bugün

entry'ler (77)

hayko cepkin

bu arkadaşın sakin olmam lazım albümü belki de bu memlekette yapılan en iyi anadolu rock albümüdür, hatta tektir. kendisi modern aşık veysel ezgilerini şarkılarına aktarmıştır. anadolu rock'u ermeni kökenli biri olarak bizim anadolunun bağrından çıktığını iddia edenlerden çok daha iyi yapması da ayrıca takdire şayandır.

kurtlar vadisi pusu

memati abdülhey'i vururken gözünde sadakatin izlerini taşıyordu. tereddüt bile etmedi en iyi arkadaşlarından birini patronu için vururken. iyi oyuncu şu gürkan uygun.

ezel

bu ramiz dayı bildiğin kötü biri. hiç öyle özenilip, sevilecek biri değil. adam intikamı uğruna hem tefo'yu istemediği şekilde kullanıyor hem de henüz bir çocuk olan masum eren'i öldürtüp planının parçası yapabiliyor. bıyığından utan dayı!

bu arada o meliha teyze var ya, o görüyor o. bildiğin metin şentürk'ün dişisi ya la bu.

ezel

güzeller güzeli şebnem'e ağzına her laf alışında sanki büyük bir kabahat işlemiş gibi bakan ezel'i kınamak gerek aslında. bırakın arkadaş konuşsun kızcağız, o konuşsun biz öyle seyredelim onu. hatta şebnem için yeni bir kanal kurulsun, o salak salak konuşsun, biz seyredelim.

tuncel kurtiz

ezel'in son bölümünde kaşlarını boyamış galiba. önceden daha iyiydi ama böyle de güzel. seviyoruz kendisini.

ayşe özyılmazel

yazılarından, şarkılarından haberdar değilim ancak ilik gibi hatun olduğunu da inkar edemem.

nurgül yeşilçay

gündelik hayatındaki bütün gıcık tavırlarına, salaş hallerine rağmen filmlerde fevkalbeşer bir güzellik abidesine dönüşen gözleri çok güzel hatun. son filmi 7 kocali hürmüz'ü gözleri ve göğüsleriyle resmen domine etmiş. meftun olmamak elde değil. velakin cem özer işte, ahh cem özer ah işte...

paradigmanın iflası

tam da bugünlerde okunması faydalı olacak kitaplardan. resmi ideoloji'ye bir de paradigmanın iflası'ndan bakmalı ve ''istemezuk''cuların neden istemediğinin sebeplerini kavramalı. dersim hadisesini yapanlar bugün halen dersim'i savunuyorlarsa bunun nedenini en iyi şekilde izah eden eserlerden.

ufuk uras

türkiye'de sol denilince ufuk uras en sağlam ve mantıklı adamlardan biridir. savunduğu ideolojiyi çoğu kişiden iyi bilir. iş bu sebeple sahte solcular ufuk uras ve sözlerinden rahatsız olur. olacaklardır da. sahtekar solculara tavsiyem; sol'u iyi öğrensinler sonra gelip ufuk uras'a çen çen ötsünler. komik duruma düşmesinler.

deniz baykal

kendisi ''vahim'' kelimesini kullanmasını çok seviyor. her şeyi vahim şeklinde nitelemekle maruf olmuş biridir gözümde. ''vahim bir durum'', ''çok vahim gelişmeler yaşanıyor'' sık sık başvurduğu kalıpları. arada bir sürpriz silahını da çıkarmıyor değil: ''vehamet''. ''olayın vehametini hayretle izliyoruz''. merak ediyorum kendisine vahim gelmeyen bir şey var mıdır acep recep?

urfalıyam dağlıyam

bu akşam avrupa yakasında volkanın çığırdığı güzel türküdür. şanlıurfa yöresine aittir.

urfalıyam dağlıyam
bahçeliyem bağlıyam

ağam da şimdi gelir
paşam da şimdi gelir
güzel de şimdi gelir vay

ben yarimden ayrıldım
ciğerimden dağlıyam

ağam da şimdi gelir
paşam da şimdi gelir
güzel de şimdi gelir vay

urfa'nın bedenleri
çevirin gidenleri

ağam da şimdi gelir
paşam da şimdi gelir
güzel de şimdi gelir vay

vurun vurun öldürün
yari terk edenleri

ağam da şimdi gelir
paşam da şimdi gelir
güzel de şimdi gelir vay

otobüslerde mutlaka bulunan tipler

otobüsteki güzel kızı kesen ve otobüsün ortasındaki demire kıçını hemen yaslayanları da unutmamak gerektir**.

eti cin tek lokmalik

muhteşem eti cin lezzetinin* ufak, mini minnacık, harbi tek lokmalık sürümü. açıyorsunuz 140 gramlık ambalajını sonra bir bakıyorsunuz, bitirivermişsiniz. o kadar şahane bi lezzet. orijinal eti cin bile bunun kadar güzel değil. bu bi başka bişey. kesinlikle bu dünyadan değil**.

melih gökçek

bayram tatili süresince günde 4-5 saatten her akşam ses tv'de ekrana çıkıyor. evlerimizi neşelendiriyor. adamın elindekiler doğru mu yanlış mı bilmem ama her şeye belgesi var be arkadaş. kıçına don alsa ekranlara çıkıp ''bakınız bu 42 beden, lütfen gerçekleri saptırmayalım'' deyip onu bile belgeleyecek. sayesinde babamla da güzel muhabbet ediyoruz bu günlerde.

