bugün
- apo yu hapisten çıkartmaya çalışmak14
- 16 kasım 2024 jake paul vs mike tyson boks maçı11
- mike tyson11
- biberonuna tiner koyularak öldürülen bebek14
- güvenmemeyi nasıl öğrendin14
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri14
- portakallı kek10
- sözlük kızlarının meme şekilleri16
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın15
- tulumba tatlısı12
- anın görüntüsü18
- bir cumhurbaşkanı nasıl olmalı12
- tanışmak istediğiniz yazar18
- zafer partisi14
- reis deyince akla ilk gelen24
- bugünün bir türlü bitmemesi8
- göbek deliği estetiği11
- kadın aldatması erkek aldatmasıyla aynı mıdır10
- şehirler arası otobüs yolculuğunda bastıran çiş8
- true ve koala arasındaki cinsel gerilim9
- yazarların gurur duydukları özellikleri21
- 13 yaşındaki çocuğun aids ten ölmesi9
- atatürk resmine basan piçe uçan yumruk17
- queen ravenna'nın ölmesi13
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı22
- zeynep bastık'ın beyaz külodu23
- peter parker'ın mutsuz olması16
- atatürk'e düşman olanlar14
- gecenin şarkısı8
- izmir 3 koşuda hangi at gelir8
- birlikte diyete başlayalım mı9
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması23
- yazarların romantiklik seviyesi25
- realite manipülasyonu14
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- kanka olmak istediğiniz yazarlar13
- kadınların katlandığı eziyetler14
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- belediye konserleri yasaklansın9
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey26
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
aileleri ve çevresini zengin eden, kendi karşıtı olanları yok eden, zam üstüne zam yapan, bildiği yolda direkt yürüdüğü için icabında ananı da al git diyebilen, seçim vakti kömür, makarna, beyaz eşya dağıtan, yeri geldiğinde dünya'nın gıkını çıkartamadığı israil'e tüm dünya'nın gözü önünde posta koyabilen, asker'in üzerine gitmekten öte bizzat kışlalarına giren, nice paşa'yı evinden aldırıp cezaevine koyan ve yargılayan, ortadoğu gibi şeriat'ın hüküm sürdüğü ve hemen hemen çoğunun geri ülkelerden oluştuğu yerlerde sultan ve lider olarak lanse edilen ve hatta yeni doğan çocuklara isim olarak konan bir lidere sahip, nice ülkelerle vizeleri kaldıran ve kaldırmakta olan, ülke'de özelleştirmedik yer bırakmayan ve üstüne 4 seçim üst üste kazanan tek parti ve lider olarak ısrarla yıpranmayan bir parti'nin ve lideri'nin, nasıl oluyor da halen daha anketlerde en çok oy alabilen parti olduğu sorunsalı. ya chp ve mhp erken seçim diye yırtınmakta ama bütün anketler yine açık farkla ak parti'yi önde göstermekte. daha komiği, bu kadar kötü işlerle itham edilen parti'nin lideri ve başbakan çıkıyor ben iktidar olmazsam istifa ederim diyebiliyor ancak başbakan sandığa gömülecek diyen muhalefetten bir tanesi çıkıp da esas ben iktidar olmazsam istifa ederim diyemiyor. demekki ne karşısında adam gibi rakip parti var ne de karşısında adam gibi lider var dedirten durum oluşuyor. bana kızmayın dostlarım, bana bu satırlarını yazdıranlara kızın. adamlar hala aynı koltuklarında oturuyorlar ve halen daha çıkıp da ben başbakan olmazsam istifa ederim diyemiyorlar. bu kadar aciz parti başkanlarına sahip muhalefete değil oy vermek selam vermek bile mantıklı gelmiyor. insan'ın mahalle muhtarından başkasına oy veresi gelmiyor.
(bkz: hepsi gerçek)
(bkz: hepsi gerçek)
muhalefetin kendine sorup ders çıkarması gereken soru.
hitabet sanatı çok kuvvetli olan yöneticilere sahip olduğu, dolayısıyla eğitimsiz olan halk tabanını etkileyebildiği için oy alabiliyor şeklinde acıklanacak soru cümlesi.
unutmayın;
sülün osman ve hitler gibi insanların da hitabet sanatı kuvvetlidir. biri sana olmayan köprüyü satar, biri gaza getirir savaşa yollar. varın siz pay biçin.
unutmayın;
sülün osman ve hitler gibi insanların da hitabet sanatı kuvvetlidir. biri sana olmayan köprüyü satar, biri gaza getirir savaşa yollar. varın siz pay biçin.
ak parti nin sadece kötü yanlarını gören, görmek isteyen ve bunu her seferinde dile getiren insan söylemi.
bu partinin sadece kötü tarafı yok. bardağa bir de dolu tarafından bakmayı deneseniz. yaptıklarını konuşsanız biraz.
hiç kimse diyemez ki bu parti hiç bişey yapmadı. sanmayın ki iki kömüre ya da iki beyaz eşyaya kanıyor bu millet. görüyor neler olup bitiyor. rakiplerini de görüyor.
