bugün

Öncelikle
1)Bu bir manipulatif entry değildir.
2)Amaç sözlük yazarlarının engin ve derin bakış açısından yararlanmaktır.
inancıma göre Allah büyüktür. hem de çok büyük ve her şeyin tek hakimidir.
Bütün meleklere hz ademin önünde eğilmesi emredildi.
Herkes eğildi ama şeytan isyan etti ve eğilmedi.
Allah çok güçlü ve tek hakim ise kendisine bu kadar isyan eden ve emirlerini hiçe sayan bir varlığı
neden orada bitirmez de o varlıkla savaş açmak için 10 milyar yıllık bir serüvene ve bir savaşa sokar kendini?
Gerçekten bu kadar olaya ne gerek vardı?
Yoksa bizim aklımız ermez mi böyle işlere?
Dinden mi çıktım ben şimdi?
Sorgulamanın sonu hep mi günah dinimizde?

Dr Oetker soruları gibi oldu belki ama bunlar zihnimi gerçekten kurcalıyor.
Bu konuda yalnız olmadığımı düşünüyorum ve tekrarlıyorum
not:katılan veya katılmayan yazarlarımıza şimdiden teşekkür ederim.

edit bütün cevapları öğrendim:
sonuç allah ile şeytanı aynı kefeye dahi koyamayız.
Allah bir kere şeytanı kendisi yarattı.
peki neden öldürmedi hemen?
işte allahın tarzı bu doğruyu göstermeden yok etmiyor.
yaratıcı değil mi sonuçta istediğini yapabilir...
allah o kadar büyüktür ki kendisine saygısızlık yapan bir mahluğu istediği kadar yaşamasına izin vermiştir. hatta yanlış bilmiyorsam, şeytanın isyan ettiği o ilk günden sonra allah bir kaç kez ona af fırsatı vermiş, ancak şeytan kibrinden dolayı defalarca geri çevirmiştir.

-kötülüğü şeytan yapmaz, kötülük nefistendir, şeytan aracıdır.
-dinde her sorgu günah değildir(bu yüzdende dindarlık bağnazlık değildir)haddi aşmamak koşulu ile.
-dinde insanoğlu her sorunun cevabını bulamaz, zaten öyle olmasaydı sınav olmazdı.
şeytanda ki gururu kes.
şeytandaki çaresizlik.
tanrı-şeytan mücadelesi hristiyan batı kaynaklı bir fenomendir. Islam'a göre allah şeytan ile mücadele halinde değildir. Allah şeytana mühlet vermiştir. Insanları onunla imtihan etmektedir. Yoksa şeytanı yok etmek, allah'ın gücü karşısında sıfır zorluğa sahiptir.
tanrı şeytan mücadelesi değil. Büyük abi yeni doğan bebeği kıskanıp komplekse girdi. Sürekli bizi kandırıp yanlış yaptırıyor artık babamız bizi sevmesin diye. Yine tüm sevgisini ona versin diye.

edit : fantastik oldu biraz ama *
şeytan aşk adamıydı, deliler gibi sevdiği, yıllarını verdiği, uğruna her türlü zevkten vazgeçtiği bir aşkı vardı.. ama o sevgilisi bir gün insan diye birini yaratıp onu müthiş bir sevgi beslemeye başladı. kıskandı şeytan.. yediremedi bu sevgiyi kendine, sindiremedi içine ve aşkını kimseyle paylaşamadı. insanı yeni doğan ve bütün ilgiyi etrafına toplayan kardeşini kıskanan abla gibi kıskandı, çünkü sevgilisi bütün muhabbetini insana ayırmaya başlamıştı. bunu kimse kaldıramazdı ve şeytan da kaldırmadı. kovulma mevzuu da aşkının kurbanı olmasından başka bir şey değildi.
seytan, icinde hissettigin kadardir.

bilmem anlatabildim mi?
Allah her maddeye kemale ulaşma yeteneği vermiştir. Ama kemale ulaşma gerek kendi kapasitesi gerekse dış etkenlerden ötürü tam olamayabilir. Mesela tohumun büyümesi. Tohumda büyüme yeteneği vardır ama her tohum da ağaç olamaz. Ama tanrı o yeteneği vermiştir.Önemli olan da budur.
iblis, kemale ermemeyi tercih etmiştir.
şeytanın amacı insanları saptırabileceğini kanıtlamak, dünya da sınav yeri değil mi zaten. allah şeytanı isterse yok ederdi, ama süre verdi kısaca.

allah adaletlidir. kur'an da bile şeytanın lafları geçer ona da söz hakkı vermiştir.
"Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!"

