bugün

batıda yıllarca yapılan ve son dönemde ülkemde de hız kazanan ancak eskiden beridir bilinen en basit propagandalardan biridir.

Önemli bir nokta, bu propagandanın tutması için halkın gerçekten okuryazarlığının kalistesinin düşük olması gerekir.
Nedir bu düşük kaliteli okur-yazarlık?

Son derece basit dil ile anlatılmış köşe yazarları tarafından yazılan makaleler ve bu makalelerden farkı olmayan kitaplar iyi örnek olabilir. Bugün kitap derken iki kere düşünmek gerekir. Cervantes'in Don Quijoteu nerde, Ahmet Altan'ın Aldatmak'ı nerde... Ya da Richard Dawkins'in yıllarını verdiği bir eser nerde, Adnan Oktar'ın takma isimli yazdığı toplama ve kırpılmış makalelerinden oluşan Evrim yanılgısı nerde?

Bir yerlerden nemalanan köşe yazarları da aynı durumdadır. insanlar yazar bunu yazıyorsa doğrudur mantığıyla baktıkları için her yazılana inanır. ya da tamamen reddeder. Kendi nesnel mantığının olabileceğini düşünmez ve bundan dolayı da kullanmaz.

( Özellikle tarih konusunda olan propaganda yazılarını görmek istiyorsanız Ciddi tarih dergilerini ya da araştırmaları yayınlayan akademik yayınları bir kontrol edin. Tam bir katliam olduğunu göreceksiniz.)

özellikle siyasette yapılan bu propaganda şeklinde. Hedef alınan kişinin özelliklerine saldırılarda bulunulur. Ve genelde;

Aslında öyle değilmiş

Aslında şöyleymiş

gibi bir özet çıkar karşımıza. Ancak bu iddaları kanıtlayacak birşey yoktur. kanıtla denilirse ve arkası sağlamsa bir kağıt uydurulur ve kanıt olarak bu gösterilir.

insanların var olan değerlerine yılmadan yapılan bu saldırılar sonucunda etkiler bir anda olmasa bile yavaş yavaş kendini göstermeye devam eder. Ne de olsa tarihini bilmeyen bir toplum vardır karşımızda...

Tarih biliyorum diyenler de Popüler tarih denilen şeyleri bilmektedir. Hatta bu insanlar televizyona çıkıp konuşmaktadırlar. Özellikle Osmanlı tarihini atıp tutan o kadar insan vardır ki. Şu anda yaşayan insanların zihinlerinde Osmanlı, bambaşka bir devlet ve imparatorluk haline gelmiştir adeta. kimi sadece kötü yanını kimi ise sadece iyi yanını gösterir. işin komik yanı bu konuda dünyada tek geçen isim Halil inalcık'a bazı aylık tarih dergilerinden başka ki,mse söz vermez. Sonuçta duyulmak istenileni söylemeyecektir.

Çünkü hiç bir zaman gerçek insanların ilgisini çekmez. her zaman fantezi daha heycanlıdır. Bu yüzden basın ve yayın tarihte fanteziye kaçar. Sonuç olarak ta Boş keseden sallayıp nemasını alan propagandacılara meydan kalır.

Bu yazının kısaca anlatmak istediği şey. Özellikle Tarih konusunda sadece akademik yayınlara değer verin. Akademik yayınlardan alıntı yapmış yazılara bile şüpheyle bakın. istediği gibi kesip kırparak anlamını değiştirebilir.

(bkz: Harun Yahya)