bugün

Ergenliğimin, gençliğimin, hayatımın katili. Kurtulamadığım, peşimi bırakmayan takıntılı sapık.
aslında işin doğrusu biraz beyin kimyasının bozukluğu. bazı insanlar meyilli oluyor.

bu sebeple konuşarak terapi tek başına işe yaramabilir.

bilhaasa b12 vitamini seviyesine çok baktırın. b12 iletişimden sorumlu hücreler için olmazsa olmadır.

iğnesi gayet ucuzdur. dodex 15 lira falan . oda 5 tane.
Ünivesite kazandıktan sonra farklı bir şehre gitmem neticesinde yakalandığım rahatsızlıktır. Ara sıra geçiyor fakat en ufak olumsuzlukta karabasan gibi çöküyor.
şu anki mevsim geçişinde içimden geçen rahatsızlık. iki gündür uyur gezer gibiyim amk.
Literatürdeki adının "yeni Türkiye hastalığı" olarak değiştirilmesini talep ediyorum.

Bu nasıl yaşamaktır? Sorarım size.
kalp çarpıntısı ve yolda belde ağlayarak yürüme dahilse buna, ben de dahilim gibi.
modern çağın getirdiği bazı ruh hastalıklarından biridir. hemen hemen panik atak ile aynı etkileri ve semptomları gösterir.
oda arkadaşımın vardı, not ortalaması 3.90 bir şeydi, bu hastalık sayesinde yüksek alıyor derslerden diye düşünürdüm. bir ara bende de olsun istemiştim........
oda arkadaşımın vardı, not ortalaması 3.90 bir şeydi, bu hastalık sayesinde yüksek alıyor derslerden diye düşünürdüm. bir ara bende de olsun istemiştim........
oda arkadaşımın vardı, not ortalaması 3.90 bir şeydi, bu hastalık sayesinde yüksek alıyor derslerden diye düşünürdüm. bir ara bende de olsun istemiştim........
Histerik yani somatik ağrilarin yarattigi kaygi kisir dongusu.
Ablam ve annemde olandır. ikisinde de hem anksiyete hem de depresyon var. Anksiyeteleri depresyonlarından daha baskın. ikisi de çok telaşlı ve heyecanlı. Kafalarında çok kurup düşünüyorlar. Annem özellikle hastalıklar konusunda fena bir kaygı bozukluğu çekiyor. Başı ağrısa kanser olduğunu zannediyor. Ve internetten araştırıp kendine teşhis koyuyor. Bir süre sonra hissetmese bile kendisine koyduğu hastalığın semptomlarını göstermeye başlıyor. Ablamda daha çok yaşantıya ilişkin kaygılar var. Çocukken taciz edildi büyük travma hala atlatamadı. Eşinin ve dedelerinin dahil herhangi bir erkeğin Yeğenimle temasta olmasından rahatsız oluyordu o derece. Onun dışında sürekli kötü haberler izlediğinde- savaş, cinayet, tecavüz- uyuyamıyor sürekli onları düşünüp başına gelebileceğini düşünüyor. Ablam örtülü biri seçim zamanlarında birilerinin ona saldıracağından korkuyor. Bu tip durumlarda normal düşünemiyor pek.

