bugün

1847 yılında doğmuş çeşitli yerlerde vali yardımcılığı ve kaymakamlık görevlerinde bulunmuş, türk edebiyatının en büyük, en sivri dilli hiciv şairi.
en ünlü dörtlüklerinden biri:

Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin, reddeylerim billahi öz kardeşimi,
Gözlerim ebnâ-yı âdemden o kadar yıldı ki,
Istemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı...
rivayete göre mezar taşı çalınmış ve bulunamamıştır.
--------
"Eylemem ölsem de kizbi ihtiyar
Doğruyu söyler gezer bir şairim
Bir güzel mazmun bulunca Eşrefa
Kendimi hicveylemezsem kafirim"
diyen şair, çoğu nokta noktadan neredeyse anlaşılmayan hicivleri için numarasız gözlük gibi kullanılsın diye isim vermeden yazdığını söyler.
dönemini eleştiren pek çok hicvi vardır:

Vakt-i istibdatta söz söylemek memnu idi
Ağlatırdı ağzını açsan hükümet ananı
Devr-i hürriyetteyiz şimdi değişti kaide
Söyletirler evvela sonra s.....ler ananı
ağzı bozuk şairdir.

girmeyiz kerhaneye babında nevbet bekleriz
m pazarında t.şaktan farkımız yoktur bizim
nazım hikmetin hakkında

"Ben anarşizmden hiçbir zaman bir şey anlamadım, septiklik ise aklımın ermediği nesnedir, buna rağmen, Eşref'te bu iki vasıf bulunduğu halde ondaki realizme hayranım."

dediği ayarcı şair.
Millete erbâbı mansıptan biri eşek demiş,
Reddedilmez böyle bir söz, amma ki pek can sıkar...
Olsa da millet eşek, eşek diyen bilmez mi ki:
Sadrazamlarla vâliler de milletten çıkar...

(makam sahibi bir kişi, millete eşek demiş, bu söz reddedilmez ama, cansıkar...Millet eşek olsa dahi, eşek diyen kişi bilmez mi ki; sadrazamlarla valiler de milletin içinden çıkar...)
eşref yolda eşekle giderken izmir valisi kamil paşa yanından yaylı arabayla geçmektedir. önüne bir çukur çıkınca eşrefin eşek durur. kamil paşa yukardan seslenir "dikkat et eşref çukura düşme". eşref cevabı yapıştırır "merak etmeyin paşam eşek kamildir".
eşref, büyük bir hiciv şairimizdir. En etkin yergi şiiri temsilcisidir.eşref, keskin yergilerinde kendisinden önceki şairlerin hiçbirinde rastlanmayan söyleyiş ve anlatım etkinliğine ulaşmayı başarmıştır. Eşref, rejimi ve yolsuzlukları eleştirmekle kalmamış, Osmanlıların Batı dünyasından geri kalması, doğal kaynakların işletilmemesi gibi konulara değinerek, çağina göre "ilerici" sayılan görüşlerin de savunucusu olmuştur. o da divan şiirinin kullandiği biçimlerden yararlanir.Kit'a, gazel, kaside, musammat yazar. Çağdaşlarının yüz vermedikleri halk söyleyişlerini ve deyimlerini de yerlerinde kullanır.eşref kimi yergi şiirlerinde çok çarpici sözcükleri ve küfürleri kullanmaktan kaçınmazdı. Ana avrat sövmek gibi. Böylesi sözler eşref'in yergilerinin tuzu biberi sayilmıştır. Onun yergileri, öncelikle Meclis'i kapatarak otuz üç yil süren ve her geçen yil özgürlükleri biraz daha kısıtlayan,kurdugu jurnal, afiye düzenekleriyle kafalarin içini bile denetim altina almaya çalisan ikinci Abdülhamit'in baski rejimine yönelir.Bu rejimin yasa ve ahlâk dışı, insan haklarını ayaklar altına alan her çesit işlemi üzerinde durmaktan usanmaz. Ayrica Padisah'in çevresindeki yüksek rütbeli ikiyüzlüler,rüsvetçiler,ahlâksizlar ve saray'in bu idisine uyarlanan tüm yöneticiler onun yergi oklarının hedefleridir.
Edebiyatimizda benzersiz bir Sair olacak anılacaktır.

