bugün

Çöldeki bedeviden bile şanssız adam olmak.

Yer: Kadıköy evlendirme dairesi karşısı garanti şubesi önü.
zaman: bir kaç ay önce
şüpheli: diaspora

geç kalmanın vermiş olduğu ruhaniyet haliyle, şirkete gitme telaşı içerisinde taksiden fırlayıp hızla atm önüne koşar adımlarla giderken bir yandan cüzdanı çıkarma telaşı içerisindeydim.Atm'nin önüne geldiğimde, hiç sıra olmadığının ve sadece bir kişinin* işlem yaptığını görmemle sevinmiştim.

cüzdandan atm kartını çıkarmış potansiyel para cekecek adam kıvamına ulaştıktan sonra işlem yapan dangalak * anlasın diye "-hadi kardeşim yaaa işimiz gücümüz var" der gibi oflayıp poflamayada başlamıştım.

Buraya kadar herşey normaldi.

Sonra, önümdeki adamın birden atm'den ayrılıp hemen sağ tarafta bulunan şube kapısından içeri girdiğini farkedince, atm'ye iki adım atar atmaz, atm'den bir avuc dolusu paranın dışarı çıktığını farkedince, irkilerek üc adım geri kaçtım.ilk başta, sır kapısı programlarındaki adam olarak hissettim kendimi, "-aman allahım, yoksa kredi kartı borcumu bilen gören yüce allahımın bana bir lütfumuydu bu" diyordu içimdeki o salak ses...

Bir süre dışarı çıkan bu paraları seyrettikten sonra, sağdaki iyilik meleğimin bana "-diaspora, bu adamın parası olabilir.o adamı bul ve ona iade et" diye seslenmesiyle o güzel düşümden uyandım.evet, bu para büyük bir ihtimalle benden önce işlem yapan adamın paralarıydı.Atm, bana "Lütfen paranızı alınız" diyordu.Ama ben alamıyordum.

Caddeden bir sürü adam gelip geciyordu.Birileri parayı alıp kaçmasın diye sanki para benimmiş gibi atm'ye yaklaşıyor*, ardından iki adım uzaklasıp şube kapısından içeri bakıp benden önceki dangalıgın yüzünü hatırlamaya calısarak onu cagırmak istiyordum.

Hemen sağ üst köşede bir kamera gördüm.Kameraya bir an için "-beni kurtarın nolurr" bakışı attım.Paralara dokunamıyordum.

Çünkü paraları alıp şubenin içerisine girip "-pardon , az once atm'de para unutan birisi var mı?" demek isterken ya parayı avuclarıma alır almaz o adam şubeden dışarı çıkıp bana "-hırsız varrr yakalayın" derse diye tırsıyordum.

Öyle bir ikilemde kaldım ki ne paralara dokunabiliyordum, Ne de paraları dışarda bırakıp şubeye girip adamı bulmaya yeltenebiliyordum.Ve bunların hepsini saniyeler içerisinde düşünüyordum.

Paralar halen alınmayı beklerken, aman yoldan gecen kimse alıp kaçmasın diye atm'nin önünde mal gibi duruyordum.Tekrar şube kapısından içeri bakmak için iki adım sağ tarafa kaydığımda şubeden sağlam bir depar atarak dışarıya doğru koşan adamı görünce "-ohh be" dedim.

bi Şubeden hızla koşan adama bakıyordum...

bi dışarda paralara bakıyordum...

bi Şubeden hızla koşan adama bakıyordum...

bi dışarda kalan paralara bakıyordum...

bi Şubeden hızla koşan adama bakıyordum...

bi atm'nin paraları içine cektiğini izliyordum.

adam kapıya gelmeden iki sn. önce atm denilen melet paraları içine çekmişti.Adamda koşar adımla atm nin önüne geldiğinde paralar yoktu.

Ben bir an için "-şeyy parayı içine çekti makine" der gibi oldum.Adam birden bire şimşek çakan gözleriyle bana dönüverdi.Donup kalmıştım.Adam beni süzüyordu.hırsız gibi bakıyordu bana sözlük, bende kravatımı düzelterek "-heyy ben iyi bir kariyer sahibi, genc ve yakısıklı bir bireyim" mesajını vermeye calısıyordum.adam bana hırsız gibi bakıyordu.ben "-senin parana ihtiyacım yok benim 1 milyarlık cep telefonum var demek" için saate bakıyormuş gibi cep telefonumu çıkarmıştım.

Adam birden şubenin kapısını açıp "-Heyy burada güvenlik görevlisi yok muuu?" diye bagırınca, soluğu nezarethanede aldım.

sonra, güvenlik kamera kayıtları incelenince sucsuz olan ben, artık atm'nin önünden gecerken karşı yola geçer oldum...
bahtsız bedevinin, yolu kaybedip, istanbul sokaklarında cirit atığını gösteren durum.
(bkz: atm kullanmayı bilmeyen dangalakzadelerler yüzünden mağdur olan suserler.)
(bkz: atm sirasinda bekleyenleri hirsiz sanmak)