bugün
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- zeynep bastık'ın beyaz külodu16
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın11
- belediye konserleri yasaklansın13
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- yazarların romantiklik seviyesi21
- anın görüntüsü12
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke22
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- nerede o eski yazarlar23
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- peter parker'ın mutsuz olması13
- reis deyince akla ilk gelen23
- günün sözü9
- realite manipülasyonu21
- müslüman diye hamas'ı savunmak22
- mel mel vs eylulsabahi40
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur17
- victor osimhen8
- eskiamaeksikbiri21
- larisalisa öldü mü9
- b12 takviyesi10
- gecenin şarkısı9
- yazarların en çok sevdiği aylar29
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey29
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır28
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
- kanka olmak istediğiniz yazarlar20
- şalgam suyu10
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları20
- sokakta görülen kediye naber lan demek9
- larisalisa13
- sözlük erkeklerinin bu günkü kombini15
- istifa etme nedenleriniz16
- bamya seven erkek22
- hz ömer'in nil nehrine racon kesmesi12
- arabanın antifrizini değiştirebilen kız8
- konusu belirsiz kavga8
entry'ler (37)
günümüzde hem kötüleşen dünya, hem de gelişen tıbbi teknoloji ışığında daha sık görülmeye başlamış ms için bir ms hastasının ağzından - ki o ben oluyorum- yazılmış rehberlerden biridir, relapsing remitting adındaki 1.tip versiyon baz alınmıştır.
bir gün durup dururken çift görmeye başladınız, bir iki üç bu geçmedi! sonra gittiniz iyi bir göz doktoruna; baktı baktı dedi ki gözde sorun yok. ardından da bi de şuna baktırayım diye nörologa - nöroşirologa ve bingo! mr'ın gümbürdemesine katlanmanıza değmiş, nur topu gibi bir msiniz varmış. iyi ki ilk atışında bulunmuş. yoksa uzun bir süre bel fıtığı* veya başka alakasız bir hastalığıon arkasına gizlenip yerdi sizi.
- ms klasik bir hastalık değildir, grip gibi ve hatta kanser gibi bile değildir; geçmez. aynı karınız / kocanız gibidir, üstüne ne çok gideceksiniz; ne de az.
- kendinize güvenebileceğiniz bir doktor bulun ve hep o doktorla devam edin.
- şu aralar ldn adında bir yöntem var. olay, yıllardır başka amaçlarla kullanılan bir ilacın yan etkisinden ms için düzelme sağlamak. bende eski hızlı yorulmalarımı bitirdi. konuşmalarımı daha net hale getirdi. bu da kendime güvenimi arttırdı! bir başkasına da başka güzel geri dönüşümler yaptı. doktorunuzu sıkıştırınız. ama herkeste işe yaramaz, mesela anneme yaramadı.
- sürekli iyi taraftan bakabilirsiniz; bu ms milyon tane kişisel gelişim kitabı okumuşsunuz gibi sizi iyi yönde değiştirebilir. neticede iyi kalmak için "sağlıklı yaşam"ı yaşamanız gerekecek = geç yatmayacaksınız, aşırı derecede alkol almayacaksınız, aşırı yorulmayacaksınız, aşırı sıcaktan uzak duracaksınız, size stres yapan durumları elinizden geldiği kadar uzaklaştıracaksınız.
eğer tüm bu emirleri ciddiye almazsanız, tez vakitte bir atak yaşarsınız ve - ciddiye almadığınız için de - "allah allah, nerden geldi bu şimdi offf" deyip dibe sürüklenirsiniz.
- erkekler: askerden otomatik muafsınız. bu kimilerine en başta korkunç bir şey gibi gelse de, veya "giderim, sonra gata falan yırtarım bir şekilde" diye düşünseniz de; askerin koşullarını düşününce (eğitim ve stres veren ortam, hele eskaza güneydoğuya düşerseniz) sağlığınızı geri dönülmeyecek kadar bozabilirsiniz. bence bile bile davetiye çıkarmaya gerek yok.
- ms zaman zaman ağır gelebilir. ama bu zamanlarda sakın antidepresanlara meyletmeyin, doktoru da meylettirmeyin; girdiniz mi çıkamazsınız. neticede bilmelisiniz ki, bu da gelip bu da geçecek. atakları kast ediyorum yani, en azından. eğer böyle bir zamanda çevrenizde birileri yoksa bile ben varım buralarda; destek olurum.