-*baba aç da ses tv'yi melih'i dinleyelim biraz.
-*oğlum daha çok erken. zaten melih şimdi güm güm atıyodur. programın bitmesine de 4 saat var daha.
-*ne güzel baba, neşeleniriz işte.
-*oğlum, melih en fazla 1 saat çekilir. fazlasına dayanamayız*.

kumar

''arkadaşlar, kumar hele mapusta olunca tekmil belaların anasıdır. kralda olsan farketmez. insanı insana kırdırır. kumar fukaranın bir dilim ekmeğini elinden almaktır. kumar şeytan değirmenidir. göz nurunun savurmasıdır. ekmeği terden bekleriz. çalışmakta yiğidin harmanıdır.''

''kumar da kazanan yoktur, sadece kumarı oynatan kazanır, sadece kumarı oynatan...''

necati turkiye nin kaka sidir

zamanında necati ateş'in futbol sahalarında galatasaray formasıyla fırtınalar kopartırken kendisinin yeteneğinden bahseden rıdvan dilmen'in bana göre safi geyik olsun diye söylediği söz. nereye çekersen çek gelir.

zamanında türkiye'nin kaka'sı* olan necatinin bugün ise gittiği real sociedad takımında antrenörü tarafından ''ben alex'i istiyordum ama necati'de iyi'' şeklinde karşılanması ise tamamen necati'ye karşı yapılan büyük bir ayıptır.

göremediler necatim sendeki potansiyeli, sadece rıdvan abim gördü. kıymetin bilinmedi.

kurtlar vadisi pusu

muro'nun yardımcısı çeto'nun muro yüzünden süper bi kıvırmasını izledik bu bölüm.

-*sen 40 yıl yanlış düşünüyosun baş memati. işte bu yüzden alemdar polat lider, sense....
-*neymişim lan ben?
-*baş memati'ye ne olduğunu söyle çetin.
-*lider vekili...

stadyumda izlenen ilk maç

muhtemelen çocukluk yıllarında yaşanan, insanda garip bir heyecan uyandıran maç. o güne kadar stadyumda maç izlemeyi belki defalarca kurgulamışsınızdır. televizyonda gördüklerinizden* ötürü bir tarafta sosisli sandviç satan adamlar, herkes neşeli, rahatça maç izlenecek, yenilip içilecek, gol olunca hiç tanınmadık adamlarla sarmaş dolaş olup en sonunda rahatça eve gelinecek zanneder insan ancak kazın ayağı hiç öyle değildir.

şahsımın stadyumda izlediği ilk maç 2001 yılında ankara'da gençbirliği ile fenerbahçe arasındaki maçtır. stadyumla ilgili bütün hayallerimi yıkan maçtır ayrıca. bir kere stadyuma 4-5 saat önceden girmişimdir tıklım tıkış. saatler geçtikçe bünye acıkmış fakat ortada sosisli sandviç satıcıları bulunamamıştır*, arada dolaşan simitçilere rastlanır sadece. açlıktan simitçileri izlerken atılan gollerden birini de kaçırmışımdır. son umudum tanımadığım insanlarla golden sonra sarmaş dolaş olmakta kalmıştır ancak fenerbahçemin sık sık tuttuğu gençbirliği bahtsızlığı gene tutmuştur ve 3-1 yenilmişizdir. maçın bitmesine yakın zamanlarda sıkışmış, tuvalete gitmeye çalışmışımdır ancak içeri girmeye çalışırken polislerden darp yeme durumuna da düşmüşümdür.

her türlü hayalimin yıkılmasına neden olsa da, stadyumda izlenen maçın tadı çok farklıdır ve ilk gittiğiniz maçı hiç unutamazsınız**. yeri ayrıdır.

mekke

müslümanlar için ruhun sılası. hele de böyle hac vaktinde en çok olmak istenilen yer. hiç görülmemiş olmasına rağmen özlenen yer.

kurban pazarı

kurbanlıkların satışının yapıldığı mekanlar. her türlü kurbanlık hayvanın keçisinden koyununa, ineğinden öküzüne ve hatta yöresel olarak* kimisinde deve bile bulmanızın mümkün olduğu yerler.

şimdiki gibi kış aylarında kurban pazarlarında hayvanların kendi dışkılarıyla ısıttığı çadırlara girdiğiniz zaman dışarı asla adım atmak istemezsiniz, kaloriferden beter ısıtır hayvan dışkıları efendim*. fakat pazardan eve döndüğünüzde acı gerçekle karşılaşırsınız. üstünüze sinen kokunan ötürü bütün elbiselerinizi ve hatta kendinizi 3 gün boyunca suya yatırmanız gerekir. böyle de nalet bişeydir hayvan kokusu.

bir de her sene bu pazarlar kurulduklarında televizyon kanalları gidip kurban pazarlıklarına katılırlar. fiyata razı olmayan esnafa el kol hareketleriyle müşterinin fiyatına ikna ederler. garibim kurban satıcıları bu televizyoncular yüzünden o günkü satışlarından hep zarar ederler.