Antidepresan kullandıklarından beri bu tip kaygıları azaldı. anksiyeteleri Hayatlarını etkileyecek düzeyde değiş şu an ama arada nüksediyor yine.
anksiyetem var...anksiyete bozukluğu....anksiyetem azdı...
en temelde kaygı durumudur evet ama farklı farklı belirtilerle ortaya çıkar.
daha önce bir arkadaş açıklamış alt başlıklarını o yüzden onlara değinmeyeceğim.
en temelde bir duygu durumudur.
bazen düşünce öğretir.
bazen yaşantı öğretir.
ama bir şekilde tedavisi mümkündür.
tedaviden kastım terapi tabii ki.
sizi korkuttuğu kadar da uzun sürmez terapi süreci.
evet , bazı durumlarda travmatik yaşantılar eşlik ettiyse tabii ki uzun sürer.
ancak genel anlamda üstesinden gelinecek bir durumdur.
lütfen size karşı "öldün bittin çok kötü allah sabır versin" diyenlere aldırmayınız.
güven duyduğunuz bir ruh sağlığı çalışanıyla gerçekten uygun şekilde atlatabilirsiniz.
tabii ki bazı durumlarda ilaçlı tedavi de gerekebilir.
bu tür durum söz konusu olursa psikolog ya da psikolojik danışman mutlaka sizi yönlendirecektir.
korkmayınız efenim!
insan eseri olan bir şey ise ortadan kalkar!
nörobiyolojik bir şey ise ilaçlı tedavi ile kontrol altına alınır.
lütfen korkmayınız
eğitim hayatını feci derecede olumsuz etkileyen kaygılı duygudurum bozukluğu.
Psikiyatrinin tedavi edemediği bir hastalik.
Kanser gibi yavaş yavaş eritir adamı.ilk zamanlar tek takılır.ama bir dönem sonra kardeşı pic panik bozuklukta gelir ozman götünüze çelikten don giyseniz fayda etmez.
Tımarhaneye düşmediğiz sürece sorun yoktur.

Her türlü psikolojik hastalığı tadabilirsiniz hatta öylece yaşayabilirsiniz de meselâ benim gibi olabilirsiniz.

En önemlisi insan olmanın tadına varabilirsiniz.

ilaçları almayıp yeri gelir aile şirketi kurar yeri gelir zengin olur yeri gelir farklı dallarda spora da başlayabilirniz bu aslında bir mükâfattır.
insan üstü bir durumdur.

Normal insan standart insandır fakat diğer türlü olan insanı el üstünde tutmak gerek zira onun ayrıcalıkları vardır..

Sevgiler Uludağ sözlük zall iyi ki kendi için bizim için yatırım yapmış da bu ortamı kurmuş.

Saygılar reis gene de var ol..
herkesin çevresinde mutlaka bu hastalıktan muzdarip birilerinin olduğu bir hastalık türü.

benimde bir arkadaşım bu hastalığın içerisinde diyebilirim. tanımış olduğum ilk yıllardaki özgüven ve rahatlık grafiği yavaş yavaş düştü. yerine kaygı, kuşku, sorgulama, uyku sorunu, obsesif davranışlar, herşeyi mantık çerçevesine sığdırmaya çalışma vb. çeşitli edinimler kazandı.

yıllar boyunca ben de bu özellik/tavır değişikliğine birebir tanık olmama şaşırıyorum doğrusu. çünkü benim için zor bir sınav bu hayatta. herkes bulaşmak istemez bu duruma ve kaçar ardına bile bakmadan.

benim yıllardan beri görüştüğüm ve sevdiğim bir arkadaşım. umarım bu olumsuzluklardan vazgeçer. çünkü bazı şeyler kendi elinde. yoksa inanılmaz zor bir hayat bekliyor kendisini ileriki yıllarda. hoş bunu kendide biliyor da. belki zevk alıyordur.*
8.yıl dönümümüze girdim kendisiyle. Bir AVM'de nefesimi kesişiyle başladı her şey. Doktor ne derse yaptık. Sorumluluk almak, sosyalleşmek, çalışmak, gezmek, okumak, egzersiz yapmak, uyku düzeni, terapiler, kendine yardım kitapları vb.

