bugün
- sevgili olunan kızın çişini içmek16
- israi le türkiye ve iran baş edebilir mi8
- en sevilen su markası19
- son yapılan yemek24
- uzun saçlı erkek8
- menuet'in sufle yapıp beni çağırmaması8
- mariyya8
- doktor bir abiye sahip olmak8
- havaların soğuması21
- telefon özelimdir diyen sevgili12
- anın görüntüsü31
- birleşmiş milletleri küçümseyen beyinsiz piç8
- türkiyede gençler aile desteğiyle yaşıyor24
- hiç yaladınız mı10
- yahudi olmak istiyorum14
- uyumayın ulan9
- nervio17
- eloande11
- bütün uludağ sözlük yazarlarının boktan yazması31
- güzel bir kadın eli yalamak8
- arkadaşlar sizce bu alınır mı12
- sözlük yazarlarının tatlıları26
- bahar candan9
- piyangodan para çıkanların sonunda parasız kalması11
- bazı yetkili kadınların ağzının çok bozuk olması12
- frekansı yüksek insanlar19
- bikbikin sakalları9
- 26 eylül 2024 ajax beşiktaş maçı26
- kadınların gereksiz canlılar olduğu gerçeği18
- sevilmek için gidilen en uzun mesafe9
- iş yerinde zamanın geçmemesi9
- true yu neden evlendiremiyoruz8
- karı gibi laf sokan sözlük erkeği12
- larisalisa16
- sevişmek için gidilen en uzun mesafe22
- 25 eylül 2024 galatasaray paok maçı33
- herkese nude atan kadın yazar20
- suriyelilere özel doğum hastanesi14
- cuma namazından foto paylaşmayan yazarı hoplatırım14
- vapurda denizi izlerken dinlenecek şarkılar8
- şimdiye kadar size sorulan en zor soru14
- hepinizin cuma namazına gitmesini emrediyorum15
- kadınınızı kalkındırır mısınız12
- marmara ereğlisi vs şarköy8
- oruspuda sevgili şefkati arayıp hüzünlenmek16
- muhtemelen canabar12
- türk topraklarına yunan botu değmesi24
- ülkede iyi giden tek şey14
- sinemada gidilen ilk film27
- eski akp'li belediyenin milyon dolarlık şatafatı16
entry'ler (953)
Kusuruma bakmayın ama pek de sikimizde olmayan fotoğraflardır.
Günbatımları ve sen
Ne ay kalıyor sen varken, gökyüzünde
Ne bir mutsuzluk, benim yüzümde.
Ne güneş parıldıyor senin kadar
Ne inci mercan.
Ne ay kalıyor sen varken, gökyüzünde
Ne bir mutsuzluk, benim yüzümde.
Ne güneş parıldıyor senin kadar
Ne inci mercan.
Geçecek, her şey geçer, hepsi geçer. Hatta sonra, çok sonra anılar hükmünü yitirdikten, onu iyice unuttuktan, içindeki acının yerini kocaman bir boşluk aldıktan, keşke geçmeseydi dedikten sonra, keşke acısını bir hastalık gibi yüreğimde taşısaydım desen bile geçer. Zaman insanla oynamayı seven hem zalim hem de merhametli bir tanrıdır. Ona karşı çıkamazsın, yapman gereken beklemek. Onun, derin bir unutuşla bizi rahatlatacak örtüsünü üzerimize örtmesini beklemek.
(bkz: aşk köpekliktir)
(bkz: Ahmet ümit)
(bkz: aşk köpekliktir)
(bkz: Ahmet ümit)
imkansız istekler ve zaruri mutsuzluklar
Alevden sözler,
Bakışların buzdan.
Kartopu dertler
Yuvarladıkça büyüyen..
imkansız istekler
Ve zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..
Yüzüne güller ekiyorum
Kırmızı sözcüklerden.
Ama nedense,
Bakışların buz oluyor
Kurutuyor tüm gülleri.
Yüreğime şeritlerce yollar açıyorum
Gözlerinden.
Ama nedense yollara
Kırmızı şerit çekiyor emrindeki kolluklar:
Olay yeri, girilmez !