şimdi çıkıp burda akp şöyle kötü, akp böyle kötü diyince akp yerinden mi oluyor? hayır. bugün akp arkasaından sayanlar sandık önüne geldiğinde ampula basmaktan da geri durmuyor. yok çünkü başka yok. rakibi yok.
bugün seçim olsa kim sanıyor ki koalisyon olcak. rakip partilerin bir iki puan yükselişinden başka ne olacak. yetecek mi iktidar olmalarına? elbette yetmicek.
ülkeyi kötü yönetiyo diyenler olaya tek taraflı bakanlardır. at gözlüklerinizi bi çıkarın bi de öyle bakın bakalım ne göreceksiniz. kötü tarafları elbette var tasvip etmediğim yönü elbetteki çok. ama yaptıkları da göz ardı edilemez.
7 yılda ülkeyi nereden nereye getirdiği göz ardı edilemez. şimdi kalkıp ülkeyi ne hale soktu diye çemkirenler olacaktır elbet. onların savunduklarının zamanında ülkenin ne halde olduğuna bakılsın bi. birde bu güne bakılsın. savunduklarının yaptıklarıyla bu iktidarın yaptıkalrı kıyaslansın bakalım kiminki daha ağır basacak.
bekara karı boşamak kolay demişti tayyip ne güzel demiş. bol keseden atılıyo şöyle yapartım böyle yaparım ben olsaydım diye. e gördük ne yaptığını. bir gece iç edilen paralara nasıl seyirci kalındı görldü herkes tarafından. krizi yönlendiremeyip bugün ki işsizliğin asıl temelini oluştranlar görüldü o zaman. demokratız diyip ordu kıçı yalayanlar görüldü 28 şubatlarda. yapay gündemler oluşturup hükümetler indirildi zamanında. ne oldu ? ülke ne kazandı? her seferinde 20 yıl geriye gidildi.
velasılkelam; bu partinin kötülerini söyle ama iyilerini de söyle objektif ol. tek taraflı bakma olaya.
bu partinin sadece kötü tarafı yok. bardağa bir de dolu tarafından bakmayı deneseniz. yaptıklarını konuşsanız biraz.
hiç kimse diyemez ki bu parti hiç bişey yapmadı. sanmayın ki iki kömüre ya da iki beyaz eşyaya kanıyor bu millet. görüyor neler olup bitiyor. rakiplerini de görüyor.
şimdi çıkıp burda akp şöyle kötü, akp böyle kötü diyince akp yerinden mi oluyor? hayır. bugün akp arkasaından sayanlar sandık önüne geldiğinde ampula basmaktan da geri durmuyor. yok çünkü başka yok. rakibi yok.
bugün seçim olsa kim sanıyor ki koalisyon olcak. rakip partilerin bir iki puan yükselişinden başka ne olacak. yetecek mi iktidar olmalarına? elbette yetmicek.
ülkeyi kötü yönetiyo diyenler olaya tek taraflı bakanlardır. at gözlüklerinizi bi çıkarın bi de öyle bakın bakalım ne göreceksiniz. kötü tarafları elbette var tasvip etmediğim yönü elbetteki çok. ama yaptıkları da göz ardı edilemez.
7 yılda ülkeyi nereden nereye getirdiği göz ardı edilemez. şimdi kalkıp ülkeyi ne hale soktu diye çemkirenler olacaktır elbet. onların savunduklarının zamanında ülkenin ne halde olduğuna bakılsın bi. birde bu güne bakılsın. savunduklarının yaptıklarıyla bu iktidarın yaptıkalrı kıyaslansın bakalım kiminki daha ağır basacak.
bekara karı boşamak kolay demişti tayyip ne güzel demiş. bol keseden atılıyo şöyle yapartım böyle yaparım ben olsaydım diye. e gördük ne yaptığını. bir gece iç edilen paralara nasıl seyirci kalındı görldü herkes tarafından. krizi yönlendiremeyip bugün ki işsizliğin asıl temelini oluştranlar görüldü o zaman. demokratız diyip ordu kıçı yalayanlar görüldü 28 şubatlarda. yapay gündemler oluşturup hükümetler indirildi zamanında. ne oldu ? ülke ne kazandı? her seferinde 20 yıl geriye gidildi.
velasılkelam; bu partinin kötülerini söyle ama iyilerini de söyle objektif ol. tek taraflı bakma olaya.
daha iyi bir alternatifinin olmaması kötünün iyisi
akepe nin başarısı değil, rakiplerin başarısızlığı olan olay. chp desen "tehlikeli" bir parti, mhp 2001 de memleketi rezil rüsva etti. kürtlerin oyunun çoğunuda zaten pkk nın partileri alıyor.
ya parti başkanları değişmeli ya da akepe ile yola devam.
ya parti başkanları değişmeli ya da akepe ile yola devam.