Bir kere yapıştığında bırakmıyor ağzına tükürdüğüm. Ne menem bir şeymiş ben de anlayamıyorum. Bi yerden sonra genlerdeki yıkıklığa inanmaya başladım.
Bütün hepsini geçtim o olur olmaz yerde nedensz bir nefes darlığı geliyor ve kendini dışarı atıyorsun ya o çok sinir bozucu doğru düzgün odaklanamıyorsun nefesin yetmiyor ya bu çok kötü bir his ben normalde tamamen içeri insanıyım ama anksiyetem beni dışarı itiyor iyi yapmıyor.
bu baş belası tamamen kontrol dışında gelişiyor. bt anjiyoya girecem giremiyorum.nabzın 80 i geçmemesi lazımmış. ekg tomografi cihazı gibi aletleri görünce nabız 150 ye fırlıyor. tamamen istem dışı bir şey. ben neden heyecanlanıyorum diye kendimi tokatlıyorum. yarın gidecem bakalım muhtemelen doktor senden bir cacık olmaz diyecek. tanım: iğrenç bir heyecan/stres bozukluğu.
Babamin bana bahşettiği hediyesi... 12 yaşlarımdayken sekreter sevgisiline gitmek için bahanelerle bizi ve annemi sırf canı öyle istediği için sıkıntıya sokup, kavga çıkartıp stres atıp terk ettiği, sonra vazgeçip geri döndüğü gel git zamanları bende kaygı bozukluğu yaratti. Annemin de onu affetmesi bu süreci uzatmıştı. 32 yaşındayım iki ebeveynimin birleşerek yarattığı eseri hayatımın her anında yanimda... (Bunu birine anlatmak zorken burda yazmak çok kolay oldu)
Son zamanlarda toplumda herkeste görülen hastalık gerçekten bu hastalıktan olanların sayısında ciddi bir artış var ama bazıları cidden pick me yani sende böyle bir hastalık var diye kimse senin peşinden koşmuyor.
ilk defa 2-3 sene once falan yasamistim. ilk defa yasadiginizda ne oldugunu bilmediginiz icin hayatiniz gercekten cehenneme donuyor. ne oldugunu ogrendikten sonra iyilesmeseniz bile, asla ne oldugunu bilmeden yasadiginiz ataklar kadar kotu olmuyor. internette baya entry okudum ama iyilestigini yazan insan sayisi gercekten az. zaten genel olarak internete insanlar biseyden sikayeti varsa yaziyor, memnun oldugu icin cok nadir yazar.
neyse, 2-3 sene once 2-3 ay gibi bi surecte meditasyon, spor ve bazi kitaplari okuyarak atlatmistim.(beyhan budak'in kitaplari ve iyi hissetmek kitabi).

1 ay once falan tekrar yasamaya basladim. nedeni baya komik. en azindan gorunen nedeni. uyuz olmustum ve 3-4 ay boyunca gecti mi gecmedi mi diye stres yapmaktan, en son tekrar anksiyete,panik sahibi oldum. artik olumlu yanindan bakiyorum ama. sanki bu hayatimi duzeltmek, bi ceki duzen vermem icin bi uyariymis gibi. tabi atagin geldigi en yogun anlarda bunlarin hicbiri fayda etmiyor, ama bir kere atlatmis olmanin, ve sonrasinda o gunlerin aklima bile gelmedigi bir 2 sene oldugu icin elimde, gececegini biliyorum. sizinki de gecicek merak etmeyin.

oyle yazmak istedim, icimi dokmek istedim. yoruyor mu yoruyor ama hayat iste. oluyor boyle seyler ne kadar zor da olsa...

ha tedavi icin bende en cok ise yarayan bir diger sey de, korktugunuz seyle ilgili en kotu senaryoyu kabullenmekti. biliyorum bu baya zor bir sey ama ya olursa diye kendinize surekli izdirap cektireceginize, olursa olsun, napalim caresine olduktan sonra bakariz, caresi olmayan bir korkunuz varsa da malesef bunu da kabullenmek lazim. kabullenmeniz o seyin olacagi anlamina gelmiyor, merak etmeyin, korkmayin.
“Takma kafana”, “geçer ya üzme kendini” şeklinde hiç iyi gelmeyen tersine sinir eden pek çok şey duyacaksınız bu dönemde.
Hiç sinir olmayın, okumadıysanız “şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır” adlı kitabı okuyun, izlemediyseniz “avcunuzdaki kelebek” adlı konferansı dinleyin.
Hayatta hiç bir şeyin sağlığınızdan daha değerli olmadığına kendinizi ikna edip gezin dolaşın. Arkadaşlarınızla anılar biriktirin. (Bu ekonomide nasıl olur bilmem ama olduğu kadar) internette takılmak, bir şey satın almak, içki içmek gibi geçici mutluluk veren şeylere saplanıp kalmayın sakın. Bunların kalıcı etkisi yoktur, daha da kötü yapabilir hayatınızı. Söylediklerim iyi gelecek emin olun.