- eskisinden daha çabuk yorulacaksınız, aldırmayın. hele güneş altında yürürseniz kesinlikle daha çabuk yorulacaksınız, aldırmayın. avonex gibi belirli bir periyodda iğneniz varsa iğneden sonra halsiz düşeceksiniz, aldırmayın. çeşitli ilaçlar var bu halsizliği geçiren, ucuzlar da. hele bir tanesi vardı, kırmızı şekerler gibi birşey. iğne sonrası üçer beşer içerdim, içebilirsiniz.
not: camia iğneleri bir bir bırakıyor. neden, kimde adam akıllı bir yarar görmedi. yukarıda yazdığım ldn'yi araştırın derim. ona başladım, 2 hafta sonra rusya tatilime gidip günde rahat 7-8 saat dolaştık ve bende tık yok. i-na-nıl-maz! (ps: daha sonra sağ gözüme inen ama şu aralar kortizon sayesinde kalkmaya başlayan perdeyi seyahatin cilvelerine veriyoruz)
- ms derneği, organizasyonu falan herneyse fazla bulaşmayın. çünkü bu hastalığın seyrinde moral herşeyden önemli ve inanın ki bana, sizden çok daha kötü durumdakiler var. not: dernektekiler bana kızsa da, destek moral alacaksanız başka bir kanaldan almaya çalışın.
- hayatınız boyunca (eğer tıpta bu konuda gelişme olmazsa) multiple sclerosis hastasısınız, hayatınızı bu hastalık uyarınca düzenleyin. mesela futbol oynayan bir kişiyseniz, biraz daha az oynayın. veya hiç oynamayın. plaj voleybolu oynamadan yapamıyor musunuz? yapın. boş zamanlarınızda eminönünde hamallık veya bir inşaatte amelelik mi yapıyorsunuz? buraya kadar okuduysanız..eh, ne diyeceğimi çok iyi biliyorsunuz.
- eğer iş yeriniz anlayışlı bir yerse (kurumsal yapıda bir plaza şirketi / sıcak ilişkilerin olduğu bir aile şirketi), özürlü raporu alıp (ms hastaları yasal olarak gereken %40'ı alabilmekte) bunu beyan ederseniz bir sürü avantajdan yararlanabilirsiniz; erken emeklilik, vergi indirimi, maaşta ufak bir bonus. gerçi bu iki ucu pis bir değnektir..mutlak zorunda değilseniz, hiç girişmeyin rapora beyana vs.ye. durup dururken etiketlenmenin anlamı yok.
- her hastalık az çok farklı gider ve kişiden kişiye değişir. ama ms bunun zirvesidir, annenizin msi bile sizinkisinden farklı olacaktır; onda işe yarayanların sizde de yarayacağını sanmayın.
- üstteki maddeye rağmen, yürüdüğünüz yolu çoktan yürümüş birini bulun. bulun ki o kişi sizin rol modeliniz olsun, nasıl olmanız gerektiği konusunda sizi yönetsin - esin versin.
- çevredekiler soracaktır, "çocuğun olursa ms ona da geçer mi?". diyeceksiniz ki, "benimkisinin ms olma ihtimali, seninkisinden az fazla; o kadar". ama eşiniz de ms hastasıysa, o zaman "az fazla" miktarı, pek de öyle az kalmayacaktır. ancak yine de şizofreni gibi %50 kadar muazzam bir geçiş olasılığı olmayacaktır. rahat olunuz ve oldurunuz.
- ms'i duyanların aklına genelde (rahmetli) futbolcu fenerbahçeli sedat gelmekte. bilin ki alakası yok. çünkü o kişi als idi. siz ise ms'siniz.
- son olarak, şu ldn olayı tahminlerimin çok öncesinde çıktı ortaya. üstüne, daha 5-6 yıl oldu, rüştünü ispatladı hemen hemen. tüm dünyadan araştırma ve ilaç kullanım sonuçları akıyor adamların veritabanına. resmen çözümün yolu açıldı artık. ve iyimser olmama için bir neden kalmadı. 10-15 yıl içinde çoğu ms hastası tedavi gibi tedavi olabilir bence.
bir gün durup dururken çift görmeye başladınız, bir iki üç bu geçmedi! sonra gittiniz iyi bir göz doktoruna; baktı baktı dedi ki gözde sorun yok. ardından da bi de şuna baktırayım diye nörologa - nöroşirologa ve bingo! mr'ın gümbürdemesine katlanmanıza değmiş, nur topu gibi bir msiniz varmış. iyi ki ilk atışında bulunmuş. yoksa uzun bir süre bel fıtığı* veya başka alakasız bir hastalığıon arkasına gizlenip yerdi sizi.
- ms klasik bir hastalık değildir, grip gibi ve hatta kanser gibi bile değildir; geçmez. aynı karınız / kocanız gibidir, üstüne ne çok gideceksiniz; ne de az.
- kendinize güvenebileceğiniz bir doktor bulun ve hep o doktorla devam edin.
