bugün

abd'nin haarpi kullanarak yaptırdığı büyük deprem. Haarp denen silah 4-4,5 şiddetinde deprem etkisi yaratabilecek güçte olsa da, kuzey anadolu fay hattinda meydana gelen sıkışma sonucu 8 şiddetinde deprem etkisi oluşturmuştur. Buna komple teorisi gözüyle bakanlar internette yeterli delil bulabilirler haarp ve 17 ağustos arasinda. Sahiden, haarp'in sitesinden niçin sadece 17 ağustos 1999 tarihli sinyal verilerine ulaşılamıyor? Bundan sadece abd'yi sorumlu tutmak da yanlış. Binalari dolgu zeminlere yapanlarin, malzeme kaciranlarin hiç mi suçu yok? Peki ya deprem önlemi almayan devletin? En baş katil abd'dir. 50000 insanımızin doğrudan katilidir.

Ha bu arada, depremin büyüklüğü 7,8 olarak kayitlara geçmiştir. Turkiyede ise 7,4 olarak belirlenmiştir. Buna da tavim zaten. Bi deprem oluyor, atiyorum japonya 6,5 belirliyor, kandilli 6,1 belirliyor, afad 5,9 belirliyor. Marmara depreminin şiddeti 7,8'dir. Böylesine şiddetli depremi bir daha yaşamamak için haarp sinyalini kirmamiz gerekiyor. Bu da çok zor. Adamlar mevsimleri bile değiştiriyor. Türkiye bu yil, tarihinde hiç görmediği kadar hortumlarla, sellerle mücadele ediyor.
Bugün kimsenin umrunda degildir. Ne o dun yarisiyordunuz? 20 dakika gecti, ve sizden hala tik yok. Ikiyuzluler.
(bkz: 17 ağustos başlığına doluşan samimiyetsizler)
13 saattir umursanmayan deprem.
Tek tek saydım. Dün bu başlık için tam 97 entry girilmiş.

Ondan önce, taa 10 gün önce bi kaç şey karalanmış.

Ulan ne riyakar insanlarsınız, ulan reklamı ne kadar çok seviyorsunuz.
(bkz: haarp)
Hayal gibi aklıma geliyor yolculuktaydık otobüs mola vermişti heryer zifiri karanlıktı.
aradan geçen 15 yıl gibi uzun bir süre sonrası yavaş yavaş küllenmeye başlanan ülke tarihimizin en büyük depremidir.
görünüşe göre tekrar gerçekleşecek olandır.
Bu deprem bir toplumun nasıl cahil olduğunu kanıtlayan en büyük olaylarımızdan biridir.

Şerefsiz müteahhitler çürük yapılar yaptı. Ancak bu adamlar suçun tamamına sahip olamazlar. Bu binalar çöktüğünde ceza alacaklarını öngörmediler mi? Gördüler tabii ancak ceza alacaklarını değil almayacaklarını öngördüler.

(alttaki vikipediden alıntıdır)

Örnek davalar ve sonuçları[değiştir
Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.
Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.
Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.
Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.
Sakarya: 695 davadan 5 kişiye ceza çıktı.
Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.
Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamaların sonucunda hiç kimse cezaevine girmedi.

Şimdi zaten böyle bir adalet sistemi varken, kanımca zaten mayası şerefsizliğe uygun olan müteahhitler demiri de az koyar, çimentoyu da, kumu da tuzlu deniz kumundan yapar ameleyi de bilmeyenden alır.

Ölenlerin yakınlarına sabır diliyorum. Ancak bu işler sabır dileyerek allatan rahmet eyleyerek olmaz.

Kültür devrimi s.ke s.ke olması gerekiyor. Bu cehalet ve çürümüş köpek bürokrasinin yok edilmesi gerekiyor.

