bugün

bayağı bir denediğim, tam olacakken korkup bıraktığım eylemdir. her insan yapamaz.
ölümü göze almışlar için idealdir. geziyosun falan. sonra ölüyosun ölmeden sevmediklerini sikiyosun.
aslında beynimizin bize oynadığı bir oyun gibi gözüksede değildir.
rüya değildir. hissedebilir, gittiğin mekandaki insanların o gece/gündüz tuhaf olduklarını işitebilirsin.
ama yapmayın deli sanarlar.
Astral'de hayat yokmuş.
önce sessiz ve karanlık bir odada gözünüzü kapatın. sonra önünüzde asılı halka şeklinde bir ip olduğunu hayal edin. sonra ona tırmandığınızı düşünün. dikkatinizi başka bir şeye vermeyin ve sakın korkmayın. ruhunuz bedeninizden ayrılacak ve yatağınızda duran soğuk bedeninizi göreceksiniz. korktuğunuz an geri dönersiniz. ayaklarınız yere değmeyecek ve uçacaksınız. denemeye değer.
boş uğraş, hurafe.

denedik bizde sizlerin yaşındayken, inanın bir halt olmuyor. olsa bile ne işe yarıyor ki? astral seyahat, çakralar ve bir ton zırva insanları din ve tanrı inancından soğutmak için oluşturulmuş oyunlardır.

kişi kendisinin tanrısıymış, aman aman sevsinler.
bildiğin rüya olayı işte. hepimiz akşam olunca gidiyoruz rüyalar ülkesine.
dün gece istemdışı yaptıgım seyehat.
moralim acayip bozuk. iş, ev ve bilimum problemlerden dolayı bunalan bünyeyi teselli etmek amacıyla tekel bayiine gidip, vodka ve bira ikilemesini alıp eve koyuldum.
bilgisayarı açıp hemen müslüm gürses - nilüfer yorumunu yerleştirdim.
[null http://www.youtube.com/watch?v=MV5WpoE3rWk]

peş peşe bardak dolup boşaldı. çakırkey modundan çıkmıştım artık zira midem bunu kanıtlıyordu.
bilgisayarı kapatıp tv yi açtım. survivor izleme başladım.
uzandım kanepeye, nihat doğan vardı ekranda. gözlerim direnemiyordu artık alkole ve yorgunluga.
yine aklımda nihat dogan vardı, hatırladıgım son kare.

sabah uyandıgımda muhteşem bir baş agrısı vardı ve kendi odamda ve yatagımdaydım.
ama dün gece oturma odasındaydım ve bu nasıl olabilirdi.
battaniyeyi üzerimden attım ve elimi telefonuma götürdüm , arayan soran varmı diye baktım ve yanında küçük bi not vardı.

--spoiler--
senin hayatını sikiyim. şu zıkkımı agzınla iç sagda solda sızıyon, sonra seni odana taşıyom. ayrıca odayı çöp kutusuna çevirip sızıyosun. agzınla iç su a.q. alkolunü. kilo ver götveren seni yatıgına taşıyacam diye ebem sikildi, belim kayıyodu amcık herif. nasıl olsa bügün izinlisin siktigin odayı ve evi temizle. hadi selametle ben işe gidiyom. ev arkadaşın selçuk.
--spoiler--



tüylerim diken diken oldu. ama harbiden adam haklı birayı halıya dökmüşüm, ev leş gibi bira mayası kokuyo. ohh miss.

edit : imla
içerik bulunamadı.
arkadaşlarla okadar denememize rağmen başaramadığımız ayrıca defalarca uyuyakaldığımız olduramadığımız bir olaydır. korktuğum halde halada yapmaya çalışıyorumm. (bkz: korkusuz korkak)
aref'ten öncede olan fakat aref'ten sonra gündeme gelen ruhun bedenden ayrılabilmesi olayıdır.
Ruhun göten çıkmasına verilen isimdir.
Böyle döner dolaşır aynı yerden geri döner.

Ulan daha faturaları ödeyemedik. Ne astralı mavi ekran!!
Gören de para bok gibi oturmaya kazık arıyoruz sanır.
Çık bi sokağa dolaş lan bozdun iyice kafayı...
büyük üstad uçan adam sabri yıldızında dediği gibi palavradır.
çok kez denediğim ama hiçbirinde de başarıya ulaşamadığım olay. ve aynı zamanda yapan, yapanı tanıyan, bilen, gören birilerinin izlenimlerini dinlemeken hoşandığım hadise.
caiz diyorlar. günahdır efenim. yapmayın etmeyindir.
ben denedim gerçekten de var. tam çıkarken kulağıma uğultular gelmeye başladı. ve birde fazlasıyla titreme midede sancı duyduğum sesler çok garip sanki bir terminalde insanların uğultusu gibi. korkmaya başladım sonra bi baktım yatağımdan kalkmış bedenimi seyrediyorum. delirecek gibi oldum çok korktum. düşünmeye başladım. ytağımda aynen uyandım kalp ritimlerim hızlanmış ve bende bunu çok iyi duyuyordum.
yaklaşık 2 yıl önce gerçekleştirdiğim eylem. tabii astral seyehat olduğunu sonradan öğrendim. şöyleki, bir gece rüyamda kendi odamda geziniyordum. odamdaki herşey yerli yerinde ve aynıydı. önce kitaplarıma baktım. sonra çalışma masama, bilgisayarıma ve odamın duvarlarına tepeden bir bakış ile göz gezdiriyordum. bu başıştaki göz hizası boyumla birebirdi. ama bedenimi hissetmiyordum tabii. oldukça yavaş ve ağır çekimde, adeta bir robot edasıyla sanırım odamda birkaç dakika gezindim. sıradan bir rüya olmadığı konusunda bu işle ilgilenenlerden de fikir aldım. ve bu arada astral seyehat olduğu yargısını destekleyen unsurlardan biri de kendi yatağımdaki bedenimi inceleyişimdir. evet yataktaki kendimi inceliyordum. bi ara bedenime iyice yaklaşmıştım ki, kırmızı bir parmak gördüm. o parmak alnıma dokununca aniden irkilerek uyandım. ve uyanır uyanmaz da alnımda garip bir ağrı hissettim.
evet, çok enteresan bir riyaydı gerçekten. sonraları bu konu hakkında küçük çaplı bir araştırma yapmış olmam ve sonra da bir kaç kez bilerek yapmayı denememe rağmen başaramadım.
ne zaman adının geçtiğini duysam ilgiyle izlediğim, okuduğum, dinlediğim hadise. bir başka denilene göre de; ruhun bedenden ayrıldıktan sonra, ruh halinde gezerken diğer ruhları da görebilme ihtimali. çok istediğim en azından bir kere denemek istediğim seyahat. ama kötü ruhlarla karşılaşma fikri ister istemez bir tırsma hali yaratıyor insanda. bu konu hakkında bilgisi, zamanı olan arkadaşlar. bir zahmet.
uzun lafın kısası nefis üzerinde hakimiyettir.
ruh ile bilinçli yolculuk yapma olayı-iddiası.

