bugün
- apo yu hapisten çıkartmaya çalışmak21
- kitap isimlerini pompa ile değiştir29
- sadece kendi ai modelinizle yapabileceğiniz şeyler11
- sözlükte sağlam bir kürt yazar eksikliği17
- muazzez ilmiye çığ20
- torununa köfte alamayan emekli teyzenin ağlaması34
- ebru eroğlu11
- anın görüntüsü27
- sözlük kızlarının meme şekilleri26
- sezeryan müptelası kadınlar24
- atatürk'e düşman olanlar24
- ışıktan madde elde etmek13
- fatih sultan mehmet'i ai ile taklit etmek10
- sizin laiklik anlayışınız islam düşmanlığı21
- bu saatte kahve içilir mi sorunsalı19
- gece atıştırmalık önerileri13
- gecenin şarkısı16
- sözlükte bilim konuşacak kişi bulamamak9
- sözlükten hatun kaldırmak12
- true'nun artık evlenmesi gerektiği9
- kim ulan bu muşlettin amca9
- first date12
- sarılıp uyumak istediğiniz yazarlar21
- güvenmemeyi nasıl öğrendin20
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri13
- aşk çorabı12
- boşanmak10
- atatürk'ü sevmek mi lazım14
- yazarların en seksi bulduğu renk11
- karşı cinsten birinin sizde en çok beğendiği yer10
- biberonuna tiner koyularak öldürülen bebek20
- ankara yı özlemek11
- zafer partisi16
- 16 kasım 2024 jake paul vs mike tyson boks maçı43
- atatürk resmine basan piçe uçan yumruk8
- bir sözlük kızının kekini yemek24
- bir akrep kadını ile sevgili olmak12
- kerem aktürkoğlu9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi10
- ssilvermist14
- hindu tanrılarını baltayla parçalamak15
- adam gibi giyinmeyi öğretecek sözlük kızı10
- erkeğin ne giyeceğine karışan kadınlar10
- insan olmaya çeyrek kalanın kız gibi bileği olması15
- taksi müşterisine klasik müzik dinletmek9
- judas'ı silmesi için zall'a para teklif etmek9
- tulumba tatlısı18
- kadın aldatması erkek aldatmasıyla aynı mıdır11
- true ve koala arasındaki cinsel gerilim12
entry'ler (119)
Civilization Of Ottoman açık kaynak kodlu biçimde, türk geliştiriciler tarafından hala geliştirilmekte olan gerçek zamanlı strateji oyununun internet sitesidir.
(bkz: gadjo dilo)
(bkz: Gran Torino)
(bkz: usual suspects)
(bkz: son kale)
(bkz: The Secret In Their Eyes)
(bkz: groundhog day)
(bkz: One Flew Over the Cuckoo s Nest)
(bkz: cindirella man)
(bkz: i m juli)
(bkz: Black Cat White Cat)
(bkz: sin city)
(bkz: Forrest Gump)
(bkz: No Country for Old Men)
(bkz: American History X)
(bkz: The Departed)
(bkz: Anlat istanbul)
(bkz: masumiyet)
(bkz: neşeli günler)
(bkz: tosun paşa)
(bkz: sakar şakir)
(bkz: Gran Torino)
(bkz: usual suspects)
(bkz: son kale)
(bkz: The Secret In Their Eyes)
(bkz: groundhog day)
(bkz: One Flew Over the Cuckoo s Nest)
(bkz: cindirella man)
(bkz: i m juli)
(bkz: Black Cat White Cat)
(bkz: sin city)
(bkz: Forrest Gump)
(bkz: No Country for Old Men)
(bkz: American History X)
(bkz: The Departed)
(bkz: Anlat istanbul)
(bkz: masumiyet)
(bkz: neşeli günler)
(bkz: tosun paşa)
(bkz: sakar şakir)
Mónika Juhász Miczura tarafından söylenen hiçbir enstrümanın kullanılmadığı içli bir çingene türküsüdür.
peltekliğinin kulağa bu kadar hoş ve çekici gelebileceği tek insanoğlu. hele bir de o "s" ler yok mu öldürüyor.
milli kültür değerlerinin yok sayıldığı, istanbul'u sanki bir "özgürlük abidesi" gibi göstermeye çalışan mavi adlı giyim markasının reklam sloganıdır.
Sosyal paranoyanın, birey üzerindeki etkisinin sonucudur.
pollyannacılık oynamak yerine aşkı gerçeklerle yaşayan kişidir.
caf caflı animasyonları kullanmak yerine adam gibi bilgisayar kullanan kimsedir.
grupsal zihniyetin güçlü olduğu insanımsı varlık.