Yasaklı mektuplar yazıyorum
içinde birkaç imdat
Mektuplarım varmıyor hiçbir yere
Sürekli bir istibdat..
Sözcüklerin bir kurşun olup saplanıyor yüreğime
Tek bir silah sesi duyuyorum
oysa binlerce kurşun yağıyor üstüme.
Güller soluveriyor, kan oluyor kırmızılar
Dikenleri dolanıyor dilime, konuşamıyorum.
Bakışların eriyor kurşunların arasında
Eriyip boynumdan vücuduma süzülüyor.
Ve donduruyor tüm sıcaklığını kalbimin.
Dağ gibi sevgim
Buz dağı oluveriyor karşısında
Dikenli bakışlarının.
Ve en başından belliydi diyorum
Uzak bir ihtimaldin sen
Beyaz bir yaz bulutuydun
Dokunmak imkansız.
imkansız bir isteğiydin kalbimin.
Kalbimin içinde yankılanıyor aynı sözcükler :
“imkansız istekler
zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..”
08.08.2024, Van
görsel
Alevden sözler,
Bakışların buzdan.
Kartopu dertler
Yuvarladıkça büyüyen..
imkansız istekler
Ve zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..
Yüzüne güller ekiyorum
Kırmızı sözcüklerden.
Ama nedense,
Bakışların buz oluyor
Kurutuyor tüm gülleri.
Yüreğime şeritlerce yollar açıyorum
Gözlerinden.
Ama nedense yollara
Kırmızı şerit çekiyor emrindeki kolluklar:
Olay yeri, girilmez !
Yasaklı mektuplar yazıyorum
içinde birkaç imdat
Mektuplarım varmıyor hiçbir yere
Sürekli bir istibdat..
Sözcüklerin bir kurşun olup saplanıyor yüreğime
Tek bir silah sesi duyuyorum
oysa binlerce kurşun yağıyor üstüme.
Güller soluveriyor, kan oluyor kırmızılar
Dikenleri dolanıyor dilime, konuşamıyorum.
Bakışların eriyor kurşunların arasında
Eriyip boynumdan vücuduma süzülüyor.
Ve donduruyor tüm sıcaklığını kalbimin.
Dağ gibi sevgim
Buz dağı oluveriyor karşısında
Dikenli bakışlarının.
Ve en başından belliydi diyorum
Uzak bir ihtimaldin sen
Beyaz bir yaz bulutuydun
Dokunmak imkansız.
imkansız bir isteğiydin kalbimin.
Kalbimin içinde yankılanıyor aynı sözcükler :
“imkansız istekler
zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..”
08.08.2024, Van
görsel
"Erkek, kadına olan nefretini 40 gün saklar da ona olan sevgisini bir gün bile saklayamaz. Kadın, erkeğe olan sevgisini 40 gün saklar da, ona olan nefretini bir gün bile saklayamaz."
ibn Muflih el-Hanbelî
(el-Âdâbu'ş-Şeriyye)
ibn Muflih el-Hanbelî
(el-Âdâbu'ş-Şeriyye)
insanın dağ gibi sevgisini buz dağına çevirip neden böyle soğuksun diye suçlayanların çağı bu çağ.
Merhem değil merhum.
Kuru Bir Yağmur yağdı
Dik bir yamacı çıkarken yorgun ve terli
Soğuk bir su gibi değmişti dudaklarıma
isminin heceleri.
Heceler eksildi önce
Harfler dişlerime değmeden uçup gitti
Ağzım, kurudukça kurudu tekrar.
Yokuş dikleşti, insafsızca büyüdü.
Yokluğunun soğuk ve ince ellerini hissettim
Sırtımda.
Yalnızlık, ellerimi ayaklarımı yokladı,
Bağışlayıp, yeniden selamladı.
Göğsümde bir ateş topu oldu
Yokluğun.
Kelimelere döküldü,
Kelimeler ağzımda eridi
Bozağımdan geri indi,
yapış yapış ve tatsız.
Genzimi yakan alevlerdi yuttuğum.
boğazımdan geçti.
