bugün

ATATÜRK HAKKINDA BU SORULARA CEVAP VERDiĞiNiZDE,DOĞRUYU-YANLIŞI ZATEN AYIRT EDEBiLECEKSiNiZ....
1- Müslümansan hilafeti neden kaldırdın?
2- 1932de ezanı neden yasakladın?
3- Ayasofya'yı neden kapattın?
4- Kur'an harflerini neden yasakladın?
5- Tatili neden Cumadan Pazara aldın?
6- Bir bez parçası (şapka) için neden alimleri astın?
7- Filistinde neden ihanet ettin?
8- Azerbaycan'ı neden Ruslara sattın?
9- Ali Şükrü Beyi neden öldürttün?
10- Soy ağacın neden çıkartılamıyor?
11- Latife Hanım senden neden ayrıldı?
12- Tüm devrimlerin neden iSLAMA aykırı?
13- Ölümünle soyun neden kesildi, akrabaların yok mu?
14- Saidi Nursi sana neden Süfyan dedi?
15- Neden senin gerçeklerini saklamak için 5816 (Mustafa Kemal' i Koruma Kanunu) yasası çıkarıldı?,,
16- Neden mason localarına kaydin vardı ve mason toplantılarına katıldın. Neden tanınmış masonlar listesinde ismin yayınlandı.
17- Neden Peygamber Efendimiz'e ve Kur'anı Kerime hakaret ettigin şu cümleyi kullandın. "Arap uşağının sözleri" cümlesi. Arap uşagını peygamber Efendimiz için, arap uşagının sözleri de Kur'anı kerim için söylemiştir. Kazım Karabekir'in Hatıratından
18-"Rabbinin adıyla oku" safsatasını millete mi öğreteceğiz dediğin altinda kendi el imzan olan mektubu neden yazdın
19-Neden israil'de heykelini diktiler
20- Neden Osmanlı'ya cihangirlik peşinde kita kita at üstünde serserilik yaptılar dedin. (Kazım Karabekir'in hatıratından).

haydi kemalist gençlik açıklayinda aydınlanalım.
çünkü müslüman değildi. cevap budur.
Atatürk ateisttir,

Eee?
modern ve laik bir ülke inşa ederken bu cahil, yobazların sana böyle saçma sapan sorular sorabileceğini nasıl da tahmin edemedin? bir de ileri görüşlü derlerdi senin için atam..
sizin enveriniz neden padişahın damat adaylığından komitacılığa kadar düştü

çerkez ethem denen dingo neden isyan etti ? sonra da yunana sığındı ?

enver yerinde dursaydı m.kemal belki de emekli bir albay falan olacaktı

dincinin örümcek bağlamış kafası bunları alabilir mi ? yok.
hiç kimsenin, mekkedeki arapların bile sikine takmadığı halifeyi mi sordun yiğenim ?
aga azcık okuyun araştırın ya.
Salak yobazların uydurduğu yalanları sormuş arkadaşım. Ezan kaldırılmadı Türkçeye çevrildi. Yanlış biliyorsunuz, küçücük beyninizle atıyorsunuz. Atatürk'e laf atmaya cürret etmeyin artık.
(bkz: latife hanım neden senden ayrıldı) sorusunu okuduktan sonra ciddiye almadığım "çarpıcı" sorulardır.
Musul u ve daha nice kutsal toprakları Araplar Şeyhler yüzünden kaybetmisken hala bu cahillik niye. Sen biraz onlardan bahset istersen.
hayatta olsaydı bunlardan daha iyi cevaplardı dediğim sorular.

çok mu merak ediyon o soruların cevabını? al bakalım:

hakkaniyet sahibi samimi bir insan mısın, bunu zaman gösterecek.

1- yezid gibiler başa geçip kendilerini ve zulümlerini meşrulaştırmasınlar diye...

2- ezan yasaklanmadı, türkçe'ye çevrildi ve türkçe okunması; okunan şeyin ne olduğunu halkın anlaması hedeflendi...

3- Ayasofya sahip olduğu tarihi ve kültürel miras nedeniyle korunmaya alındı. ayasofya dan daha güzel camiler var istanbul da...

