bugün

seste mükemmeli arayan.

ses sisteminde -kücük veya büyük olsun- maksimum kalite icin kasan kisidir. su ana kadar elektromanyetigin geldigi son nokta olan high end ses sistemlerinin en pahalilarini alir(parasi varsa). bir kulakliga 250 euro verebilir(yine parasi varsa).

ayrica kablolar, saf altin jack'ler, titresimi azaltan/engelleyen ekipmanlar kullanir. sennheiser'in köpegi, shure'un kölesi olur headphonelarda. mp3 kullanmayi reddeder, kayipsiz ses sikistirma formatlarini tercih eder.

amfilikatörün en iyisini ister, gerekirse 4lü amfi sistemi kullanir hoparlörlerin önünde. tüplü ve/veya yari iletkenli amfileri arastirir, dener. genel olarak amfi, kisisel secim meselesidir, zevke baglidir ses üretiminden ziyade.

evinin/odasinin sekline, büyüklügüne ve dizaynina göre akustik icin en gerekli sey olan hoparlörlere servet yatirir, hangi driver'la hangi gücü ve frekans araligini en iyi sekilde alabilecegini hesaplar. abartip kendi hoparlörünü yapabilir/yaptirabilir.

bir de bitmek bilmeyen tartismalari vardir, analog mu dijital mi gibi bir sürü konuda sonsuza kadar tartisabilirler.

genelde cok zengin olup high-fidelityye ulasmayi hobi olarak yapanlari vardir. ayrica 1000 dolarin altina nispeten iyi bir hi-fi kulaklikli sistemi kurmak da mümkündür.
elindeki her malzemeyi en ince ayrintisina kadar degerlendirir.
ses sisteminin bulundugu yerde, sistemi olu$turan parcalar belirli yerlerde durarak frekans carpi$masini engeller. odanin duvarlari veya odada yer alan e$yalar, sesi minimum bozacak $ekilde yerle$tirilmi$, matematiksel bir takim hesaplar sonucu sesi ne kadar yansittiklari ya da deforme ettikleri incelenmi$tir.
ayrica her parcanin frekans ve direnc degerleri teker teker olculerek ekleme ya da eksiltme yapilip yapilmayacagi olculur.
butun bunlarin hepsi, sesi olabilecek en naturel degerde duyabilmek icindir. bu a$amadan sonra sesi istediginiz gibi duyabiliyorsaniz daha fazlasina da "merhaba" diyeceksiniz.
(bkz: lambalı amfi)
(bkz: nesin)
galatasaray'ımızın sion'a uyguladığı farklı tarifeye üzülen.. mahalle takımlarına karşı bir sempatisi olduğunu düşünüyorum.. ya da hiçbir şey düşünmüyorum lan, futboldan zerre anlamıyor işte..

şimdi de ebru gündeş'ten geliyor;

(bkz: akıllı ol senin aklını alırım) *
ilginç fikirleri ve dolayısıyla güzel entryleri olan, ustaca yazan dördüncü nesil yazar. hoş gelmiştir.
nesildaşım olan ve başka bir oluşumda* tanışma fırsatı bulacağıma inandığım yazar kişisi.
nostradomuz abinin paylaşılması konusunda sorunlarımın olduğu yazar. nostr abi herkesin abisidir, alınmayalım, alınanları uyaralım. *
tam türkçesi; "deli babında ses hastası" demektir. kendi hastalığım neticesinde; ileriki zamanlarda nick değiştirmek gündeme geldiğinde alacağım nick'tir aynı zamanda bu nick. daha sıkılmadım ama, "mark levinson"dan sıkılırsam değiştireceğim bununla. zira bunun bulunduğum metropolde markalaşmış bir firma ismi de olmasından dolayı; isim hakları ayıptır söylemesi bendenize aittir. zira bu marka her zaman ve her yerde de tarafımdan yaşatılacaktır ve yaşatılmalı da. göz koymaya falan da kimse kalkmasın; oyarım ona göre. *
sahibi olmaktan gerçekten gurur duyulabilecek tek hastalık, tutku.
sahibinden tarzı müzik sistemleri ilan sitesi. her türlü müzik sistemi, amfi, hoparlor, muzik seti ve enstrümanları bulunuyor sitede.
odyofil.

seste, tınıda, ezgide en iyiye ulaşma tutkusu ve bu tutkuyla bunun için gerekli olan alet edevat ve enstrümanlara gözünü kırpmadan yüksek meblağları elden çıkarabilme hovardalığı içindeki manyaklardır kendileri.

yıllar önce izleyip bir daha bulamadığım ve bugün tekrar denk geldiğim bir video sayesinde aklıma geldi bu ses manyakları.

https://www.youtube.com/watch?v=EN0fkNp4WLs