bugün

entry'ler (1)

severek ayrılanlar

Çaresizliktir. Zorunda kalmaktır. seni seviyorum diyerek ayrılmaktır. Günün onunla konuştuğunuz saatleri geldiğinde kendinizi çıkmazda bulmanızdır. Yalnızlıktır. Bir türlü unutmamanızdır. Etrafınız ise böylesinin en iyisi en doğrusu olduğunu söyleyenlere doludur. Kimse sizin iyi olmadığınızı görmek istemez. Kulaklarınızı tıkamak istersiniz. Tek duymak istediğiniz ses onunkidir. Ama onu bırakanda sizsinizdir. Geçmişi kıskanmaktır. Onunla olan geçmişi özlemektir. En olmayacak yerde aklınıza gelmesi ve gözlerinizden akan yaşları gizlemek zorunda kalmanızdır. içine ağlamaktır. Her sabah umutla uyanıp gece yine perişan olmaktır. Kendinizden çok onu düşünmektir. Onu bıraktığınız için dünyanın en suçlu insanı hissetmenizdir kendinizi. Nasıl olduğunu bilmediğiniz için kendinizden nefret edersiniz. Sesine aşık olduğunuz kişinin sesinden mahrum bırakmaktır kendinizi. Onsuz geçen saatlerinizin hepsinden pişman olacağınızı bilmenizdir. Ona sarılınca geçebilecek kadar küçücük bir acının başka çaresinin olmamasıdır. Gün geçtikçe daha beter hissedersiniz kendinizi unutmanız gerekirken. Arada bir oluşan tebessümünüzde aklınıza o gelince bile suçlarınız kendinizi. Çünkü tebessümünüze bile sızmıştır o. Girmediği delik kalmamıştır. Size verdiği bir kolye vardır. Almamış olmayı dilersiniz. Bir kaç kez ağlayarak atmaya çalışsanız da başaramayıp tekrar olması gereken yere takmışsınızdır. Alırken bir daha boynunuzdan çıkarmayacağınıza dair verdiğiniz söz gelir aklınıza. Ve daha verilen milyonlarca söz olduğunu hatırlarsınız. Beyninizi söküp atmak istersiniz çünkü hatırladıkça hatırlarsınız. Düşünmemeye çalıştıkça daha çok düşünürsünüz. Bir türlü durmaz beyniniz. Hayalleriniz gelir aklınıza sonra. Beraber kurduğunuz gelecekte yaşamak istersiniz. Gözlerinizi kapatır yine beyninize teslim olursunuz. Hatırladıkça hayallerinizi bile kıskanırsınız. Geçmişinizdeki yaşananlar, geleceğinizde ise yaşanamayanların arasındaki küçücük yerde onsuz sıkışıp kalırsınız. Bu kadar şeyi neden yaptık ki dersiniz. Neden bu kadar hayal kurduk ki? Onun sizi unuttuğunu düşünmekse tarif edilemeyen en büyük acıdır. Ama en çok sesi. Onun o huzur veren sesini istersiniz. Sesine nefesine sokulup tekrar güvende hissetmek istersiniz. Size her şeyin geçtiğini söylemesini... olmayacağını bile bile yine de umut edersiniz. O umutsa sizi yıkacak en büyük acı olacaktır. Buna rağmen etrafınızdakiler her şeyin böyle daha iyi olduğunu söylemeye devam ederler. Sizse düşünürsünüz. Her şey iyiyse ben neden bu haldeyim?