"Emo Kızın isyanı : Emoları Rahat Bırakın"
http://www.guncelvideolar...icvideo.php?vid=b1055502b
"Emo Kızın isyanı : Emoları Rahat Bırakın"
http://www.guncelvideolar...icvideo.php?vid=b1055502b
goller için ;
http://www.guncelvideolar...zeti-video_97ed52c80.html
http://www.guncelvideolar...zeti-video_97ed52c80.html
babanın artık sana bozuk paralar yerine, çaktırmadan masana kağıt paraları bıraktığı andır.
tatilsın sıkıcı havası artık baş göstermiştir;
u: aga internette ne yapıyon çok merek ediyorum.
b: hiçbirşey, bi spor haberleri, bi diğer haberler iki sayfa arasında gidip geliyorum.ha bi de forum.donanım diye bi yer var oraya takılıyorum.
u: ne işin var lan orda ?
b:laptop inceliyorum,ikinci el ürünler felan inceliyorum, ama alcagımdan degil ! ha can sıkıntısından a.. laptopu bozulanların hikayelerini okuyorum, cok zevkli geliyo aq.
u: aga internette ne yapıyon çok merek ediyorum.
b: hiçbirşey, bi spor haberleri, bi diğer haberler iki sayfa arasında gidip geliyorum.ha bi de forum.donanım diye bi yer var oraya takılıyorum.
u: ne işin var lan orda ?
b:laptop inceliyorum,ikinci el ürünler felan inceliyorum, ama alcagımdan degil ! ha can sıkıntısından a.. laptopu bozulanların hikayelerini okuyorum, cok zevkli geliyo aq.
Gam günü etme dil-i bîmârdan tîğin diriğ
Hayrdır vermek karangû gîcede bîmâre su
Sade Türkçesi: "Üzüntülü günde kılıcını hasta gönülden esirgeme çünkü karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir. "
açıklama: Hastalıklıyken kılıç arzulamıştır. Buradaki kılıç bakıştır. Sevgilinin bakışını göremediği için gönlü hastadır. Sevgili ile sürekli göz göze gelmek ister, eğer böyle olmazsa hasta olur. Gece doğal olarak karanlıktır. Hasta olduğumuz zaman gece daha uzun gelir. Bir de bu hastalığın üzerine aşk eklenince hararet aşığı kavurur. Ateşli hastaya su verince iyilik yapılmış olur. Bakışın sahibi Hz. Muhammed’dir. Onun aşkı ile hasta olmuştur. Derdinin devası ise mahşerde bakışa nail olmaktır.
iste peykânın gönül hecrinde şevkım sâkin et
Sûsuzam bir kez bu sahrâda menimçün âre su
Sade Türkçesi: "Sevgilinin ayrılığında peykanı (okun ucundaki demir) iste aşkımı teskin et, susamış bu çölde bir gez, bir dolaş benim için su ara."
açıklama: Kirpikler gönüle saplanır. Sevgilinin ayrılığında gönül yerinden çıksın sevgiliyi bulsun anlamı var. Ayrık da bir şevk vardır. Onu teskin etmek için kalbin yerinden çıkması gerekir. Arama işi yine ilahi aşktır.
Men lebin müştâkıyem zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hüşyâre su
Sade Türkçesi: "Ben dudağını arzulayanım. Zahidler ise Kevser suyunu isterler.Nasıl ki sarhoşa şarap içmek hoş gelir, ayık olana da su."
açıklama: Aşığın sevgiliyi görmesi mümkün değildir. Peki neden dudağı arzulamıştır? Buradaki dudak tasavvuftaki vahdettir. Vahdeti arzuladığı görülür. Hz. Muhammed mahşerde kıyamet koptuğunda hitap edecek. Kendi ümmetini sancağı altına alacak. Cennette de Allah "Kulum" diye hitap edecek. Bu da dudaktan çıkacaktır. Bunu duyamayanlar cennete giremezler. Rindler ve zahidler divan şiirinde çekişme halindedirler. Rindler samimi aşık olduklarını iddia ederler. Zahidler akılla, rindler gönülle hakkı bulduklarını iddia ederler. Rindler zahidlere cennetteki hediyeler verilmeseydi ibadet etmezlerdi derler.