Milletin akpden başka bir seçeneği olmaması sonucu.
(bkz: neden hala oy veriyoruz)
yerel seçimlerde beyoğlu'nda canlı tanık olduğum oy hırsızlığına göre bu da olabilir;
(bkz: seçim hilesi)
(bkz: seçim hilesi)
"açık oy, gizli tasnif" gibi bir soytarılığın tekrar geri getirilemeyeceğini hesap edersek, bazılarının sürekli kafasını yoracağı sorudur.
(bkz: chp nin seçimlerde hile yapması)
(bkz: chp nin seçimlerde hile yapması)
dünya da hızlı bir değişim dönüşüm var ve bunu okuyamayanlar yok olmaya mahkum. akp neden oy alıyo çünkü dünyanın gidişine kendini bir nebze de olsa uydurabilmiş bir parti. diğerleri ise akıntıya kürek çekiyo. iktidarı devrelacak yeni parti, akpden daha özgürlükçü, daha demokrat, daha hesapverebilir, daha şeffaf, daha sosyal, eğtime daha fazla önem veren ve bireyin saygınlığına, haklarına ve özgürlüklerine daha fazla önem veren bir parti olacak. dini etiketten uzak ve sol bir parti olacak. böyle olmalı çünkü dünya bu yöne gidiyo. iletişim çağındayız ve bizim insanımız dünya da ne olup bittiğini artık biliyo... sarıgül alternatif olabilir mi yanındaki chp eskileri ile zor gözüküyoo. siyaset malesef halkın gerisinden geliyor.
daha iyisinin olmaması. çünkü bu ülkeye şu anki chp ve mhp gelse ülkenin ebesi mikilir.
faşist baskı sebeplerden yanlızca biridir.
kıskanmamak elde değil hakkaten.
hakkaten ben de soruyorum, bu her yerde türeyen hastanecik zincirelerini gören körler, gemiciklerden oluşan filoları duyan sağırlar, atasay ve unakıtan likit yumurta sebebiyle pırlantada ve likit yumurtanın kdv si %0 iken çiftçinin kullandığı mazotun %78'nin vergi olduğunu konuşan dilsizler nasıl akp yi savunabiliyor.
hem nasıl bir zihniyet akpyi eleştirmeyi kısıtlasın..
vatan hainlerine oy verirsek hepimiz ampül oluyoruz.. çünkü vatan haini dediğin kişi akpdir.
izmir limanını satan akpdir, telekomu satan akpdir, köprüleri ve karayollarını satan akpdir, tüpraşı satan akpdir, milli piyangoyu satan akpdir.. bu ülkede elle tutulur durumda, para kazanan ne varsa satan akpdir.
aynı akpdir vergilere vergi ekleyip milletin anasını ağlatan. üç kuruşa tekeli satıp, sattıklarından aldığı sakal ile çocuklarına gemiler alan, şirketler kuran.. çiftçi için üretici için kullanılması zorunlu olan kısaca herhangi bir üretim için lazım olan mazottan dünyanın en çok vergisini alan ve hala vergileri arttıran, bu şekilde ülkedeki üretimi baltalayan. ancak kendisinin içinde olduğu altın, pırlanta, likit yumurta sektöründen %0 vergi alan ve bunu milletin gözüne soka soka yaptığı halde hala oy almasıdır ilginç olan..
almadığı doğalgaz için rusyaya irana paralar saçan, böyle bir anlaşmaya imza attıkları için.. ortadoğuda olup azerbaycana, irana, ıraka, rusyanın dibinde olmamıza rağmen en pahalı doğalgazı, benzini aldıkları. bu anlaşmalara imza atarak ülkeyi milyarlarca dolar borca soktukları ama bu ampüllerin sadece bu anlaşmaya imza atarken kendi kişisel ceplerine attıkları bir kaç yüz milyon doları düşündükleri için oy almamaları gerekli.
azerbeycanı satıp ermenistandan ne sözde soykırımdan vazgeçmesini ne de karabağ bölgesinden çekilmesini istemeden sınırları açtığı için oy almamaları gerekli.
