki muhteşem ayeti anlamaya çalışmazlar diye sorarlar adama.
dikkat edilirse kuran'da örtünmenin nedenlerini de açıkça bulduğunu söylemiş yani onu ikna edecek açıklamalar edinilimiş. bir kez daha örtünen insanlara * saygı duymayan, laf atan zihniyete örnek olarak göstermek istiyorum. çok merak ediyorsanız siz de rahatça bulabilirsiniz. *