Ravza-i kûyına her dem durmayub eyler güzâr
Âşık olmuş gâliba ol serv-i hoş reftâre su
Sade Türkçesi: "Su her zaman hoş yürüyüşlü servinin mahalindeki bahçeye akar. Galiba O'na âşık olmuş"
açıklama: Maddi aşk tarafından bakarsak sevgili " servi " mazmunu ile anılır. Servi sevgilinin boyunu anlatır. Servi ağacı düzgün ve uzun boylu oluşuyla benzerlik kurulur. Su böyle bir sevgiye âşık olmuştur. Servilerin de daha önceden bahçeyi süsleyen bir unsur oluşu nedeniyle sevgili mahalin de yer alır. Durmadan bir akışı simgeliyor. ilahi aşktan bahsedilirse servi peygamberimizdir. Su ise Fırat nehrini temsil eder. Fuzuli Dicle ve Fırat 'ın akışına bir mana kazandırmak istemiştir. Ravza-i Mutahhara bize göre güneydedir o yüzden o yöne akarlar. Boşuna o yöne akmazlar. Hz. Muhammed'e doğru akarlar. Peygamber aşkını burada göstermek istemiştir. Tasavvufi düşünceye göre her unsur mutlaka yaratıcının varlığını ispat etmek için vardır. Bir de Hac ibadeti olarak düşünülürse Hacıların Kâbe'yi ziyaret etmesi su gibi akmaya benzetilmiştir.
Sû yolun ol kûydan toprağ olub dutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vare su
Sade Türkçesi: "Toprak olup, suyun yolunu o bölgeye ulaşmasına engel olmalıyım. Çünkü su rakibimdir, o bölgeye varmasın."
Açıklama: Üst beyitte su aşık olarak algılanmıştır. Bu beyitte rakip olarak görülmüştür. Aşk ortaklığı kabul etmez. Su aynı şahsa aşık olmak nedeniyle rakip oldu. Bu yüzden suyu engellemek ister. Sevdiğini paylaşmamak istememesi doğal bir durumdur. Toprak olmaktan kasıt ölmektir. Toprak olmayı göze olmak ve bu şekilde onun yolunu engelleyecek kadar gözü kara olmak, aşktaki samimiyeti gösterir. Ölümü göze olarak aşka olan samimiyetini gösterir. Ölüm bir ibadettir. Aşk yolunda ölen aşkın şehidi olur. Rekabet uğruna sevgiliyi paylaşmaktansa ölmek daha iyidir düşüncesi vardır.
Dest bûsı ârzûsuyla ölürsem dôstlar
Kûze eylen toprağın sunun anınla yâre su
Sade Türkçesi: "Şâyet ben sevgilinin elini öpmek arzusuyla ölecek olursam. Toprağımdan bir desti(kâse) yapıp, onunla yâre su sunun."
açıklama: Aşığın ömür boyunca istediği sevgiliye kavuşmaktır. Sevgiliye kavuşmadan ölürsem diye dostlarına vasiyet bırakmıştır. Kabrinin toprağından testi yapıp su vermesini istiyor. Samimi aşk da aşk ölünce de bitmez. Bu aşk maddi bir aşk değildir. Amaç ölmektir. Cennette Allahın cemalini görme mertebesi vardır. Amaç budur, Ölünce de aşkın devam edeceğini düşünürler. Bu vasiyeti yerine geldiğinde, sevgili su içerken önce eline sonra dudağına değecektir. Dudak tasavvufta vahdet demektir. Vahdete ulaşmak kastedilmiştir.
Serv serkeşlik ider kumrı niyâzından meğer
Dâmenin duta ayağına düşe yalvâre su
Sade Türkçesi: "Servi meğer kumrunun yalvarmasına karşın dik başlılık eder. Su, ayağına düşüp, eteğini tutup yalvarsın."
açıklama: divan edebiyatında servi ile kumrunun aşkı çok büyüktür. servi yapısı gereğiyle uzun bir ağaçtır ve dalları dik ve incedir. Burada kumru ona deliler gibi aşıktır fakat servi kumruyu görmez bile. Kumru suya yalvarır ve yardım ister, su da servinin ayaklarına gelir küçük bi gölet oluşturur. Kumru eğer birgün servi suya bakarda yansımasından kendisinide görür diye hep servinin etrafındadır. Burada servi Allah, kumru kul, su ise hz.Muhammed'tir.
içmek ister bülbülün kanın meğer bu reng ile
Gül budağının mizâcına gire kurtâra su
Sade Türkçesi :"Su, gül budağının mizâcına girerek, gülün, bülbülün kanını hîle ile içmesine mâni' olur ve bülbülü, gülün elinden kurtarır."
açıklama: gül ile bülbül birbirine aşıktırlar. Gül daha kırmızı olmak için bülbülün kanını ister. Bir seher vakti daha gül açmamışken bülbül gülün yanına gider. Su bülbülün kanını emeceğini bildiğinden gülü kurtarır ve kan rengine girerek gülün budağından içeri girer.*
Hayrdır vermek karangû gîcede bîmâre su
Sade Türkçesi: "Üzüntülü günde kılıcını hasta gönülden esirgeme çünkü karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir. "
açıklama: Hastalıklıyken kılıç arzulamıştır. Buradaki kılıç bakıştır. Sevgilinin bakışını göremediği için gönlü hastadır. Sevgili ile sürekli göz göze gelmek ister, eğer böyle olmazsa hasta olur. Gece doğal olarak karanlıktır. Hasta olduğumuz zaman gece daha uzun gelir. Bir de bu hastalığın üzerine aşk eklenince hararet aşığı kavurur. Ateşli hastaya su verince iyilik yapılmış olur. Bakışın sahibi Hz. Muhammed’dir. Onun aşkı ile hasta olmuştur. Derdinin devası ise mahşerde bakışa nail olmaktır.