kuzey kıbrıs türk cumhuriyetini rumlara sattıkları için oy almamaları gerekli.
yargının, ordunun, üniversitelerin, sağlık sektörünün içini boşaltığı, onurunu yıprattığı için akp oy almamalı..
teröristlerin evet biz öldürdük 7 askeri diye basın açıklaması yapmalarına rağmen, hala daha olsun kesin bu ordunun içindeki bir kaç albayın emri ile özel harekatçılar tarafından öldürülmüştür bu askerler diyerek türk ordusunu göz göre yıprattıkları için.
aponun yakalanması ile akp geldiğinde terör sıfır seviyesine gelmiş iken bugün pkklıları sınırdan törenlerle geçirdikleri için akp oy almamalı...
hakkaten ben de soruyorum, bu her yerde türeyen hastanecik zincirelerini gören körler, gemiciklerden oluşan filoları duyan sağırlar, atasay ve unakıtan likit yumurta sebebiyle pırlantada ve likit yumurtanın kdv si %0 iken çiftçinin kullandığı mazotun %78'nin vergi olduğunu konuşan dilsizler nasıl akp yi savunabiliyor.
hem nasıl bir zihniyet akpyi eleştirmeyi kısıtlasın..
vatan hainlerine oy verirsek hepimiz ampül oluyoruz.. çünkü vatan haini dediğin kişi akpdir.
izmir limanını satan akpdir, telekomu satan akpdir, köprüleri ve karayollarını satan akpdir, tüpraşı satan akpdir, milli piyangoyu satan akpdir.. bu ülkede elle tutulur durumda, para kazanan ne varsa satan akpdir.
aynı akpdir vergilere vergi ekleyip milletin anasını ağlatan. üç kuruşa tekeli satıp, sattıklarından aldığı sakal ile çocuklarına gemiler alan, şirketler kuran.. çiftçi için üretici için kullanılması zorunlu olan kısaca herhangi bir üretim için lazım olan mazottan dünyanın en çok vergisini alan ve hala vergileri arttıran, bu şekilde ülkedeki üretimi baltalayan. ancak kendisinin içinde olduğu altın, pırlanta, likit yumurta sektöründen %0 vergi alan ve bunu milletin gözüne soka soka yaptığı halde hala oy almasıdır ilginç olan..
almadığı doğalgaz için rusyaya irana paralar saçan, böyle bir anlaşmaya imza attıkları için.. ortadoğuda olup azerbaycana, irana, ıraka, rusyanın dibinde olmamıza rağmen en pahalı doğalgazı, benzini aldıkları. bu anlaşmalara imza atarak ülkeyi milyarlarca dolar borca soktukları ama bu ampüllerin sadece bu anlaşmaya imza atarken kendi kişisel ceplerine attıkları bir kaç yüz milyon doları düşündükleri için oy almamaları gerekli.
azerbeycanı satıp ermenistandan ne sözde soykırımdan vazgeçmesini ne de karabağ bölgesinden çekilmesini istemeden sınırları açtığı için oy almamaları gerekli.
kuzey kıbrıs türk cumhuriyetini rumlara sattıkları için oy almamaları gerekli.
yargının, ordunun, üniversitelerin, sağlık sektörünün içini boşaltığı, onurunu yıprattığı için akp oy almamalı..
teröristlerin evet biz öldürdük 7 askeri diye basın açıklaması yapmalarına rağmen, hala daha olsun kesin bu ordunun içindeki bir kaç albayın emri ile özel harekatçılar tarafından öldürülmüştür bu askerler diyerek türk ordusunu göz göre yıprattıkları için.
aponun yakalanması ile akp geldiğinde terör sıfır seviyesine gelmiş iken bugün pkklıları sınırdan törenlerle geçirdikleri için akp oy almamalı...
Türkiye de seçim sistemi akp döneminde, ihalesiz bir şekilde bir amerikan şirketi olan sun microsystems a verilmiştir. Bu şirkette, tüm sistemi güvenlik açıklarıyla dolu olan windows platformu üzerine kurmuştur.
Bir ülke düşünün ki seçim sistemini başka bir ülkeye emanet etsin...
>Gelelim alıntılarımıza...
bush'un tartışmalı seçiminde de etkili olan sun microsystems'in seçsis adı verilen bilgisayar sisteminini türkiye'ye getiren ve uygulayan "cumhuriyet'ten vazgeçmeliyiz; boğazlar'ın yönetimini uluslararası kurula bırakmalıyız." diyen rahmi koç'tur.
m.tepebaşlı
e-devlet projeleri sun microsystems ile hayata geçiyor
sene 2007,tarih temmuz 22
sandık-bilgisayar arasında hokus pokus mu?
bütün bunları kim düzenledi, kim planladı?
kim bu sonuçları ayarladı?