Ve göğüs kafesime indi
Göğsümde bir ateş topu oldu tekrar.
Nasıl da ağırlaştı bedenim
omuzlarım düştü.
Ahh
Ne kadar ağır tartabilir ki bir boşluk?
Boşluğun arttıkça ağırlaştı.
Sesin eksildikçe
Kulağım sağırlaştı.
Kuşlar dalları terketti
Toprağı çatlatan tomurcuklar
Geri çekildi toprağa, çatlaklarından.
Ve tekrar başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve bunaltıcı bir yağmur yağdı,
Hiçkimse ıslanmadı.
Yağmurda bir şemsiye aradı gözlerim
Üstüme yağmasın diye sensizlik .
Sensizlik kuruttu her şeyi,
Geriye sessizlik kaldı.
Saçlarıma dokundum, bir bir döküldüler.
Aynadakine baktım, çekip gitmişti çoktan,
Neşesini ve sıcaklığını alıp gitmişti burdan.
Adını heceledim, tekrar tattım adını
Gözlerini anımsadım,
Ellerine dokundum
Ve sesini duyumsadım.
Ve yine başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve soğuk bir rüzgar esti.
içimdeki çocuğu sürükleyip götürdü,
Tutamadım ellerinden.
(01.08.2024, Van)
https://music.youtube.com...k&si=AKFFtReJQvd54RUJ
Dik bir yamacı çıkarken yorgun ve terli
Soğuk bir su gibi değmişti dudaklarıma
isminin heceleri.
Heceler eksildi önce
Harfler dişlerime değmeden uçup gitti
Ağzım, kurudukça kurudu tekrar.
Yokuş dikleşti, insafsızca büyüdü.
Yokluğunun soğuk ve ince ellerini hissettim
Sırtımda.
Yalnızlık, ellerimi ayaklarımı yokladı,
Bağışlayıp, yeniden selamladı.
Göğsümde bir ateş topu oldu
Yokluğun.
Kelimelere döküldü,
Kelimeler ağzımda eridi
Bozağımdan geri indi,
yapış yapış ve tatsız.
Genzimi yakan alevlerdi yuttuğum.
boğazımdan geçti.
Ve göğüs kafesime indi
Göğsümde bir ateş topu oldu tekrar.
Nasıl da ağırlaştı bedenim
omuzlarım düştü.
Ahh
Ne kadar ağır tartabilir ki bir boşluk?
Boşluğun arttıkça ağırlaştı.
Sesin eksildikçe
Kulağım sağırlaştı.
Kuşlar dalları terketti
Toprağı çatlatan tomurcuklar
Geri çekildi toprağa, çatlaklarından.
Ve tekrar başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve bunaltıcı bir yağmur yağdı,
Hiçkimse ıslanmadı.
Yağmurda bir şemsiye aradı gözlerim
Üstüme yağmasın diye sensizlik .
Sensizlik kuruttu her şeyi,
Geriye sessizlik kaldı.
Saçlarıma dokundum, bir bir döküldüler.
Aynadakine baktım, çekip gitmişti çoktan,
Neşesini ve sıcaklığını alıp gitmişti burdan.
Adını heceledim, tekrar tattım adını
Gözlerini anımsadım,
Ellerine dokundum
Ve sesini duyumsadım.
Ve yine başladı bir yavan mevsim.
Susuz,
Çorak
Ve soğuk bir rüzgar esti.
içimdeki çocuğu sürükleyip götürdü,
Tutamadım ellerinden.
(01.08.2024, Van)
https://music.youtube.com...k&si=AKFFtReJQvd54RUJ
Pek de sikimizde olmayan kıyafetlerdir.
Bu tutuşan, ellerimiz olmasa avuçlarımda kocaman bir yangın derdim.
Gri
Bulutlu havalarda
insanın omuzlarına yağan
hüzündür biraz da.
Soğuk bir rüzgar eser kalbinde,
Mayısın tam ortasında.
Kalbin, dikenli tellerle çevrili
Küt küt attıkça,
Teller, canına batar da durur.