iste peykânın gönül hecrinde şevkım sâkin et
Sûsuzam bir kez bu sahrâda menimçün âre su
Sade Türkçesi: "Sevgilinin ayrılığında peykanı (okun ucundaki demir) iste aşkımı teskin et, susamış bu çölde bir gez, bir dolaş benim için su ara."
açıklama: Kirpikler gönüle saplanır. Sevgilinin ayrılığında gönül yerinden çıksın sevgiliyi bulsun anlamı var. Ayrık da bir şevk vardır. Onu teskin etmek için kalbin yerinden çıkması gerekir. Arama işi yine ilahi aşktır.
Men lebin müştâkıyem zühhâd kevser tâlibi
Nitekim meste mey içmek hoş gelür hüşyâre su
Sade Türkçesi: "Ben dudağını arzulayanım. Zahidler ise Kevser suyunu isterler.Nasıl ki sarhoşa şarap içmek hoş gelir, ayık olana da su."
açıklama: Aşığın sevgiliyi görmesi mümkün değildir. Peki neden dudağı arzulamıştır? Buradaki dudak tasavvuftaki vahdettir. Vahdeti arzuladığı görülür. Hz. Muhammed mahşerde kıyamet koptuğunda hitap edecek. Kendi ümmetini sancağı altına alacak. Cennette de Allah "Kulum" diye hitap edecek. Bu da dudaktan çıkacaktır. Bunu duyamayanlar cennete giremezler. Rindler ve zahidler divan şiirinde çekişme halindedirler. Rindler samimi aşık olduklarını iddia ederler. Zahidler akılla, rindler gönülle hakkı bulduklarını iddia ederler. Rindler zahidlere cennetteki hediyeler verilmeseydi ibadet etmezlerdi derler.
Ravza-i kûyına her dem durmayub eyler güzâr
Âşık olmuş gâliba ol serv-i hoş reftâre su
Sade Türkçesi: "Su her zaman hoş yürüyüşlü servinin mahalindeki bahçeye akar. Galiba O'na âşık olmuş"
açıklama: Maddi aşk tarafından bakarsak sevgili " servi " mazmunu ile anılır. Servi sevgilinin boyunu anlatır. Servi ağacı düzgün ve uzun boylu oluşuyla benzerlik kurulur. Su böyle bir sevgiye âşık olmuştur. Servilerin de daha önceden bahçeyi süsleyen bir unsur oluşu nedeniyle sevgili mahalin de yer alır. Durmadan bir akışı simgeliyor. ilahi aşktan bahsedilirse servi peygamberimizdir. Su ise Fırat nehrini temsil eder. Fuzuli Dicle ve Fırat 'ın akışına bir mana kazandırmak istemiştir. Ravza-i Mutahhara bize göre güneydedir o yüzden o yöne akarlar. Boşuna o yöne akmazlar. Hz. Muhammed'e doğru akarlar. Peygamber aşkını burada göstermek istemiştir. Tasavvufi düşünceye göre her unsur mutlaka yaratıcının varlığını ispat etmek için vardır. Bir de Hac ibadeti olarak düşünülürse Hacıların Kâbe'yi ziyaret etmesi su gibi akmaya benzetilmiştir.
Sû yolun ol kûydan toprağ olub dutsam gerek
Çün rakîbimdir dahi ol kûya koyman vare su
Sade Türkçesi: "Toprak olup, suyun yolunu o bölgeye ulaşmasına engel olmalıyım. Çünkü su rakibimdir, o bölgeye varmasın."
Açıklama: Üst beyitte su aşık olarak algılanmıştır. Bu beyitte rakip olarak görülmüştür. Aşk ortaklığı kabul etmez. Su aynı şahsa aşık olmak nedeniyle rakip oldu. Bu yüzden suyu engellemek ister. Sevdiğini paylaşmamak istememesi doğal bir durumdur. Toprak olmaktan kasıt ölmektir. Toprak olmayı göze olmak ve bu şekilde onun yolunu engelleyecek kadar gözü kara olmak, aşktaki samimiyeti gösterir. Ölümü göze olarak aşka olan samimiyetini gösterir. Ölüm bir ibadettir. Aşk yolunda ölen aşkın şehidi olur. Rekabet uğruna sevgiliyi paylaşmaktansa ölmek daha iyidir düşüncesi vardır.
