27 nisan 2007 genelkurmay başkanlığı açıklaması

gece 23:20 sularında meydana gelen depremin merkezi için; (bkz: bulent arinc/#1579371)

ülkemde ne kadar beyinsizin var olduğunu bana gösteren durum.Dünyanın hiç bir ülkesinde o ülkenin silahlı kuvvetlerinin adına "darbe" denilen ordunun, ülkenin yönetimini ele geçirmesi gibi bir durum var mıdır? olabilir mi?

Bu nasıl bir cehalettir? 2007 türkiye'sinin tablosuna bak! birileri meclise milletvekili olarak seçilmiş, gönderilmiş ama köşe bucak meclisten kaçıyor.Birileri menfi değerleri için seçimlere bir kaç ay kala erken seçim diye bi yerini yırtıyor.Birileri cumhurbaşkanlığı seçimi=ülkenin elden gitmesi olarak görüyor.Ordunun askeri çıkıp (sanıyorum hükümeti aciz mi hissetti nedir) bak ülkede bu bu bu bu oldu.Bu da oluyor.Laikliği savunuyoruz manisada bilmem ne okulunda bilmem ne olmuş, sonra bilmem ne tarihinde bilmem ne okulunda çocuklar başlarını kapatmış bla bla bla demekki kaç yıldır biriktirdiğini kusuyor.Herkes kusuyor.Ortalık karışıyor ve kokmaya başlıyor.Ama yine de birilerinin gözlerinin içi parlıyor.

NEDEN?

Büyük kurtarıcı darba sinyali verdi.be beyin hücreleriyle sevişmek istediğim insan, hadi yarın darbe oldu.Kişisel egon inanılmaaaz tatmin oldu.eee? ne kazandın? ehh ülke kurtuldu nasıl olsa değil mi?

hep aynı oyunlar.. sürekli dönen arasına çarpıp kaçan mide bulandırıcı oyunlar...

uğur mumcu
turgut özal
eşref bitlis
deprem
hcbc'nin bombalanması
şemdinli

uzar bu liste daha, birileri hala emiyor bizi, kurtulamıyoruz.Vampirler dişlerini geçirmişler.Az biraz kendimize gelip silkelendiğimizde dişlerini daha çok geçiriyorlar.Kurtulamıyoruz, hala sen solsun ben sağ sen de güneysin gibi basit yön kavramlarıyla uğraşıyoruz.Cumhurbaşkanı seçilecek diye 5 ay yatıp kalkıp bunu düşünüyoruz.Birileri başını örttüğü için korkuyor, "eyvah iraaann" diye kaçar oluyoruz.

Ama yinede dönen oyunlar bitmiyor.Bugün darbe olur.Yarın birilerine suikast hooop tekrar 10 sene geriye, ya o değilde millete gerici deyip duruyorsunuzda bu ülkeyi sürekli senelerce geriye ceken neden siz oluyorsunuz?

gayriciddi internet alemlerinde de olsa, uzerinde yorum yaparken dikkat edilmesi gereken aciklama. haddizatinda darbeler; iskencelerle, surgunlerle... gelir. her daim dikkat etmeli; ettirmeli!!!

bu arada hatırlatmanın tam zamanı:
(bkz: 28 subat 1997 darbesi/#1351504

ilintili olarak:

deniyor ki "darbe olmasın, muhtıra olmasın, ekonomimiz çöker yanarız. biteriz!". ben bu insanlara sorarım: ulan bizim borsada paramız mı var? varoştaki, anadolu'daki halkın borsada parası mı var? taşralının borsada parası mı var? hadi var diyelim. bizim borsamızın yüzde sekseni zaten yabancıları elinde. bize giren çıkan yok ki. kaybeden yabancı olacak.

(bkz: tsk bir titreşim gönderdi)
(bkz: bülent arınç çevirimdışı olarak görünüyor)

ayağınızı denk alın anlamına gelen açıklamadır. bu kadar tantana koptuğuna göre mesaj yerine gitmiştir. bu memleketin üç beş çapulcunun siyasi emellerine alet olmayacağını kendine has üslubuyla açıklanmasıdır. tebrik edilesidir.

açıklamanın yapıldığı 23:30'dan bu yana bu kadar tartışıldığına göre ""yerine"" gitmiş beyanattır.

(bkz: korku sarsın dört bir yanını)

türkiye'yi rayına, ''dindar cumhurbaşkanı olacak'' diyenlerin de aklını başına oturtacak açıklamadır.