Araf suresi 17.ayet

sorgulamak günah değildir.(tamamen kendi yorumum) ilk inen ayet 'oku' olarak bilinir ama arapça zengin bir dil olduğu için "oku" "araştır" "öğren" "idrak et" anlamları da vardır.
islam inancına göre;

öncelikle, sorgulamak ve düşünmek günah değil zorunludur, kuran da emredilmektedir. düşünmeden ve gerçekten inanmadan boş boş ''inanıyorum'' demek samimiyetsizliktir, bu insanlar inançlı insanlar değillerdir.

bu bir savaş değildir. sadece tanrı nın, şeytan a belirli bir süre zarfı tanımasıdır. zira tanrı herhangi bir varlık ile fiilen savaş halinde olamaz çünkü o zaten herşeyin yaratıcısıdır. şeytan zaten lanetlenmiştir ve sonu bellidir, amacı yalnızca sınırlı bir süre için çekebildiği kadar ruhu da kendisiyle birlikte lanete çekmektir.

bu noktada, insanların çoğu ''tanrı niçin insanın şeytan tarafından kandırılarak günahkar biri olmasına, dolayısı ile cezalandırılmasına müsade ediyor? tanrı merhametsiz mi? hani tanrı nın merhameti sonsuzdu?'' sorularına takılır.

bu sorulara cevap vermek için bazı şeyleri anlamış olmamız gerekiyor. insan denen yaratık, doğadaki diğer yaratıklardan farklıdır. kuran da ''...ve ona kendi ruhundan verdi...'' diye bir bölüm vardır, burada ifade edilen şey akıl-ruh ikilisidir. insan düşünebilir, iyi-kötü,doğru-yanlış ayrımı yapabilir ve duygusal olarak hissedebilir. tanrı nın da insandan istediği budur, düşünerek, hissederek inanmasıdır. bu yüzden kuran da yüzlerce kez ''aklınızı kullanın'' tavsiyesi geçer. zira akıl, iyiliğe götüreceği gibi kötülüğe de götürebilir ve bu insanın elindedir. bu yüzden insan, yaratıkların en şereflisi olabildiği gibi en şerefsizi de olabilir.

dolayısı ile insan, aklı sayesinde iyinin ve kötünün ayrımını yapabilecek kapasitededir. kendisine yaşamı, niçin doğduğu, niçin öleceği, neler yapması gerektiği belirtilmiş, iyi ve kötü tekrar hatırlatılmış, sürekli düşünmesi öğütlenmiş, tercih tamamen kendisine bırakılmıştır. yani sonunda eğer kaybederse, bu insanın kendi hataları(istese önüne geçebileceği hataları) yüzündendir ki, sorumlusu da kişinin kendisidir. bu, ''allah kimseye zulmetmez, insanlar kendilerine zulmeder'' şeklinde kuran da belirtilmiştir.

''abi güzel de, sonuçta insanı yaratan tanrı, hiç yaratmasa idi insan da cezalandırılmayacaktı. ya da cennette yaratılsaydı, hep orada kalsaydı.'' diye de düşünülür bazen. evet, olabilirdi, güzel de olurdu. ama olmamış, tanrı böyle olmasını istemiş. bunun bir sebebi olmayabilir de, olabilir de, bilemeyiz. insan, uçsuz bucaksız evrende çok küçük bir yer kaplayan, sınırlı bir canlıdır. bu yüzden herşeyi bilmesi imkansızdır. her nasıl evrendeki her şeyi, her olayı bilmekten acizsek, kendimiz gibi bir insanın bile bazı davranışlarını anlayamıyorsak, evreni ve ötesindeki sonsuzluğu yoktan var eden yaratıcının yaptıklarının nedenlerini bilmekten de aciziz, en azından tümünü değil.