2002 seçimlerinde, bir köydeki, birkaç yüz oyun kaybı nedeni ile siirt'te seçim yenileterek tayyip erdoğan 'ı milletvekili yapmaktan, aynı seçimlerde 3.3 milyon sahte oy bulunduğunu itiraf etmek zorunda kalmaktan sorumlu ysk...
seçim sonuçları şaşkınlık yarattı. akp'nin türlü olanakları, dinsel duyguları seferber ederek seçimden az farkla iktidarını koruması olasılığına şans tanıyanlar bile, iktidarın her alandaki çabalarına karşın yüzde 47 oya nasıl ulaşabildiğini anlamakta ve anlatmakta zorluk çekiyorlar.
bir okurum, "tek perdelik bir oyun: seçimler!" başlığı altında yazdığı 14 ağustos 2007 tarihli mektubunda akp'nin yüzde 47 oya nasıl ulaştığını değerlendiriyor ve şunları yazıyor:
"...yarım saatte 41.5 milyon oyu saydılar, tasnif ettiler ve saat 18.00'de sonuçları ilan ettiler. sandık bazında seçim sonuçlarını sizlerden sakladılar, hâlâ da gizlemekteler. ya bir sandık görevlisi bu sonuçları kendi sandığının zabıtları ile karşılaştırırsa diye... ya bir aklı evvel tüm sandık oylarını alt alta koyup toplayıverirse diye..."
böylece, yetkililere, halka, sade vatandaşa denetim olanaklarını ortadan kaldırdılar.
bilgisayar hacker'larının varlığını kimsenin bilmediğini sanarak, teknolojilerinin,amerika'yı bile geride bıraktığı safsatasını yaydılar.
22 temmuz, tüm ülke sathında sahnelenen bir oyundan başka bir şey değildi ki...
oyların yüzde 46.5'ini akp'nin alacağı çok önceden tespit edilmişti bile... yüzde 50'yi aşamadılar, durumlar ayan beyan ortaya çıkar diye, ama yüzde 33'lerde kalmayı da doğru bulmadılar.
millet oyuna saygılı olan bilcümle aydının, muhalifin sesleri kısılsın diye...
yüzde 46.5 oyu milletin verdiğini sananların suskunluğunun farkında değil misiniz?
artık kimse konuşamaz oldu...
mhp'nin sesi soluğu kesildi, chp zaten yoktu, iyice silindi...
millet, serzeniş falan da ortadan kalktı.
oysa the economist, 22 temmuz'dan önce seçim sonuçlarını ilan etmişti bile, hem de akp'nin alacağı oy miktarını bilerek..
işte size demokrasi... buyurun demokratik ülkenin değerli demokrat evlatları. buyurun ve demokrasinizi tepe tepe kullanın... seçtikleriniz (!) hayırlara vesile olsun..."
cüneyt arcayürek
Bir ülke düşünün ki seçim sistemini başka bir ülkeye emanet etsin...
>Gelelim alıntılarımıza...
bush'un tartışmalı seçiminde de etkili olan sun microsystems'in seçsis adı verilen bilgisayar sisteminini türkiye'ye getiren ve uygulayan "cumhuriyet'ten vazgeçmeliyiz; boğazlar'ın yönetimini uluslararası kurula bırakmalıyız." diyen rahmi koç'tur.
m.tepebaşlı
e-devlet projeleri sun microsystems ile hayata geçiyor
sene 2007,tarih temmuz 22
sandık-bilgisayar arasında hokus pokus mu?
bütün bunları kim düzenledi, kim planladı?
kim bu sonuçları ayarladı?
2002 seçimlerinde, bir köydeki, birkaç yüz oyun kaybı nedeni ile siirt'te seçim yenileterek tayyip erdoğan 'ı milletvekili yapmaktan, aynı seçimlerde 3.3 milyon sahte oy bulunduğunu itiraf etmek zorunda kalmaktan sorumlu ysk...
seçim sonuçları şaşkınlık yarattı. akp'nin türlü olanakları, dinsel duyguları seferber ederek seçimden az farkla iktidarını koruması olasılığına şans tanıyanlar bile, iktidarın her alandaki çabalarına karşın yüzde 47 oya nasıl ulaşabildiğini anlamakta ve anlatmakta zorluk çekiyorlar.