Dest bûsı ârzûsuyla ölürsem dôstlar
Kûze eylen toprağın sunun anınla yâre su
Sade Türkçesi: "Şâyet ben sevgilinin elini öpmek arzusuyla ölecek olursam. Toprağımdan bir desti(kâse) yapıp, onunla yâre su sunun."
açıklama: Aşığın ömür boyunca istediği sevgiliye kavuşmaktır. Sevgiliye kavuşmadan ölürsem diye dostlarına vasiyet bırakmıştır. Kabrinin toprağından testi yapıp su vermesini istiyor. Samimi aşk da aşk ölünce de bitmez. Bu aşk maddi bir aşk değildir. Amaç ölmektir. Cennette Allahın cemalini görme mertebesi vardır. Amaç budur, Ölünce de aşkın devam edeceğini düşünürler. Bu vasiyeti yerine geldiğinde, sevgili su içerken önce eline sonra dudağına değecektir. Dudak tasavvufta vahdet demektir. Vahdete ulaşmak kastedilmiştir.
Serv serkeşlik ider kumrı niyâzından meğer
Dâmenin duta ayağına düşe yalvâre su
Sade Türkçesi: "Servi meğer kumrunun yalvarmasına karşın dik başlılık eder. Su, ayağına düşüp, eteğini tutup yalvarsın."
açıklama: divan edebiyatında servi ile kumrunun aşkı çok büyüktür. servi yapısı gereğiyle uzun bir ağaçtır ve dalları dik ve incedir. Burada kumru ona deliler gibi aşıktır fakat servi kumruyu görmez bile. Kumru suya yalvarır ve yardım ister, su da servinin ayaklarına gelir küçük bi gölet oluşturur. Kumru eğer birgün servi suya bakarda yansımasından kendisinide görür diye hep servinin etrafındadır. Burada servi Allah, kumru kul, su ise hz.Muhammed'tir.
içmek ister bülbülün kanın meğer bu reng ile
Gül budağının mizâcına gire kurtâra su
Sade Türkçesi :"Su, gül budağının mizâcına girerek, gülün, bülbülün kanını hîle ile içmesine mâni' olur ve bülbülü, gülün elinden kurtarır."
açıklama: gül ile bülbül birbirine aşıktırlar. Gül daha kırmızı olmak için bülbülün kanını ister. Bir seher vakti daha gül açmamışken bülbül gülün yanına gider. Su bülbülün kanını emeceğini bildiğinden gülü kurtarır ve kan rengine girerek gülün budağından içeri girer.*
mükemmel bir kasidedir gerçekten hayran olmamak elde değildir.
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su
sade türkçesi: "Ey göz! Gönlümde yanan ateşe, gözyaşından su saçma. Zira bu kadar fazla tutuşmuş ateşlere suyun faydası olamaz."
açıklama: Gönlünde bir aşk ateşi ve gözyaşı ile söndürme vardır. Ateşi söndürme insanın doğal tepkisidir. Göze Diyor ki boşuna uğraşıyorsun o orada zaten yanacaktır. Gözyaşından yardım istemesi gerekiyor ama şair bunu yapmıyor. Fuzuli'nin şiir anlayışını gösteren bir dizedir. Suyla söndürülebilecek bir yangın değildir. Aşk ateşidir, manevi bir yangındır. Maddi olarak düşündüğümüzde çok büyük bir yangındır söndürmek mümkün değildir. Bu dizeden memnuniyet anlamını da çıkarmak mümkündür. Fuzuli acıyı seven bir şairdir. Bununla birlikte düşündüğümüzde bu ateşle olgunlaşma anlamı çıkar. ilahi aşk terbiye edilişin en etkin yoludur. Yangını arzulamakla aşkı arzulamış olur.
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
Bu beyti iki türlü açıklamak mümkündür:
a) O kadar çok ağladım ki, gözyaşlarım dönen gök kubbeyi doldurmuş. Bu yüzden renginin mavi olduğunu bilemiyorum. Yani gerçek rengini seçemiyorum, her tarafı su renginde görüyorum.
b) Ağlayan yaşlı gözlerle etrafa bakmaktan dolayı, gökyüzünün rengini bilemiyorum. Gökyüzü gözlük camının rengini aldığı gibi, yaşlı gözlerle de bakıldığında su rengini almış olur
Zevk-ı tîğinden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ile bırâgur rahneler dîvâre su
Sade Türkçesi: "Senin kılıç gibi keskin ve delici bakışların, gönlümü delik deşik etse de, ben bundan zevk alırsam, bunda şaşılacak bir şey yoktur. Çünkü akar sular geçtiği taşlık yerlerde (zevkli) oyuklar meydana getirirler."