son olarak, tanrı herkese karşı merhametli değildir, ki bunu kuran da kendisi de söylemektedir. onun merhameti, kendisine iman edenler ve kötülükten uzak duranlar için geçerlidir. kendisini inkar edip, kötülüğe saplanıp bu davranışlarından vazgeçmeden ölenlere merhamet etmeyecektir.(kuran a göre tövbe, günahtan derhal vazgeçilip bir daha işlenmemesi durumunda kabul edilir. ben her boku yiyeyim nasılsa ölmeden tövbe ederim zihniyeti ile edilen tövbeler kabul edilmeyecektir.) bunu yapmak da yapmamak da insanın elindedir, tercihi dahilindedir. bu sebeple insanın, suçu tanrı ya atarak kendini temize çıkarması mantıksızdır. insan, tercih hakkı olan ender yaratıklardandır ve her tercih, bir sorumluluğu da beraberinde getirir.
cevabı çok basittir. allah böyle istediği için şeytan ve şeytan isyanı vardır.
yalnız şeytan olgusunda varlığında insana bazı mesajlar vardır ve bu olay detaylı anlatılır.
irade ve iradeyi kötü yönlendirmeye çalışan bir varlıkla mücadele. böylece dünya hayatı serüveni başlamış oldu ve sürüyor.
neden bu sınav diye sormak daha doğru olabilir, bunun cevabı da basittir ki işte bunu anlayamayız. her türlü yorumumuz eksik kalır, allah böyle diledi ve cüz'i akılla bu sırra erecek kapasitemiz olamaz.
bunları düşünürken kendimize bir çizgi çizmeliyiz ve şeytanı iyi tahlil etmeliyiz.
şeytan varlığının değerliliğini ateşten yaratılmakta gördü,
insan ise varlığının değerliliğini verilen aklı ilahi boyutta külli akılla boy ölçüştürerek deniyor.
yani verilmiş olanı kendiliğinden ortaya çıkan kendisinin bir ürünü gibi addetmek.
işte şeytan, işte insan, işte sınav, işte ölüm, işte anlam. şeytan da böyle bir şey.
allahın tartışılmaz büyüklüğü karşısında bizim büyüttüğümüz şeytandır söz konusu. evet.
--spoiler--
Allah çok güçlü ve tek hakim ise kendisine bu kadar isyan eden ve emirlerini hiçe sayan bir varlığı
neden orada bitirmez de o varlıkla savaş açmak için 10 milyar yıllık bir serüvene ve bir savaşa sokar kendini?
--spoiler--

neden orada bitirmez? çünkü gaybı bilen allah, bunun olacağını zaten biliyordu sürpriz falan yok ki. şeytan sadece senaryoda olan bir figür o kadar. şeytanı orada yok etse ne olacaktı? hiç bir şeyin anlamı kalmayacaktı. şöyle ki; kötü diye bir kavram olmasa iyi kavramının da bir anlamı olmayacaktı. yaşadığınız duyguyu karşılaştıracak bir kavram yok karşınızda.

velhasılı kelam 10 milyar yıllık serüven şeytan için değil, insan için hazırlanmıştır.

ayrıca şeytan insana zorla hiç bir şey yaptıracak güçte değildi. o kadar acizdir.
Bütün entryleri okudum. Bu yaşıma kadar da bu hikayeyi hep dinledim.

Bu olayda allah'ın yaptığı şeyin tek bir adı vardır: şeytanı kendiyle aynı değere getirmek.

Kendi yarattığı bir meleğe "bakalım insanlar sana mı inanacak bana mı" diyerek kendini kendi yarattığı ile aynı seviyeye getirmiştir.

E madem siz bir bahse tutuştunuz, e o zaman allah'a değil şeytanın yoluna girenlere neden ceza verirsiniz de cehenneme atarsınız. Demek ki şeytanın dedikleri doğruymuş. Bu kadar milyar insan seytanın dediklerini yaptığına göre..

Demek ki allah yanıldı.
büyük olan şeytan değil sizin nefislerinizdir.
gerçekten uzak bir yarı önermedir.