4- Kur'an harfleri yasaklanmadı. sadece kullanılan alfabe değişti. arap harflerinden önce de başka alfabeler kullanmıştı bu millet.

5- uluslararası ilişkilerde bütün dünyanın kullandığı standart birimleri kullanman gerekir. buna zaman ölçüleri de dahil. takvim miladiye bu yüzden çevrilmiştir ve bu nedenle tatil günleri cuma'dan pazar'a alınmıştır.

6- Bir bez parçası (şapka) için alimler asılmadı. yaşanan yerel menfi olaylar hesaba katılmazsa iskilipli atıf'ın asılmasını kastediyorsan ilgili kişinin kurtuluş savaşı öncesinden ve sırasında ingilizlerle işbirliği yaptığını bilmen gerek

7- Filistin'e ihanet etmedik. fakat genel konjüktür içerisinde maalesef oraları tekrar türk yurduna katamadık. ama ihanet konusunda arapların türklere olan ihanetini anlamak istersen padişah vahdettin'in cihad çağrısına kaç müslüman toplumun cevap verdiğini bir incele istersen.

8- Azerbaycan ruslara satılmadı. işgale uğrayan o toprakları kurtarmak o an için mümkün değildi. ki ruslarla anlaşma yapılmış ve kafkas cephesi kapatılmıştı. öncelikli amaç ata yurdu anadolu'yu kurtarmaktı.

9- Ali Şükrü Bey öldürtmedi kimse. işgüzar birkaç devlet görevlisinin işi idi o olay. fakat ölrülen kişi yine temiz biri değildi. bu onun öldürülmesini haklı çıkarmasa bile savunulmasını da haklı çıkarmaz.

10- soy ağacım belli. atalarım adana tarafından önce konya ya gelmiştir. oradan söke ve oradan selanik'e gelmişlerdir. bu arada ben de senin soy ağacını merak ettim. bir zahmet sen de soy ağacını çıkarıver.

11- Latife Hanım kişisel nedenler ve kıskançlık nedeniyle ayrıldı. zorla güzellik olmaz.

12- devrimler islam'a değil yobazlığa aykırı. din tüccarlığına, istismarına aykırı. bu silahları sizin elinizden aldım diye benden nefret etmenizi ve beni islam dışı saymanızı anlayabiliyorum. öte taraftan ben modernleşelim, ileriye gidelim, gelişelim dedimse kimseyi körü körüne taklid edelim; kızlar, kadınlar götlerini başlarını açsınlar demedim. benden sonrakiler olayı böyle yorumladıysa benim suçum ne?

13- soyum kesilmedi. kardeşlerim üzerinden aileminizin soyu devam etmekte. araştırırsan bulabilirsin. evlenmemem benim tercihim. dünyada evlenmeyip çocuğu olmadı diye öylece ölüp giden herkesin islam dışı olduğunu iddia ediyorsan hazreti zekeriya'ya ve benzerlerine bak. o peygamberler de evli değiller.

14- Saidi Nursi bana süfyan veya deccal demedi. onun yazdıkları üzerinden kendilerine meşru zemin sağladıklarını iddia edenler bana süfyan yakıştırması yaptılar. bu konuyla ilgili risale i nur enstitüsü nün geçmişte yaptığı bir açıklama var. eğer hala internette duruyorsa onu okuyabilirsin. bu arada idpnot: süfyan-deccal-mesih hristiyanlığa yahudilikten ve hristiyanlıktan islam'a sokulmuştur. konuyla iligli tüm hadisler uydurmadır. o kavramlara bu yüzden fazla takılma. dahası bunu itikat olayı haline getirip bid'at işleme.