Açıklama: Buradaki kılıçtan kasıt sevgilinin bakışlarıdır. Sevgilinin bakışları, yaralayıcı, kesici olarak kabul edilir. Yan bakış söz konusuysa, kaş çatmak varsa keskin bakış vardır. Gönülden kasıt kalptir ve kalbi yaralamak vardır. Ama bunun zevkini kastediyor.Kılıç demirden yapılır ve yapılırken yumuşaktır ve keskin değildir. Keskinleştirmek için kızgınlaştırıp su dökülür. Bu şekilde keskin hale gelir. Bu işlemi yaparken demirin özüne de su girer. Yanı kılıcın özündeki su gönüle girince az da olsa rahatlama hissi verir. Toprak yağmuru arzular, sevgilinin bakışı da âşık için rahmettir. Ancak yağmur toprağı çizer fakat toprak yağmurdan vazgeçmez. Âşık da sevgilinin bakışından vazgeçmez. Bunu tasavvufi olarak düşünmek mümkündür. Peygamberin bakışını görmeden cehennemlik olmak vardır. Peygamberin bakışı şefaattir. Bu yüzden mahşeri arzuluyor çünkü peygamberin bakışını ancak orada görebilir.
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün
ihtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su
Sade Türkçesi: "Yaralı gönül, senin okunun peykanının sözünü korkuyla söyler. Çünkü yaralı bir insan da suyu tedbirle içer!"
açıklama: Yaralı bir gönül var ve sebebi de aşktır. Divan şiirinde bakış kirpik, kaş ve göz kapağıyla birlikte kullanılır. Kaşlar çatıldığında kirpikler ok gibi gerilir ve aşığın kalbini parçalar. Gönül yarasına sevgilinin yan bakışı sebeptir. Gönül sevgilinin bakışlarıyla oyuk oyuk yaralanmıştır. Böyle bir bakış varken aşığın bakışı korkuyla ele almasının sebebi şudur: Peykan çelikten yapılır ve onunda özünde su vardır. Açık yara su ile temas ettirilemez. Burada da su ile yaranın ilişkisi düşünüldüğünde su yaraya iyi gelmez. Ancak ne pahasına olursa olsun bu bakışı yine ister. Şefaat arzusuyla o dert ile hasta düşmüş durumdadır ancak ondan vazgeçmiş durumda değildir.
Suya versün bağbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gülzâre su
Sade Türkçesi:"Bahçıvan gül bahçesine su vermekten vazgeçsin. Onu sele versin. O boşuna zahmet çekmesin. Çünkü değil bir bahçesine, bin gül bahçesine a da su verse, yine senin yüzün gibi bir gül yetiştiremez."
açıklama:Sevgilinin genelde dolaştığı mekân gül bahçesidir. Âşık sevgilisini burada arar. Gül yüzlü sevgili bir gül bahçesinde ama sevgili yok. Bahçıvan “sevgili yok, artık o gül bahçesine o kadar su ver ki eser kalmasın" diyor. Çünkü bir daha onun gibi gül açmayacaktır. Tasavvufi manada düşününce Peygamber ölünce kâinatın bir anlamı kalmamıştır. Gül yüzlü peygamberimizdir. Gülzar ise onun yaşadığı dönemdir. Kıyametin kopmasını istiyor çünkü peygambere kavuşmak söz konusudur. "Ey Allah'ım dünyayı sele ver gitsin, kıyamet kopsun, bende peygamberime kavuşayım&" anlamı çıkmaktadır.
Ohşadâbilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bakmadan inse gözlerine kare su.
Sade Türkçesi: "Hattat bakmaktan gözlerine kalem gibi kara su inse de, yazısını yüzündeki tüylere benzetemez.
açıklama: Nakkaş eline bir kalem almış ve çizim yapmaktadır. Sevgilinin tasvirini resmetmektedir. Kalemi hokkaya ucuna doğru akar. Bu şekliyle göz arasında bir bağlantı kurmuştur. Siyah mürekkep, göze kara su inmesi gibi bir imaj oluşturur. Kalem sayfaya sürekli bakmak zorundadır ancak onu resmedemez. Çünkü sevgili eşsizdir. Ne kadar uğraşsa da o güzelliği çizemez. Hattı Hz. Muhammed'in yüzündeki bir tel olarak düşünürsek, bir nakkaşın Peygamberin sakalını bile çizemeyeceğini anlatır.