Her biri kendince zulüm etmekte:
Insan bir memur görünce eşkiya saniyor...
Ey zavalli,bos yere yakınma,bağırıp çağırma;
Çünkü ezilenlerin ahını işiten hükümet bunu musîki saniyor! "

Esref'ten Neyzen'e

Kimseler Hafiz'a (Neyzen) alnı yere gelmiş diyemez,
Doğduğundan beri kıç dönmedi Seytan'a bile!
Çok cevâmide,mescidde dolasti amma,
Koymadı alnını hiç secde-î Rahmâna bile!
Haciyatmaz gibidir sanki köpek oğlu köpek
Ayaküstünde kalır düşse de mîzâna bile!
Yağlasin kız neyini hazret-î pir
Barekâllah koca Hâfiz alıyor,
Kamışı şimdi götünden çaliyor.

Esref,yerine vekil birakarak Izmir'e gidiyor.Morali biraz bozuk.Yol arkadasi ise biraz geri zekâli,Eşref'e aptalca sorular soruyor. Bir ara:
" Tanri,Adem'i yaratirken çamuruna asman koydu mu, koymadı mı?" Eşref biraz düşündükten sonra:
Ey bana tiynet-î Adem'de saman var mı diyen,
Bir daha etme bana gel bu sual-î hami
Balçığında saman olsaydı eğer insanoğlunun
Çatlayıp da yarık olmazdı ananın amı

eşref insanoğlundan o kadar soğumuştur ki aşağıdaki dizeleri yazmıştır.

Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin, reddeylerim billahi öz kardeşimi,
Gözlerim ebnâ-yı âdemden o kadar yıldı ki,
Istemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı...

******

Millete erbâbı mansıptan biri eşek demiş,
Reddedilmez böyle bir söz, amma ki pek can sıkar...
Olsa da millet eşek, eşek diyen bilmez mi ki:
Sadrazamlarla vâliler de milletten çıkar...
tutucu çevrenin öcülerinden biridir.
"eskiden devr-i istibdat var idi, hic soyletmezlerdi insani...
simdi hurriyet var, once soyletirler, sonra bellerler anani..."
dizeleriyle guzel bir kiyaslama yapan merhum sair.
uzaklaştım kendimden,
kendim gibilerden.
Öldügü zaman da mezar tasina sunlarin yazilmasini istedi:

Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin reddeylerim,billahi öz kardesimi
Gözlerim ebnayi ademden o türbe yildi kî
Istemem ben fatiha,tek çalmasinlar tasimi.

bir başka olaysa şu şekilde cereyan etmiştir rivayete göre:

Akhisar esrafindan Ragip Pasa,Esref'i misafirlige çagirir.Esref yakin dostlarindan Zeytinzade Remzi Beyle birlikte gider.Bu arada Serif Pasa da Tokadizade Sekip'le birlikte gelip ayni eve konuk olurlar.
Serif Pasa,Akhisar 'da daha önceden gözüne kestirdigi bir bagi satin almak ister. " Haydi hep birlikte gidp su bagi görelim "
Esref'le Remzi Bey: " Biz yasli kisileriz.Bu sicakta onca yolu yürüyemeyiz " diye özür dileyerek evde kalirlar. Ev sahibiyle öteki konuklar Pasanin pesine takilirlar.Bir süre sonra,Serif Pasa ile çevresindekiler dönerlerken,Esref kalabaliga bir süre bakar ve sunlari söyler:
Bârekallah tabankes olarak
Mirimiran yine bagdan geliyor.
Seyredenler sanir ol manzarayi
Sürüsüyle ayi dagdan iniyor.
hakikaten de mezartaşı çalınmıştır..
"bir soğan soyuluyor yaşarıyor gözler
bir devlet soyuluyor aldırmıyor öküzler "
mısra i meşhurunun mübdii yergi ustası.
argo dağarcığımı büyük ölçüde borçlu olduğum şairdir. en ünlü hiciv sanatçılarımızdandır.