Dalga dalga köpürür deniz,
Yağmur yağdıkça kudurur.
Yağmur yağdıkça
Omuzlarına damla damla hüzün düşer,
Bir soğuk rüzgar eser
Denizden bu yana.
Bir soğuk rüzgar
Kalbinde eser de durur.
Yağmur yağdıkça
Grileşir gökyüzü,
Bulutlar gri, deniz gri..
Dalgalar gri..
Hislerin, gri.
Bir kurşun gibi çekilir bakışlar üstünden
Çekilir sesler kulağından
Bir tetik gibi.
Bir mayıs ayında
Bir kurşun gibi saplanır yüreğine
Gri, yağmurlu bir havada
Sebepsiz bir can sıkıntısı,
Sebebini bilmezden geldiğin.
(Mayıs 2024, Van)
görsel
Bulutlu havalarda
insanın omuzlarına yağan
hüzündür biraz da.
Soğuk bir rüzgar eser kalbinde,
Mayısın tam ortasında.
Kalbin, dikenli tellerle çevrili
Küt küt attıkça,
Teller, canına batar da durur.
Dalga dalga köpürür deniz,
Yağmur yağdıkça kudurur.
Yağmur yağdıkça
Omuzlarına damla damla hüzün düşer,
Bir soğuk rüzgar eser
Denizden bu yana.
Bir soğuk rüzgar
Kalbinde eser de durur.
Yağmur yağdıkça
Grileşir gökyüzü,
Bulutlar gri, deniz gri..
Dalgalar gri..
Hislerin, gri.
Bir kurşun gibi çekilir bakışlar üstünden
Çekilir sesler kulağından
Bir tetik gibi.
Bir mayıs ayında
Bir kurşun gibi saplanır yüreğine
Gri, yağmurlu bir havada
Sebepsiz bir can sıkıntısı,
Sebebini bilmezden geldiğin.
(Mayıs 2024, Van)
görsel
Freud der ki:“insan, karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır.” Hayatın akışı içinde bir yerlerde bir şekilde hayatımıza girip çıkan herkesin bir izi kalır hayatımızda. Bu, bazen iyi bazen kötü bir izdir ama kalıcıdır. Kişilik, bu izlerin içinden kendimizi nasıl inşa ettiğimizdir.
ilişki bir hayat seçmektir, kişi değil tam da bu yüzden. Birisini göğsüne bastırmak; bir yaşam seçme biçimidir. Hepimiz, hayatımıza insan alırken bunu gözardı ediyoruz. Hani diyordu ya eski bir sözde, huyu güzele kırk yıl doyulmaz diye. Dışından çok içini merak edip, onu sevin.
ilişki bir hayat seçmektir, kişi değil tam da bu yüzden. Birisini göğsüne bastırmak; bir yaşam seçme biçimidir. Hepimiz, hayatımıza insan alırken bunu gözardı ediyoruz. Hani diyordu ya eski bir sözde, huyu güzele kırk yıl doyulmaz diye. Dışından çok içini merak edip, onu sevin.
Bırak bir hakikat incitsin seni,
Bir yalan avutacağına.
Bir yalan avutacağına.
ayrıldılar… ve bir daha birbirlerini görmediler.
fakat ikisi de küçük derenin kenarındaki söğüdü ve orada geçirdikleri güzel ilkbaharı ve yazı unutmadılar.
Sabahattin Ali, Kırlangıçlar
fakat ikisi de küçük derenin kenarındaki söğüdü ve orada geçirdikleri güzel ilkbaharı ve yazı unutmadılar.
Sabahattin Ali, Kırlangıçlar
Bir yerlerde,
Dümdüz uçsuz bir ovada,
Yemyeşil otların üstüne kızıl bir güneş doğmuştur şimdi.
Şimdi bir kalbe,
başka bir kalp uçup konmuştur
Eklemlenmiştir kırıklı yerlerinden.
Bir minik çocuk kalbi
Gelivermiştir her şeyden habersiz
Bir dünyalının avuçlarına.
Bir kadın, nakış nakış işlemiştir örgüsüne
Derdini kederini.