- şu aralar ldn adında bir yöntem var. olay, yıllardır başka amaçlarla kullanılan bir ilacın yan etkisinden ms için düzelme sağlamak. bende eski hızlı yorulmalarımı bitirdi. konuşmalarımı daha net hale getirdi. bu da kendime güvenimi arttırdı! bir başkasına da başka güzel geri dönüşümler yaptı. doktorunuzu sıkıştırınız. ama herkeste işe yaramaz, mesela anneme yaramadı.
- sürekli iyi taraftan bakabilirsiniz; bu ms milyon tane kişisel gelişim kitabı okumuşsunuz gibi sizi iyi yönde değiştirebilir. neticede iyi kalmak için "sağlıklı yaşam"ı yaşamanız gerekecek = geç yatmayacaksınız, aşırı derecede alkol almayacaksınız, aşırı yorulmayacaksınız, aşırı sıcaktan uzak duracaksınız, size stres yapan durumları elinizden geldiği kadar uzaklaştıracaksınız.
eğer tüm bu emirleri ciddiye almazsanız, tez vakitte bir atak yaşarsınız ve - ciddiye almadığınız için de - "allah allah, nerden geldi bu şimdi offf" deyip dibe sürüklenirsiniz.
- erkekler: askerden otomatik muafsınız. bu kimilerine en başta korkunç bir şey gibi gelse de, veya "giderim, sonra gata falan yırtarım bir şekilde" diye düşünseniz de; askerin koşullarını düşününce (eğitim ve stres veren ortam, hele eskaza güneydoğuya düşerseniz) sağlığınızı geri dönülmeyecek kadar bozabilirsiniz. bence bile bile davetiye çıkarmaya gerek yok.
- ms zaman zaman ağır gelebilir. ama bu zamanlarda sakın antidepresanlara meyletmeyin, doktoru da meylettirmeyin; girdiniz mi çıkamazsınız. neticede bilmelisiniz ki, bu da gelip bu da geçecek. atakları kast ediyorum yani, en azından. eğer böyle bir zamanda çevrenizde birileri yoksa bile ben varım buralarda; destek olurum.
- eskisinden daha çabuk yorulacaksınız, aldırmayın. hele güneş altında yürürseniz kesinlikle daha çabuk yorulacaksınız, aldırmayın. avonex gibi belirli bir periyodda iğneniz varsa iğneden sonra halsiz düşeceksiniz, aldırmayın. çeşitli ilaçlar var bu halsizliği geçiren, ucuzlar da. hele bir tanesi vardı, kırmızı şekerler gibi birşey. iğne sonrası üçer beşer içerdim, içebilirsiniz.
not: camia iğneleri bir bir bırakıyor. neden, kimde adam akıllı bir yarar görmedi. yukarıda yazdığım ldn'yi araştırın derim. ona başladım, 2 hafta sonra rusya tatilime gidip günde rahat 7-8 saat dolaştık ve bende tık yok. i-na-nıl-maz! (ps: daha sonra sağ gözüme inen ama şu aralar kortizon sayesinde kalkmaya başlayan perdeyi seyahatin cilvelerine veriyoruz)
- ms derneği, organizasyonu falan herneyse fazla bulaşmayın. çünkü bu hastalığın seyrinde moral herşeyden önemli ve inanın ki bana, sizden çok daha kötü durumdakiler var. not: dernektekiler bana kızsa da, destek moral alacaksanız başka bir kanaldan almaya çalışın.
- hayatınız boyunca (eğer tıpta bu konuda gelişme olmazsa) multiple sclerosis hastasısınız, hayatınızı bu hastalık uyarınca düzenleyin. mesela futbol oynayan bir kişiyseniz, biraz daha az oynayın. veya hiç oynamayın. plaj voleybolu oynamadan yapamıyor musunuz? yapın. boş zamanlarınızda eminönünde hamallık veya bir inşaatte amelelik mi yapıyorsunuz? buraya kadar okuduysanız..eh, ne diyeceğimi çok iyi biliyorsunuz.
- eğer iş yeriniz anlayışlı bir yerse (kurumsal yapıda bir plaza şirketi / sıcak ilişkilerin olduğu bir aile şirketi), özürlü raporu alıp (ms hastaları yasal olarak gereken %40'ı alabilmekte) bunu beyan ederseniz bir sürü avantajdan yararlanabilirsiniz; erken emeklilik, vergi indirimi, maaşta ufak bir bonus. gerçi bu iki ucu pis bir değnektir..mutlak zorunda değilseniz, hiç girişmeyin rapora beyana vs.ye. durup dururken etiketlenmenin anlamı yok.
- her hastalık az çok farklı gider ve kişiden kişiye değişir. ama ms bunun zirvesidir, annenizin msi bile sizinkisinden farklı olacaktır; onda işe yarayanların sizde de yarayacağını sanmayın.
- üstteki maddeye rağmen, yürüdüğünüz yolu çoktan yürümüş birini bulun. bulun ki o kişi sizin rol modeliniz olsun, nasıl olmanız gerektiği konusunda sizi yönetsin - esin versin.
