bugün

daha fazla bütçeyle çekilebilmiş olsaydı yurtdışında da çok ses getirebilecek bir film olurdu. danslar, şarkılar, makyajlar, kostümler muhteşem. renk cümbüşü içinde bir masal. mutlaka izlenmeli.
kadının cinselliğini ön plana çıkarması dışında, izlenebilitesi yüksek film. kadrosu sağlam, kostümler güzel, danslar, cümbüş eğlence de cabası.
Tiyatroda bizzat laz reis rölünü oynadığım çok eğlenceli ve bi o kadarda eski bir oyundur.
benide en çok yaran cengiz küçükayvaz'ın oynadığı karakter, çok komik bir film değil ama izlenmeyecek kadar da kötü değil.
müzikleri ve kostümleri iyi, senaryosu ve oyunculuğu aşırı vasat olan, sinemada izlemeye değmeyecek bir ezel akay filmi. ne yazık ki ezel akay daha önceki eserlerinin kötü bir tekrarını sunmuş bizlere.keza nurgül yeşilçay başrolü kotaramamış, oldukça itici.
şarkılarıyla dikkat çeken oyundur.
tiyatrosu gibi filmide berbat olan şey.
eğlenceli. ama sinemaya verdiğiniz paraya acıyabilirsiniz, o kadar da güzel denemez yani. bekleyin azıcık ne olacak, çok yakında tv'de nasıl olsa...
Bu kadar iyi ve geniş bir kadro ile bu kadar iyi bir yapım nasıl olur da bu kadar az ilgi görür dedirtiyor insana.

artık filmlerin/dizilerin izlenebilmesi için illa göt bacak açıp, öpüşme sahnesi konup gösterimden önce internete mi sızdırılması gerekiyor?
o kadar kötüydü ki sinemaya giderken yolun yarısında filme girmekten vazgeçtim.
Korkunun ecele faydası yok, sonunda gişe rakamları açıklanan film :

6. hafta - 356.456 kişi.

filme verilen emek gerçekten takdire şayan. lakin nurgül yeşilçay'ın antipatikliği dillere destan ! Ezel Akay bence iyi bir proje ortaya koymuştur. Genel olarak ezop çizgisini severim, masallar, hiakyeler falan... Lakin bu filme gitmedim. Sebebi nurgül yeşilçay''ın antipatik duruşu. Nerden mi gördüm ? fragmanı izlemek yeterli !

Sonra şevval sam'ın film müziği klibini gördüm. Gerçekten eğelnecli bir klip olmuştu. Gideyim dedim. bir daha fragmanı izleyince gitmedim. Lakin ezel akay'ın işleri izlenmeli. Kısmet dvd'yeymiş.
sanat sanat içindir konusuna verilebilecek en güzel film örneklerindendir, dertsiz, tasasız ve sevdiğimiz bizim olan bir konu bu kadar güzel işlenebilir ve dikkati uyanık tutabilirdi, yayında ve yapımda emeği geçenlerin ellerine sağlık efendim.
ezop'tan güldürüklü temaşa. kadınlar üzerinden bir erkek filmi.
türk sinemasının en iyi filmlerinden birini yapmış bir yönetmenin (hacivat ve karagöz neden öldürüldü) yeni pırlantası.

stanley kubrick film yapımında en önemli şeyin zaman olduğunu söylermiş (aktaran nicole kidman). kostümden, dekordan, oyuncudan önce zaman zengini olmak gerek. bu bol müzikli çok eğlenceli kerestesinden boyasına kadar zengin kadrolu filmin fakir kaldığı tek şeyin -çekimlerde- zaman olduğunu ezel akay söylemiş bir söyleşisinde.

film kötü başlıyor. iki kadın, hürmüz ve safinaz yan yana gelip sunum yapıyorlar resmen. hürmüz'ün kocalarını tanıtıyorlar. anlatıda bilgi verme işi hep sıkıntılıdır zaten, arada bir de düşülür böyle handikaplara.
iyi devam ediyor. oyunculuklar çok iyi. karakterler birbirinden güzel. berber hasan ve hallaç rüstem en iyiler. öykü akıp gidiyor.ezop bunu iyi beceriyor doğrusu.
kötü bitiyor. ses - görüntü senkron kaymasını görmezden geliyorum, hem batmıyor o kadar, hem de teknik aksaklıktır, önemsizdir bence. ama ne gereği, ne anlamı, ne bağlamı vardı kamerayı göstermenin?
Müzikleri sağlam filmdir.*
dekor ve kostümleriyle zamanına bambaşka bi' güzellik katan filmdir. ayrıca oyuncu kadrosu da fena seçmecedir.
türk sineması tarihinde ilk 10 a aday bir filmdir. ya da koyunun olmadığı yerde ben keçiye hacivat ve karagöz neden öldürüldü diyorum. gişe filmlerinden geçilmeyen bir dönemde gerçek bir sinema filmi yapan ezop'u tebrik ediyorum.

ayrıca gülse birsel'in sürekli "kıç" ile ilgili espri yaptığı filmdir.