"recep tayyip" konuşmaya katıldı
"bülent- dindar cumhurbaşkanı forever!!" konuşmaya katıldı

abdullah- olum n'apıcaz?!? açıklamayı duydunuz mu? ne diyosunuz?!
recep tayyip- valla aptullah senin cumhurbaşkanlığı yatar, su iç üstüne en soğuğundan...
abdullah-ühühüh...deme be! bülent hep senin yüzünden lan!
bülent- ben n'aptım lan?
recep tayyip- ulan sen b*k mu var da dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz diyorsun?!* frenleyemiyosun kendini ya, iki adam görünce karşında hemen şahlan...ooof be! bitirdin partiyi. ne gazmışsın haberimiz yokmuş!
abdullah- he valla! dedik sana di mi o kadar vaazvari konuşmalar yapma diye...iki dakka sıkamadın dişini...ühühüh
bülent- ulan ben var ya...neyse bir şey demiyorum...
recep tayyip- ee napıcaz şimdi? istifa mı edelim, bekleyelim mi?!?

"ilker başbuğ" şimdi oturum açtı

"bülent- dindar cumhurbaşkanı olmaz, olamaz!" çevrimdışı görünüyor
"abdullah- aman çok da meraklıyım" çevrimdışı görünüyor
"recep tayyip- bu seferlik böyle olsun" çevrimdışı görünüyor

her yerde şişirme pankartlar asmakla, 500 bin dolara oylama pazarlığı yapmakla, ananı da al git diyerek,çocuğunu bursla okutup arkasından gemi alarak,fetullahın öksürdüğünü yasa yaparak herşey olmuyormuş demek ki.. demek ki bu ülke bu kadar sahipsiz değilmiş..

--spoiler--
genelkurmay'dan açıklama:
"ne mutlu türküm diyene anlayışına karşı çıkan türkiye düşmanıdır."
--spoiler--

özellikle sözlükteki atatürk düşmanlarının bakmaları gereken bakınız;
(bkz: ne mutlu türküm diyene)

beklenen ve gerekli beyanat..

tsk'nin sagduyulu davranip cigirtkanlara uyup darbe yapmak yerine hukumeti erken secime zorlayarak "akli basinda" her turk'e uzun vadede guven asilayan aciklama.

vatandaşın hergün karşılaştığı kadrolaşmaya,tek tip şark kurnazlarına,içini kemiren hinliklere,oyunlara karşı "merak etmeyin bütün bunları biliyoruz ve görüyoruz, arkanızda biz varız" mesajı vermiş açıklamadır.

tsk'nın 'bazı çevrelere' verdiği, şukelalık ayarıdır. son zamanlarda din sömürüsü bir moda haline gelmiştir. açıklamada da belirtildiği gibi; "tsk gerektiğinde tavrını ve davranışlarını ortaya koyacaktır."
not: bu açıklama son derece gerekli bir uyarıdır. biz bu gece darbe yapıyoruz demek değildir. darbe olursa kaç kişiye ekstradan pırpır takılır bilemem ama bu açıklama olmasaydı bazı kesimlere ekstradan yobaz kavuğu takılacağı kesindir.

cok gerekli bir aciklamadir. acik bir dille anlatilmak istenenlerin tum kamuoyuna duyurulmasi, gelecegi yobazlarin karanligindan oturu goremeyip, yataginda "ne olacak bu memleketin hali" diye dusunen milyonlari bi nebze olsun rahatlatmistir. daha ne olsundur.

öyle dingildek temeller üzerine kurulu ki değerler, kedi osuruğunda sallanıyor her şey.

asker yetişmesine rağmen sivil ruh taşıyan iki liderden biriydi atatürk. (diğeri de gaul) cepheden döner dönmez çıkardığı üniformayı şık mı bulmuyordu acaba kendisi? yoksa demokrasi denen şeyin apoletlerden yansıyan ışıkla gözlerinin kamaşacağını mi biliyordu?

hukuk devleti dediğimizden ne anlamamız gerekiyor bizim. muhtırada sözü edilen hususlar kanuna aykırı şeyler ise cumhuriyet savcılarının işi nedir? yasama, yürütme, yargı tümüyle iflas mı etti? dışişleri bakanlığı yapmış biri cumhurbaşkanı seçilecek diye mi oluyor bunlar? seçim yasası yapılırken nerdeydi herkeslerin aklı? mecliste birileri temsil edilmesin diye göz yumduğunuz her yan'lış muhakkak başka yanlışlar da doğurur, göremiyor muydunuz o kadarını?