- çevredekiler soracaktır, "çocuğun olursa ms ona da geçer mi?". diyeceksiniz ki, "benimkisinin ms olma ihtimali, seninkisinden az fazla; o kadar". ama eşiniz de ms hastasıysa, o zaman "az fazla" miktarı, pek de öyle az kalmayacaktır. ancak yine de şizofreni gibi %50 kadar muazzam bir geçiş olasılığı olmayacaktır. rahat olunuz ve oldurunuz.
- ms'i duyanların aklına genelde (rahmetli) futbolcu fenerbahçeli sedat gelmekte. bilin ki alakası yok. çünkü o kişi als idi. siz ise ms'siniz.
- son olarak, şu ldn olayı tahminlerimin çok öncesinde çıktı ortaya. üstüne, daha 5-6 yıl oldu, rüştünü ispatladı hemen hemen. tüm dünyadan araştırma ve ilaç kullanım sonuçları akıyor adamların veritabanına. resmen çözümün yolu açıldı artık. ve iyimser olmama için bir neden kalmadı. 10-15 yıl içinde çoğu ms hastası tedavi gibi tedavi olabilir bence.
Hayvani mod desteği ve http://www.fallout3nexus.com desteğiyle tekrar tekrar ve tekrar oynanabilken oyunlardandır.
hakkında geyik yapılması yerine okuma yapılması daha hayırlı olacak olan olaydır. http://www.radikal.com.tr...zisi&articleid=985451
halihazırda iki tarafı keskin bıçak* olan olan tek parti iktidarının taşıdığı riski arttırmayıp katlayacak gelişmedir.
sözlükteki sol frame anket yığınını gördükten sonra gerekliliği barizleşen temennidir.
Resmi tarihin* subjektif saptırmalarıyla karıştırılmaması gereken tarih algısıdır. Bu söz, tarih bilincini gayet iyi açıklamaktadır: Tarih bir milletin geçmişteki hayat hikayesi, bu gününün kimliği, geleceğinin boy aynasıdır.
klavye başında 10 kaplan olanların ihtimalle olduğu bir haldir.
ilk ve ikinci albümleri arasında ciddi fark olan ingiliz gruptur. ilk albüm 80lerin synthesizer efektleri üstüne hardcore giderken ve fruity loops eseri gibi dururken*, 2. albümde 80ler bırakılmış ve disco, elektronik, rock, nintendocore ve power ballad gibi türlere aynı şarkıda girebilen ve başarıyla da çıkan bir albümdür.
http://www.myspace.com/entershikari
http://www.myspace.com/entershikari
zaman zaman grind metal, genelde de hardcore üstüne midi vuruşları eklenmiş bir tarzdır. Nispeten detaylı bir grup listesi aşağıdaki gibidir.
sky eats airplane
enter shikari
iamerror
go! with fourteen o
machinae supermacy
breakdance kickboxer
dilemma
boyskout
quallofill
the electric bloodbath
hakkında daha fazla duymak isteyenler de http://www.last.fm/tag/nintendocore adresine bakabilir.
sky eats airplane
enter shikari
iamerror
go! with fourteen o
machinae supermacy
breakdance kickboxer
dilemma
boyskout
quallofill
the electric bloodbath
hakkında daha fazla duymak isteyenler de http://www.last.fm/tag/nintendocore adresine bakabilir.
nintendocore türüne pas veren bir elektronik müzik grubumuzdur. Temasta olduğu tür sayesinde de özgün ünvanını almaya layıktır.
uğruna Güney Fransa'ya 1209 ile 1229 arasında süren Haçlı seferi düzenlenen düşünüştür.
kelimeleri dümdüz telaffuz eden insana göre daha fazla puan toplayacak harekettir.
kızın özellikle özel harekat polisi olmasıyla kararacak bir hayatın başlangıcıdır.
--spoiler--
Chuck dizinin 3. sezonunda son veya sondan bir önceki bölümde çağrılmasıyla kuş gibi gelmiş ve servis irtifasının çok altında - kullanım amacının dışında pike bombardımanı yapmış uçaktır.
--spoiler--
Chuck dizinin 3. sezonunda son veya sondan bir önceki bölümde çağrılmasıyla kuş gibi gelmiş ve servis irtifasının çok altında - kullanım amacının dışında pike bombardımanı yapmış uçaktır.
--spoiler--
zencileri genelde kıpırtılı işlerde gördüğümüz için normal sayılabilecek tepkidir.
üstte koyu renk yoksa veya yenirken hüüüp diye içe de çekilmiyorsa, damlayan sularla uğraşmanın zor olduğu sanattır.
çoğu kafada olan güzel/yapılı vücut = güzel seks bağlantısı nedeniyle, yüksek olarak görülebilen katkıdır.