bugün

entry'ler (188)

yaran youtube yorumları

youtube'da videodan çok yazılanlara odaklanma sebebidir. bir diziden alınmış videonun altında olay nasıl oluyorsa siyasete geliyor ve tartışma başlıyor falan derken küfürleşmeler. en yatarıcısını sizinle paylaşayım.

-Senin ananı bir sikerim şeytan maşallah çeker orospu çocuğu.

böylesini görmedim arkadaş *

yazarların ilk oynadıkları bilgisayar oyunu

(bkz: gorillas)
(bkz: qbasic)

http://www.youtube.com/watch?v=UDc3ZEKl-Wc

yazarların çocuklarına verecekleri öğüt

20 aylık bir oğlum var. Beni anlamaya başladığı gün ona vereceğim öğüt.

Haksızın ve zorbanın karşısında ol oğlum. Hakkını savun, başkalarının haklarına da tecavüz edilmesine izin verme.

çiğköfte denince akla gelenler

Meclis tavanı.

the wolverine

"ulan kabus görüp yanındakini kesme alışkanlığın varsa, yatma amına koyim" düşüncelerine beni gark etmiş dandikten film.

10 nesillerden hic mi yazar yok

Sözlüğe forum jargonunun tamamen oturduğunu bir kez daha görmemizi sağlayan başlık. sorulu cevaplı tartışmalı. helal valla.

eser yenenler

yerli johan hill.

türk bilimadamlarının yaptığı robot

Türkiye'de hiç bir başarı, cezasız kalmaz sözünü akıla getiren robottur. Adamlar uğraşmış, olmuş veya olmamış mesele o değil, mesela götünü kaldırmaktan aciz ergenlerin anında bok atmaya çalışmasıdır.

22 senedir sevgilsi olmayan erkeğin penisi

Küflenmenin tam aksine pırıl pırıl bakım gören, değişik yollar ile antremanı eksik edilmeyen, sahaya çıkmayi 4 gözle yırtıcı forvet ruhaline sahip penistir. bilmiyor ki oyuna girdiğinin 2. dakikasında boynu bükülecek.

yazarların sevgilileriyle olan en son diyalogları

+ yemekte ne var iftar için
- yapıyorum birşeyler hayatım
+ gelirken birşey alayım mı?
- yok sen gel yeter

evliyiz olm biz!

oblivion

Matrix'in bir başka şekilde çekilmiş hali. Neo var Morpheus var sentineller var sıvı içinde uyutulmuş clonelar var.

15 yıldır her ramazan sorulan sorular

vücuda girenler orucu, çıkanlar abdesti bozar diyerek komplesini tek cümle ile cevaplanması gereken sorulardır.

taksim gezi parkı

Ülkemin uzun zamandır ile defa kafasının bu kadar karışmasına sebep olan park.

şimdi yazılacak o kadar çok, o kadar çok konu var ki ben sadece nacizhane düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Akp'li değilim bir kere bile oy vermedim hazzetmem de ama gezi parkı olaylarının da saf-iane duygularla yapılan işleri hariç arkasında duramayacak biriyim. şimdi dediğim gibi nacizhane hem nalına hem mıhına derler ya aynen o misal. ne öğrendik gezi parkından?

- Hükümetimizin ve Sayın başbakan'ımızın bütün ülkeyi kucaklayamayan bir davranışta olduğunu
- Başbakan'ımızın ne yazık ki kabadayı tavrından hiç bir zaman ödün vermeyecek olduğunu
- Bazı konularda özür dilemenin erdem olduğunu vurgulayıp, özür dileyemeyen bir hükümetimiz olduğunu
- Söz mizaha gelince inanılmaz bir zeka patlaması yaşayan ve yaşatan gençlerimizin olduğunu
- Aynı gençlerin bir grup toplandıkları zaman hükümeti devireceklerini düşünecek kadar saf olduğunu
- kardeşlik söz konusu olunca futbol fanatizminin bile, ezeli rakip olmanın bile öneminin olmadığını
- Polisin ninja kaplumbağalardaki rocksteady ve beboptan farksız olduğunu
- polisin emir adı altında kul hakkına tecavüz edebileceğini
- polisin kendi vatandaşına karşı ne kadar terbiye sınırlarının dışına çıkabileceğini
- polisin orantısız güç kullanmaktaki insiyatifini kullanmaktan hiç çekinmediğini
- sosyal medyanın yalanda sınır tanımadığını
- 24 saat daha direnince ab hükümleri ile hükümetin devrileceğine inanan üniversite mezunu insanlar olduğunu
- kendini göt kılı gibi hisseden insanlar olduğunu
- saf duygularla başlayan bir eylemi aşırı solcu örgütlerin nasıl hemen sahiplenip flamalandırıldığını
- yine bu sol örgütlerin provokasyona mahal olsun diye ellerinden geleni yapabileceklerini
- ramazan davulundan rahatsız olup 18 gündür üşenmeden tencere tava çalan insanların olduğunu
- iş yandaş toplamaya gelince nefret ettiği halde sosyal medyadan türbanlı, namaz kılan insan resimleri veya hadis-i şerif paylaşan yavşaklar olduğunu
- türbanlı birisi yanında işe başlasa isyan edecek olanların aynı karelerde poz vermeyi öğrendiklerini
- insanların sırf hükumet gitsin diye yalvarır şekilde yabancı dilde twit atıp avrupa'dan amerikadan yardım isteyebileceklerini
- siyasilerin açıklamalarının nasıl manupile edilip insanın istediği yere çekebileceğini
- bir takımın taraftarıyken, başka bir takımın taraftar grubunda olmak için can atılabileceğini
- talcid'in sadece mide ilacı olmadığını
- gezi parkını bahane edip 3. hava alanı, 3. köprü gibi projeleri istemiyoruz diye ortaya çıkabilen ahmakların olabileceğini
- ağaç için orda olup, ağacı söküp polise fırlatabilecek insanlar olduğunu
- tomanın pomanın ne olup ne olmadığını

