bugün

bir ay önce izlemiş olmama rağmen üzerimdeki etkisi hala devam eden...içimi karartmakla kalmayıp bir toz bulutu gibi hayatı karartan...depresyonda bi insanın izlemesi sonucu onu intihara sürükleyebilecek potansiyeli üzerinde barındıran film
başrollerinde sean penn, naomi watts ve benicio del toronun oynadığı amerikan yapımı film.yönetmeni alejandro gonzales inarritu'dur.
saglam kurgulu basarılı film. benicio del toro nun müthiş performası da takdire sayandır söylenmelidir.
sean penn'in oyunculuk dersi verdiği süper kurguya sahip film. Film insan hayatının ne kadar büyük tesadüflere ve kısa olduğunu anlatmak istemiş. Del toro'nun gerçek anlamda kendini ispatladığı, sean penn'in tuvalette sigara içme sahnesinde nasıl büyük bir oyuncu olduğunu tekrarladığı, naomi watts'ın ise ne kadar güzel biri olduğunu farketmemizi sağlamıştır.
21 gramin anlamı ise insanın ölüyken ve canlıyken tartıldığında ortaya çıkan fark...
benicio del toro nun belki de kendini en iyi yansıttıgı film . sean penn ile filmi 2 kat daha mukemmel kilmistir.
sean penn öksürürken sizin de ciğerleriniz parçalanıyor.
kurgusuyla insanın başını döndüren* oyunculuklarınsa son derece naif ve prüzsüz olduğu, geniş olarak düşünürsek insanın kaderinin ne kadar gizli ve ince ayrıntılarda saklı olduğunu * * * * * bize gösteren film.
ruh denilen şeyin yokluğundan bahsedenlere tokat gibi 21 gram diyen derin film
insanı acıdan konuşamaz hale getiren filmdir. sağlam bir psikoloji ile dvd den orjinal dilinde seyretmek gerekir. zira trt 2 sansür ve kötü çeviri ile bu filmi katlenmiştir.
tek kelimeyle müthiş bir film... üzerine yazılacak o kadar şey varı ki... ama sağolsun her şey yazılmış kelime israfına gerek yok, gerçekten bir başyapıt mertebesine konulabilecek bir film... **
(bkz: net mi brüt mü)
harikulade bir alejandro gonzales inarritu filmidir. özellikle sean penn oyunculuk açısından çok üst seviye bir performans göstermektedir. benicio del toro ve naomi watts'ın da ondan aşağı kalır yanları yoktur. yönetmenin, muhteşem bir teknikle, üç yaşamı kesiştirmesi de inarritu'dan beklenen bir ustalık işidir. izlenmelidir, derinden sarsar.

-spoiler-

derler ki; insan ruhu 21 gramdır..

-spoiler-
(bkz: 11 14) filmine çok benzeyen başyapıt.*
aynı adlı film de ki iddaya göre ruhun ağırlığı.. kendisine kalbi nakledilen adamın karısına bunu söyledikten sonra naomi watts ın elini alıp kalbinin üzerine götürür sean penn.. kocasının kalbiyle atan yüreğini dinletir.. o na .. sonra kocasının kalbinin pompaladığı kanla dolan organları ile sevişir adam onunla..
bir ortasından, bir sonundan, bir çeyreğinden, bir başından bir de köşesinden olmak üzere karışık bir sıralamayla gösterilen ve ilk yarım saat hiçbirşey anlamamaya karşı gösterilen sabırla izlenirse sonunda çok iyi anlanılan ve beğenilen, değişik bir yabancı film.
yuklu film,
olum ve geride kala-maya-nlar...
mükemmel bir kurguya sahip çok özgün bir filmdir. müzikleride en az naomi watts 'ın ve sean penn 'in oyunculukları kadar başarılıdır.
amores perros ve babel filmlerinin yönetmeni alejandro gonzalez inarritunun kurgu harikası filmi.film boyunca bir labirentin içinde dolaşır gibi hissediyor insan.labirentin dışına çıkıldığında da bu sefer gördükleriniz içinizi burkuyor.mutlaka izlenmesi gereken bir başyapıt.
tarifsizi imkansız bir film.. izlenmeli..

bu filmi sevenler için..
(bkz: paramparça aşklar köpekler)
belki "başyapıt" denemez ama, her bireyin mutlaka izlemesi gereken filmlerden biri. ayrıca hikayenin çeşitli kesitlerle verilmiş olması da, dikkatin filmde yoğunlaşmasına sebebiyet veriyor. * *
kesinlikle izlenmesi gereken,cok iyi kurgulanmis film...
film biterken gözlerden akıveren birkaç damla gözyaşının süzülmesi ile inarritu'yu ayakta alkışlatan film. elbette ki hayatınızın film olmayabilir ancak denk düşenlerinden her yönüyle sıyrılmayı başarmış bir film, bir yapıttır.

oyuncular kaç filmde rollere bu denli -tabiri caizse cuk oturmakta- yakışmaktadır bilinmez.

ayaktayım ve ellerim patlarcasına sizleri alkışlıyorum:
sean penn
alejandro gonzales inarritu
benicio del toro
naomi watts

ve ekliyorum:

gulliermo arriaga köpeksin olm.
iç geçirten ve ölüm ve sonrasını düşündürme açısından leziz bir film.
"bir iliskiniz vardir, içinde siz yoksunuzdur. oksijen tüpüyle sigaraya kosacak kadar yorulmustur ruhunuz savasmaktan.bir aileniz vardir, artik içinde bir tek siz kalmissinizdir. herkesin devam etmeye zorladigi hayat, ayni hayat degildir artik.bir inanciniz vardir, içinde tanri yoktur. saçinizin bir telinden haberdar olan tanri, tüm saçlariniz kesildiginde hiç aglamamistir.uzun ömürlerinizin kisacik anlarinda yön degistiriverir her sey. tüm sifatlar anlamini kaybeder. uzun, kisa anlamsizdir. bir duygulariniz kalir elinizde tanimlayamadiginiz ve belki de tanimlamanizi gerektirmeyen...tanimadiginiz bir adamin kalbiyle baglandiginiz kadin için son sansinizi harcayabilirsiniz.hiç tanimadan öldügünüz milyonlarca insan varken, tanismayi ummadiklarinizi öldürebilir, onlar için ölebilir ya da yenilerine gebe kalabilirsiniz.sizi neyin bir araya getirdigi önemli midir artik?baska bir adamla sevisirken kocanizin kalbine dokunma sansi vermistir hayat size.ölümle savasirken ölümü bekleyenle yüzlesme sansi vermistir.sonunda uçusup giden 21 gramsa, katil kimdir? kurban kim? *