anayasa dediğimiz şey üzerinden calculus problemleri çözmeye çalışılmaya başladığında ben anlamıştım bunun geleceğini. kuran bile bu kadar yoruma açık yazılmadı. ama anayasa yazmışlığı olanının bile içinden çıkamadığı konuyu okuma yazması olmayan adama çözdürme çabalarının sonuçları bunlar.

alçakça oyunlar oynayın siz yukarda... sonra canınız sıkılınca yanına yaklaşmaktan korktuğunuz halkı önce sokaklara dökün, yürütün, olmadı süngüyle arkadan dürtün.

tanklar dünyanın her yerinde demir yığını, konvansiyonel silahlar müzelik oldu benim cumhuriyetle yönetilen ülkemin sahibi hala kışlada kışlıyor.

ama bundan daha acısı da var; bütün sözlükleri dolaştım. haki yeşil themeler hakim geceye.

bazılarının demokrasi(!) den bahsetmelerine sebebiyet vermiş açıklamadır.

başkanlarının deyişiyle demokrasi, bir araç değil midir?

niteliği ne olursa olsun, hükümet seçilmiş asker ise atanmıştır. ülkenin anayasasında askerin hükümete karışamayacağı yazar. cumhuriyeti koruması gereken bir kesim varsa bu halktan başkası değildir. Ulusal egemenlik diye bir kavram vardır dolayısıyla yönetimden hoşnut olmayan darbe çığırtkanlığı yapacağına her gün başka bir eylem yapar, sesini yükseltir. Muhalefet olur. Darbe isteyenler ise muhtemelen bu güne kadar hiç darbe yaşamayanlardır.

habertürk'ten melih meriç'in yorumuna göre "%50'si Bülent Arınç'ı kalanı ise ülkede son dönemde gelişen olayları" adres alan muhtıra.

asker hakkında yapılan eleştirilere kayıtsız kalamamama yol açmış muhtıradır. şöyle ki:

arkadaşım; biz bir hollanda, bir isviçre, bir danimarka değiliz ki. biz militarist bir devletiz. evet, asker ruhlu, asker tarafından kurulmuş, asker tarafından korununan, asker sayesinde ayakta kalan(orta doğu'nun göbeğinde olmamızdan ötürü) yüce bir devletiz. bizim ülkemizdeki çiçekler şehit kanlarıyla açıyor, çocuklar kahraman askerimizin hikayeleriyle büyüyor, mehmetçik dendi mi akan sular duruyor.

lütfen(!) asker burnunu sokmasın diyenler, önce bunları bir düşünsün. elden giden atatürk ilkelerini de bir düşünsün. öyle dil uzatsın bu vatanın evlatlarına...

-demokrasiyi oğluna 25 yaşında trilyonlar kazandırmak sanan,
-laiklik tabi ki elden gidecek demeyi delikanlılık sanan,
-din tacirliği yapmayı demokrasi sanan,
-%35 oyla kendini türkiyenin tek hakimi sanan,
-milletin anasına bacısına laf söylemeyi demokrasi sanan,
-anıtkabir ziyaretinde bulunanlara orada sap gibi dikiliyorlar demeyi demokrasi sanan,
-anıtkabire put deme cesaretini ve de şerefsizliğini gösteren,
-bir tarikat şeyhinin önünde diz çöken başbakana sahip olmayı içine sindiren,
-şeriatçıyız elahamdülillah deyip sonrada demokratız diyen,

veee en son olarak demokrasi amaç değil araçtır diyen zihniyetin demokrasi çığırtkanlığı yapmasına sebep olan ama aslında bir bok demeye haklarının olmadığı açıklamadır.sen hem demokrasi amaç değil araçtır de hemde demokrasi diye yalvar...sen hem anıkabir put diyen zihniyeti içine sindir hemde atatürkün oturduğu koltuğa otur...adamı kuytuya çökertirler..bilmem anlatabildim mi?

hangi demokrasi ulan!!!???sizin için amaç değil araç olan demokrasi mi?hassktrn oradan!!!

(#1579888)

sadece görevini yapması gereken bir kurumdan yapılan gereksiz bir açıklama..
zira 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramıdır, hep öyle kalacaktır.

alışkanlıklar çabuk değişmez. kimse de şeriat yanlısı değildir zaten..

buralar hep editlenecek...

askerin, ''bak canım tamam yumuşak davranıyoruz diye haddinizi aşmayın... bak hala burdayız, daha ölmedik, alırız aşşağı'' demesi durumu...