(bkz: başı açtımı kanadı da çırpar tabi)
birden fazla sevgiliyle başı derde giren hovarda erkeklerin olduğu türk filmlerine alışık olduğumuz sinema kültürümüzde; görmeye pek de alışık olmadığımız bir senaryoyla karşılaştığımız filmdir 7 kocalı hürmüz. ve öylesine bizlerde yer etmiştir ki hürmüz kadın; değişik kadrolarla ve perspektifle; sinemamızın değişen dönemlerinde beyaz perdede yerini almış ve tiyatroda da sıklıkla karşımıza çıkan bi oyun olmayı başarmıştır.

sadık şendil tarafından yazılmış bir eserdir ve herkesin bildiğine inandığım konusu şöyledir:

--spoiler--
hürmüz, birbirinden farklı yöre, şive ve mesleklere sahip altı erkekle para için evlenir. * * * * bu altı kocanın her birini, birbirinden farklı yalanlarla süslenmiş rollerle kandırıp, her birine haftanın bir gününü verir ve onlardan türlü oyunlarla para koparırdı. aldığı paraları koynuna atar, udunu çalar, hamama gidip dansını eder şarkısını söyler hürmüz, güzeldir hayat onun için taa ki yakışıklı doktora aşık olana dek. kalbine şifa vermesini ister doktorun, doktor da ilk görüşte aşık olur güzeller güzeli hürmüz'e fakat bekar sanar hürmüz ü; bilmez türlü oyunlar çevirdiğini.

bir gün tüm kocaların eve aynı zamanda geleceği tutar ve o anda gülünç olaylar başlar evde, zekidir hürmüz kadın, bir süre idare eder hepsini aynı evin içinde. eee yalancının mumu yatsıya kadar yanar elbet. eninde sonunda anlar erkekler kandırıldığını ve giderler hocaya hürmüzü şikayete... hürmüz yine yapar hürmüzlüğünü ve hocanın da aklını başından alır; kendini masum çıkarır tüm bu olaylar sonrasında.

hikaye, mutlu sonla biter tabii. hürmüzdür çünkü; işvelidir, cilvelidir, isteğini elde eder o, zekidir ve evlenir aşık olduğu ve ona aşık yakışıklı doktoruyla.
--spoiler--

ezel akay ın yönetmenliğinde 2009 yılında yeniden hayat bulan 7 kocalı hürmüz; replikleri, kostümleri, müzikleri, sağlam kadrosu ve üstün oyunculuklarıyla benden tam puan almıştır. *
yıllar içinde tekrardan değişik kadrolarla karşımıza çıkacağına inandığım bir eserdir. oyun içinde oyun yapısıyla, müzikal tadıyla ve kadın-erkek ilişkilerine katılan mizahi yönle, bizleri daha çok eğlendireceğe benziyor.
herkese mavi boncuk dağıtan sonunda herşey arap saçına dönen dönemsel bir karakter.
gişesinin neden açıklanmadığı izledikten sonra daha iyi anlaşılan film.
ezel akay herzamanki başarısını göstermiş. herşeyden önce, yatağında uyumaya çalışan bir çocuğun masalını dinler gibi izledim ezop'u ete kemiğe büründürenleri. tiyatroyu sinemanın içerisine yerleştirebilen bir büyüsü var, hacivat ve karagöz'deki gibi. kostümler, saçlar, cümleler çok büyük, evet. ama zaten bu kara mizah.. kadın ve erkek ilişkisini irdeliyor ama bir kadın taraftarı olarak.. 'kadı'nın adalet sistemi ile dine yaptığı gönderme ve kahvedekilerin içinde bulundukları havayı analizleri muhteşemdi.
haluk bilginer zaten aşık olunasıdır, nurgül yeşilçay'ın süper oyunculuğuna gülse birsel'de fazlasıyla ayak uydurmuş.
böyle sanat için sanat yapılan filmerle dolu olsun sinemalarımız.
en iyi esprilerinden biri için;

kekeme berber*: eğer 1 saatin varsa sana 5 dakikalık bir şey anlatıcam
müzikleri fena halde neşeli kadın öykülerine bir göz atıştır sanki.
trakyalı koca rolündeki oyuncunun gerek şivesiyle gerek oyunculuğuyla harikalar yarattığı filmdir. neşelidir mükemmeldir.
mütiş oyuncu kadrosuna sahip ve görsel açıdanda insana hoş gelen filmdir.
izlemenin sadece zaman kaybı olduğu bir film. o isimleri barındıran bir proje ancak bu kadar .ok edilebilirdi.