yoksa bu acıları hep yaşayacaz, hep
7. 4 şiddetinde olan gece 03: 02'de gerçekleşen merkez üssü gölcük olan, izmit, adapazarı, yalova, düzce ve istanbulu yıkan deprem.
allah göstermesindir.
ülkem böyle bir depremi birdaha kaldıramaz.
allah tüm islam alemini afetlerden korusun. zor günler geçirdik ama büyük bir aile olduğumuz ortaya çıkmıştır.
üzerine bir sürü komplo teorisi üretilen bir kısmının da mantıksız gelmediği akıl almaz bir olaydır. sonuçları felaket olmuştur. öte yandan türk halkının gerektiğinde nasıl birlik olup nasıl kenetlendiğini hatırlatan bir anıdır.
2 yaşında olduğum durumdur. Hayal meyal hatırlıyorum. Bu sene 16.yılına girecek bu büyük deprem 17.08.1999-17.08.2015
gerçekleştiği sırada merkezine çok yakın olan sakaryada bulunduğum depremdir. üstünden günler geçti ama sokaklardan kan kokusu,ölüm kokusu kalkmadı. çadırda kalmıştık uzunca bi süre. toz toprak faranjit derken bi hafta hırladım konuşmak yerine. zor günlerdi. asıl üzücü olansa ders alınmadığını görmek yaşanılanlardan...
Yine aynı deprem aynı yerde oldun,yemin ediyorum ki bilanço o zamankinden farklı olmaz..

ben görürüm o zaman bu milli iradecileri,toprağın altında molozun altında da akp partiliyiz hülüğ diye bağıracaklar mı.
Ulan böyle rüyanın amına koyim. Bugün rüyamda tekrar gördüğüm depremdir.
14 yaşındaydım o zaman. Kars'ta yaşıyordum depremle hiçbir alakamız yoktu. Ama hatırlarım, bir sabah uyandım. Dışarı çıktım herkes bir şeyler konuşuyor. Ben allah allah diyorum. Ölü falan diyorlar, istanbul diyorlar, tam çözebilmiş değilim meseleyi. Sonrasında bir baktım ki ülkenin yarısı yıkılmış, binlerce kişi can vermiş. Nasıl ağlamıştım o çocukluk halimle. Annemin vefatından da 1 yıl bile geçmemişti, orada o insanları görünce tekrar ağlamıştım hıçkıra hıçkıra.
şimdi ankara'da yaşıyorum tabi. Yeni bir deprem olursa, biz de hissederiz sanırım. 99 depremi hissedilmiş çünkü.
ne diyelim allah büyük. Allah azze ve celle. Ölenlere de rahmet eylesin.
nasıl başlamıştım? Hah, ben böyle rüyanın amına koyim.
Abimin askerliği döneminde meydana gelen ve enkazdan çıkardığı cesetler yüzünden 2-3 sene kadar etkisinden kurtulamadığı ve bir sürü insanımızın öldüğü deprem.

kendisine bir hafta boyunca ulaşamamıştık, ailemin stresini hatırlıyorum
Allah bir daha yaşatmasın.
izmir'de yaşıyorduk o zaman. hissedildiğini hayal meyal hatırlıyorum. kötü anılar bunlar. umarım bir daha gerçekleşmez diyeceğim ama gerçekleşecek. hem de daha büyüğü gerçekleşecek. göz göre göre ölüme doğru yürüyoruz. hala kaçak binalar, hala uygun olmayan yerleşimler, hala hala hala..
insan eli ile gerçekleştirilen depremdir.
hayatımı ve hayatları kaydırmasıyla meşhur deprem.
ister inanın ister inanmayın ama gerçekten amerika'nın parmağının olduğu depremdir. allah'ın işi, zaten olacağı vardı, doğal afet falan demeyin gidin araştırın.
acılarımızın, üzüntülerimizin ve hayallerimizin yıkıldığı depremdir
istanbul'dayken yakalandığımız deprem. sağlammış ki evimiz şu an bu yazıları yazabiliyorum.
1939 Erzincan, 1967 Adapazarı depremi gibi facialara yol açan lanet Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın bir başka güç gösterisi olan deprem.

1939'da da mı ABD vardı? 1967'de de mi? Binlerce yıldır bu fay hattında ölü sayısı çok yüksek yüzlerce deprem oldu. Bitmek bilmeyen 1509 istanbul Depremi de bunların arasındadır. Bunu da o zaman olmayan ABDliler zamanda geriye gidip mi başardılar?

Şu saçma sapan, her şeyin altında ABD'nin, israil'in parmağı vardır tarzındaki aptalca paranoyalarınızdan vazgeçin artık, işin kolayına kaçmayın. Gerçeklerle yüzleşin. bu depremin sebebi neymiş, neden olmuş, tedbir için neler gerekli öğrenin. Hem de bi tanesi daha burnumuzun dibindeyken.