vs vs...

kronolojik bir sıra yoktuk aklıma geldikçe yazdım içinden geldiği gibi. dedim ya başta nacizhane.

sözlük yazarlarının itirafları

Eskiden sık yazardım. yazdıklarımı da paylaşma hissiyatı içerisine girerdim. ne zaman mı? daha çok duygu yüklü filmlerden sonra.
hani problemli esas oğlan girdiği ortamdaki güzel esas kızla neler yaşar filmleri vardır ya, ha işte onlardan sonra. izlerken kendinizden bir şeyler bulduğunuzu düşündüğünüz filmlerden sonra.

ne düşünüyorum biliyor musunuz;

o filmlerde asla kendimizden bir şeyler bulamıyoruz. hep bulduğumuzu zannediyoruz ama sadece kıyısından geçtiğimiz sahneler onlar. işte bir nevi kendimizi avutmak için başvurulan holywood sanatı.

eskiden melankolik, platonik olduğum zaman yazardım. hem kağıtlara hem bloglara. kendimce de çok beğenirdim yazdıklarımı. yalan yok şimdi. en çokta platonik, melankolik olduğum zamanlarda. sonra birisini sevdim çok sevdim, evlendim, baba oldum. aslan gibi bir oğlum var daha 1 yaşında. çok şükür iş güç her şey yolunda. her ne kadar her şey güzel olsa da rutin. Çekirdek aile yapısı rutini hem de.

rutin; yazmak, kağıtlara içini dökmek arzusunun katilidir bence. siz ne düşünürsünüz bilmem. bence öyle ki benim rutinim, arzumu çoktan öldürmüştü. Ah bir de online bilgisayar oyunları yok mu. saf rutine bağlamak için daha iyi neye ihtiyacı olabilirdi ki insanın?

Bugün yine duygu yüklü bir film izledim uzun zaman sonra. insanların kendilerinden bir şeyler bulduğunu zannettiği filmlerden. film bitti jenerik müziği çalıyorken dedim ki galiba tekrar yazasım var! hemen yazmalı , saçmalamanın dibine vurmalı.

düşündüm baktım şöyle bir. Allaha binlerce defa şükürler olsun ki bana bu rutini vermiş. bana güzel eşimi, aslan parçası oğlumu vermiş ve onlarla beraber gün geçirme şansını vermiş. Bakıyorum da özendiğimiz amerikan filmleri gibi hayatımız yok ama rutinde olsa Allaha binlerce şükür ki onlardan bin kat güzeli var.

Verdiğin ve vereceğin bütün güzelliklere şükürler olsun.

ps: bu kadar saçma cümleleri okuttuğum için özürler şelale.

how i met your mother

"8 sezonu bu tipsiz kezbanı görmek için mi bekledim ben" nidalarını attırarak sezonunu sona erdirmiş dizidir.

n11 com

türkiye'nin otuzbire en uygun reklamı.

hysterica

her pazartesi günü olduğu gibi "haftanın en beğenilen entryleri"ni keyifle okuyup, oylama görevini yerine getirmiş, bu konudaki mesaisini tamamlamış yazar. zaten sözlükte adam gibi okunan, keyif alınan bir orası kaldı. (bkz: seda sayanın kulağının arkası)

uludere katliamı

23 bin 234 şehit, 10 bin 983 gazimiz var, bir tane Mehmetcik'i anma günü yok!. Ama emin olun ki Uludere'yi her sene anacaklar. Vesile olan, bu işin yandakcısı, bu işe alet olan kim var ise hepsinin Allah belasını versin.

mecburi tanım: kaçakçı adı altında terör faliyeti yürüten kimilerinin öldürülmesi. katliam değildir, katliam diye dayatılmaktadır.

mishka

sözlük ortamında bulunan en yapmacık, en komik olmayan, en başarısız troll arkadaş. yemin ediyorum eksiden trollüğün de bir jargonu bir seviyesi vardı. onun bile amına koydunuz.

(bkz: yazık)

uludağ sözlükte herkesin birbirine giydirmesi

soğuk havalarda, sözlük yazarlarının birbirlerinin arkalarına kalın birşeyler(hırka, kazak, battaniye) vermek istemeleri sonucu oluşan durumdur.