akarsuya bırakılan mektup

gercekte uygulanmayan sadece filmlerde ya da hikayelerde olan bir aksiyon

"gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç" dizesinden sonra söylenecek söz bırakmayan, acıtan şiir.

gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

şeklinde bir hasan hüseyin korkmazgil şiiri.

incecikti, gül dalıydı.. dokunsam kırılacaktı, dokunmadım kurudu

dizeleriyle başlayan hasan hüseyin şiiri.

artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
dizesiyle büyümenin ne demek olduğunu kısa ve öz biçimde anlatan hasan hüseyin korkmazgil şiiri. gitmenin en güzel söylendiği şiirlerden bir tanesi!...

buyrun efendim şiir:

incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu

gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

hayatı soyut düşünen, hayatta hiçbirşeyi düzgün gitmeyen bir umut bekleyen insanların, umuda açtıkları yeni kapı.

bülent yakut'un sesiyle hayat bulmuş şiir; http://www.youtube.com/watch?v=AJ87r8kcYUA

Manidardır.

gelir gelmez, daha 1 ulupuan a ulaşmadan öteye beriye saldırmaya başlamış ,0 km 11. nesil ergen ateist troll.

''incecikti..gül dalıydı..'' ile başlayan '' gitme..sonbahar oluyorum;sonrası hiç..'' diye biten,

hasan hüseyin korkmazgil'in muazzam eseri.

hasan hüseyin korkmazgil'in güzel siiri.

"incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu"

kismi bana nedense özdemir asaf'in siirini hatirlatti.

Geleceğim, bekle dedi, gitti..
Ben beklemedim, o da gelmedi.
Ölüm gibi bir şey oldu..
Ama kimse ölmedi.

"Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç"
kan sarhoslugu nasil bir sarhosluk acaba.

bu bana geçen sene ölüdenizde karşılaştığım olayı hatırlattı.
bi adam mektup yazmış şişeye koyup atmış denize o da kayalıklara sürüklenmiş ben buldum. neyse bi karar verip açtım şişeyi okumaya başladım.
adam bildiğin içini dökmüş kağıda o an dünyanın ne kadar yalan olduğunu birkez daha anladım. haftalarca o mektubu ve sahibini düşündüm merak ettim. keşke kendine az da olsa ulaşabilecek bir ipucu verseydi. hayat hikayesini bir de karşısında yüzyüzeyken dinlemek isterdim fakat mektubun sonunda bir isim ve tarih yazılıydı.
arda/ 23 eylül 2011