pek çok insandan daha değersiz, daha güçsüzdür şeytan.
allahın gücü sonsuzdur. şeytanın değildir.
sonsuz ile herhangi bir doğal sayı kıyaslanamaz. sonsuz kıyas içerisindeyse, 3ün 5in gücü olamaz.
kainatın toplam büyüklüğü, rabbin izin verdiği kadardır, yani sıfırdan bütün kainatı yaratanın karşısında kainatın büyüklüğü sıfırdır, şeytanın büyüklük taslaması sadece insan üstünedir, rabbine teslim olmuş kalbini vermiş müminin karşısında bile şeytan ancak sinek kadardır, vızıldar durur.
(bkz: merak edilen gizem)
(bkz: merak edilen gizem)
http://www.youtube.com/watch?v=QJicmig1tsA link deki video dan cevabı bulunabilecektir,
ve melekler hz ademe değil Allaha secde etmiştir, adem sadece kıbledir, biz kabeyemi tapıyoruz zannediliyor yoksa?
sorgulamak kesinlikle yanlış değildir. cevapları buldukça insanın imanı daha da sağlamlaşır. asıl cıs yasak diye düşünmekten kaçınırsan karşına entellektüel bir imansız çıkar, tüm bildiklerini bir anda darma duman eder. öyle bir düşünür de işin içinden çıkamazsın ki işte o zaman asıl imanını kaybetme riski ortaya çıkar. allah insanoğluna imtihan için nefsi yaratmıştı zaten. şeytanın da bana kıyametece müddet ver bak kullarını nasıl azdırıyorum sözüne istinaden allah kulunun imtihanını biraz daha zorlaştırmış, nefsin yanında bir de şeytanı musallat etmiştir. ama tabi bu sadece müsadedir. yoksa haşa şeytanla savaşa girmek gibi bir saçmalık söz konusu değil.
misal benim merak edip de bir cevap bulamadığım bir soru var. şeytan cenneti de gördü cehennemi de. e allah'ın varlığını, gücünü en iyi de o biliyor. buna rağmen cennetin nimetlerinden vazgeçip desonsuz bir cehennem azabını kabul etmesi mümkün müdür? kim bir inat uğruna sonsuza kadar azap çekmeyi kabul eder ki diye sorar insan insana. ve ben de soruyorum işte
islam inancı zaten sorgulamayı emreder fakat cumhuriyet dönemi sonrası ülkemizdeki insanların islamdan büyük ölçüde uzaklaşması sonucu doğru bilgi edinmek zorlaştırmıştır. Ayrıca bu dönemde insanlara sanki islam söyleneni kabul etmek üzerine kurulu, insan iradesini yok eden bir dinmiş gibi gösterilmiş hatta bu kafalara empoze edilmiştir. Ve doğal olarak insanlar düşünmekten dahi çekinir hale gelmiştir.
Allah ile şeytan arasında bir savaş olduğuysa bir hayal ürünüdür. Eğer böyle düşünürsek sanki Şeytanı da başka bir ilah olarak kabul etmiş oluruz ki Allah'ın yarattığı bir varlığın ilah olarak kabul edilmesi pek mantıklı değildir. Şeytan bizi kötüye yönlendiren bir varlıktır falat sahip olduğumuz iradeyle bunu engelleyebiliriz. Tabi buna ne gerek vardı diye sorulmuş, düşündüğüm ve inandığım şeylere göre eğer böyle bir durum olmasaydı dünyada olmamızın bir amacı olmazdı eğer bir kötü yol yanlış davranışlar olmasaydı imtihanın bir amacı olmazdı.
allah büyüktür şeytan da büyüktür. şeytan bir meleğe göre büyük olabilir ama allah a göre hiç de büyük değildir. şeytan hiç de küçük değildir bana göre ama allah a göre hiç de büyük değildir. kısacası tanrı oluşturma çabası içine girilmesine katlanılır da bir dinin içinden çıkarılmış kul varlığa tanrı damgası vurmak hiç de katlanılmaz. yaratıcı olun inandırıcı olun ki bari küfürler hak edilmiş olsun.
öncelikle söze bir ateist olduğumu belirterek başliyim. bu iyi kötü mitolojisine göre düşünürsek şeytanın ortalıkta dolaşması sorunsalı tanrının olaya farklı bir bakış açısıyla bakmasından kaynaklanıyor olabilir. şöyle ki kurana göre meleklerin özgür iradeleri yoktur yani eğilin dendiğinde eğilmek zorundadırlar. bunun yanında şeytan meleklerle birlikte ibadet eden bir yüksek cin olarak tarif edilir. yani insanlar gibi bir özgür iradeye sahiptir. şeytan bu nedenle kendisinden sonra ve daha güçsüz olarak yaratılmış bir canlıya secde etmemeyi tercih ederek kibrini göstermiştir. bununla birlikte tanrı şeytanı kınamış ancak buna rağmen tahminimce bu kibri kendi sistemi içinde kullanabileceğini düşünmüştür. şeytanı ahirete kadar cezalandırarak insanların kafalarını bozma, değiştirme, nefislerini zorlama gibi görevler vererek "test" için yarattığı dünyasında insanları sınamak için kullanmıştır. iş bu nedenden dolayı da şeytanı direkt olarak yok etmektense onu günümüz dünyasında inançlıları inanmayanlardan ayırmak ve inançlarını test etmek için kullanmaktadır. tabi bunların hepsinin saf inanç gerektiren bir hikaye olduğunu da unutmamak gerekir.