kişi,kamil oldu mu üstad mertebesinde,
ona madde üstünde bir değer vereceksin...
baktin ki; hali,tavri değişti meclise gelişte,
çüüşşş...deyip,sirtina bir semer vereceksin.
asıl ismi mehmet eşref'tir.Türk edebiyatının hiciv ustalarından biridir. neyzen tevfik, onu kendi üstadı saymıştır.

bir tarihte bir tren yolculuğunda eşref e takılıp kızdırmayı adet edinmiş münasebetsiz bir arkadaşı: "eşref, insanoğlu çamurdan husule gelmiş derler; söylesene adem'in çamurunda saman var mıydı acaba?" diye sorar.
eşref :"o an arkadaşa yüce kuranın ayetleri ile cevap vermek istediysem de gerek görmeyip şu dörtlüğü yazdım." der:

ey bana tıynet-i adem in çamurunda saman var mı diyen
gel bir daha etme bu sual-i hamı
çamurunda saman olsaydı eğer ebül beşer in
çatlayıp ta yarık olmazdı ananın ..mı
O dönemde hükümete taşınır mallara el koyma yetkisi verilir. Bu tür işlemlerde aşırıya gidilmesini ve haksızlıklar yapılmasını Eşref asağıdaki dörtlükle eleştirir:

Istimlak denilen kanun
Öyle gitmekte ki artık dikine
Biri memişhanede görülse,derhal
Vaziyed eyleyecekler s.kine.
(bkz: heccav)
(bkz: ankara ekin tiyatrosu)
"girmeyiz kerhaneye babında nevbet bekleriz;
am pazarında taşaktan farkımız yoktur bizim"

diyen hiciv üstadı.
abdulhamid devrinde yazdığı bir şiirde söyle demiştir:

devri istibdatta söz söylemek memnu idi
söyler isen ağlatırlardı ananı
şimdi devri hürriyetteyiz
önce söyletirler, sonra sikerler ananı.
hiç eskimeyen şiirlerin sahibi üstat! araplı gündemimize dair bir tanesini ekleyeyim...

besmele gûseyleyen şeytan gibi
korkuyorsun höt dese bir ecnebî
padişahım öyle alçaksın kî
izzetin nefsin arap izzet gibi!
neyzen tevfik in hocasıdır. hiciv konusunda ustadır.
"Ey vatan ver elini sıkayım, elimizden gidiyorsun, adiyö" der..

Neyzen'in ustasıdır.
şiir adı altında sağa sola küfür etmiş, ayyaş, küfürbaz, adına tezat bir kişi. şükür ki ölmüş ve necis bedeni toprağın üstünü terkeylemiştir. fatiha istemediğini bir şiirinde söylemiştir. okuyan da yoktur zaten.
"Vergi miktarını ol mertebe artırmalı kim
Sahibe-î savat olanlar da züğürt kalmalıdır.
Yalnız fahişeler vergisi haksizlik olur,
Evlilerden de sikiştikçe rüsum almalıdır."

ağzına sağlık dedirten şairdir.
Eşek ağırlıklı hicivleriyle ünlü şairdir.
Kamil paşa kıbrıs'a giderken şair eşref'e sorar;
" kıbrıs' tan bir isteğin var mı?"
şair eşref'de
"paşam benim eşek ihtiyarladı, kıbrıs'tan bana en hasından eşek getirir misin?" der.
gel zaman git zaman paşa kıbrıs'tan döner. Şair eşref gemiden inen paşayı karşılamak için iskeleye gelmiştir. paşa eşref'i görünce eşek almayı unuttuğunu hatırlayarak
"eşref kusura bakma senin eşşeği almayı unuttum, bir dahaki gidişte söz, alırım" der.
eşref'in yanıtı;
"üzülmeyin paşam siz geldiniz ya bana yeter" olur...
--spoiler--
bir soğan soyuluyor, yaşarıyor gözler,
bir devlet soyuluyor, aldırmıyor öküzler.
--spoiler--

demiş ve noktayı koymuş.