bugün

Bak şimdi kardeşim. Aslında bu izah sana değil de bu konu hakkında fikir isteyenlere.

Kuranda Allah mesela cenneti tasvir ederken ırmaklardan, meyvelerden vb bahseder ama aslında gözlerin göremediği güzellikler olacağından bahseder. Peki meyve ve ırmak neden kullanılır, çünkü bizim gördüklerimizin bir sınırı var ve durumu bizim anlayabilmemiz için anlayabildiklerimiz ile bize konuşur. Dünya üzerinde bizim tanımlayamadığımız birşeyden bahsedilse biz onu nasıl tanır yada hayal ederdik ki?

Bahsettiğim şey tam da bu hiddet ifadeleri için de geçerli.

Kuranda Allah Arapça hitap ediyor evet ama daha ziyade aslında insana insan dilinde hitap ediyor. Biz direkt Allahın hitabına maruz değiliz yada belki de maruzuz ama algılayamıyoruz. Kuran insan dilinde, insan için bir mesaj. işte Allah o verdiği mesajda haktan çevrilenler için duyduğu hiddeti; bu kişilerin Allah indindeki pozisyonunu lanet ettiğimiz kişilere karşı hislerimizin benzeri ile anlatıyor. Allahın bu kişilere karşı hiddeti bizim lanet ettiğimiz kişilere duyduğumuz hiddetin bir türevi olabilir.

Allah bize Allah dilinde değil insan dilinde ve onun psikolojisine uygun olarak hitap ediyor. Çünkü buradaki hiddeti bir şekilde anlamamız gerekiyor.
en büyük yanılgılardan bir tanesi kuranda Allahın insana insan dilinde hitap ettiğinin unutulması. Allahın hiddeti bizim bildiğimiz, tanımlayabildiğimizin üzerinde birşey ve insana kendi dilinde, kendi anlayabileceği üzerinden anlatılıyor. Aynen cehennem ve cennet tasvirleri gibi.
tebbet suresinde ebu leheb için "elleri kurusun" diyen allah.

ama müslüman beddua etmez diyen din simsarları var.

neden ben de beddua etmeyeceğim ki?
susup kader diye razı mı olacağım, işi allah'a havale ederek haksızlık karşısında dilsiz şeytan mı olacağım?
istediğin haksızlığı yap, beni sürü gibi güt (koyun inek deve keçi gibi) mü diyeceğim?
kitap yüklü eşekler gibi allah'ın indirdiği değil de kulun uydurduğu adına hadis fıkıh dedikleri şirklere mi inanacağım?

evet, allah bize sürü olmayın diyor.
kitap yüklü eşekler olmayın, kur'an anlayarak okunur diyor.
dilsiz şeytan vb köpek, aşağılık maymun vb allah'ın aklını kullanmayan ve nokta kadar menfaat için virgül gibi eğilenlere ve kamu malı kul hakkı yiyenlere böyle beddula lanet ediyor ve bu insanları allah aşağılıyot.
Arkasında ilahi bir gücün olmadığının insan tarafından yazıldığının kanıtlarından bir tanesi. "Allah" insanların anlayacağı dilden konuşur deniyor. Bir gidin ya.. Sanki her şeyi yaratan bir yaradan " onları kahredeceğim" demekten aciz. Kursa gitsin bari hitabetini geliştirsin. *
Kuran'ın Allah tarafından cebrail aracılığı ile muhammed'e aktarıldığının hiçbir kanıtı yoktur. Söz konusu kuran cümleleri de ilahi bir varlık tarafından kurulmuş cümleler olmaya çok uzaktır. Belli ki muhammed'in zamana ve duruma göre kurduğu cümlelerdir. ilahi bir varlık elçisinin kimle evlenmesi gerektiğini binlerce yıl sürecek insanlığa, onu geçtim o günkü minik insan topluluğuna dahi söylemez. Bu saçmalıktır. Oysa ki Ahzab 33-37'e bakabilirsiniz.

Besbelli ki muhammed kendi sözlerini allah'ın sözleri diye insanlara yutturmuştur. Bunun a'sı b'si yok.
Mal allah'ın,kul allah'ın. istediğini yapar size ne.