Ârızın yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n'ola
Zâyi' olmaz gül temennâsıyla vermek hâre su
Sade Türkçesi: "Yanağını hatırlamaktan kirpiklerim ıslansa şaşılmaz. Gül elde etmek arzusuyla dikene su vermek boşuna değildir."
açıklama: Sevgilinin yanağını hatırlayarak ağlayan aşığın sebebi sevgiliye kavuşamamaktır. Bir sonraki dizede ağlamanın boşuna olmadığı belirtmiştir. Sevgili baharın gelmesiyle görülmeye başlar. Kış boyu sevgili görülmez. Kışın sevgiliyi hatırlar ve o özlemle gözyaşı döker. Diğer mevsimler gülü görebilmek mümkün değildir. Kuru bir dala dönüşür. Bahar mevsimi dışında gül dalı sulandığında gülü değil dikeni sulamış oluruz. Amaç gülü tekrar elde etmektir. Gülden kasıt peygamberdir. Gül arzusu Peygamberi görebilme arzusudur. Öldükten sonra yalnızca görebiliriz. Dünyada ise rüyada görebiliriz. Burada anlatılan Peygamber aşığının ağlayıp sızlayarak rüyada peygamberi görebilmek için Allah'a yalvarmasıdır. Kirpikler dikene, gözden akan yaş da gülü sulayan damlalara benzetilmiştir. Şefaate nail olmak için aşk ile gözyaşı dökmek gerekmektedir.*
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denli dutuşan odlara kılmaz çare su
sade türkçesi: "Ey göz! Gönlümde yanan ateşe, gözyaşından su saçma. Zira bu kadar fazla tutuşmuş ateşlere suyun faydası olamaz."
açıklama: Gönlünde bir aşk ateşi ve gözyaşı ile söndürme vardır. Ateşi söndürme insanın doğal tepkisidir. Göze Diyor ki boşuna uğraşıyorsun o orada zaten yanacaktır. Gözyaşından yardım istemesi gerekiyor ama şair bunu yapmıyor. Fuzuli'nin şiir anlayışını gösteren bir dizedir. Suyla söndürülebilecek bir yangın değildir. Aşk ateşidir, manevi bir yangındır. Maddi olarak düşündüğümüzde çok büyük bir yangındır söndürmek mümkün değildir. Bu dizeden memnuniyet anlamını da çıkarmak mümkündür. Fuzuli acıyı seven bir şairdir. Bununla birlikte düşündüğümüzde bu ateşle olgunlaşma anlamı çıkar. ilahi aşk terbiye edilişin en etkin yoludur. Yangını arzulamakla aşkı arzulamış olur.
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
Bu beyti iki türlü açıklamak mümkündür:
a) O kadar çok ağladım ki, gözyaşlarım dönen gök kubbeyi doldurmuş. Bu yüzden renginin mavi olduğunu bilemiyorum. Yani gerçek rengini seçemiyorum, her tarafı su renginde görüyorum.
b) Ağlayan yaşlı gözlerle etrafa bakmaktan dolayı, gökyüzünün rengini bilemiyorum. Gökyüzü gözlük camının rengini aldığı gibi, yaşlı gözlerle de bakıldığında su rengini almış olur
Zevk-ı tîğinden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ile bırâgur rahneler dîvâre su
Sade Türkçesi: "Senin kılıç gibi keskin ve delici bakışların, gönlümü delik deşik etse de, ben bundan zevk alırsam, bunda şaşılacak bir şey yoktur. Çünkü akar sular geçtiği taşlık yerlerde (zevkli) oyuklar meydana getirirler."
Açıklama: Buradaki kılıçtan kasıt sevgilinin bakışlarıdır. Sevgilinin bakışları, yaralayıcı, kesici olarak kabul edilir. Yan bakış söz konusuysa, kaş çatmak varsa keskin bakış vardır. Gönülden kasıt kalptir ve kalbi yaralamak vardır. Ama bunun zevkini kastediyor.Kılıç demirden yapılır ve yapılırken yumuşaktır ve keskin değildir. Keskinleştirmek için kızgınlaştırıp su dökülür. Bu şekilde keskin hale gelir. Bu işlemi yaparken demirin özüne de su girer. Yanı kılıcın özündeki su gönüle girince az da olsa rahatlama hissi verir. Toprak yağmuru arzular, sevgilinin bakışı da âşık için rahmettir. Ancak yağmur toprağı çizer fakat toprak yağmurdan vazgeçmez. Âşık da sevgilinin bakışından vazgeçmez. Bunu tasavvufi olarak düşünmek mümkündür. Peygamberin bakışını görmeden cehennemlik olmak vardır. Peygamberin bakışı şefaattir. Bu yüzden mahşeri arzuluyor çünkü peygamberin bakışını ancak orada görebilir.