bir okurum, "tek perdelik bir oyun: seçimler!" başlığı altında yazdığı 14 ağustos 2007 tarihli mektubunda akp'nin yüzde 47 oya nasıl ulaştığını değerlendiriyor ve şunları yazıyor:
"...yarım saatte 41.5 milyon oyu saydılar, tasnif ettiler ve saat 18.00'de sonuçları ilan ettiler. sandık bazında seçim sonuçlarını sizlerden sakladılar, hâlâ da gizlemekteler. ya bir sandık görevlisi bu sonuçları kendi sandığının zabıtları ile karşılaştırırsa diye... ya bir aklı evvel tüm sandık oylarını alt alta koyup toplayıverirse diye..."
böylece, yetkililere, halka, sade vatandaşa denetim olanaklarını ortadan kaldırdılar.
bilgisayar hacker'larının varlığını kimsenin bilmediğini sanarak, teknolojilerinin,amerika'yı bile geride bıraktığı safsatasını yaydılar.
22 temmuz, tüm ülke sathında sahnelenen bir oyundan başka bir şey değildi ki...
oyların yüzde 46.5'ini akp'nin alacağı çok önceden tespit edilmişti bile... yüzde 50'yi aşamadılar, durumlar ayan beyan ortaya çıkar diye, ama yüzde 33'lerde kalmayı da doğru bulmadılar.
millet oyuna saygılı olan bilcümle aydının, muhalifin sesleri kısılsın diye...
yüzde 46.5 oyu milletin verdiğini sananların suskunluğunun farkında değil misiniz?
artık kimse konuşamaz oldu...
mhp'nin sesi soluğu kesildi, chp zaten yoktu, iyice silindi...
millet, serzeniş falan da ortadan kalktı.
oysa the economist, 22 temmuz'dan önce seçim sonuçlarını ilan etmişti bile, hem de akp'nin alacağı oy miktarını bilerek..
işte size demokrasi... buyurun demokratik ülkenin değerli demokrat evlatları. buyurun ve demokrasinizi tepe tepe kullanın... seçtikleriniz (!) hayırlara vesile olsun..."
cüneyt arcayürek
eğitim yükseldikçe akp oy alamıyor. çünkü bu insanlar mutlu mesud paralarını kazanıyorlar. haksız kazançlarını gelen sosyal adalet politikaları ile kaybetmeye başladıkça akp'ye düşman oluyorlar.
bakın tekel işçilerine, bakın muayenehane sahibi uzman doktorlara, bakın eczacılara rahatları bozuldukça akp'ye düşman oluyorlar.
cahil dedikleri halk ise bir devletten beklediği ihtiyaçlarını karşılama noktasında akp'ye destek veriyor. sanki kendileri para kaybetmemek için akp'yi istemiyorlarmış gibi maddi imkan sağlamak isteyen fakirleri suçluyorlar. akp'ye oy verenler daha iyi yaşam koşulları için oy veriyorda akp'ye oy vermeyenler çok para kazanmaya devam edebilmek için akp'yi kötülemiyorlar mı?
biri kömüre, pirince ihtiyacı olduğu için akp'ye oy veriyor, diğeri lüks evlerde rahat bir yaşama devam edebilmek için akp dışında partileri istiyor. memleket yanmış, kül olmuş kime ne? varlıklılar rahat olsunda kalanların koy götüne gitsin hesabı... chp veya mhp iktidarları zamanında zenginler zenginleşmemiş, fakirlerin beli bükülmemiş olsaydı şimdi fakirler akp'ye oy vermez zenginler oy verirdi... kimse kusura bakmasın rahat ve lüks bir hayat sürmek için oy verenler her kim olursa şerefsizdir. çocuğunun karnını doyurmak, ısınmasını sağlamak için oy verenler benim gözümde adam gibi adamdır.
zaten bu memleketin aydınları aydın, solcuları gerçek solcu, milliyetçisi gerçek milliyetçi olsaydı kendini değil "cahil" vatandaşlarının durumunu düşünür ona göre oy verirdi. memleket ne çekiyorsa aydınım deyip milletin kanını emenleri destekleyenlerden çekiyor. git istatistiklere bak; şehirleri incelediğin zaman terör dışı suçlar dışında en çok suç işlenen şehirlerin en aydın , eğitimli insanların yaşadığı yerlerde olunduğunu görürsün. ama istatistikleri yapanlar eğitimli olunca bunu da saklarlar. cahil taşralıların daha çok şiddete başvurduğu iddia edilir. ama güneş balçıkla sıvanmaz. cezaevinde yatanların suç işledikleri yerleri inceleyin göreceksiniz. en fazla suç işlenen şehirler antalya mersin, aydın gibi şehirler. çok göç alan batı illerinde cahil sayısı artıp suç oranları azalıyor. doğudan batıya gittikçe mahkemelerin mahkum ettiği veya hapislerde yatan insan sayısı artıyor. doğuda kişisel şiddet fazla iken, batıya gittikçe hırsızlık, yolsuzluk gasp gibi mal veya maddiyat gibi şeylere karşı daha çok suç işleniyor. yani cahiller karnını doyursa yeter ama eğitimlilere karnını doyurmak yetmiyor.
