bugün

her an her yerde karşılaşma ihtimali bulunan adamdır. beraber ödenmesi gereken bir parayı tek başına üstlenip sonra da birden ciddileşen ve arkadaşını susturup teşekkür bile ettirmeyen adamdır.

-şurdan iki tane alırmısınız
-yaa bende bozuk vardı
-şşş tamam *

-hesabı alabilirmiyiz
-buyrun efendim
-yaa napıyorsun
-şşş tamam *
ciddiyetin altında bir can çekişme , ahlar , vahlar , karın ağrıları vardır .
(bkz: alman usulü)'nün öğretilmesi gereken insanın ciddiyetidir.

edit: düzeltme
sanki hesap ödemeye bayılıyor imajı çizmeye çalışan tiptir. gidin bakın, cüzdanın da zırnık yoktur ama. neden? onun bunun hesabını ödeye ödeye para bitmiştir. ama hala vazgeçmemektedir. yılmaz hesap ödeme savaşçısıdır sanki.
başka bir yerde, başka bir zamanda ama en sonunda kitleyecek kişidir.
o ciddiyet cebinden çıkacak olan paranın ikiye katlanmasından kaynaklanır. ciddi değildir aslında içi kan ağlıyordur. artık bir simit(başka bir şey de olabilir bu)eksik alacaktır. o da yetmezmiş gibi yanındaki arkadaşı bir dahakine ben öderim der. inanır buna zavallım. belki bir daha beraber bir yere bile gitmezler. yazıktır.
-2 büyük boy whooper menü lütfen.
*20 lira.
>ayrı ayrı ödüyoruz daa.
-dur oğlum sen bozma elliyi bende var bozuk.
>lan bi dur oğlum bozulsun.
-la bak konuşturma beni insan içinde(artist bir şekilde) buyrun şurdan alın
>lan ne adamsın yav.
-iç ses: heyt bee ne klas adamım arkadaşımın parasınıda ben ödedim. du bakiym birileri görmüş mü öderken. aha lan yan kasadaki kız kesin görmüştür. lan iyi karizma yaptık. bakışlara bak ne cömert biri dercesine bakıyor bana.
yan kasadaki kız: (içses): bu salak niye garip garip bakıyo ki bana?!..
bir de parayı arkasına dönüp çıkaran modeli vardır. hani sağ elin verdiğini sol el, arkadaş, kasa, hatta hubble teleskobu bile görmesin ister. cüzdanında/çantasında neler ve başka ne kadar para olduğu daima bir merak konusu olarak kalacaktır.

+ hesap lütfen.
- abi bi du..
* iki kumpir, bir kola, cacık, iki çay.. 30 lira
+ (cüzdanı saklayaraktan para çıkarılır) burdan al.
- abi dur bozu..
+ şşş tamam
- abi sağo..
+ şşş tamam lan kes

lan o değil de iyi ki var bu başlık. ne zaman arkadaşımın da hesabını ödemek istesem bir ciddiyet gelir ki can sıkıcı, tam kasıntı. sanki adamın ipoteğini kaldırıyoruz.
hah işte böyle anlarda bu başlık aklıma geliyor ve gülmeye başlıyorum durup dururken..

- abi niye gülüyosun yav
+ şş tamam yok bi şey
hiç bir siyasi liderde olmayan ciddiyettir.
bir de bunun 'seni ben davet ettim' modeli vardır. onlar da iş daha komiktir. nereye otursanız sizi o davet etti diye hesabı karşılar. hayır nasıl bir kuralsa bu. 'seni ben davet ettim'

- hesabı alabilir miyiz?
+ dur dur. buradan al.
- abi olu.
+ seni ben davet ettim hüsnü. al evladım buradan.

unutmadan bir diğer modeli de yazmış olayım. o da 'burada senin paran geçmez' modelidir. bunlar diğerlerinden farklı olarak biraz daha maço'ya yakın tiplerdir. esas oğlan anahtar kelimeyi söylemeden önce hafif gülümser.

- hesap lütfen.
+ haha. dur bakalım burada senin paran geçmez.

son olarak hesap ödeme mevzusu ile ilgili en önemli tespitimi de yazayım. nereye oturursanız oturun çalışanlar sizin parça parça hesap ödemenizi istemez. bütün olarak hesabı almak isterler. bu da bazen çalışanların yüzüne yansır. acır hepsini siz verirsiniz.
bazen içinde gelerek bazen de canından çıkarak yapılan durumdur. tamam da kardeşim bir ödersin iki ödersin üçüncüye karşıdan gelmezse diyanet işleri başkanın oğlu da olsa adam isyan eder.
parayı öderken nasıl bir hata yaptığını düşünürken arkadaşının o düşüncesini bozmaması için onu susturmaya çalışan kimse.
sevdiği bir iki arkadaşı vardır, iyi niyet gösterip bir iki kere hesabı öder.

tabi bu kişiden geri dönüş alacağını da mutlaka bilir. bir iki kere dedim ama aynı olay sayısız kere de yaşanmıştır. kim kârda kim zararda belli bile değildir.
kişilerce ciddiyeti bırakıp takla atması istenen kişidir. ne yapsaydı mk.