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün
ihtiyât ilen içer her kimde olsa yâre su
Sade Türkçesi: "Yaralı gönül, senin okunun peykanının sözünü korkuyla söyler. Çünkü yaralı bir insan da suyu tedbirle içer!"
açıklama: Yaralı bir gönül var ve sebebi de aşktır. Divan şiirinde bakış kirpik, kaş ve göz kapağıyla birlikte kullanılır. Kaşlar çatıldığında kirpikler ok gibi gerilir ve aşığın kalbini parçalar. Gönül yarasına sevgilinin yan bakışı sebeptir. Gönül sevgilinin bakışlarıyla oyuk oyuk yaralanmıştır. Böyle bir bakış varken aşığın bakışı korkuyla ele almasının sebebi şudur: Peykan çelikten yapılır ve onunda özünde su vardır. Açık yara su ile temas ettirilemez. Burada da su ile yaranın ilişkisi düşünüldüğünde su yaraya iyi gelmez. Ancak ne pahasına olursa olsun bu bakışı yine ister. Şefaat arzusuyla o dert ile hasta düşmüş durumdadır ancak ondan vazgeçmiş durumda değildir.
Suya versün bağbân gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün tek verse min gülzâre su
Sade Türkçesi:"Bahçıvan gül bahçesine su vermekten vazgeçsin. Onu sele versin. O boşuna zahmet çekmesin. Çünkü değil bir bahçesine, bin gül bahçesine a da su verse, yine senin yüzün gibi bir gül yetiştiremez."
açıklama:Sevgilinin genelde dolaştığı mekân gül bahçesidir. Âşık sevgilisini burada arar. Gül yüzlü sevgili bir gül bahçesinde ama sevgili yok. Bahçıvan “sevgili yok, artık o gül bahçesine o kadar su ver ki eser kalmasın" diyor. Çünkü bir daha onun gibi gül açmayacaktır. Tasavvufi manada düşününce Peygamber ölünce kâinatın bir anlamı kalmamıştır. Gül yüzlü peygamberimizdir. Gülzar ise onun yaşadığı dönemdir. Kıyametin kopmasını istiyor çünkü peygambere kavuşmak söz konusudur. "Ey Allah'ım dünyayı sele ver gitsin, kıyamet kopsun, bende peygamberime kavuşayım&" anlamı çıkmaktadır.
Ohşadâbilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bakmadan inse gözlerine kare su.
Sade Türkçesi: "Hattat bakmaktan gözlerine kalem gibi kara su inse de, yazısını yüzündeki tüylere benzetemez.
açıklama: Nakkaş eline bir kalem almış ve çizim yapmaktadır. Sevgilinin tasvirini resmetmektedir. Kalemi hokkaya ucuna doğru akar. Bu şekliyle göz arasında bir bağlantı kurmuştur. Siyah mürekkep, göze kara su inmesi gibi bir imaj oluşturur. Kalem sayfaya sürekli bakmak zorundadır ancak onu resmedemez. Çünkü sevgili eşsizdir. Ne kadar uğraşsa da o güzelliği çizemez. Hattı Hz. Muhammed'in yüzündeki bir tel olarak düşünürsek, bir nakkaşın Peygamberin sakalını bile çizemeyeceğini anlatır.
Ârızın yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n'ola
Zâyi' olmaz gül temennâsıyla vermek hâre su
Sade Türkçesi: "Yanağını hatırlamaktan kirpiklerim ıslansa şaşılmaz. Gül elde etmek arzusuyla dikene su vermek boşuna değildir."
açıklama: Sevgilinin yanağını hatırlayarak ağlayan aşığın sebebi sevgiliye kavuşamamaktır. Bir sonraki dizede ağlamanın boşuna olmadığı belirtmiştir. Sevgili baharın gelmesiyle görülmeye başlar. Kış boyu sevgili görülmez. Kışın sevgiliyi hatırlar ve o özlemle gözyaşı döker. Diğer mevsimler gülü görebilmek mümkün değildir. Kuru bir dala dönüşür. Bahar mevsimi dışında gül dalı sulandığında gülü değil dikeni sulamış oluruz. Amaç gülü tekrar elde etmektir. Gülden kasıt peygamberdir. Gül arzusu Peygamberi görebilme arzusudur. Öldükten sonra yalnızca görebiliriz. Dünyada ise rüyada görebiliriz. Burada anlatılan Peygamber aşığının ağlayıp sızlayarak rüyada peygamberi görebilmek için Allah'a yalvarmasıdır. Kirpikler dikene, gözden akan yaş da gülü sulayan damlalara benzetilmiştir. Şefaate nail olmak için aşk ile gözyaşı dökmek gerekmektedir.*
Kaspersky Internet Security 8 garanti denebilecek bir çözüm.
çok güzeldir, böyle karşındaki mal olur kalır susar, bakar, bakar sen geçersin.
galatasaray'ın 31.dakikada attığı golün ofsayt sebebiyle sayılmadığı uefa maçlarından biri.
gol için:
http://www.videogiller.co...ayan-golu-izle/56fa4bca0/
gol için:
http://www.videogiller.co...ayan-golu-izle/56fa4bca0/
sigara-çay.