bugün

-genellikle üniversitede okuyan,
-büyük ihtimalle erkek,
-bir kaç arkadaşıyla eve çıkmış,
-evini b*k götüren,
-ayın ilk 15'lik diliminde kendisine aktarılan baba parasını har vurup harman savuran,
-ayın son 15 günlük diliminde sağdan soldan otlanan, borç alan,
-aç kalsa bile cebinden sigarası eksik olmayan,
-kafelere, sahillere, barlara gitmekten, batak, okey gecelerinden eksik kalmayan,
-arkadaşlarından üç beş kuruş otlanıp onunla ya sigara alan ya da dolmuşa binen,
-sigarasına içkisine toz kondurmayan,
-lafa gelince mangalda kül bırakmayan, konuşuğu iyi ve kankisi bol,
-icraata gelince çulsuz,
-ailesinin bu durumdan genelde haberi olmayan öğrenci tipidir.

anne babası ona o parayı kazanacağım diye ömrünü çürütmüştür, hastalıktan hastalıklara atlamaktadır. bu gencimiz ise sigara tüttürüp o siktiri boktan ağızıyla etrafı kirletmektedir. neden sigara peki? yiyecek giyecek türü şeylere harcanan para ile bunu bir tutmayın bazı yazar arkadaşlarım, çok komik görünüyorsunuz.

edit: bu tür gelişmemiş beyinlerimizden amma da varmış yahu. oylar için teşekkürler.
besle kargayı oysun gözünü atasözünün vücut bulmuş hali.
yediğiniz haltı ailenin öğrenmesi durumunda zırnık koklatılmamasıyla sonuçlanan hadise. denedim oldu.*
(bkz: hanım koş ayar veriyolar)

kendi parasını kazanınca onu da sigara-biraya harcar merak etmeyin..

(bkz: buyrun benim)
(bkz: aile benim para benim size ne gençler)

edit- niye eksiliyosun arkadaşım bunu, senin ailenin parasını mı harcıyorum? * *
ailenin maddi durumuna göre, meseleyi biliyor olmaları durumuna göre değişen değerlendirmelerin yapılacağı bir durumdur. ancak durum ne olursa olsun, kişinin başkalarına (aile de olsa) yük olduğu bir dönemde böyle harcamalar yapması akıl karı değildir.
bir süre sonra, kendi parasını da akciğer kanserini yenmek ve şişkin göbeğini eritmek için kullanacak garibandır.

yazık lan, o parayla kitap alın, karıya gidin, resim falan yapın... ne bileyim.

(bkz: yeşilay abi)
ders çıkışı eve giderken markete uğramıştım. sıra vardı, bekledim. kasiyer "42 milyon" dedi önümdeki çocuğa. elimde olmadan doldurduğu poşete baktım. 4 5 paket sigara ve aşağı yukarı bir o kadar bira dolduruyordu başka hiç bir şey yok!
o zaman aklıma bir kaç gün önce en sevdiğim yazarın, o aralar en popüler kitabının fiyatını sorduğum an gelmişti.
yirmi yedi ytl'ydi. almadan eve dönmüştüm kıyamamıştım parama.
ama anne- babasının yolladığı parayı bir günlük içkiye sigara yatırmaya kıyan bu çocuğa acıyarak bakmıştım yalanım yok!
dikkat edilirse "ailenin parasını lükse harcayan" değil de "sigara ve biraya" harcadığı için eleştirilen öğrencidir. Lakin Bu harcamaları lüks olduğu için eleştirilir. bu garip çelişki içermektedir. Ailenin parasıyla 500 milyonluğu varken 2 milyarlık laptop kullanan öğrenci eleştirilmez neden lükse kaçıyor diye, Ailenin parasıyla 10 liralık kot pantolon giymek yerine bilmem kaç paralık Mavi, lee, levis vs vs kot giyen öğrenci de eleştirilmez lükse kaçıyor diye(40-50 liralık kot da lükstür 10 liralığı varken farketmez).

sigara ve bira içtiği için eleştirilir.

arkadaşım herkesin lüksü kendine göre farklıdır. Ben sigaraya harcadığım paraya çok daha iyi bir bilgisayar kullanabilecekken veya daha fazla dışarı çıkabilecekken veya daha farklı şeyler yiyebilecekken sigara içiyorum başkası da daha luzumsuz lükslere para harcıyor yoksa insanoğlu su, ekmek arada bir protein desteğiyle yavan yavan elbet yaşayabilecek kişidir.

ha hayatın boyunca hiç lüksün olmayacak kadar geliri olmuşsa ailenin diyeceğim bir şey olmaz bu çocuğa, aval aval bakabilirsin ama internete girebildiğine göre pek bu durumda değilsin anlaşılan. ayda en az 30 milyon fatura veriyorsundur, telefon parası da malum git onla ekmek al kaç tane ekmek alırsın kaç gün karnını doyurursun.
evindeki tek dişi bireyin kedisi olarak kalmasıyla sonuçlanacak olaydır.
ailesinin ne zorluklarla o parayı kazandığını düşünmeyen , keyfi için para harcayan öğrencidir.
gençliğini yaşayan, yaşadıkça çoşan öğrencidir ki ailesi de mutluluk vermek ister evlada zaten.
zengin cocugudur, ailesi bol bol para gonderiyordur, bu da mis gibi yiyordur. kiskandigimizdir.
bazı öğrenciler cebindeki 10 lira idare ederlerken ailesini düşündüklerinden; bazıları da bu kategoriye girer ve adına öğrencilik denir nedense.

diğeri öğrenci değil midir? sorusuna cevap aranır.
öğrencilik haricinde her türlü faaliyeti icra eden zat.
üniversite okuyan ve hep baba parasıyla büyümüş şımarık bir öğrencidir.
derslere de girip çıkabilen türleri vardır. ha genelde yazılı saatlerinde gelir, ertesi ders gider evine. ya da albat'a. albat dediğim de albatros cafe. onu bile söylemekten acizler. bir gün sormuşum boş bulunarak albatros nedir diye. bilmiyormuş andaval. gittiği duman altı mekanın adı özgürce tertemiz havada 3,5 metre kanatlarıyla uçabilen bir kuşun adı. tezat süper. he ayrıca ceketin iç cebinde taşınır bu sigaralar. tuvalette içilir. halbuki insanların en özgür olduğu yerdir tuvalet. götünü açabilirsin bi kere. bundan büyük özgürlük var mı? asılabilirsin falan mükemmeldir yani. amma velakin adam gibi sıçırtmazlar da seni şimdi. üstüne üstlük büyüyünce onlarda iktidarsızlık da başlar, hep muhalefette kalacaklardır. bi de mentollü cuvaraları vardır bu yaratıkların. koku yapmıyormuş falan. çikolatalı, bademli, fıstıklı vs... dondurma türünden çok sigara çeşiti vardır bunların koltuk altlarında. arkadaşının ağzından sigarayı alıp hüptürebiliyor bu adam ya. ama adamlık taslarken ağzını değdirme suyumdan içerken diyebiliyor. alacaksın şişesinibunun, kurak bi yere götüreceksin ya da güneşin altında iş yaptıracaksın. her türlü bok çukuruna sokulmuş, 5-10 kişinin makatına sokulupçıkarılmış şişesini sokucaksın götüne. sonra susayınca al ondan iç diyeceksin. tabi ki ağzını "değdirerek". aslında yaratıcı fikir. tabi evet. ama tuvalette değiliz, özgür de değiliz bu kadar.
(bkz: yapacak bir şey yok)