12 yaşındayken uyduruk bir gazetede gördüğüm bir yazı sonucu daha o yaşta yapmaya karar verdim. her gece yattığımda denedim, denedim ve tekrar denedim. ansiklopedilerde oto-hipnozla alakalı yazılar da okumuştum ve bunun bir oto-hipnoz olduğunu düşünüyordum ama yapamadım. yılda bir-iki kez aklıma gelir ve denerim ama yine de olmaz. yalnız denerken insan rahatlıyor çünkü kendi kendinize devamlı rahatlamayı, tüm dertlerden ve hoş olmayan duygulardan arınmayı telkin ediyorsunuz. böylece bir çeşit meditasyona dönüşüyor.
var midir yok mudur kesin kanitlanmamis olay.

benim icin vardir, orasi ayri. bir kez, internette konu hakkinda cok sey okumustum ve o gece yapmaya karar verdim. gevsedim, uykuya daldigimi sandim ve sonra kendimi gorunce cok korktum. (tecrubesizken yapilirsa ruh kopup gidebilir iddiasindan oturu) uyanmak istedim, debelendim, bagirdim (gercekten mi yaptim bilmiyorum ama kendimi gordum bunlari yaparken) ve baya bir ugrastiktan sonra gozlerimi acabildim. kalbim baya hizli carpiyordu, cok korkmustum.

birkac kez istemsiz olarak oyle oluyormus gibi oldu ama kendimi gorme durumuna kadar getirmeden uyandim cunku tek basina yasarken boyle bir tecrube yasamak istemiyorum, korkum kesfetme duygumu bastiriyor.
ruhun vücuttan ayrılarak başka başka yerlere gitmesi olayıdır. bir arkadaşım 21 aralık 2012 de astral seyahate çıkacağını söylemişti, hasiktir dedim. sonrasında beni aydınlatmak için gaia'dan girdi luciferden çıktı, uzun süren konuşmasının ardından bi hasiktir daha yiyince ben de kültürsüz ve embesil yaftası yedim.
(bkz: rüyada astral seyahat yapmak)
bunun başka bir türlüsünü bilmekteyim ve kaç kere denedim. aynanın karşısına geçip 30 saniye boyunca yüzünüze bakıp, o yüzün size ait olduğunu, onun kendiniz olduğunu düşünün. sonra bakmayı bırakın ve neler hissettiğinizi anlayacaksınız.
http://i44.tinypic.com/14j44zp.jpg işte astral seyahat bu olsa gerek...
opel astra ile yapılan seyahattir. çok yaptım gayet konforlu ve rahat seyahattir 1.6 motor ilk başlarda insana ağır kalıyormuş hissi verse de ilerledikçe yüksek hızlarda sorun çıkarmaz yakıt tüketimi ise... tamam lan tamam sövmeye gerek ruhun bedenden çıkıp dolaşma hadisesidir hiç başa gelmemiştir ha gelse fena olmaz tabi değişik bir deneyim ama siz yinede boşverin böyle şeyleri opel iyidir. *
oldu mu olmuş mu olcak mı demeyin, yapabildiğinizde çooookk iyi anlıyorsunuz zaten ne olduğunu kulağınıza gelen o sesi duyupta içinin bildiğin tırtıklanarak çekildiğini hissedipte acaba rüya diyecek biri yoktur.insan gözünün gördüğü şekilde değil görüşün o an daha bi parlak ama bildiğin nur gibi bişi de değil. sarımsı parlak bişi. rüya mıdır diyosan bil ki rüyadır yani.*

bak karıştıranlar için bir kez daha söylüyorum lusidle karıştırıyorsunuz. lusid rüya herkesin başına gelebilecek sıradan hadise. ruhun bedenden ayrıldığında ise fantezik bir dünya da değil gerçek reel yaşadığın dünyadasın. aynı evren aynı saaat dilimi ama boyut yok anlıyor musun? sevgilisini öpmeye giden adam tanıyorum gecenin bir vakti. her detay aynı aşırı bilinçlisin rüya gibi değil yani.

çok ilgi çekiyor kafa yoruyorsunuz ama söyleyim merak için uğraşmayın o günden beri panikatağım tedavi görecek kadar.