15- o çok sevdiğiniz adnan menderes'e soracaksın onu. o yasayı ben değil 1950 yılında demokrat parti hükümeti çıkardı. benim saklanacak bir gerçeğim yok. ben herşeyimle ortadayım. öyle ki daha ben yaşarken ülkeye sokulmuş bozkurt adını taşıyan ve bana hakaretvari ifadelerle dolu olan kitabın çevrilmesinde bizzat bulundum ve ülkede yayınlanmasını yasaklamadım. saklayacak bir şeyim olsaydı ona izin vermezdim. konuyla iligli şuna bakıver: https://tr.wikipedia.org/...A7lar_Hakk%C4%B1nda_Kanun

16- şimdi ben bir liste yayınlasam ve oraya vatan hainlerinin ismini yazdığımı söylesem, o isimler arasına senin adını da yazsam buna inanacak mısın? mason localarının çalışmalarından rahatszı oldum ve kapattım onları. tekrar kimin açtığını öğrenmek için araştırma yapmanı öneririm.

17- hakkımda herkes herşeyi söyler. benim konumumda olanların kaderidir bu. sana önerim her yazılana inanma. yarın daha farklı şeyler yazacaklar benimle ilgili. sen her yazılana bu şekilde inancaksan işin var.

18- öyle bir mektup yazmadım. benden sonra birileri yazdıysa bilemem. kaldıki yakın zamanda yeni şafak bana atfedilen güya benim yazdığım söylenen bir belge yayınlamıştı. ülkede alay konusu olmuştu.

19- sadece israil'de değil mesela küba'da da heykelim var. hatta belki şaşıracaksın ama doğu'dan batı'ya ezilmiş uluslarda benim adımı taşıyan çok sayıda insan var. ki bu insanlar oraların insanı. bu arada senin dindar c.başkanı'na da yahudilere verilen üstün cesaret madalyası verildi. bunu da sorgula.

20- hakkımda yazılan şeylerden biri daha... yukarda yeteri kadar açıklama yaptım.
Hala kuran harfi diyen mallar var. Arap harfi ulan arap harfi ! Kuran'ı arap harfiyle kabul ettiysen zaten arapsındır !
osmanlı'daki liberal özgür girişimci ekonomik modelini bırakıp devletçi sisteme geçtin? neden bizi bu kadar fakir bıraktın?

ingilizler osmanlı'yı tarihte silme ve müslümanları ve türkleri tarih sahnesinde geri bırakma amaçladıkları bir operasyonda sana hangi görev verilmişti? madem bu görevi o zaman yerine getirmek zorunda kaldın, halkına neden konu ile ilgili bir ipucu bırakmadın, düzr çıkınca onları neden aydınlatmadın da rolüne devam ettin. türklerden ve müslümanlardan bu kadar mı nefret ettin?

%70 müslümanın yaşadığı osmanlı'yı yıkıp yerine %99 müslümanın yaşadığı devlet kurmayı nasıl başardır? bunu neden yaptın?

not: yazdıklarım tamamen iddiadır.
yine copy - paste sorular ve aptal avuntuları.

hilafet diyor hala adam, ciddi ciddi söylüyor bunu.

lan hilafet mi kalmıştı ortada o dönem?

araplara cihad çağrısı yapmaktan "halife" vahdettin'in ciğerleri soldu 1. dünya savaşında.

ne yaptı o çok sevdiğiniz araplar peki?

cihadı sana karşı yaptı.

neyin hilafeti? hangi müslümanların başından bahsediyorsun sen hala?

soyundan, sopundan, dininden, imanından sana ne?

allah mısın peygamber mi?

dinsiz ise cehenneme, dindar ise cennete gidecek olan o.

ezanı ne zaman yasaklamış bu adam?

dine dair her şeyi türkçeye çevirip ne okuduğunu, neye inandığını anla, hacıya hocaya ezdirme kendini diye çabaladı yıllarca.

sen hala ruh hastası said nursi'nin hayaliyle yaşıyor, sözlerinden medet umuyorsun.

malsınız beyler.

çok ciddi söylüyorum şu ülkeye terörden bile büyük zarar veriyorsunuz.
Aç bak AMK! tüm bu sorulara 90 senedir cevap veriliyor! Hepsinin de gayet mantıklı ve delilleri olan açıklamaları var!

90 senedir 90 bin kere sorulmuş ve cevaplanmış bu şuursuz soruları hala soruyorsan geçtim insanı goril, Maymun vb. primat türleri kadar gelişememişsin demektir! Yada ciddi zeka eksiliği var!