bakın tekel işçilerine, bakın muayenehane sahibi uzman doktorlara, bakın eczacılara rahatları bozuldukça akp'ye düşman oluyorlar.
cahil dedikleri halk ise bir devletten beklediği ihtiyaçlarını karşılama noktasında akp'ye destek veriyor. sanki kendileri para kaybetmemek için akp'yi istemiyorlarmış gibi maddi imkan sağlamak isteyen fakirleri suçluyorlar. akp'ye oy verenler daha iyi yaşam koşulları için oy veriyorda akp'ye oy vermeyenler çok para kazanmaya devam edebilmek için akp'yi kötülemiyorlar mı?
biri kömüre, pirince ihtiyacı olduğu için akp'ye oy veriyor, diğeri lüks evlerde rahat bir yaşama devam edebilmek için akp dışında partileri istiyor. memleket yanmış, kül olmuş kime ne? varlıklılar rahat olsunda kalanların koy götüne gitsin hesabı... chp veya mhp iktidarları zamanında zenginler zenginleşmemiş, fakirlerin beli bükülmemiş olsaydı şimdi fakirler akp'ye oy vermez zenginler oy verirdi... kimse kusura bakmasın rahat ve lüks bir hayat sürmek için oy verenler her kim olursa şerefsizdir. çocuğunun karnını doyurmak, ısınmasını sağlamak için oy verenler benim gözümde adam gibi adamdır.
zaten bu memleketin aydınları aydın, solcuları gerçek solcu, milliyetçisi gerçek milliyetçi olsaydı kendini değil "cahil" vatandaşlarının durumunu düşünür ona göre oy verirdi. memleket ne çekiyorsa aydınım deyip milletin kanını emenleri destekleyenlerden çekiyor. git istatistiklere bak; şehirleri incelediğin zaman terör dışı suçlar dışında en çok suç işlenen şehirlerin en aydın , eğitimli insanların yaşadığı yerlerde olunduğunu görürsün. ama istatistikleri yapanlar eğitimli olunca bunu da saklarlar. cahil taşralıların daha çok şiddete başvurduğu iddia edilir. ama güneş balçıkla sıvanmaz. cezaevinde yatanların suç işledikleri yerleri inceleyin göreceksiniz. en fazla suç işlenen şehirler antalya mersin, aydın gibi şehirler. çok göç alan batı illerinde cahil sayısı artıp suç oranları azalıyor. doğudan batıya gittikçe mahkemelerin mahkum ettiği veya hapislerde yatan insan sayısı artıyor. doğuda kişisel şiddet fazla iken, batıya gittikçe hırsızlık, yolsuzluk gasp gibi mal veya maddiyat gibi şeylere karşı daha çok suç işleniyor. yani cahiller karnını doyursa yeter ama eğitimlilere karnını doyurmak yetmiyor.
hiç erinmedim, bir gün başbakanın mitingine katıldım. önümde bir nine duruyordu, utanmadım sordum dedim teyze yaşın kaçtır, epey yaşlısın burada niye kendini harap ediyorsun dedim;
- yaşım 70, padişahım gelmiş, bir şey olmaz bana dedi.
sonra başbakan kürsü de konuştu filan, bir ara halka seslendi; "milli gelirimizi %50 arttırdık mı?" herkes bir ağızdan "evet" dedi, tabi 70 yaşındaki nine de dahil..
sonra dedim teyze, milli gelir nedir biliyor musun? cevap elbette hayırdı. ve tekrar sordum, peki bilmediğin bir şeyin %50 arttığını nereden biliyorsun da evet diyorsun ki dedim, cevap ise yine beklediğim gibiydi.
"o bizim padişahımız, ne diyorsa doğrudur.."
bu mantıktaki insanlar türkiye'nin %47 sini oluşturuyor işte..
daha ne konuşulur, 70 yaşındaki ninem her şeyi anlattı..
- yaşım 70, padişahım gelmiş, bir şey olmaz bana dedi.
sonra başbakan kürsü de konuştu filan, bir ara halka seslendi; "milli gelirimizi %50 arttırdık mı?" herkes bir ağızdan "evet" dedi, tabi 70 yaşındaki nine de dahil..
sonra dedim teyze, milli gelir nedir biliyor musun? cevap elbette hayırdı. ve tekrar sordum, peki bilmediğin bir şeyin %50 arttığını nereden biliyorsun da evet diyorsun ki dedim, cevap ise yine beklediğim gibiydi.