Karanlık bir geceye sabah olmuştur bir yerlerde.
Bir yerlerde binlerce papatya açmıştır
Sarısıyla, beyazıyla.
Hâyâl kırıklıklarına çıplak ayakla basmanın
vaktidir şimdi,
Yüreğine batan kırıkları tek tek toplamanın,
Bir bavula sığdıramadığın anıları
Çok gerilerde bırakmanın saatidir.
Ağlayan gözlerinden
Unutamadıgın kadını
damla damla düşürmenin vaktidir.
Hoşça kal diyenleri
Hoşça unutmanın
Yaşar dinlemenin,
Ağlamanın, aldanmanın,
Ve çantayı alıp gitmenin
Ve ağız dolusu küfretmenin
Tam vaktidir.
(2024, Diyarbakır)
Dümdüz uçsuz bir ovada,
Yemyeşil otların üstüne kızıl bir güneş doğmuştur şimdi.
Şimdi bir kalbe,
başka bir kalp uçup konmuştur
Eklemlenmiştir kırıklı yerlerinden.
Bir minik çocuk kalbi
Gelivermiştir her şeyden habersiz
Bir dünyalının avuçlarına.
Bir kadın, nakış nakış işlemiştir örgüsüne
Derdini kederini.
Karanlık bir geceye sabah olmuştur bir yerlerde.
Bir yerlerde binlerce papatya açmıştır
Sarısıyla, beyazıyla.
Hâyâl kırıklıklarına çıplak ayakla basmanın
vaktidir şimdi,
Yüreğine batan kırıkları tek tek toplamanın,
Bir bavula sığdıramadığın anıları
Çok gerilerde bırakmanın saatidir.
Ağlayan gözlerinden
Unutamadıgın kadını
damla damla düşürmenin vaktidir.
Hoşça kal diyenleri
Hoşça unutmanın
Yaşar dinlemenin,
Ağlamanın, aldanmanın,
Ve çantayı alıp gitmenin
Ve ağız dolusu küfretmenin
Tam vaktidir.
(2024, Diyarbakır)
Yanımda kırık bir ayna
Hatıralarım sağda solda
Baktım da gördüm
Saygısızlık sonunda
Şimdi nerdesin?
Haydi söyle bana
Kalbim istemiyor artık seni
Zorla olmayacak bu iş gibi
Terket defol git şimdi
Yanlış zamandayız şimdi
https://music.youtube.com...0&si=cxsBbE0yXJrA1eBv
Hatıralarım sağda solda
Baktım da gördüm
Saygısızlık sonunda
Şimdi nerdesin?
Haydi söyle bana
Kalbim istemiyor artık seni
Zorla olmayacak bu iş gibi
Terket defol git şimdi
Yanlış zamandayız şimdi
https://music.youtube.com...0&si=cxsBbE0yXJrA1eBv
Moralim bozuk diye gittiğinizde elinize ders çalışma programı tutuşturarak sınıfa göndermeleri.
Zaruri bir istek.
Bildiğiniz gibi şu kokuşmuş dünyada insanlarla yapılan dostluk da her türlü kötülükten nasibini almış durumda.
Bu sebeple hayvan sahiplenip onunla dostluk etmek sanırım artık kaçınılmaz.
Bakıma muhtaç "yalnızca" dana, koyun, keçi, sığır gibi hayvanınız varsa ücretsiz bir şekilde tamamen hayrıma sahiplenmek isterim. ilgilenenler bana ulaşabilirler.
Bildiğiniz gibi şu kokuşmuş dünyada insanlarla yapılan dostluk da her türlü kötülükten nasibini almış durumda.
Bu sebeple hayvan sahiplenip onunla dostluk etmek sanırım artık kaçınılmaz.
Bakıma muhtaç "yalnızca" dana, koyun, keçi, sığır gibi hayvanınız varsa ücretsiz bir şekilde tamamen hayrıma sahiplenmek isterim. ilgilenenler bana ulaşabilirler.
Ölümü hatırla demek. Memeyi hatırla da olabilir şu an tam şeyapamadım. *