Madem bu sorulara cevap arıyorsun, Sözlükte kilere neden soruyorsun! Milyon tane kaynak, belgesel, kitap, kayıt vs var aç oku AMK!
1) haremeynüş şerifeyn nedir bir araştır, anlarsın. kaldı ki hilafet yürürlükteyken sadece osmanlı tarihi okuduğun için tek halifeyi osmanlı padişahı sanabilirsin ama babür başkenti darül hilafe dir. iran daki velayet i fakih kültürünü saymıyorum bile.

2) ezan hiçbir zaman yasaklanmadı. türkçe okunmasından mı bahsediliyor anlamadım.

3) istanbul da yeterince cami olduğunu düşünmüş olabilir. müslümanlığımız ayasofya ya kalmadı çok şükür. devir kılıçla fetih dönemi değil, gönülleri fethetme vaktidir.

4) birincisi yasaklanmadı. fenike alfabesinden türeyen elifba olduğu için değişikliğe gidildi. hala ahmet mi ahmed mi, ethem mi edhem mi onu ayırt edemeyenler var bu ülkede. osmanlıca torba yazsam türbe okuyacak adam neden alfabe değişti diyor. cevabı burada saklı zaten. arapça ile türkçe nin gramer ve fonem ile konsonantları benzeşseydi buna gerek kalmayacaktı.

5) ekonomi. bence cuma ya alınabilir, bir sıkıntı yok. okul hariç ben cuma kılmakta hiç sıkıntı yaşamamışımdır. okul varsa kılmazsın, öbür türlü de yemeğini hızlı yersin olur biter.

6) fes için asanla aynı sebepten olabilir. alim için de kelimenin kökünü öğren de gel. alimler değil, ulema.

7) böyle bir suçlama yok. ayrıca de eki ayrı yazılır.

8) bunu halil kut a sorabilirsin. bu kadar da saçmalanmaz lan! adamlar musul, suriye filan diye saçmalarken bile bu kadar uçmuyordu. trollük de bir yere kadar. azerbaycan elden çıkalı 200 sene olmuş, kaldı ki osmanlı bile azerbaycan ın tamamına uzun süreli olarak egemen olamamıştır. 1813 de gülistan ve 1828 de türkmençay ile ülke ruslara geçmişti. ondan önce de iran toprağıydı.

9) kendine sorarsın.

10) çoğumuzunki çıkmaz, osmanlı da nüfus kaydı senin düşündüğün gibi işlemiyordu. hele ki göçmen bir ailen varsa üçüncü kuşağı zor görürsün.

11) latife hanım a sorarsın. dünyadaki ilk boşanma bu herhalde.

12) senin islam algın tüm devrimlere kapalı da olabilir, bir de öyle bak.

13) kesilmese oradan laf edeceksin, kesilmiş de fena mı olmuş.

14) said i nursi yi bir pakistanlı ya, bir suudi ye, bir mısırlı ya sor bakalım tanıyor mu? biraz muhammet ikbal, mevdudi, taftazani, hüseyin nasr filan okuyun da dimağınız açılsın.

15) çıkaran demokrat parti ye sormak lazım.

16) mason olmadığını hepimiz biliyoruz. mason olsa dünyadaki tüm locaların baskısına rağmen cavit bey i astırmaz adam-ki bana göre asılmamalıydı-. furmason locaları carbonari tipi örgütlenmeye olanak tanıdığı için bir süre iş görmüşse de sonradan terk edilmiştir. muhalif subaylar mevlevi, bektaşi, şazeli, mason, nakşi gibi tarikat ve cemaatler bünyesinde muhalefet etmiştir, lise tarih kitaplarını biraz aşın.

17-18-20) karabekir paşa ya sormak lazım.

19) belki de senin gibi tipler üzerinden kamuoyu oluşturmak için.

kemalist filan değilim ama ali şükrü bey, ayasofya, hilafet, şu bu; böyle çorba mı yapılır arkadaş! adamı eleştiriyorsan bari biraz tutarlı ol. atatürk ün israil de heykeli var diye eleştiren adam gidip sonra 1934 trakya olaylarında atatürk yahudileri ezdi diye de çıkıp sallıyor.

ek: evet tarihçiyim.
inkılap dersinden kalmış yazar sorularıdır. yıl olmuş 2015 hala neden resmi tatil pazar diye soruyor.
soru sahibi orospu çocuklarının yanıtlaması gereken sorular daha çarpıcıdır:

1- Anan neden orospuydu? Parasızlıktan mı, azgınlıktan mı?

2- sorularının yanıtı sakın şurada olmasın:

http://www.sozcu.com.tr/2...aferine-borcluyuz-923166/

"Doğu böyledir, dostlarım, Doğu’da kin, kolayca hiyanete kadar götürür. O gün sapsarı kesilenler veya onların kinini güdenler, şimdi bile o günün hatırasını söndürmeye uğraşmakta değil midirler? Doğu kini, vicdanları saran bu kanser… Kanserlerin en habis soyu!"
Mustafa Kemal, islâm’ı bilen ona bağlı olan bir insandır. Bir çok konuşmasında islamiyeti övmüş; akıl, mantık ve ilim dini olduğunu belirtmiştir11.“Din vardır ve lâzımdır. Temeli çok sağlam bir dinimiz var. Malzemesi iyi; fakat bina, uzun asırlardır ihmale uğramış. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayı takviye etmek lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak birçok yabancı unsur – tefsirler, hurafeler binayı daha fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez- Ancak zamanla çatlaklar derinleşecek ve sağlam temeller üstünde yeni bir bina kurmak lüzumu hasıl olacaktır.“Bizim dinimiz en makul ve en tabii bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olması için, akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır”.“Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı ilerlemeye mâni hiç bir şey ihtiva etmiyor… (1923)“Milletimiz, din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz (1923)”12.“… islâmiyetin ilk parlak devirlerinden mazi mahsulü olan sakim âdetler bir zaman için kendini göstermeye, nüfuz ikama muktedir olmamışsa da, biraz sonra islâm hakâyıkına temessük, islâm esaslarına teyfik-ı hareket etmekten ziyade, mazinin miraslarından olan âdet ve itikadları, dine karıştırmaya başlamışlardır. Bu yüzden islâm cemiyetlerine dahil birtakım kavimler, islâm oldukları halde sükûta, sefalete, inhitata mâruz kaldılar. Mazilerinin bâtıl itiyad ve itikadlarıyla islâmiyeti teşvik ettikleri ve bu suretle hakikat-ı Islâmiye’den uzaklaştıkları için, kendilerini düşmanlarının esiri yaptılar.”“Bizim dinimiz milletimize aşağılık, miskin ve hor görülmeyi tavsiye etmez. Aksine Allah da Peygamber de insanların ve milletlerin yücelik ve şereflerini muhafaza etmelerini emreder” 13.Atatürk, islâm dininin siyasallaştırılması; siyasi anlayışların ve esasların dinileştirilmesi, hilâfetin saltanata dönüştürülmesi konularına da temas eder ve şöyle der:“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddî menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir. işte biz, bu vaziyete muhalifiz ve buna müsaade etmiyoruz… (1930)”14.“… islâm dinini, yüzyıllardan beri alışageldiği üzere bir siyaset aracı durumundan uzaklaştırmak ve yüceltmek gerekli olduğu gerçeğini görüyoruz. Kutsal ve ilâhi inançlarımızı ve vicdani değerlerimizi, karanlık ve kararsız olan ve her türlü menfaat ve ihtiraslara görünüş sahnesi olan siyasetlerden ve siyasetin bütün kısımlarından bir an önce ve kesin olarak kurtarmak milletin dünyevi ve zührevi mutluluğunun emrettiği bir zarurettir. Ancak bu suretle islâm dininin yüceliği belirir”ıs.Alıntılanan görüşlerinde görülmektedir ki Atatürk, islâm’a içtenlikle bağlıdır ve Din’in özgün haliyle korunup yaşanılmasını istemektedir. islâm’ın akıl, ilim, fen ve mantık dini olduğunu, insanlara ve milletlere kimlik ve kişilikleriyle yaşama anlayışı telkin ettiğini belirtmektedir. Bu sebeple, Türk Milleti’nin dinini öğrenmesi ve daha dindar olması gerektiğini söylemektedir.Ancak Din’den uzaklaşmaya ve din istismarı yapmaya şiddetle karşıdır. Siyasî ve şahsî nedenlerle din istismarı yapılmasına, Din’in siyasete alet edilmesine asla tahammülü yoktur. Müslüman oldukları halde çöken ve yıkılan milletlerin, geçmişlerinin yanlış alışkanlıklarına ve inançlarına islâm’ı dayanak yaptıkları ve islâmî gerekçelerden uzaklaştıktan için, yok olduklarını söyler. Din’in hurafelerden ve bâtıl inançlardan arındırılmış olarak insanlara sunulmasını ister.Bu bakımdan Atatürk din eğitim-öğretiminin çok ciddi olarak ele alınması gerektiği, kadın ve erkek olsun bütün vatan evladının Dini’ni öğrenmesini zaruri olduğu düşüncesindedir. Ülkede yüksek din bilginleri yetiştirecek kurumlar olmasını zaruri görmektedir16. Nitekim kendisi bu işle yakından ilgilenmiş; imam Hatip Okulları ve istanbul Üniversitesi ilahiyat Fakültesi’nin açılmasını sağlamıştır. Böylece devlet eliyle, resmi kültür ve eğitim-öğretim politikası doğrultusunda, din görevlisi ve din bilgini yetiştirilmesine gayret etmiştir.b- Atatürk’ün Hz. Muhammed Hakkındaki GörüşleriM. Kemal, islâm Peygamberi Hz. Muhammed hakkında oldukça hürmetkar ve sitayişkâr ifadeler kullanır. Onun insanlık tarihinin en seçkin ve dahi kişisi olduğunu söyler. Daveti ve tebliğ hizmeti mücadelesi hakkında geniş bilgiler verir. işte O’nun Hz. Peygamberle ilgili görüşlerinden bir kesit:17“Son peygamber olan Muhammed Mustafa (S.A.S.) 1394 yıl önce Rûmi Nisan ayı içinde Rebiulevvel ayının Onikinci Pazartesi gecesi sabaha doğru tan yeri ağarırken doğdu. Gün doğmadan… Bugün o gündür. inşallah büyük tesadüftür. Gerçekten Arap tarihiyle bu akşam doğum gününün yıldönümüne rastlıyor. Hz. Muhammed, çocukluk ve gençlik günlerini geçirdi. Fakat henüz Peygamber olmadı. Yüzü nurlu, sözü ruhani, olgunluk ve görünüşte eşsiz, sözünde doğru, yumuşak huylu ve insanlıkta ötekilere üstün olan Muhammed Mustafa önce bu özel vasıflar ve seçkinliğiyle kabilesi içinde “Muhammedü’l-emin” oldu. Muhammed Mustafa, Peygamber olmadan önce kavminin sevgisine, saygısına, güvenine ulaştı. Ondan sonra ancak kırk yaşında nübüvvet ve kırküçüncü yaşında risûlet geldi. Fahriâlem Efendimiz sonsuz tehlikeler içinde bitmez sıkıntı ve zorluklar karşısında yirmi yıl çalıştı ve islâm dinini yerleştirmek için peygamberlik görevini yapmayı başardıktan sonra cennetin en yüksek tabakasına ulaştı. Kendisinin irşadına ulaşmış olan müslümanlar ve özellikle seçkin sahabe pekçok gözyaşı döktüler. Fakat insanlık gereği olan bu üzüntülü durumun faydasız olduğunu hemen anlayan anlayışlı kişiler. Peygamberin arkasından ağlamak değil, ümmetin işlerini bir an önce güzel yürütmeye ulaştıracak tedbiri almak inancıyla toplandılar. Resûl-i Ekrem’e halife olacak bir emir seçilmesi söz konusu edildi. Hz. Peygamberi dostu olan Hz. Ebubekir’den şahsen çok hoşlanırdı. Son nefeslerini yaşarken Ebubekir’in kendisine halef olmasının uygun olacağını değişik şekillerde işaret de buyurmuşlardı.”Atatürk bu söylevinde islâm Peygamberi’nin hayatını ve dini tebliğ çalışmalarını veciz bir şekilde ortaya koymaktadır. Siyer kitaptan ve islâm tarihi kaynaklarının genel anlatımı çerçevesinde kalan bu açıklaması ile Hz. Peygamber’in hayatını ve ilk devir islâm tarihini teferruatıyla bildiğini göstermektedir. Ancak O’nun bilgilerinin de bir takım kaynaklan vardır.c- M. Kemal Atatürk’ün islâm Tarihiyle ilgili GörüşleriAtatürk’ün islâmiyet, islâm Peygamberi ve de islâm tarihi hakkında tatminkâr bir bilgiye sahiptir. Kumandanlık yaptığı cephelerde, yurt gezilerinde, Millî Mücadele faaliyetlerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapmış olduğu konuşmalarda bu düşünceye ulaşmaktayız. Mustafa Kemal’in Kur’an, Sünnet ve islâm hakkındaki bilgisini nereden elde etmiştir? Hangi Tefsir, Hadis ve islâm tarihi kitaplarını okumuştur? Hangi din bilginlerinin görüşlerinden ya da danışmanlığından istifade etmiştir? vb. sorulara şu anda şöyle cevap verebiliyoruz: Bilinen şudur ki; onun bu konudaki görüşleri kitabidir ve isabetlidir. Filibeli Ahmet Hilmi, Ahmet Cevdet Paşa, Namık Kemal gibi bir takım Doğulu ve “Federal Bir Dünya Devleti” adlı eserin sahibi ingiliz tarihçi Wells, Stanley, L. Caetani gibi Batılı yazarlara ait islâm tarihi kitaplarını okumuş olduğu açıktır. Gerek 1 Kasım 1922’de “Saltanat-i Milliyenin tahakkukuna dair Büyük Millet Meclisi’nde cereyan eden celsede” (Hilâfet ve Saltanatın birbirinden ayrılmasıyla ilgili gündem oturumunda) gerekse 3 Mart 1924’de Teşkilât-ı Esasiye Kanunu hakkındaki tartışmalar esnasında yaptığı konuşmalar onun genel insanlık tarihi, islâm ve Türk tarihlerini iyi bildiğini açıkça göstermektedir, işte bir örnek:Beyler! Yine bilinmektedir ki: Dünya yüzünde yüz milyonluk bir Arap kütlesi vardır ve bunların Asya’ya ait kısmı Cezîretü’l-arab’da yoğun olarak varlıklarını sürdürürler. Nübüvvet ve risalete mazhar olan Fahriâlem Efendimiz bu Arap kütlesi içinde, Mekke’de dünyaya gelmiş mübarek bir vücut idi.Ey arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür, ilâhî âdetlerin görüşlerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki çağda incelenebilir, tik çağ insanlığın çocukluk ve gençlik çağı, ikinci çağ, insanlığın erginlik ve olgunluk çağıdır. insanlık birinci çağda tıpkı bir çocuk gibi, tıpkı bir genç gibi yakından ve maddi vasıtalarla kendisiyle ilgilenilmeyi gerekli görür. Allah, kullarının gerekli olan olgunluk noktasına ulaşmasına kadar, içlerinden vasıtalarla, kullarıyla ilgilenmeyi ilâhî gereklilik saymıştır. Onlara Hz. Adem (A.S)’den itibaren kaydedilmiş, kaydedilmemiş sonsuz denecek kadar çok peygamber ve elçi göndermiştir. Fakat peygamberimiz aracılığıyla en son dini ve medeni hakikatları verdikten sonra artık insanlıkla aracı yoluyla temasta bulunmaya gerek görmemiştir. insanlığın anlama derecesi, aydınlanma ve olgunlaşması her kulun doğrudan doğruya ilâhî ilhamlarla temas yeteneğine ulaştığım kabul buyurmuştur. Bu sebepledir ki Hz. Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve kitabı, en mükemmel kitaptır18.Atatürk’ün Millî Mücadele yıllarında, daha çok islâm tarihi ile ilgili kitaplar okuduğu gözlenmiştir. O günlerde karargahında vazifeli olan H. Edip Adıvar da Millî Mücadele’yi anlatan Romanı’nda onun islâm tarihinin ilk dönemlerini anlatan kitaplar okuduğunu yazmaktadır19. Afetinan’ın yazdıkları da bu doğrultudadır20.Mustafa Kemal’in islâm tarihi alanında başvuru kaynaklarının başında Şehbanderzade Ahmet Hilmi’nin “Tarih-i islâm” isimli eseri gelmektedir. Eseri dikkatle okuyan ve yazarın kimi görüşlerini paylaşan Atatürk’ün üzerinde durduğu konular A. Hilmi’nin de eserinde önemini vurguladıklarıdır. islâm’ın akıl ve ilim dini olması, Hz. Muhammed’in eşsiz kişiliği ile islâm’a damgasını vurması, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in yaşantıları ve uygulamaları ile “raşid halifeler” olarak tanımlanmaya layık oldukları, hilâfet meselesi onların başlıcalarıdır.A. Hilmi’nin hürriyet, ilim, ortaçağ hayatından çağdaş yaşama geçme gibi temel problemlerle ilgili görüş ve düşünceleriyle Atatürk’ün düşünce ve uygulamaları arasında da genelde bir uyum bulunmaktadır.Ancak Atatürk’ün islâm Tarihi ve Hilâfet konularındaki görüşlerinin oluşmasında L. Caetani’nin 1905-1912 yılları arasında 5 cilt halinde yayımlanan “Annali deli islâm” isimli 5 ciltlik eserinin daha çok etkili olduğu söylenebilir. Hüseyin Cahit Yalçın’ın Malta’da tutukluyken Türkçe’ye çevirdiği ve 1924-1926 yıllarında 9 cilt halinde bastırılan bu eser, tıpkı A. Hilmi’nin eserleri gibi Atatürk’ün özel kütüphanesinde mevcuttur21. L. Caetani, bu eserinde Hz. Muhammed’in islâm dininin kalbi durumunda olmadığım, nübüvvetinin de kişisel gayretleri ve bazı sosyal-politik hadislerin mahsulü olduğunu iddia ettiği gibi islâm Peygamberi’ne ve risaleti’nede saldırılarda bulunmaktadır. Atatürk islâmiyet’i, Hz. Peygamberin Mekke’de ve Medine’deki hayatını, gazvelerini, hilâfet meselesini yazıp değerlendirirken L. Caetani’den çok istifade etmiş ve etkilenmiştir. Onun görüşlerinden bazılarını da kendine özgü anlatımla kullanmış ve yorumlamıştır. işte bir örnek:“Kur’an’dan öğrendiğimize göre, Muhammed hiç değişmeden yaşamış bir insan değildi; o da hayat ve hadislerin zaruri icapları karşısında âdeta hergün değişmiştir.”“Muhammed, ihtida Allah’ın resulüyüm diyerek ortaya çıkmamıştır; bunu düşünmemiştir. Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten sonra kendisinde hasıl olmuştur’122.

alıntıdır okuyun lan itler.
http://www.atam.gov.tr/de...kun-islam-tarihi-anlayisi
O zamanki bütün Arap Müslüman ülkeleri halifeyi sikine takmıyordu sen neden taktın dil osmanlıcayken okuma yazma oranı neydi şimdi ney masonluk ney amına koyduğum Atatürk'ü koruma yasasının Çıkış tarihi ney missakı milli sınırı diye birşey duydun mu Azerbaycan diye sayılıyorsun 81 ilin 10 tanesi öz yönetim ilan etti siz hala bütün topraklar benim olma derdindesiniz il ve ilÇelerinize sahip Çıkın şapka kanunu yüzünden kimse asılmamıştır sadece halkın Çaput giymesini engellemeye Çalışmıştır Muhammet iÇin söylediği söyler doğrudur Arap uşağının tekidir.
Gerçekçi cevaplar bekleniyor evet.