"o bizim padişahımız, ne diyorsa doğrudur.."
bu mantıktaki insanlar türkiye'nin %47 sini oluşturuyor işte..
daha ne konuşulur, 70 yaşındaki ninem her şeyi anlattı..
başta recep tayyip erdoğan, bülent arınç gibilerinin hala dindar olmasından dolayı.ironi falan yok.onların dini inancı bu ülkeyi kurtaracak ya(!)
"neden almasın ki?" diye karşılık vermek istediğim sorudur. bu topraklarda yaşayan insanların çoğunluğu asırlardır öyle veya böyle bugün ki yaşam tarzını benimsemiş insanlardır. öyle demokrasiymiş, eşitlikmiş adaletmiş, muhasır medeniyetmiş işimiz olmaz bizim. biz savaş severiz, seks severiz, milli maç severiz bir de inançlıyızdır elhamdülillah. en önemli ortak noktalarımız bunlardır (müdahale dilmesinden de hoşlanmayız yani, maazallah ezberimiz şaşar). daha fazlasıysa aşar bizi, yani kafamıza girmez demek istiyorum. mutlak ihtiyacımız da bize "yol" gösterecek bir adet çobandır . buna imparator dersin, padişah dersin, başbakan dersin yada atatürk o senin bileceğin iş.
Aziz halkımıza yediği kazıklar hala yeterli gelmediği için olabilir mi dersiniz?
(bkz: çünkü siz buna değersiniz)
cuntanın karşısında bir kaya gibi dik durdugu için, delikanlı ve şerefli oldugu için, israil e hakettigi muamelesyi yaptıgı için, abd nin ve avrupanın ekonomik krizde çökmesine ragmen türkiye de krizin hissedilmesinin olabildigince aza indirgedigi için, sapına kadar delikanlı oldugu için oy alıyor olabilir mi?
terör örgütlerine avukatlık yapmadıgı için, dersimin yakılmasından üzüntü duydugu için, terörü aslında "kimin" işi oldugunu bildigi ve ortaya çıkarmak için allahın izni ile 14 suikast girişiminden kurtulmasına ragmen kahpelere ve kitapsızlara egilmedigi için,kapalı kapılar arkasında hiç bir işi olmadıgı için, işsizlik olmasına ragmen bu akpartinin degil, ülkeyi zaten büyük bir kriz ile devralmasına ragmen ve abd krizine ragmen bugün işsizlik oranlarının düşmeye başladıgı için, her yasası, her kararı yargının yetkisini aşarak iptal ettigi için, hsyk da kck savcısını, ergenekon silahlı terör örgütü savcısını, faili mechuller davası savcısını görevden almaya çabalayan bürokrasinin aslında kimlere hizmet ettigini bildigi için ve muhalefetin chp yi geçtik, mhp nin bile ulan bu hsyk neden pkk lıları şehirden tasfiye eden savcıları görevinden almaya çalışıyor demedigi için,türkiye yi abd nin maşası olmaktan kurtarıp, kendi siyasetini dünya üstünde uygulayan bir ülke haline getirdigi için olabilir mi acaba?
terör örgütlerine avukatlık yapmadıgı için, dersimin yakılmasından üzüntü duydugu için, terörü aslında "kimin" işi oldugunu bildigi ve ortaya çıkarmak için allahın izni ile 14 suikast girişiminden kurtulmasına ragmen kahpelere ve kitapsızlara egilmedigi için,kapalı kapılar arkasında hiç bir işi olmadıgı için, işsizlik olmasına ragmen bu akpartinin degil, ülkeyi zaten büyük bir kriz ile devralmasına ragmen ve abd krizine ragmen bugün işsizlik oranlarının düşmeye başladıgı için, her yasası, her kararı yargının yetkisini aşarak iptal ettigi için, hsyk da kck savcısını, ergenekon silahlı terör örgütü savcısını, faili mechuller davası savcısını görevden almaya çabalayan bürokrasinin aslında kimlere hizmet ettigini bildigi için ve muhalefetin chp yi geçtik, mhp nin bile ulan bu hsyk neden pkk lıları şehirden tasfiye eden savcıları görevinden almaya çalışıyor demedigi için,türkiye yi abd nin maşası olmaktan kurtarıp, kendi siyasetini dünya üstünde uygulayan bir ülke haline getirdigi için olabilir mi acaba?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar